GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
90
Bir de terk-i can var insanlarda. Canını veriyorsa cananı buluyor.
Çünkü o zaman ne oluyor. Canını veriyor, canından da geçiyorsa,
ölüyor. İşte o zaman Cenabı Hak “ölmeden evvel ölün” buyuruyor.
Varlığından kurtuluyor, her şeyi terk ediyor.
Varlık denince insanların malı varlıktır, zenginliği, maddi
varlığıdır. İlmi varlıktır, ameli varlıktır, asaleti varlıktır, güzelliği
varlıktır, gücü varlıktır, sanatı varlıktır veya ibadet etmiş çalışmış,
Allah da vermiş kerameti, keramet varlıktır.
Çünkü insanlarda kemalat varlıkta değil yokluktadır. Onun için
kim yok oldu ise kemale ulaştı. Kim yok olduysa hakiki varlığı
buldu. Hakiki varlığı bulunca o zaman kemale ulaşıyor. Kemal
sahibi oluyor.
İşte onun için Cenabı Hak “Kulum ver beni de al beni. Benim
vermiş olduğum canı Bana ver ki Beni alasın” diyor.
Başını top eyleyip gir vahdetin meydanına
Kıl kaza-yı Kerbela yı gir kendi nefsin kanına
Seyr kıl uşşak-ı Mevla nice kıyar canına
Terk-i can etmektir ancak aşk u sevdadan garaz
Aşk ise.. aşk ne?
Allah sevgisi, Resulullah sevgisi, Meşayih sevgisi.
Bu sevgiler insanda tecelli ederse, ve bu sevgileri büyütürse,
çoğaltırsa, o zaman ne olur?
Terk-i can olabilir. Her varlığını yok eder. Her varlığı yanar gider,
gönlünde durmaz.
Fakat bizim bu varlıklarımız var ya… ilim dedik, amel dedik,
maddi zenginlik dedik bunların zahirde cismi olduğu gibi,
sevdiğimiz için kalbimizde de onların bir cismi var, onların bir yeri
var. Öyleyse bu sevgiler, bunlar kalpte olduğu müddetçe...
Onun için “Neyi seviyorsanız, kalbinizde neyi besliyorsanız o
sizin putunuzdur, mabudunuzdur” buyruluyor.
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
91
Gönlümün put hanesinden hubb-ı dünya nakşını
Pûte-i aşkında yaktı nârına pervâ gibi
Ne demek istiyor?
Gönlümde olan puthane idi, çok arzular vardı, çok istekler vardı,
bunlar orayı hep meşgul etmişti, işgal etmişlerdi.
Ama pute-i aşkı nedir?
Yani Cenabı Hakkın aşkı; hakiki bir mabudumuz var, o hakiki
mabudumuzu bulduksa, hakiki mabudumuzun sevgisi onları hep
yakar yok eder.
Ama bu hakiki mabudumuzu neyle bileceğiz? Neyle bulacağız?
Cenabı Hak insanların her maksadına bir kapı tayin etmiştir.
Allah'tan gelen insanlar, Allah'a gitmek için yine Cenabı Hak arada
bir vasıta halk etmiş.
Çünkü zaten biz vasıtayla geldik, vasıtasız gelmedik ki; zaten biz
bir böcek gibi topraktan çıkmadık ki, bir ottan, bir taşın deliğinden
çıkmadık ki, bir ot gibi yerden bitmedik ki, arada bir vasıta var.
Ne bu vasıta? Annemiz, babamız vasıta oldu. Bizi ulvi alemden
getirdi bu aleme. Fakat yine bir vasıta lazım ki yine o ulvi aleme
çıkarsın bizi. Zaten ayet-i kerimede “ileyhil vesilete” buyuruyor
Cenabı Hak. Bir vasıta arayın kendinize, bir vesile bulun
kendinize. Onun için burada vasıta nedir?
Al benligimizi gitsin irâde
Arz eyle cemâlin ir gür murâde
Vasıtamız sensin işbu arâde
Eriştir menzil-i a'lâya bizi
İşte vasıta budur.
Bunlar kelamı kibardır. Bu ayete, hadise temas eder. Ayet, hadis
mealidir. Ki vasıta neymiş?
Al benligimizi gitsin irâde
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
92
Arz eyle cemâlin ir gür murâde
Bu ne?
Evliyaullah insanları iradesinden kurtarıyor. Ehli tasarruf bu zaten.
Keramet bir şey demek değil! Önemli olan tasarruftur.
Sana keramet gösterir bir kimse, çok kerametler gösterir. Seni
çocuk yerine kor, cinciğinen, boncuğunan seni aldatmış olur.
İş odur ki senin iradeni alsın da, seni iradenden kurtarsın da, seni
varlığından kurtarsın da, seni nimete ulaştırsın. Tasarruf budur.
Tasarruf insanı ne yapar? Öldürür.
Evliyaullahın manevi bir gücü var. Seni öldürür, diriltir.
Hayâtı memâttır memâtı hayât
Yüz bin renk gösterir aslı bir nevât
Aslâ sözlerinde bulunmaz sebât
Bir böyle buyuruyor. Bir de buyuruyor ki:
Sekiz sıfat üzre gördüm bir cemal
Her bir sıfatında vardır bin kemal
Bir de böyle. Kim için bu?
Bunlar
hep
meşayiha,
velayete
söylenmiştir.
Velayete
buyrulmuştur.
Evliyaullaha
buyrulmuştur.
Cenabı
Hak
Evliyaullaha o yetkiyi vermiştir. O selahiyeti vermiştir.
Ki ne yapıyor? Seni evvela öldürecek.
Ne o? Kılınç ile kesecek değil, senin başını kesecek değil, bu
öldürmek. Ne demektir bu?
Hazret-i Pîrim delîlimdir Halîlimdir benim
Dil sarâyı ravza-i beyt-i celîlimdir benim
Ana teslîm ettiğim nefs-i zelîlimdir benim
İnkıyâd ettim bıçağa uymuşam İsmâîl'e
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
93
Bu kelamların şimdi anlaşılanları var, anlaşılmayanları var.
Malum “ Hazret-i şeyhim, halilimdir, delilimdir benim” yani İsmail
(as) nasıl babasının bıçağına boynunu verdi, teslim oldu, sen de
meşayıhına öyle teslim ol. Bu anlaşıldı.
“ Ana teslim ettiğim nefs-i zelilimdir benim”. Bu da anlaşıldı.
“ Inkiyad ettim bıçağa uymuşum İsmail’e”. Bu da anlaşıldı.
“ Dil sarayı ravza-i beyt-i celilimdir benim”.
Bu ne?
Evliyaullahın kalbine bir insan girerse, ravza-i mutahharadan içeri
giriyor.
Evliyaullahın cismi ravza-i mutahhara imiş.
Evliyaullahın kalbi de Allah’ın beyti, evi beyt-i celil.
İşte kutsi hadisinde “Ben hiçbir mekana sığmam, mü’min kulumun
kalbine sığarım” buyurması budur.
Her kim ki Evliyaullahın gönlüne girdiyse, maksuduna ulaştı,
maksudunu buldu, aradığını buldu.
O aranan var ya, afakta bulunmaz, gönüllerde bulunacak. Gönüle
girmek lazım.
Onun için Yunus Emre buyurmuş ki:
Yunus eydür ey hoca
İstersen var bin hacca
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir.
Boşuna mı buyurmuş bu kelamı?
“Bir gönüle”. Bu gönül kim?
Dostları ilə paylaş: |