Commitment without borde ers antisemitizmi Önleme ve Holokost Eğitimi Kılavuzu



Yüklə 27,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/37
tarix14.05.2018
ölçüsü27,26 Kb.
#43553
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   37

72
DEĞERLENDİRME
soru  işareti  olarak  Almanya‘daki  ziyaret  sırasında  ortaya  koyduğu-
muzu  hatırlıyorum.  Devletin  bu  konuyu  ele  alış  biçimi  meselenin 
derinine inen, temelden çözen bir tutum olmayabiliyor.  
Sizce projenin çıktıları neler oldu? 
GÜRSEL 
İyi bir network oluştu. Onun dışında özellikle Tür-
kiye‘den katılanların bu konudaki farkındalığı, ilgisi arttı. Son olarak 
aklımıza bir takım somut yeni fikirler ve projeler gelmeye başladı.  
TUĞSAVUL 
Çok fazla kaynağa erişim olanağımız oldu, eği-
tim materyali, ağ ve ortak bulma ya da kurumsal iletişim anlamında. 
Kişisel olarak kendimize kattıklarımız dışında kurumsal kapasiteye 
adapte edebileceğimiz bir araç yarattığımızı düşünüyorum. Bunun  
yanında antisemitizmi engelleme ve Holokost eğitimi alanında çalış-
mak isteyen herkesin erişimine, kullanımına açık bir platform yara- 
tılmış oldu.
DEMIREL
 Öncelikle farkındalığın ve ilginin artması Alman- 
ya‘daki katılımcılar açısından da aynı şekilde geçerli. Birbirimizi çok 
daha iyi tanıdık ve keyif aldık beraber çalışmaktan. Bu da yeni fikir-
ler ve yeni projeler için epey motive edici. Bunun dışında SEÇBİR 
(Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Merkezi) gibi başka partnerler ve bi-
zim konularda çalışan akademisyenleri tanıdık. Özellikle bu yayınla 
ve konferanslarla bu pozitif tecrübeyi görünür kıldık. Bu projenin çık- 
tısı, Türkçe, Almanca ve İngilizce yayınlar sayesinde, uzmanlar ara- 
sında çok geniş bir çevreye ulaşacak. İyi bir zemin oluşturduk ve böyl- 
ece sonraki adımları ne yapılabileceğini bilerek ve öngörerek daha 
güvenli atacağız.
Projenin devamı gelecek mi? Kurumlar arasındaki iş birliği sürdü- 
rülecek mi?
TUĞSAVUL
  Bu  kitapçığın  uygulanmasını  sağlayacak  eği-
tim modülleri, projeler, yeni iş birlikleri geliştirmek gibi amaçlarımız 
var özetle. Bir yandan da medya, akademi, sivil toplum alanlarında 
tanıştığımız aktörlerle iş birliğini devam ettirmek istiyoruz. Bir kıs-
mımız bunu eğitim alanında öğretmenlerle; bir kısmımız gençlerle 
uygularken bir kısmımız bunun medyada yansımalarına önem ver-
iyor ve bu ortaklıkları işletmeye devam etmek istiyoruz. TOG olarak 
ise hedefimiz sahada çalışma yaptığımız gençlere bunu aktaracak 
yollar bulmak.
DEMIREL
 Hemen çok kısa belirteyim. Mesela TOG‘un eğit- 
men eğitimi, bunu farklı metotlarla nasıl güçlendirebiliriz, onlar genç- 
lik gruplarına bunu nasıl aktarabilir, kafa yorduğumuz konulardan biri. 
Yine hem akademide hem eğitim veren kurumlarda “bu işle ilgilenen  
ve bilgi sahibi insan sayısını nasıl artırabiliriz?” sorusunu soruyoruz.

Patrick: “Farklı ülkelerden eğitim uzman- 
larının birbirlerinin çalışmalarından  
haberdar olması ve görüş alışverişinde  
bulunması iyi. Dışarıdan bakmak  
tekrar tekrar kendi işi üzerine eleştirel  
gözle düşünmeye yardımcı oluyor.  
Türkiye ve Almanya’daki siyasal eğitimin  
çerçeve koşulları bundan daha farklı  
olamazdı. Yine de bu kadar çok ortak  
nokta keşfettik. Yereldeki ortaklarımızın  
katılımcılığı dikkate değer. Almanya’ya  
göre siyasal, toplumsal ve de mali açıdan  
koşullar daha zor. Ama bu insanları  
demokrasi ve insan hakları için şevkle  
ve de çok profesyonel bir biçimde  
çalışmaktan alıkoymuyor.” 
Juliane: “Uluslararası uzmanlık alışve- 
rişi için ilgili yapılara, çalışma koşullarına  
ve bilgi altyapısına yönelik fikir edinebil- 
mek üzere birbirini tanımak önemli.  
Bunu yaparken proje ortaklarının deneyim 
alışverişini ilgili ortak ülkede yapması  
önemli çünkü ancak o şekilde diğer ülkenin 
çerçeve koşulları ve uygulama deneyiml- 
eri gerçekten tartışmalara dahil olabilir.  
Türkiye’de, az sayıda STÖ’nün, bu alanda  
açık tartışmalara ket vuran bir atmosfer  
içinde demokrasi, ayrımcılık ve ‘öteki’ne  
karşı nefretle mücadele konularında  
büyük bir katılımcı ruhla çalışması beni  
çok etkiledi.”


73
DEĞERLENDİRME
Bir Fırsat Olarak Müze
METİN 
Derviş Hızarcı*
Türkiye-Almanya değişim projesi “Commitment without Borders” kap- 
samında Berlin’de Yahudi Müzesi’ni, İstanbul’da ise 500. Yıl Vakfı  
Türk Musevileri Müzesi’ni ziyaret ettik. İkisi de tarih ile güncel top- 
lumsal ve siyasal sorun alanları arasındaki gerilim hattı üzerinde ha- 
reket etmesi gereken tarih müzeleri. Müzeler anlam ve değer atfeden  
kurumlar olarak bu sorumluluğun bilincinde olmalıdır. Bu Berlin Ya- 
hudi Müzesi’nin eski müdürü Michael W. Blumenthal için başından 
beri netti: “Bu müze yalnızca önemli bir pedagojik proje değildi, aynı 
zamanda büyük bir siyasal öneme sahipti.” 
 
Bugün hala Almanya’nın göç ülkesi olup olmadığı tartışılırken, 
o yaklaşık 15 yıl önce pozisyonunu açıkça ve cesurca almış ve tabii ki 
bunu dile getirmişti. Devamında şöyle yazmış: “Burada demokrasinin 
ve giderek çeşitliliğin damgasını vurduğu bir kültürün koşulu olarak, 
somut öğrenme süreçleri, azınlıklar için saygı, ötekiliğin tam olarak 
tanınması  anlamında  hoşgörü  söz  konusudur.”  Berlin  Yahudi  Mü- 
zesi, “dinsel, kültürel ve etnik azınlıklar kendilerine has yeteneklerini 
milli yaşama katabildiklerinde nelerin mümkün olduğunu ve önyar-
gılarla hoşgörüsüzlük egemen olduğunda herkes için ne acı sonuçlar 
doğduğunu gözler önüne serer. Yukarıda betimlenen görev anlamın-
da, müze, ziyaretçilerin düşünüş ve hatta belki davranışlarını etki-
leyecek biçimde onlara ulaşmayı ve müze ziyaretlerini özel bir hale 
getirmeyi ister. İnteraktif araçları, özgün mimarisi, özel sergileri ve 
yetkin rehberleri ile insanları etkileyici bir deneyime dahil etmek için 
emek ve masraftan kaçınmaz.
1
 
Berlin Yahudi Müzesi’nin geniş ve çok çeşitli bir pedagojik pro-
gramı var. Müzenin 50’den fazla pedagogu, yaklaşık 20 farklı temayı 
içeren sergileri gezdirir. Bilgi aktarmanın yanında müzenin önem ver- 
diği şey öncelikle erişmek ve harekete geçirmektir. Bu nedenle müze 
turları  ziyaretçi  odaklı  olup  öğrenmeyi  çekici  hale  getirecek  biçim-
de hazırlanmıştır. Çeşitli ziyaretçi gruplarını aktif olarak tura dahil 
edebilmek için pedagojik beceriler ve iyi bir empati yeteneği gere- 
kir. Bazı turlarda, örneğin “İslam’da da böyle değil mi?” ve “Musevilik- 
Hıristiyanlık-İslam”da, diğerlerinin yanında Türkçe tur yapan Müslü-
man rehberler de hizmet verir. Böylelikle müzenin bir iletişim ve kar- 
şılaşma mekanı olarak rolünün altı çizilir.
2
* KIgA e.V.
1  Geschichten einer Ausstellung. Zwei Jahrtausende deutsch-jüdische Geschichte  
[Bir Serginin Hikayeleri. Alman-Yahudi Tarihinin İki Binyılı]. Haz.: Berlin Yahudi 
Müzesi Vakfı. Berlin 2002.
2  2005/2006 Kataloğu. Haz.: Berlin Yahudi Müzesi Vakfı. Berlin 2007.
Değişim projesi ekibi de Berlin Yahudi Müzesi’ndeki “İslam Turu”na 
katıldı. Müzenin etkileyici mimarisine genel bir girişten ve müzenin  
ziyaretçilere fiziki ve duygusal olarak da dokunmayı başardığı sapta-
masını yaptıktan sonra, daimi sergideki karşılaştırmalı temalar turu 
başladı. Bu bölümde Musevilik ve İslam’daki ortaklık ve farklılıklar 
gösterilerek  iki  din  birbirleriyle  ilişkilendirildi.  Dinler  ve  kültürler  
arasında tahmin edilenden çok daha fazla ortaklık olduğunun öğre- 
nilmesi “hoş bir sürpriz oldu!”
3
 Cemaatlerin arasında tarihi olarak 
güçlü bir bağ olduğunun saptanmasının yanında, müzenin yaklaşımı 
üzerine bolca tartışıldı: Niçin bir müze kendine bu görevleri biçer, bu 
konuları  ele  alır  ve  ‘Müslümanların  Batı  tipi  özgürleşmiş  ve  sekü-
lerleşmiş bir topluma kendilerini açıp açamayacağı ve bunun nasıl 
olabileceği’ gibi sorularla uğraşır?
 
Gerçi yanıt şimdiye kadar yazdıklarımdan çıkarılabilir ama yine 
de açıkça formüle edelim: Bu sorular müzenin ana temaları! Müze 
içerik olarak çoğunlukla 2 bin yıllık Alman-Yahudi tarihiyle dolu olsa 
da müze ve müzenin akademisi göç ve çeşitlilik temalarını program-
larına  almayı  görev  edinmişlerdir.  “Çeşitli  köken  ve  dinlerden  göç-
menler  birlikte  getirdikleri  yaşam  kültürünü  kendileri  için  yeni  bir 
gerçeklikle nasıl bağdaştırıyorlar?” Bu ve buna benzer sorular kişiyi 
kendi durduğu yeri bulmaya teşvik etmeyi amaçlar. Ama her şeyden 
önce eleştirel düşünceyi teşvik etmek amaçlanmalı!
4
 
Müze turunda ayrıca belli duraklar ziyaret edilerek bu mekan- 
larda fikir paylaşımı yapıldı: Nar ağacının yanında İncil ve Kuran’da-
ki yaratılış hikayeleri, “günah vakası” ve toplumlardaki erkek ve ka-
dın rollerinin dinsel göndermeleri.
 
Tevrat rulosu, din ve kültür açısından yazının ve dilin büyük öne- 
mini ve kutsal kitapların özel kullanım biçiminin altını çiziyordu. Bu 
durakta aynı zamanda bilgelik ile öğreti, yasalar ile ayinler ve günde-
lik yaşamın biçimlendirilmesinde yazının olağanüstü rolü üzerine bir 
sohbet gerçekleşti. Toplumsal iletişimin yazı yoluyla zaman ve me-
kanı aşabildiği konuşuldu. Yazının esas işlevlerinden biri de kültürel 
bilgi ve algıların sürekli olarak sabitlenmesidir.
5
 
3  Müze ziyaretçileri değerlendirme formunda bir katılımcının verdiği yanıt.
4  Heimatkunde. 30 Künstler blicken auf Deutschland [Yurt Bilgisi. 30 Sanatçı 
Almanya’ya bakıyor]. Haz.: Berlin Yahudi Müzesi Vakfı. Berlin 2011.
5  Der Mensch und seine Kultur [İnsan ve Kültürü]. Haz.: Christoph Wulf. Köln 
2010


Yüklə 27,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə