Бакы дювлят университети илащиййат факцлтясинин



Yüklə 10,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/152
tarix30.10.2018
ölçüsü10,39 Mb.
#75889
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   152

Türk toplumundaki Kur`an okuma, dinleme ve öğrenme algısına eleştirel bir bakış 

53 


layabileceği tarzda sade bir dille ve biraz da açıklamalı olmalıdır. Ve bu işi 

ses tonu ve kalitesi itibarıyla ön plana çıkmış seçkin kimseler yapmalıdır. 

Ardından yine seçkin hatipler, gecenin anlam ve önemini bu âyetler ve onları 

açıklayan hadisler ışığında kısa ve özlü bir şekilde Türk halkına aktarmalıdır. 

Fakat bu husus, herkesin bildiği ve sıkça duyduğu basmakalıp sözlerle değil, 

farklı yaklaşım ve yorumlarla yapılmalıdır. Sonuç itibarıyla Türk halkı bu tür 

programlardan etkili ve kalıcı mesajlar almış olarak, bunları bir an önce ha-

yatına geçirme isteği ve heyecanıyla ayrılmalıdır. 



 

d) Cenazeler Münasebetiyle Gerçekleştirilen Kur’ân Okumaları: 

Türk toplumunda çok yaygın olarak görülen Kur’ân okuma adetlerinden 

biri de, cenazeler vesilesiyle yapılan Kur’ân okumalarıdır. Âhiret hayatının 

ilk aşaması olan ölüm Türk halkında hemen dînî bir çağrışım yapmakta, bu-

nun neticesi olarak ölünün ardından son görevini yerine getirme telaşına 

düşen cenaze yakınları, derhal bildikleri en yakın hocaları davet ederek on-

lardan Kur’ân okumalarını istemektedirler. Bu okumalar yöreden yöreye 

değişmekle birlikte cenazenin defninden önce, defin esnasında, sonrasında 

ve yıldönümlerinde uzun müddet devam etmektedir. 

Türk toplumunda ölünün ardından hatim indirme geleneği yaygın 

olmakla birlikte bu her zaman mümkün olmamaktadır. Bu konuda Yâsîn ve 

Tebârake okumaları ölüm ve cenazelerle tamamen özdeşleşmiş durumdadır. 

Türk halkından çoğu kimsenin okuyabildiği bu iki sure, cenazenin ardından 

günlerce tekrar tekrar okunmaktadır. 

Cenazelerde okunmak üzere bu iki surenin seçilme nedeni, onların anlam 

ve içeriğinden ziyade faziletleri hakkında gelen çok sayıdaki rivayete 

dayanmaktadır. 

Hz. Peygamber, Yâsîn suresini Kur’ân’ın kalbi olarak nitelemiş ve onu 

okumanın faziletini şöyle açıklamıştır: “Her  şeyin bir kalbi vardır; Kur’-

ân’ın kalbi de, Yâsîn suresidir. Kim bu sureyi bir kere okursa Allah ona 

Kur’ân’ı on kere okumuş gibi sevap yazar.

45

 Yine bir hadis-i şerifte; “Kim, 



gündüz ve gece Yâsîn suresini Allah rızası için okursa mağfiret olunur, 

bağışlanır” buyrulmaktadır.

46

 



                                                 

45

  et-Tirmizî, Fadâilü’l-Kur’ân, 6; İbn Hacer, el-Metâlib, III, 361. 



46

  İbn Hacer, el-Metâlib, III, 361; el-Heysemî, ez-Zevâid, VII, 97. 




Doç. Dr. Muammer ERBAŞ 

54 


Aynı  şey,  Tebârake olarak bilinen Mülk suresi için de geçerlidir. Nite-

kim bu surenin ümmetinden herkesin ezberinde bulunmasının iyi olacağını 

belirten

47

 Hz. Peygamber, onun faziletiyle ilgili olarak şunları söylemiştir: 



Elif-lâm-mîm, Tenzîl ve Tebârake sureleri Kur’ân’ın diğer surelerinden alt-

mış derece daha üstün kılınmıştır.

48

 



Bu rivayetlerin de etkisiyle, halkımız arasında bu iki surenin okunması 

ve ezberlenmesine ayrı bir önem verilmiştir. Bu hususlar, genelde olumlu 

hususlar içermekle birlikte eleştirilmesi gereken yönlere de sahip bulun-

maktadır. Nitekim bu uygulamalar neticesinde Kur’ân ve dolayısıyla din ta-

mamen ölümle, ölülerle ve öteki dünya ile özdeşleşmiş, bu nedenle özellikle 

genç nesillerin zihninde dinin dünya ile fazla bir ilgisi olmadığı gibi yanlış 

bir imaj yerleşmiştir. Zira toplumumuzda, bu eksik ve yanlış anlayışın doğal 

uzantılarını  sıkça görmek mümkündür: Kur’ân neden bahseder? ahiretten. 

Nerede okunur? Cenazede ve mezarlıkta. İmam ne iş yapar? Ölü yıkar. Din 

ne işe yarar? Sadece ahirette mutlu olmaya…

49

 

Halbuki bunun yanlış olduğu çok açıktır. Kaldı ki Yâsîn ve Mülk surele-



rinin içeriği halkımızın sandığının aksine tamamen ölümle, cenazeyle ve 

ahiretle ilgili değildir. Bilakis her iki surede en çok dikkat çeken husus gece

gündüz, ay, güneş, toprak gibi evrende Allah’ın varlığına açık birer delil teş-

kil eden çok sayıda doğa olayına atıfta bulunulmasıdır. Bunlardan ibret ala-

cak olanlar da ahirete intikal eden ölüler değil, bilakis hal-i hazırda dünya 

üzerinde yaşayan dirilerdir. 

Ayrıca bu iki surenin doğrudan ölülere okunmasıyla ilgili sağlam bir ri-

vayet de yoktur. Mevcut sahih rivayetler ya eksik, ya da yanlış değerlendi-

rilmektedir. Nitekim Mülk suresinin kabir azabını önlediği ve bu nedenle 

kendisine ‘el-Mânia/(Azabı) Önleyen’ dendiği yönündeki rivayetlerin tü-

münde, bu sureyi okuyan veya okuması istenen kimse bir başkası değil, bila-

kis sağlığında bizzat kişinin kendisidir.

50

 

                                                 



47

  İbn Hacer, el-Metâlib, III, 391; el-Heysemî, ez-Zevâid, VII, 127-128. 

48

  et-Tirmizî,  Fadâilü’l-Kur’ân, 8; es-San’ânî, el-Musannef, III, 382; Dârimî, es-Sünen, II, 



455. 

49

  Atay, Hüseyin, Kur’ân’a Göre Araştırmalar IV, s. 136-137; Sülün, Murat, a.g.e., s. 222-



223. 

50

  es-San’ânî, el-Musannef, III, 378-379; el-Heysemî, ez-Zevâid, VII, 127-128. 




Türk toplumundaki Kur`an okuma, dinleme ve öğrenme algısına eleştirel bir bakış 

55 


Sahih rivayetlerde yer alan Yâsîn suresinin ölülere okunması yönündeki 

ifadeler ise, kaynaklarda ölüp gitmişlerden ziyade ölmek üzere olan kimseler 

tarzında anlaşılmıştır.

51

  Şöyle ki, bu durumda olan kimselere Yâsîn suresi 



okunduğunda, onların ölüm anında çektikleri acı ve ızdırapların azalacağı, 

dolayısıyla ruhlarını daha kolay teslim edecekleri ifade edilmiştir.

52

 

O halde Türk halkına bu iki sureye sahip oldukları faziletleri kazandıran 



söz konusu anlam ve içeriği doğru bir şekilde anlatmak gerekmektedir. Bu-

nun da yolu, cenaze törenlerindeki mevcut uygulamaların arasına okunan bu 

yerlerin anlaşılır izahlı meallerinin de yerleştirilmesinden geçmektedir. Belki 

ilk başta biraz yadırganabilirse de, doğru bir şekilde anlatıldığında ve güzel 

bir sunuşla takdim edildiğinde halk bunu asla reddetmeyecektir. Tam aksine, 

ölüm sebebiyle nefislerin yumuşadığı, ön yargıların azaldığı ve insanların 

maneviyata yöneldiği bu anlarda, söz konusu surelerin anlam ve muhtevaları 

güzel bir üslupla aktarıldığında Kur’ân’ın indiriliş gayesi tam olarak gerçek-

leşecek, zira her bir âyetin anlam ve mesajı dinleyenlerin zihninde ve gön-

lünde sayısız iman, amel ve ahlak kıvılcımı çaktıracaktır. 



 

e) Sevap Kazanmak Maksadıyla Gerçekleştirilen Kur’ân Okumaları: 

Türk toplumunda Kur’ân okumayı teşvik eden en önemli hususlardan 

biri sevap kazanma arzusudur. Nitekim dindar halk kesimleri arasında dü-

zenli bir şekilde hatim indirilir,

53

 çeşitli vesilelerle Kur’ân’dan muhtelif âyet 



ve sureler okunur, bir işe başlanacağında Besmele çekilir, mezarlılar vb. Ve-

sile edilerek sık sık Fâtiha ve İhlas okunur, yatmadan önce İhlas, Felak, Nâs, 

Kâfirûn,  İsrâ, Zümer, Müsebbihât, vb. surelerden biri veya birkaçı, sabah 

kalkarken de Felak ve Nâs sureleri okunur. Tüm bunların sebebi, bir kısmını 

daha önce zikrettiğimiz kaynaklarda bu hususlarla ilgili Hz. Peygamber’den 

gelen rivayetlerde belirtilen mükafaat ve savaplardır.

54

 

Bunların yanı sıra Türk toplumunda bir de sağlam bir kaynağa veya da-



yanağa sahip olmayan bir takım Kur’ân okuma adetleri mevcuttur. Bunların 

çoğu, halk dindarlığı dediğimiz daha çok duygusal niteliğe sahip, kitâbî bir 

bilgiye dayanmayan ve yayılması bir takım vaaz kitaplarının yanı sıra daha 

                                                 

51

  Müslim, 631; İbn Mâce, 1444; Ahmed b. Hanbel, V, 26. 



52

  Süleyman Ateş, a.g.e., VII, 333-334; Duman, M. Zeki, a.g.e., s. 216 vd. 

53

  Bu konuda bkz. Aydemir, Abdullah, a.g.e., s. 267 vd. 



54

  Bunlarla ilgili rivayetler için bkz. Aydemir, Abdullah, a.g.e., s. 63-65; 138-143; 154. 




Yüklə 10,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   152




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə