119
2. Redde İlişkin Kararın Kesinleşmesinden İtibaren Üç yıl Geçmesi ve
Bu Süre İçinde Evlilik Birliğinin Yeniden Kurulamaması
Kanunkoyucu eşlerin önceki davanın reddi sonrasında üç yıl bir araya
gelmemiş olmalarını istemektedir. Burada üç yıllık süre ilk davada verilen red
kararının kesinleşmesinden itibaren hesaplanacak ve yeni boşanma davası açıldığı
zaman bu sürenin dolmuş olması aranacaktır.
471
Burada Kanunkoyucunun neden kesinlikle boşanmanın reddi kararının
kesinleşmesini istediği hususunda maddenin gerekçesinde herhangi bir açıklama
olmasa da, O’nun üç yıllık sürenin hesabında hâkime bir kolaylık sağlama amacı
güttüğü söylenebilir.
472
Reddedilen davaya ait karar Türk mahkemelerinden alınmış bir karar
olabileceği gibi, bir yabancı mahkeme kararı da olabilir.
473
Ancak burada dikkat
edilmesi gereken husus, üç yıllık sürenin, yabancı mahkeme kararının yetkili Türk
mahkemeleri tarafından tanındığına ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren
hesaplanacak olmasıdır.
474
Ancak bu üç yıl içinde eşlerin çocuklar amacıyla ara sıra bir araya gelmiş
bulunmaları
475
,
aralarında
ortak
hayatın
yeniden
kurulmuş
olduğunu
göstermeyecektir. Benzer şekilde gidecek yeri olmadığı için zorunlu sebeplerle
eşlerin bir araya gelmeleri de ortak hayatın yeniden kurulmuş sayılmasını
471
Dural/Öğüz/Gümüş, s. 120; Tekinay, s. 273.
472
Öztan, (Değişiklikler), s. 135.
473
Akıntürk/Karaman, s. 273.
474
Y 2 HD, 16.11.2006, 8764-15758: “…Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamı Türk
Mahkemelerince tenfiz ve tanınması yapılmadıkça hüküm ifade etmez…”(Gençcan, s. 634, dn.
2276); Y 2 HD, 27.12.1994, 1994/11911 E.,1994/13053K. (http://www.turkhukuksitesi.com/
showthread.php?t=69720-erişim tarihi: 11.3.2012).
475
Y 2 HD, 14.6.2004, 6987/7717: “...Tarafların …yılından beri ayrı yaşadıkları, davacı kocanın
başka kadınla ilişkisinin sürdüğü, özellikle okular tatil olduğunda çocukların davalı anneleriyle
görüşmelerini sağlamak amacıyla bir, iki günlüğüne davacının davalının evinde kaldığı
anlaşılmaktadır. Yasanın aradığı şekilde eşler arasında ortak hayatın yeniden kurulduğunu
gösteren dosyada bir kanıt bulunmamaktadır. TMK 134/son madde koşulları oluşmuştur.
Davanın kabulüyle boşanmaya karar verilecek yerde, davalı tanık beyanları ile yanlış
yorumlanarak davanın reddi, usul ve yasaya aykırıdır.”(Gençcan, s. 643, dn. 2310).
120
gerektirmez.
476
Ancak bu üç yıllık dönem içinde kısa süreli de olsa “karı koca olarak
birlikte yaşamak” evliliğin devam etmesi ihtimali bulunduğunu göstereceğinden,
süreyi kesecek ve bu sebebe dayalı olarak boşanmayı engelleyecektir.
477
Yargıtay’ın
getirdiği ölçüt ile burada karı kocanın evlenmenin genel hükümlerinde tanınan
hakların kullanılması, yükletilen görevlerin yerine getirilmesini üstlenecek şekilde bir
araya gelip gelmedikleri hususu araştırılacaktır.
478
Ancak uygulamada ortak hayatın hangi durumlarda kurulmuş olduğu
konusunun tespiti güçlük arzetmektedir. Kuşkusuz her bir araya gelme ortak hayatın
yeniden kurulduğu anlamını taşımayacak; bir araya gelmenin tabak(masa),
ocak(konut) birliği yanında yatak birliğini de sağlaması durumunda ortak hayatın
kurulmuş olduğu sonucu çıkacaktır.
479
Burada Yargıtay’ın ayrılık süresi içinde eşlerin
cinsel ilişki kurmaları durumunu, yani arızi cinsel ilişkileri ortak hayatın yeniden
kurulduğunun göstergesi olarak kabul etmediğini belirtmek isteriz.
480
Üç yıllık süre hakkın varlık şartı yani dava şartı olduğu için hâkim bunu re’sen
göz önünde bulundurur.
481
Hâkim öncelikle dosyayı ilgili mahkemesinden getirtmeli,
reddedilen boşanma davasına ilişkin ret kararının kesinleşip kesinleşmediğini,
476
Y 2 HD, 5.4.2005, 4782/5442: “…Toplanan delillerden bu üç yıllık fiili ayrılık sırasında aynı
evin farklı odalarında yaşadıkları, davalı kadının gidecek yeri olmadığı için mecburen evden
ayrılamadığı, ancak hiçbir zaman bir araya gelmedikleri anlaşılmaktadır. Eşlerin bu yaşam
biçimleri ortak hayatı yeniden kurdukları şeklinde yorumlanamaz. Mahkemece boşanmaya karar
verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi yerinde değildir(KAZANCI
BİLİŞİM, İÇTİHAT BANKASI).
477
Dural/Öğüz/Gümüş, s. 121.
478
Y 2 HD, 19.6.1991, 6070/9558(Gençcan, s. 637, dn. 2287); 3444 sayılı kanun madde
gerekçesinde de şu ifadelere yer verilmiştir:“Bu fıkradaki ortak hayatın yeniden kurulmasındaki
maksat karı-kocaya evlenmenin umumi hükümlerinde tanınan hakların kullanılması, yükletilen
vazifelerin yerine getirmesini üstlenecek şekilde eşlerin bir araya gelmesidir. Fiilen ayrı yaşayan
eşlerin zaruri sebeplerle, çocuklar yüzünden veya bazı münferit nedenlere dayalı olarak bir araya
gelmesinin ortak hayatın yeniden kurulması anlamına gelmeyeceği açıktır.”(ABD 1988, sayı:3,
s. 375(Tutumlu, s. 1078’den naklen)).
479
Gençcan, s. 640.
480
Bkz. 17.12.2007, 3770/17648(Gençcan, s. 638, dn. 2291); Ancak Gençcan’a göre yatak birliği
ortak hayatın kurulduğunun en büyük göstergesidir(Gençcan,s. 638).
481
Tutumlu, s. 1087; Öztan, (Boşanma), s. 727; Y 2 HD, 13.6.1995, 5770/6944(KAZANCI
BİLİŞİM, İÇTİHAT BANKASI).
Dostları ilə paylaş: |