Büyük Tasarım



Yüklə 2,44 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/42
tarix30.04.2018
ölçüsü2,44 Kb.
#40546
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   42


Gerçeklik nedir?
3


B
irkaç  yıl  önce  İtalya,  Monza’da  belediye  meclisi  Japon  ba­
lıklarının  yuvarlak  akvaryumlarda  tutulmasını  yasakladı. 
Yapılan açıklamaya göre balığı yuvarlak kenarlı bir akvaryumda 
tutmak  zalimlikti,  çünkü  yuvarlak  cam  balığa  bozulmuş  bir  ger­
çeklik  görüntüsü  sunuyordu.  Peki,  biz  gerçekliğin  doğru  ve  bo­
zulmamış  resmine  bakıp  bakmadığımızı  nasıl  bileceğiz?  Biz  de 
görüşümüzü  bozan  dev  bir  yuvarlak  akvaryumun  içinde  olabilir 
miyiz?  Japon  balığının  gerçeklik  algısı  bizimkinden  farklıdır  ama 
bizimkinin daha gerçek olduğundan emin miyiz?
Japon  balığının  gerçeklik  algısı  bizimki  ile  aynı  değildir,  yine 
de,  Japon  balığı  gözlemleyerek  akvaryumun  dışındaki  nesnelerin 
devinimlerini  yöneten  bilimsel  yasaları  formüle  edebilir.  Örneğin, 
bizim  düz  bir  çizgide  özgürce  devindiğini  gördüğümüz  nesne,  bo­
zunum  nedeniyle  balık  tarafından  eğik  bir  çizgide  hareket  ediyor­
muş  gibi  gözlemlenebilir.  Buna  rağmen  Japon  balığının  bozulmuş 
referans  çerçevesinde  formüle  ettiği  bilimsel  yasalar  her  zaman 
doğru  olacaktır  ve  akvaryumun  dışındaki  nesnelerin  gelecekteki 
hareketlerini  öngörmesini  olanaklı  kılacaktır.  Onun  yasaları,  bi­
zim  çerçevemiz  içindeki  yasalardan  daha  karmaşık  olabilir,  ama 
basitlik  bir  tercih  meselesidir.  Japon  balığı  böyle  bir  kuram  for­
müle  ederse,  onun  bakış  açısını  gerçekliğin  resmi  olarak  kabul 
etmemiz gerekir.
Gerçekliğin farklı resimlerinin ünlü bir örneği MS 150 yıllarında 
Ptolemaios  (yak.  85-165)  tarafından,  gökcisimlerinin  devinimleri­
ni  tanımlamak  için  gerçekleştirilmiş  bir  modeldir.  Ptolemaios’un 
on  üç  kitaplık  bir  inceleme  olarak  yayınladığı  çalışması,  genellik­
le Arapça başlığı olan 
Almagest
 (
El-Mecisti
) adıyla bilinir. 
Alma- 
gest
 Dünya’nın küresel, devinimsiz, evrenin merkezinde konum-


38
Ptolemaios evreni 
Ptolemaios'a göre biz evrenin 
merkezindeydik.
landırılmış  ve  uzaktaki  gökcisimleriyle  karşılaştırıldığında  önem­
senmeyecek  kadar  küçük  olduğunu  düşünmenin  nedenlerini 
açıklayarak  başlar.  Aristarkhos’un  Güneş  merkezli  evrenine  rağ­
men  bu  inanç,  mistik  nedenlerden  ötürü  Dünya’nın  evrenin  mer­
kezinde  olması  gerektiğini  düşünen  Aristoteles  zamanından  beri 
çoğu  eğitimli  Yunanlı  tarafından  kabul  görmüştür.  Ptolemaios’un 
modelinde  Dünya merkezde kımıldamadan durur, bütün gezegen­
ler  ve  yıldızlar  Dünya’nın  etrafında  karmaşık  yörüngeler  üzerinde, 
içe geçmiş çarklar gibi, dönerler.
Bu  model  bize  doğal  görünür,  çünkü  ayaklarımızın  altında­
ki  yeryüzünün  hareket  ettiğini  hissetmeyiz  (depremler  ve  tutku 
dolu  anlar  dışında).  Daha  sonra  Avrupa’da  bilim  kendisine  mi­
ras  kalan  Yunan  kaynaklarını  esas  aldı  ve  böylece  Aristoteles  ve 
Ptolemaios’un  görüşleri  Batı  düşüncesinin  büyük  kısmına  temel 
teşkil  etti.  Ptolemaios’un  kozmos  modeli  Katolik  Kilisesi  tarafın­
dan  benimsendi  ve  on  dört  yüzyıl  boyunca  resmi  doktrinleri  oldu. 
Ancak  1543’e  gelindiğinde  Kopernik 
De  Revolutionibus Orbium 
Coelestium
  (Göksel  Kürelerin  Dönüşleri  Üzerine)  adlı  kitabında


39
farklı  bir  model  sundu  ve  bu  kitap  ancak  onun  öldüğü  yıl  basıla- 
bildi (ki bu kuramı üzerinde onlarca yıl çalışmıştı.)
Kopernik,  Aristarkhos’un  ondan  on  yedi  yüzyıl  önce  yaptı­
ğı  gibi,  Güneş’in  merkezde  hareketsiz  durduğu  ve  gezegenlerin 
onun  etrafında  dairesel  yörüngeler  üzerinde  döndüğü  bir  Dün­
ya  tanımladı.  Bu  düşünce  yeni  olmamasına  rağmen  yeniden  uya­
nışı  şiddetli  bir  direnişle  karşılandı.  Kopernik  sistemi,  gezegen­
lerin  Dünya’nın  etrafında  döndüğünü  söylediği  düşünülen  Ki­
tabı  Mukaddes’e  karşı  olarak  görüldü;  kaldı  ki  bu  görüş  Ki­
tabı  Mukaddes’te  asla  açık  olarak  yer  almaz.  Aslında,  Kitabı 
Mukaddesin  yazıldığı  zamanlarda  insanlar  Dünya’nın  düz  oldu­
ğuna  inanıyorlardı.  Kopernik  sistemi  Dünya’nın  dönüp  dönmedi­
ği  konusunda  hiddetli  bir  tartışmaya  neden  oldu  ve  bu  tartışma, 
onun  görüşünü  savunduğu  ve  “Bir  düşünce  Kutsal  Kitap’a  aykırı 
olarak tanımlanmış olsa bile, bir olasılık olarak savunulabilir” de­
diği  için  Galilei’nin  1633’te  sapkınlıktan  yargılanmasıyla  doruğa 
ulaştı.  Suçlu  bulundu,  hayatı  boyunca  ev  hapsine  mahkûm edildi 
ve  sözlerini  geri  almaya  zorlandı.  Onun 
“Eppur  si  muove”
  (Yine 
de  dönüyor)  diye  mırıldandığı  söylenir.  1992’de  Roma  Katolik  Ki­
lisesi Galilei’yi lanetlemenin yanlış olduğunu nihayet kabul etti.
Öyleyse  hangisi  gerçek,  Ptolemaios  sistemi  mi  yoksa  Koper­
nik  sistemi  mi?  Kopernik’in  Ptolemaios’un  yanıldığını  kanıtladı­
ğını düşünenler az olmasa da, bu doğru değil. Bizim normal bakış 
açımız  balığın  bakış  açısıyla  karşılaştırıldığında  her  iki  görüntü­
nün  de  evrenin  modeli  olarak  kullanılabilmesi  gibi;  bizim  gökyü­
zü  gözlemlerimiz  de  ister  Dünya’nın  ister  Güneş’in  hareketsiz  ol­
duğu  varsayılarak  açıklanabilir.  Evrenimizin  doğası  üzerine  yapı­
lan  felsefi  tartışmalarda  üstlendiği  role  rağmen  Kopernik  sistemi­
nin asıl üstünlüğü, Güneş’in hareketsiz olarak kabul edildiği refe­
rans çerçevesinde hareket denklemlerinin daha yalın olmasıdır.
Bilimkurgu  filmi 
Matrix
'te  farklı  bir  gerçeklik  seçeneği  sunu­
lur;  insan  ırkı  akıllı  bilgisayarlar  tarafından  yaratılmış  sanal  bir 
gerçeklik  içinde  olduğunu  bilmeden  yaşarken,  bilgisayarlar  on­
ların  biyoelektrik  enerjilerini  (bu  her  ne  demek  ise)  emerler. 
Belki  de  bu  çok  zorlama  bir  senaryo  değildir,  çünkü  pek  çok  in­
san 
Second,  Life
  gibi  web  sayfalarında  yaratılmış  sanal  gerçek­
likte  oyalanarak  geçirir  zamanının  çoğunu.  Bilgisayarlar  tarafın­
dan  yaratılmış  bir  pembe  dizinin  karakterlerinden  biri  olmadı­
ğımızı  nasıl  bileceğiz?  Yapay  ve  hayali  bir  dünyada  yaşasaydık, 
olayların  mantıklı  ve  tutarlı  olması  veya  herhangi  bir  yasaya  uy­
ması  gerekmeyecekti.  Gücü  elinde  tutan  uzaylılar,  örneğin,  do­


Yüklə 2,44 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə