Fransa
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
80
81
toplamda üç kez kohabitasyon dönemi yaşanmış, üçünde de büyük siyasi
krizler üretmeden süreç atlatılmıştır.
134
Kohabitasyon zamanları-
nın fazla kriz üretmeden
atlatılmasının iki nedeni
olduğu söylenebilir. Bun-
lardan birincisi, her ne ka-
dar Anayasa’da net ve ya-
zılı bir görev ve yetki pay-
laşımı yapılmış olmasa da
zaman içinde yeni siyasi
teamüllerin oluşmasıdır.
Bu teamüllere göre, ko-
habitasyon dönemlerinde
başbakan, parlamento çoğunluğuna dayanarak hükümet eder ve cumhur-
başkanınınkinden farklı olan ve seçimlerde vaat ettiği programını uygula-
maya koyar. Cumhurbaşkanı da hükümeti programını uygulamayabilme-
si için rahat bırakır ve müdahale etmez. Bununla birlikte teamüller, çok
önemli anayasal yetkilerinden feragat eden cumhurbaşkanına dış politi-
ka, ulusal savunma ve yargı gibi alanları kapsayan bir özerk alan da tanı-
mıştır. Cumhurbaşkanının bu alanlardaki ağırlığı kohabitasyon dönemle-
rinde de devam etmektedir. Hatta başbakanlar, bu alanlardaki bakanları
seçerken cumhurbaşkanının hassasiyetlerini gözetmektedirler.
Kohabitasyon dönemlerinin göreceli olarak daha az siyasi krizlerle
atlatılabilmesinin bir diğer sebebi olarak da kamuoyunun baskısından
bahsedilebilir. Yeni seçilmiş parlamento çoğunluğuna dayanan hükümet,
halk nezdinde daha taze bir meşruiyete ve desteğe sahiptir. Bu hükümet
lehine bir moral gücü sağlamaktadır. Dolayısıyla cumhurbaşkanı ile
hükümet arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda kamuoyu baskısı
çoğunlukla hükümet lehinedir. Atay’a göre; cumhurbaşkanına Anayasa
tarafından tanınan müdahale yetkileri ancak vatandaşların büyük
çoğunluğu tarafından benimsenecek şekilde kullanılabilir. Dolayısıyla bu
yetkiler ne parlamentonun ne de hükümetin işlemlerini felce uğratması
için cumhurbaşkanına imkân tanımaktadır. Örneğin cumhurbaşkanının
134
Eyüboğlu, “Fransa: Parlamenter Bir VI. Cumhuriyete Doğru,” s. 140-141.
François Mitterrand
Fransa
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
82
83
bütün vali, büyükelçi, müsteşarların atanmasını veya görevden
alınmasını reddetmesi mümkün değildir. Çünkü Fransızlar, Anayasa’nın
21’inci maddesinin öngördüğü düzenlemenin hükümete tanıdığı yetkinin
kullanılmasının engellenmesini kabul etmez.
135
Kohabitasyon dönemlerinin bir siyasal krize yol açmamasının
bir başka sebebinin de aslında parti sistemi olduğunu öne süren
akademisyenler bulunmaktadır. Buna göre, parti sistemi yarı-başkanlık
sistemi doğrultusunda değişim geçirerek rejime uyum sağlamış ve
Dördüncü Cumhuriyet’te rastlanmayan parti içinde dayanışmaya, parti
dışında uzlaşmaya dayalı siyasi kültür ve disiplinli bir parlamentoyu
ortaya çıkarmıştır.
136
Kohabitasyon tecrübesinin anayasal sisteme etkisi, farklı siyasi
eğilimlerden gelen yürütme içindeki iki kanadın uyumlu çalışabilmesi
sonucundan ibaret değildir. Farklı partilerden hükümetlerin
kendi programlarını uygulamalarına izin vermek zorunda kalan
cumhurbaşkanları bunu daha sonra artık kendi partilerinden gelen
hükümetler için de yapmak zorunda kalmışlardır. Dolayısıyla
kohabitasyon dönemlerinden sonra, hükümetler cumhurbaşkanlarıyla
aynı partiden olsalar bile artık eskisi kadar güçsüz ve etkisiz siyasal
figürler olmamışlardır.
137
Bu tarihten sonraki uygulama göstermiştir ki Fransa’daki iki
başlı yürütme yapısı, farklı siyasi eğilimleri krize değil işbirliğine
zorlamaktadır. Birbirlerini imha etme yetkisine ya da görmezden gelme
lüksüne sahip olmayan siyasi aktörler mecburen uzlaşmak ve birlikte
çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Özellikle, olgun devlet adamı kimliğiyle
hareket edip hükümetle çatışmaktan kaçınan ve icraattan uzak duran
cumhurbaşkanları için bu kohabitasyon tecrübeleri aslında ilginç bir
sonuç da doğurmuştur. Kohabitasyon tecrübesi yaşayan her iki Fransa
Cumhurbaşkanının da, halk nezdindeki itibarı artmış ve bir sonraki
seçimlerini daha rahat kazanmışlardır.
138
135
Atay, “Yarı-Başkanlık Rejimi ve Özellikle Fransa Örneği,”
s. 141-167.
136
Vergin, “Cumhuriyetin Yönetebilirliği İçin İktidar Yapısında Değişim: Yarı-Başkanlık Sistemleri”, s.13.
137
Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri, s. 126-127.
138
Bahadır Kaleağası, “Siyasal Rejimin Koordinatları”, http://kaleagasi.net/wp-content/uploa-
ds/2011/03/B.Kaleagasi-GORUS-Baskanlik-Rejimi-vs.-VI.2011.pdf, Erişim: 24.01.2014, s. 74.
Fransa
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı
82
83
Fransa’da 1986-2002 yılları arasındaki 16 yılın dokuz yılında
kohabitasyon hükümetleri ülkeyi yönetmiştir. Her ne kadar siyasi
teamüllerle birçok sorun çözülmüşse de, uzun vadede krizler
üretebilecek bu durumun sıklıkla yaşanmaması amacıyla, 2000 yılında
yapılan bir anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının görev süresi yedi
yıldan beş yıla indirilmiştir. Bu şekilde cumhurbaşkanının görev süresi,
meclisle eşitlenerek, cumhurbaşkanının görev döneminde kendisi ile
benzer siyasal eğilime sahip bir meclis çoğunluğu ile çalışma ihtimali
yükseltilmiştir. Ayrıca yine aynı yıl yapılan düzenlemelerle, Millet Meclisi
seçimlerinin, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından yapılması
kuralı getirilmiştir. Böylece yürütmede ortaya çıkabilecek iki başlılık
ihtimali azaltılmak istenmiştir.
5.3. Parlamento-Hükümet
Duverger; 1958 Anayasası’nın cumhurbaşkanına 14, parlamentoya 9
ve hükümete ise 4 madde ayırdığını, parlamento ile hükümet ilişkilerinin
ise 17 maddede düzenlendiğini, Anayasa’nın bu yapısında hükümetin
bağımsız bir organ olmadığını ve parlamento ile cumhurbaşkanı arasında
bir aracı işlevi üstlendiğini belirtmiştir.
139
Dolayısıyla, hükümet ile
parlamento arasındaki ilişki, cumhurbaşkanı ile parlamento arasındaki
ilişkiden daha yoğundur.
Öncelikle belirtmekte fayda bulunmaktadır ki, Fransa’da anayasal
yapı, hem parlamenter rejimin hem de başkanlık sisteminin birtakım
özelliklerini taşımaktadır. Sistemin tasarımındaki melezlik hemen her
aşamada kendini göstermektedir. Bu, parlamento-hükümet ilişkilerinde
de böyledir. Parlamento üyeliği ile hükümet üyeliği bağdaşmaz. Bakan
olan bir milletvekili ya da senatörün parlamento üyeliği düşer, yerine
yedek üye göreve getirilir. Bu haliyle hükümet yapısı, parlamenter
sistemlerden oldukça uzaklaşmakta başkanlık sistemine yaklaşmaktadır.
Öte yandan, hükümet siyasi meşruiyetini cumhurbaşkanına değil,
parlamento çoğunluğuna borçludur.
Anayasa’nın 39’uncu maddesine göre, cumhurbaşkanı kanun teklifinde
bulunamaz. Bu yönüyle rejim başkanlık sistemine yaklaşmaktadır.
Öte yandan, başbakan yasa teklifinde bulunabilir. Daha da önemlisi,
139
Maurice Duverger, Siyasi Partiler (Ankara: Bilgi Yayınevi, 1993), s.534.
Dostları ilə paylaş: |