Article in Cappadocia Journal of History and Social Sciences · January 019 doi: 10. 29228/cahij. 39263 citations reads 3,126 author



Yüklə 1,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə15/27
tarix05.10.2023
ölçüsü1,44 Mb.
#125518
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   27
ORTACAG KORESININ TARIHSEL GECMISI VE ENDUSTRIYEL

Konfüçyüs felsefesine ilgi duyulmasının ardından, imparatorluk himayesi geleneksel 
kaliteyi teşvik eğiliminde olmuş ve birçok çömlekçi ile birlikte yeşim taşının taklidini üretmenin 
seramik sırının ana fikri olduğuna inanmıştır
” (Cooper, 2002: 63).
Song Çin Hanedanlığında seramik rotasının kurulması, kıskanılan Çin porselenlerinin ticaretine 
yepyeni bir yol açmaya yardımcı olmakla kalmamış, aynı zamanda Kore seramikçiliğinin bir porselen 
endüstrisine dönüşümünü sağlayacak bilgileri edinmeyi de kolaylaştırmıştır (Bailey, 2013: 124). 
12. yüzyılın ortalarıyla birlikte Goryeo Hanedanlığına özgü bir teknikle bu kez altın süslemeli 
seladon objeler üretilmiştir. Oldukça güzel, mavi-yeşil, oymalı seladonlar yine bu hanedanlık 
döneminde gelişim göstermiştir. Bu süreçte seladon sırlı kusursuz seramikler üretilmeye 
odaklanılmasının yanı sıra sırın altına el oyması desen denemelerine başlanmıştır. Desenler, objenin 
deri sertliğindeki kilden gövdesi üzerine oymak suretiyle oluşturuluyor ve yapılan motif kırmızı veya 
beyaz kil ile doldurulduktan sonra pişiriliyordu.
49
Gaegyeong (Kaeseong-Kaisong): Güney Kore’de bir şehir. Uzun yıllar boyu ülkenin ticari merkezi 
konumundaki Gaegyeong, ginseng ve değerli tıbbi bitkilerin ihracatı ile ünlüdür. Ağır endüstrinin geliştiği kentte 
pirinç, arpa ve buğday ticareti aktif bir şekilde gerçekleştirilmekte idi. 10. yüzyılda Goryeo Hanedanlığının 
başkentliğini yapan şehir o dönem tekstil ürünleriyle de ön plana çıkmıştı (The Columbia Electronic 
Encyclopedia). 


CAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.13-october 2019 
ISSN-2199-353X 
Online only at http://www.cahij.com/
18 
Goryeo dönemine ait fazla şatafatlı seladonlar iki temel seramikten oluşmakta idi: Baekja ve 
Buncheong. Bu seramikler kutsal yenilikler ve yerel tercihler doğrultusunda birtakım kriterlere sahipti. 
Goryeo Hanedanlığının ilk 50 yılında oldukça ince işçilikle altın işlemeli Buncheong seramiklere olan 
talep neredeyse Baekja’ya olan talebin üstüne çıkmıştır (Bailey, 2013: 128). ‘Baekja’ ve ‘Bunheong’ 
seramik türlerini yapan sanatçılar Konfüçyüs inancına ters düşmemesi amacıyla çalışmalarında daima 
çok renklilik ve gösterişten kaçınmışlardır (Bailey, 2013: 126). Sıradan insanlar basit ve sade 
seramikler kullanırken; kraliyet ailesi ve aristokratlar tarafından seladon sırlı seramiklere büyük ilgi 
gösterilmiştir (“Korean Ceramics”, ty: sy). İlk dönemlerde saray Konfüçyüs’ün alçakgönüllülük, saf 
ve basitlik öğretilerine uygun olarak Baekja porselenlerini zarif olduğu ölçüde sade ve süssüz olarak 
imal ettirmiştir (Bailey, 2013: 127). 
1300’ler ile birlikte porselenlerde daha göz alıcı bir görünüm elde etmek amacıyla, 
Ortadoğu’dan oldukça yüksek meblağlara ithal edildiği için, adına ‘Muhammed mavisi’ denilen kobalt 
kullanılmıştır. İmparator Xuande
50
’nin (1426-1435) saltanatında ise kobalt süslemeli porselenlerin 
teknik ve estetik anlamda ulaştığı muhteşemlik, yaygın olarak bu türün küresel doruk noktası şeklinde 
kabul edilmektedir (Bailey, 2013: 127). Hanedanlığın ilk dönemlerinde üretilen, Pragmatik olarak 
kabul edilen sade görünümlü porselenler dikkate değer ölçüde çarpıcı minimalist bir güzelliği, özgürce 
tasarlanan modellerde gözler önüne sermekte idi (Bailey, 2013: 130). 
Goryeo’nun, o baskın Budist dünya görüşünden vazgeçmesi Kore’nin sosyal, politik ve kültürel 
alanlarda değişimler yapmasına yol açmıştır (Bailey, 2013: 123). Joseon Hanedanlığı döneminde 
porselen, Kore’nin yarısında, saray ve taşra fırınlarının gelişim sürecinde temel seramik çeşidi olarak 
kabul edilmekte idi. Seramik stillerindeki sürekli gelişim, Konfüçyüs öğretileri adına hükümet 
tarafından önemli ölçüde frenlenmiştir. Devletin desteklediği din olan Budizm’in düşüşü, yapılan 
tapınaklar Konfüçyüs ritüelleri için kullanılan seramiklerin üretilmesine yol açmıştır (“Korean 
Ceramics”, ty: sy). Zira Konfüçyüs inancına göre doğum, ölüm, evlilik ve dini birtakım seremonilere 
eşlik eden ritüel objeler olan seramikler Joseon yaşamının adeta temelini teşkil etmekte idi (Bailey, 
2013: 127). Az önce de değinildiği gibi Goryeo Hanedanlığı döneminde porselenler Konfüçyüs 
inancına ters düşmemesi amacıyla olabildiğince sade bir teknikle üretilirken Joseon dönemine 
bakıldığında bunun pek de uygulanmadığı görülmüştür. Fakat eşzamanlı diğer Asya kültürlerinde 
üretilen örneklerine göre Kore porselenleri renk ve süsleme yönünden oldukça sadedir. 15. yüzyıl 
sonlarından itibaren Joseon porselenlerinde az miktarda da olsa demir kahverengine çalan bir renk 
kullanılmaya başlanmıştır (Bailey, 2013: 126). Çoğunlukla Goryeo porselenlerinde bulunan form ve 
tasarımlarda birkaç güney fırınında kullanılan bu teknoloji Song Çin Hanedanlığından (960-1279) 
alınmıştır (Bailey, 2013: 127). Joseon Hanedanlığı süresince çok çeşitli seramikler üretilirken, 
üretimdeki devamlılık dikkati çekmektedir (“Korean Ceramics”, ty: sy). Goryeo Hanedanlığı 
esnasında azalmaya başlayan seladonlara karşılık Joseon Hanedanlığı ile birlikte ise Japonya’da 
‘mishima’ olarak bilinen porselenlerin üretiminde gelişim yaşanmıştır. Eşsiz mavi rengi ve tek renkli 
desenleri ile adeta kadınsı bir zarafeti yansıtan, Goryeo aristokratlarının kullandığı bu seladonlar 
yerini, gri-mavi ya da gri-sarı rengiyle ve üzerindeki oyma motifleriyle erkeksi öfkeyi yansıttığı ifade 
edilen Joseon porselenlerine bırakmıştır (Kim, 2005: 84).
Seladon sırlı seramikler ticaret yoluyla Osmanlı İmparatorluğu’na da ulaşmış, burada da 
kültürün bir parçası haline gelmiştir. Topkapı Sarayı Koleksiyonu’nda çok sayıda seladon sırlı 
porselen bulunmaktadır (Balyemez, 2018: 58). Topkapı Sarayı Müzesi Çin ve Japon porselenleri 
50
İmparator Xuande: 1426-1435 yılları arasında tahtta kalan imparator Xuande, aynı zamanda bir sanatçı ve 
sanatın da dikkate değer koruyucusu idi Yüksek kalitedeki Kore porselenleri onun döneminde üretilmiştir 
(Sotheby’s, 2015: 1). 


CAPPADOCIA JOURNAL OF HISTORY AND SOCIAL SCIENCES VOL.13-october 2019 
ISSN-2199-353X 
Online only at http://www.cahij.com/
19 
bölümü sorumlusu Ayşe Erdoğdu ’Çin Seladonları’ adlı bir makalesinde konuya ilişkin oldukça ilginç 
bir bilgiye yer vermektedir:

Seladonların zehiri belli ettiği inancı, tercih edilerek kullanılmasına yol açmıştır. 
Özellikle İslam ülkelerindeki yaygın ama gerçek olmayan bu inanış, İslam kaynaklarında yer 
almaktadır. Kâtip Çelebi, Cihannüma adlı eserinde seladonların üç özelliğinin seladonları belli 
ettiğini yazar. Thévenot
51
, 1655-56 yılına ait anılarında, 'saraydan yeni çıkmış bir iç oğlandan 
öğrendiğime göre, hükümdara yemekler porselenden daha kıymetli, Çin toprağından yapılmış 
ve zehire karşı panzehir olan kaplarda verilirdi...' sözleriyle, Osmanlı sarayında da inanışın 
etkili olduğunu gösterir”. 
Tarihte ilk yüzyıllardan beri Japon yağmacılar özellikle seramiklere yoğun ilgi göstermişlerdir. 
Her ne kadar genellikle ahşap eşyalar kullanılsa da, Japonya’da adeta değerli bir hazine yerine konulan 
seramikler, Kore’de sıradan eşya olarak nitelendirilmekteydi. Seramik çay takımlarının bir nevi sanat 
eseri addedildiği Japonya’da Zen-Budist çay seremonisi yönetici tabaka arasında çok revaçta idi. 
Bunun sonucunda ise Japon komutanlar Kore’ye saldırdıkları sırada seramik üretimi için hammaddeye 
olduğu kadar Kore seramik ve teknolojisini ele geçirmeye karşı da daima çok dikkatli olmuşlardır 
(Kim, 2005: 84). 
14. Yüzyılda Yuan Çin’de pamuk ekimi hızla yayılmıştır. Yuanlı elçi Mun Ikchom
52
(1329-
1398), Güney Çin’den pamuk köklerini alarak, 1364’te Kore topraklarına eken ilk kişi olmuştur. Bu 
olaydan kısa bir süre sonra pamuk üretimi tekerlekli dokuma tezgâhının da icadıyla, sadece kenevir 
kumaş, pahalı ipek ve keten kumaşın da kullanıldığı ülkede giyim alanında adeta bir devrim 
yaratmıştır. Kore 11. yüzyılda Yuan Çin tarafından icat edilmiş olan barutu güçlü patlayıcı toplar 
şekline dönüştürerek geliştirmiştir. Bu teknoloji Moğollar tarafından fethedilen Merkez Asya’dan 
öğrenilmiştir. Yuan güçleri barutu Japon seferinde kullanmış ancak yapım metotlarını Goryeo’dan 
gizli tutmuştur. Ardından ise 14. yüzyılda söz konusu sır bir ziyareti sırasında Ch’oe Muson (?-1395) 
adlı tüccardan öğrenilmiştir. Yine bu yüzyılın başlarında ise sulama, saban sürme gibi tarımsal 
teknolojiler, Yuan Çin tarafından pirinç ekimine dair kitaplar aracılığıyla tanıtılmıştır (Kim, 2005: 67). 

Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə