Pilancı,
Avrupa Ülkelerindeki Türklerin Türkçeyi Kullanma Ortamları
133
ların Türkçesini, kültürünü ellerinden alırsanız
bunlar çete mensubu
olurlar. (1.1e-HL7).
…….’da Türk çocukları genelde çete ve uyuşturucu tuzağına düşmüş.
(1.1e-İN1).
Türkçeyi doğru konuşmayı başaramayan ve çocuklarına da doğru öğ-
retemeyen ailelerin çocukları suç işlemede önlerde. (1.1e-DN2).
Son zamanlarda ülkedeki göçmenlerin suç oranının artmasındaki et-
kileri yadsınamayacak kadar çok büyük. (1.1e-DN7).
Avrupa’ya göç nedenleri arasında %36 ile “evlilik”; %35 ile “ça-
lışma amacı” ilk sıralarda gelmektedir: Avrupa ülkelerine 1960’lı yıl-
larda başlayan çalışma amaçlı göçün ardından, özellikle 2. kuşakla birlikte
söz konusu olan evlilik yoluyla göçe de sık rastlanmasının nedeni aşağıda yer
alan kayıtta özetlenmektedir:
2. jenerasyonlarda aileler evliliklerde bir tarafın Türkiye’ye yönelik olma-
sını tercih ettiler. Kızları varsa Türkiye’den doğmuş büyümüş bir aday
getirdiler. Oğlu varsa aynı şekilde bir aday bulundu. Bağlar kopmasın
diye. (1.2a-BL20).
Evlilik yoluyla göçün en önemli olumsuz etkisi şu örnekte belirtildiği gibi
özetlenebilir:
Burada doğmuş bir çocuğa Türkiye’den damat veya gelin adayı aranı-
yor. Burada doğmuş büyümüş bir delikanlı kıza
veya oğlana gidip ora-
dan bir tek kelime yabancı dil bilmeyen birini getirdiğiniz zaman bunlar
kâğıt üzerinde idari hukuk açısından iki Türkü evlendirmiş bulunuyorsu-
nuz. Kültürel anlamda bu kişilerin birbiriyle alakası yok. Sadece babası-
nın emrine itaat etme zorunluluğu olduğundan veya babasına hayır di-
yemediğinden babasının veya annesinin seçtiği kızı kabul etmek zorunda
bırakılarak bu delikanlı bu kızı alıyor ve evleniyor ve sonra da 3 gün son-
ra da alınan gelin 3 ay, beş ay, altı ay geçtikten sonra karısını geri zekalı
olmakla suçlamaya başlıyor (1.2a-BL1).
Katılımcıların %55’i çalışmakta; %45’i ise çalışmamaktadır: İşsizlik,
Avrupa ülkelerindeki Türkler arasında son yılların en önemli sorunlarından
biri olarak kendini göstermektedir. Bu konuyla ilgili açıklamalar şu sözlerde
özetlendiği gibidir:
Türklerin çoğunun ekonomik imkânları yok burada. İşsiz oldukları için
Sozial Amt’a gidiyorlar. Aynı Fransa’da
da olduğu gibi, iş olsa bile önce
bir Alman’ı alıyorlar, Türk’ü almıyorlar, bir dışlanma var. (1.3a-AB1).
Türklerin çalışmakta olduğu ana kesim tekstil sektörü idi. Ancak bu
sektör artık Çin’in elinde. Bayburt ve İç Anadolu bölgesinden gelen
bilig, Bahar / 2009, sayı 49
134
inşaat sektöründe çalışan Türkler çoğunlukta. Ancak bu sektörü de
Doğu Avrupa’dan gelen Çek, Slovak gibi eski Demir Perde ülkesi va-
tandaşlarına kaptırıyoruz (1.3a-FR5).
Bizim insanlarımızın çoğu burada işsizdir veya emeklidir (1.3a-DN2).
1200 öğretmenimizin yaklaşık %70’i işten çıkarıldı (1.3a-HL3).
Türkiye’deki çocuklarımıza sorduğumuzda
hepsi ya öğretmen ya doktor
ya da başka bir şey olmak istediğini söyler ama burada %80’i sadece
babaları gibi işsizlik parası almak istediğini söylüyor (1.3a-BL6-11).
Katılımcıların çoğunluğunu lise mezunları oluşturmaktadır: Bu
oran, eğitimlerini Türkiye’de tamamlayan katılımcılar için %32,24; Avrupa
ülkelerinde tamamlayan katılımcılar için %52,52’dir. Eğitimlerini Türkiye’de
tamamlayanlarda, eğitim durumu ilkokul düzeyinde olanlar %29,27; Avrupa
ülkelerinde eğitimini tamamlayanlarda eğitim düzeyi ilkokul olanların oranı
%10,57’dir. Avrupa ülkelerinin tamamında bulunan Türklerin eğitim durum-
larını gösteren bilgilerin tümüne ulaşılamamıştır. Araştırmada, 1960’lı yıllarda
Avrupa ülkelerine giden Türklerin eğitim durumlarının düşük olmasına karşı-
lık; 2. ve 3. kuşakta eğitim durumunun yükselmeye başladığı, orta dereceli
okullarda ve meslek okullarında yoğunluk olduğu, kız çocuklarının
eğitime
daha fazla ilgi gösterdiği derinlemesine görüşmelere şu şekilde yansımıştır:
Aşağı yukarı 2000 civarında şu anda üniversitede yüksekokulda oku-
yan öğrencimiz var. Vatandaşlarımız buraya çalışmak için gelmişler ço-
cuklarını daha çok meslek okullarına ve teknik okullara yönlendiriyorlar
(1.4a-BL6-11).
Yüksek eğitime giden nüfusu, Türk nüfusla orantılarsanız oldukça dü-
şük. Artıyor ama çok yavaş bir hızla artıyor (1.4a-BL27).
Kızlar evlenmemek için okula gidiyor. Okulda 30
öğrenci varsa Türk;
28’i kız, 2’si erkek (1.4a-BL4).
Belçika’da yaşayan Türklerin üniversite okuma oranı %2 ve bunun
%99’u bayan. Çünkü kızlar vasfı olmayan biriyle evlenmek isteme-
dikleri için kendilerini okumak üzere yönlendirmişler. (1.4a-BL6-11).
Hollanda eğitim kurumlarında 90.000 Türkiye kökenli öğrenci var. 2.
ve 3. nesil Hollandaca biliyor, Hollanda’ya uyum sağlamış durumda
onlardan ümitliyiz (1.4a-HL1-2).
Yabancı çocukların büyük bir çoğunluğu, %35 civarında, orta derece-
li okulların düşük seviyelerinde eğitim görüyor (1.4a-HL6).
Pilancı,
Avrupa Ülkelerindeki Türklerin Türkçeyi Kullanma Ortamları
135
2. Katılımcıların Türkçeyi Kullanma Ortamları
Bu bölümdeki veriler;
aile içi, okul, iş yeri ve arkadaş çevresi olmak üzere
Türkçeyi sık kullanma ortamlarını belirlemeye yöneliktir.
Tablo 2.1:
Türkçeyi aile içinde ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Çok az
%12,8
Genellikle %27,9
Sürekli %58,6
Cevap vermedi
% 7
Tablo 2.2:
Türkçeyi arkadaş grubu içinde ne sıklıkta kullanıyorsunuz?
Çok az
%19,5
Genellikle %40,1
Sürekli %40,2
Cevap vermedi
%3
Tablo 2.3:
Türkçeyi iş yerinde ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Çok az
%47,8
Genellikle %26,7
Sürekli %24
Cevap vermedi
%5
Tablo 2.4:
Türkçeyi okulda ne sıklıkla kullanıyorsunuz?
Çok az
%52,1
Genellikle %29,8
Sürekli %17,7
Cevap vermedi
%4
Sonuçlara göre, Türkçe kullanma ortamları aile,
arkadaş çevresi, işyeri ve okul
olmak üzere bir sıralama göstermektedir. Türkçenin en fazla kullanıldığı ortamın
aile içi olduğu derinlemesine görüşmelerde de şu sözlerle belirtilmektedir:
Burada 3. kuşağım. Burada doğdum burada büyüdüm. Mükemmel
Türkçe konuşmuyorum. Fransızcam mükemmel. Türkçeyi sadece aile
çevresinde öğrendim. Mesela babam bana Fransızca sorsa bile Fran-
sızca cevap veremem çünkü Türkçe yerleşmiş ama kardeşimle Fran-
sızca ama sadece Fransızca konuşurum (2.1a-BL2).
Evimizde
hep Türkçe konuşuyoruz, oğlumuz henüz daha dokuz aylık
ama hep Türkçe konuşulacak böyle kararı aldık (2.1a-BL13).
Bizim Türk halkı burada kamudaki işlerini halletmede Danimarkacayı
bilmediklerinden ötürü sorunlar yaşamaktadır belediyelerde ya da
hastanelerde (2.1a--DN7).
Çocuklar evlerinde İngilizce konuşanların sadece kendileri olduğunu, res-
mi belgeleri kendilerinin ailelerine çevirdiğini söylüyorlar (2.1a--İN10).