Article in Cappadocia Journal of History and Social Sciences · January 019 doi: 10. 29228/cahij. 39263 citations reads 3,126 author



Yüklə 1,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/27
tarix05.10.2023
ölçüsü1,44 Mb.
#125518
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   27
ORTACAG KORESININ TARIHSEL GECMISI VE ENDUSTRIYEL

2. Kore’de Endüstriyel Hayat 
2. 1. Konfüçyanizm ve Kore Ekonomisine Etkileri 
Endüstrileşme öncesi Kore ticareti nüfus artışıyla doğru orantılı olarak büyüme sürecine 
girmiştir. Bu süreçte Kore’nin zaman zaman potansiyelini ticarette ve denizcilik gücü olmaya 
başlayarak ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu dönemin ticaretin önünde ciddi engeller 
olduğu gibi oldukça yavaş bir büyüme hızına sahip olmasının yanı sıra olumlu ve olumsuz tarafları da 
mevcuttu (Lee, 2010: 7212). 
Kore gibi yarımada ülkeler, bölgesel deniz gücü olma potansiyeliyle birlikte güçlü bir denizcilik 
geleneğine sahiplerdir. 9. yüzyılda Kore’de deniz ticareti çağı yakalanmaya gayret edilmesine karşın 
(Lee, 2010: 7211) Kore’nin bu doğrultuda girişiminin olmadığı öngörülmektedir. Kore gemiciliğinin 
gelişimindeki eksikliğin nedeni Kore deniz yollarının oldukça karmaşık bir yapıya sahip oluşudur. 
Zira deniz, etrafı çamurla kaplı, birbirleri arasında ulaşımın zorluğu ve de dünyanın en büyük çaptaki 
gelgit olaylarının yaşandığı çok sayıdaki ufak adacıktan oluşmakta idi. İşte tüm bu sebeplerden dolayı 
o dönemlerde Kore’de gemi inşaatçılığının da gelişebilmesi pek mümkün değildi. İnşa edilen gemiler 
genellikle adeta bir kutuyu andırır nitelikte küçük ve kaba görünüşlü idi. Öyle ki, 1124 yılında 
gönderilen Çinli elçiler, Kore gemilerinin detay vermeye gerek olmayacak ölçüde değersiz ve basit 
olduğunu ifade etmişlerdir. Bu genel kanı doğrultusunda ise Kore gemi inşa tekniğine ilişkin 
çalışmalar ne yazık ki daima ihmal edilmiştir. Kore’nin denizcilikteki altın çağının, arkeologların 
çalışmaları sayesinde, Goryeo Hanedanlığı döneminde yaşandığı bilinmektedir (918 - 1392). Ancak 
Koreli araştırmacıların bu önemli konuda yaptıkları detaylı çalışmalardan elde ettikleri değerli bilgileri 
daha geniş kitlelerle paylaşmamalarına karşın, denizcilik kültürüne ilişkin son dönem araştırmaları 
konunun içyüzünü anlayabilmemizi sağlamaktadır (Sasaki, 2010: 57). Ayrıca arkeologların geleneksel 
Kore gemiciliğinin karakteristiğini ortaya çıkaran 11. yüzyıldaki araştırmaları da Goryeo 
Hanedanlığının bu konuda en parlak dönem olduğunu kanıtlamaktadır (Sasaki, 2010: 72) 
44
Manchu (1636-1911) (Hang, ty: 1): Kore’ye ilk Mançu istilası 627 yılında gerçekleşmiştir. Bunun üzerine ise 
Joseon Hanedanlık yetkilileri Mançulara meydan okuyarak Qing Hanedanlığını kurmuşlardı 
(www.newworldencyclopedia.org). 
45
Qing Hanedanlığı: Mançu saldırılarına karşı koyabilmek amacıyla Joseon Hanedanlığı tarafından kurulan 
hanedanlık. 
46
Sino-Japon Savaşı (1894-1895): Bu savaş 20. yüzyılda Doğu Asya’daki iç ilişkilerin gelişimi kadar ulusal 
tarihin Çin, Japonya ve Kore’de de yayılma ve tanınmasına neden olması bakımından önemlidir. Bu savaşın 
sosyokültürel etkileri olmuştur. Japonlar, entegre olmuş bir ulusun ‘vatandaş-kulu’ olarak imajlarını 
değiştirirken; Koreliler ise ‘Ötekileşerek medenileşmiştir (Kim, 2012: 25). 


CAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.13-october 2019 
ISSN-2199-353X 
Online only at http://www.cahij.com/
15 
Goryeo yönetimi bu konuda birtakım yasaklar da uygulamaya koymuştur. O dönem Koreli 
tüccarlar Japonya’ya gitmezlerdi ancak 11. yüzyılın sonlarından itibaren Japon gemileri Kore’ye 
ulaşmış, vergi adı altında haraç toplamış ve ticaret yapmışlardır (Lee, 2010: 7212). Joseon Hanedanlığı 
ise başlangıçta Çin ile tüm özel ticareti yasaklamış idi. Ticarete karşı geliştirilen böylesi güçlü politika 
ise ancak Ming Çin’in tutumu ve Konfüçyüsçülüğün
47
yükselişi ile açıklanabilmektedir (Lee, 2010: 
7212). Ayrıca Joseon Hanedanlığı döneminde Kore gemileri gemi kazaları ihtimalinden ötürü ticaret 
amacıyla yurt dışına çıkmazlardı. Buna istinaden Koreli tüccarlar denizyolunu bırakarak karayolunu 
kullanmayı tercih etmişlerdir (Lee, 2010: 7213). 
Joseon Hanedanlığı döneminde ekonominin temel faaliyetleri arasına kapitalist bir ticaret sitemi 
ve endüstrisi girmiştir. Böylesi bir endüstrileşme her ne kadar Joseon’un ekonomik gelişimine katkıda 
bulunmayı amaçlamasa da, modern Kore’nin son dönem gelişim stratejisinin kökleri ‘sömürgeci’ 
olarak adlandırılan dönemde filizlenmiştir. Joseon ve Japonya arasındaki bölgesel - küresel etkileşimin 
önemli bir sonucu olarak devletin ekonomik faaliyetlere müdahale etme güç ve hakları muhafaza 
edilmiş, ancak ekonomik faaliyetlerin kapsamı değişime zorlanmıştır (Han, 2014: 223). 
47
Konfüçyanizm: Günümüzde öğretileri Konfüçyanizm olarak bilinen filozof Konfüçyüs’tür. Konfüçyanizm, 
biri öz ya da ahlakın; diğeri ise insanları ya da politikayı yönetmek olmak üzere iki konu üzerine yoğunlaşmıştır. 
Konfüçyanizmin Kore’ye ulaştığı zaman dilimi net bir şekilde belirtilmese de, M. S. ilk üç yüz yıl içerisinde 
olduğu bilinmektedir. Kore’de ilk başlarda Konfüçyanizm oldukça sınırlı olmakla birlikte, onun yerini ise daha 
baskın bir öğreti ve din olan Budizm almakta idi. M. S. 788 yılında tıpkı Çin Tang Hanedanı’nda olduğu üzere 
Kore’de de kamu hizmetlerini tetkik eden bir kurum teşkil edilmiştir. Bu kuruluş, Kore’de Konfüçyanizmin ne 
derece kabul gördüğünü araştırıyor; Koreli âlimler ise söz konusu öğretiye hakim olmak adına eğitim almak için 
Çin Tang Hanedanlığına gidiyorlar, Kore’ye dönüşlerinde de Konfüçyanizmin yayılmasına önemli ölçüde 
katkıda bulunuyorlardı (Park, ty: 118). Konfüçyanizm, kültürel ve felsefi bir öğreti olarak Doğu Asya ülkelerinin 
sosyal, politik ve ahlaki yapısının şekillenmesinde, toplumun değişik katmanları arasındaki ilişkilerin 
oluşmasında ve genel değer yargılarının belirlenmesinde önemli rol oynamıştır. Kore’nin Konfüçyanizm ile olan 
ilk etkileşimi M. Ö. 2. yüzyılda başlasa da asıl etkilerini 12. yüzyılın ortalarında Goryeo Hanedanı zamanında 
hissettirmeye başlamıştır. 500 yıl boyunca devam eden Joseon Hanedanı’nın sa (1392 - 1910) resmi din felsefesi 
olmuştur. Joseon Hanedanı Uzak Doğu Asya’da ilk kez devletin yönetim sistemi olarak Konfüçyanist felsefeyi 
kabul etmiştir (Ryu & Ronald, 2011: 143). Kore Konfüçyanizmi 4. yüzyılda almış olmasına rağmen zamanla 
klasik Konfüçyanizme ait değerler ilk dönemlerde yarımadada bulunan Budizm, Şamanizm gibi diğer dinlerin de 
etkisiyle seçici bir adaptasyon ile değişiklik göstermiştir. Konfüçyanizmde ticari faaliyetler küçümsenirken, 
ticaretle uğraşanlar toplumun alt katmanlarına yerleştirildiler. Bu tür önyargılar Joseon Hanedanlığı süresince 
devam etmiştir. Ticari faaliyetlerin önemsenmemesi Kore’nin büyük ölçüde tarım odaklı bir ekonomisinin 
olmasına sebebiyet vermiştir. Bu da önemli bir milli servet birikiminin önüne geçmiştir. Ticari faaliyetlerin 
önemsenmemesinin aksine eğitim yüceltilmiş ve aydınlar toplumsal hiyerarşide ilk sırayı almışlardır. 
Aydınlardan sonra çiftçi, zanaatkâr ve tacirler gelmiştir (Kim, 2010: 841). Konfüçyanizmin kabul gördüğü 
bölgelerdeki hızlı sanayileşme sosyal, politik ve ideolojik alanlarda da etkisini göstermiştir. Bunun sonucu olarak 
yaşanan hızlı kentleşme ile tarımda istihdam edilen nüfusun yüzdesinin istikrarlı bir şekilde azalması ve yaşam 
tarzlarında değişim yaşanmıştır. Geleneksel toplumları endüstriyel toplumlara dönüştürmek için yeni sosyal ve 
siyasi güçler ortaya çıkmıştır. Bu bölgelerin çoğu ekonomik olarak endüstriyel ya da politik olarak demokratik 
bir hale gelmiştir (Park, ty: 125). Konfüçyanizm doğu kültürlerinin ortak özelliği olan kolektif kültürü, grubu, 
uyumu ve eğitimi önemseyen öğretileri ile sonradan öğrenilen veya aşılanan faydacı ve ekonomi merkezli batıya 
özgü değerlerle kaynaşarak yeni bir Konfüçyanist yorum meydana getirdiler (Chung & Chong & Jung, 1997: 
sy). Konfüçyanizm, bireyi bağımsız bir varlık olarak görmeyip, ilişkiler ağında bulunan, dâhil olduğu grupla 
birlikte bir anlam kazanan; yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi gibi bazı kıstaslarca belirlenen seviyeye göre kendinden 
alt ve üst seviyedeki grup üyelerine karşı sorumlulukları ve ortak hedefleri gerçekleştirmeye yönelik ödevleri 
olan bir kişilik olarak değerlendirmektedir (Tu, 1985: 114). Konfüçyanizm anlayışı bireyi daha ön plana 
çıkarması, girişimciliğin önünü kapatan kâr elde etmenin, üretim yapmanın küçümsenmesi gibi öğretileri 
bastırmaya çalışması özelliklerinden dolayı ekonomik kalkınmaya yardımcı oldu. Rekabetçi bir aktivizm, çok 
çalışma, tutumluluk, yüksek tasarruf oranları ve eğitim, ekonomik kalkınma da katalizör görevi alan diğer 
özellikler olmuşlardır (Kahn, 1979: 123-125). 


CAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.13-october 2019 
ISSN-2199-353X 
Online only at http://www.cahij.com/
16 
Hanedanlıklar döneminde (Goryeo-Joseon) Kore’nin endüstrileşmede başarısız oluşunun 
nedenlerine bakıldığında, özellikle komşuları Japonya ve Çin ile kıyaslandığında, gelişmiş bir para 
ekonomisinin olmayışı ve Neo-Konfüçyanizm’i hayat tarzı olarak kabul etmesi görülmektedir. Ancak 
bu durum söz konusu süreç için olumsuz bir görünüm sergilese de, o dönem Kore’de özellikle seramik 
endüstrisinin ne denli ileri düzeyde olduğunu anlamamıza yol açmıştır. 

Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə