Commitment without borde ers antisemitizmi Önleme ve Holokost Eğitimi Kılavuzu



Yüklə 27,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə27/37
tarix14.05.2018
ölçüsü27,26 Kb.
#43553
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   37

67
UYGULAMA
Nasıl  oldu  da  bu  projenin  yürütülmesine  karar  verdiniz?  Vesi- 
le neydi?
MACMILLAN
 Prof. Cengiz Aktar Auschwitz’i ziyaret etmişti 
ve Şoa konusundaki bilgilerini öğrencilere aktarmak için fırsat arayı- 
şındaydı. Bu konuyu konuştuğu kurucumuz İbrahim Betil böyle bir 
eğitim  programına  derslerden  bağımsız  olarak  kendi  okulunda  yer 
vermeyi  önermişti.  Şans  eseri,  ben  Holokost  hakkında  bilgi  sahi-
biydim. Benim Şoa hakkında bilgilerim vardı, bunlar Londra’da lise 
okuduğum zamandan ve Yehova Şahidi olup bana olanları açıklayan 
babamdan kaynaklanıyordu. Ben Londra’da büyüdüm, birçok ulus 
ve  dinden  insanın  gittiği  bir  okulda  eğitim  aldım,  Musevi  cemaat-
lerinin  yaşadığı  semtlerin  yakınında  bulunan  Finchley  ve  Mill  Hill 
semtlerinde oturdum.
Programın birinci yılından sonra Yad Vashem, Kudüs’te bir 
hafta süren bir kursa katılarak bu konularda derinleşmemi sağlayan 
daha  fazla  bilgiler  edindim.  Ayrıca  tarih  öğretmenimiz  Bayan  İlke 
Nur Akvarup’un da dostane desteğine sahibim. 
Öğrencilerin katılımı nasıl?
MACMILLAN
 Öğrenciler daha baştan konunun çok zor bir 
temayla ilgili olduğunu anlıyor, notlar alıyor, bir sürü sorular soruyor- 
lar ve öğrenme ve sunum yapmayı oldukça ciddiye alıyorlar. Kavra- 
manın olanaksız olduğu 6.000.000 sayısından ziyade, kişisel fotoğraf- 
lar, eski video görüntüleri ve Holokost sırasında çocukların durumu ile  
ilgili bilgilerle programı çok daha kişilere bağlı ve duygusal hale ge-
tiriyoruz. Bu da öğrencilerin olanları daha iyi anlamasını sağlıyor.
Öğrencilerin, ebeveynlerinin ve diğer öğretmenlerin tepkileri nasıl?
MACMILLAN
 Olağandır ki, katılımcılar malzeme karşısında 
afallayıp sarsılıyorlar ama sonrasında, olabildiği kadarıyla, toplama 
ve imha kamplarında göreceklerine hazır hale gelmiş oluyorlar. Çok 
sık “Nasıl” ve “Neden” diye soruyorlar, çünkü bu şeyler olurken dünya- 
nın nasıl da sessiz kalıp izlediğini anlamak onlar için çok zor. Bazı 
anne-babalar, öğrenciler evlerine dönüp öğrendiklerini anlatırken on-
larla birlikte öğreniyor, diğerleri yalnızca temel olgulardan haberdar 
oluyorlar. Aynı zamanda milliyetçi, muhafazakar ailelerden gelen öğ- 
rencilerimiz de var. Bu öğrencileri severek eğitim projesine dahil edi- 
yorum;  diğer  insanlar  hakkındaki  görüşlerinin  nasıl  değiştiğini  gör-
mek harika oluyor.
Proje sırasında ne gibi zorluklar oluyor?
MACMILLAN
  Bazen  öğrenciler  Barbarossa  Harekatı,  Au- 
schwitz ya da çocukların başına gelenler gibi olayları öğrendiklerin-
de çok fena oluyorlar. Bu tür ders üniteleri için okul psikoloğumuz 
yardıma  hazır  oluyor.  Olabildiğince  çok  bilgi  aktarmak  için  yeterli 
zamanı bulmak zor; ders yılı boyunca haftada bir buluşmak yetmiyor. 
Şimdiye kadar kaynak sağlama konusunda şansımız yaver gitti, uma- 
rım her yıl geziler için yeterli kaynak bulmaya devam edebilirim de 
öğrenciler derste işlenen yerleri kendi gözleriyle de görebilirler.
Türkiye’de Holokost eğitimi üzerine başka projeler var mı? Bu alan-
da başka neler yapılabilir?
MACMILLAN
 Bir ya da iki üniversitede Holokost üzerine 
kurslar  veriliyor  ama  başka  bir  okulda  böyle  bir  şey  yok.  Örneğin, 
özel okullardan bir grupla Şoa bilgisini Türkiye’deki bütün yerleşke-
lerinde aktarmaları için bir anlaşmaya varabilsek çok iyi olurdu. Şu 
aralar  bunlar  yalnızca  hayal,  ancak  bazı  hayaller  gerçek  de  olur, 
yani benim bunun bir gün mümkün olacağı konusunda umudum var. 
Öğretmenleri  Holokost  konusundaki  bilgileri  aktarmaya  hazırlayan 
bir haftalık bir seminer tasarlayabilsek de iyi olurdu.

 


DEĞERLENDİRME 
 
PROJE İZLENİMLERİ 


69
DEĞERLENDİRME
Ortakların Gözünden  
“Commitment without  
Borders”
SÖYLE
Ş

Öndercan Muti 
Aycan Demirel
Emrah Gürsel
Başak Tuğsavul


70
DEĞERLENDİRME
Jan: “Türkiye ve Almanya arasında birçok 
düzlemde sıkı ilişkiler var -insani, eko- 
nomik, siyasi. Formel olmayan eğitim 
çalışmaları düzleminde de ilgili aktörlerin 
alışverişe girmesinin ne gibi getirileri 
olacağını düşümenin zamanı çoktan gel-
miş. Bu alanda sayısız yöntem ve öğretim 
deneyimi için büyük bir potansiyel var. 
Türkiye’deki uygulama ortaklarının yük-
sek uzmanlık, katılımcılıkları ve harika 
fikirleri beni çok etkiledi. Hem tarihi olay-
lar hem de güncel çevre koşulları benim 
için aslen yepyeni meselelerdi.”
Böyle bir proje fikir nasıl ortaya çıktı? Amaçlar nelerdi?
EMRAH GÜRSEL (KARAKUTU) 
Bizim açımızdan en önemli 
amaç yüzleşme politikalarının ve siyasi eğitimin kurumsallaştığı bir 
ülke olan Almanya‘daki devlet politikalarını, sivil toplumun yaptığı 
çalışmaları ve kullandığı yaklaşımları ve tüm bunlar etrafındaki tar- 
tışmaları görmek ve kendimize buradan sorular çıkarmaktı. Karaku- 
tu‘nun  ileride  yapacağı  çalışmalara  önemli  fikirler  verebileceğini  
düşündük. Ayrıca Türkiye‘de bu meselelerin gelişmesine katkı sağ- 
layacağını düşündüğümüz bir projeye destek vermek istedik.
BAŞAK  TUĞSAVUL  (TOG) 
Proje  fikri,  benim  Almanya’ya 
ziyaretim ve KIgA’dan Aycan’la tanışmamla birlikte iki kurumun or-
tak ne yapabileceğini düşünmemiz üzerine ortaya çıktı. Antisemitiz-
mi  önleme  ve  Holokost  eğitimi  konusunda  spesifik  bir  eğitim  mo-
delimiz ve uzmanlığımız olmamakla birlikte, daha genel çerçevede 
demokrasi, farklılıklarla birlikte yaşama, farklılıklara saygı ve insan 
hakları temaları TOG’un temel eğitim sistemi içerisinde yer alıyor. 
Ayrımcılıkla mücadele üzerine aktif çalışıyoruz, nefret söylemiyle mü- 
cadele eden projeler yürütüyoruz. Her ne kadar tarihsel-siyasal eği-
tim çalışmalarımız olmasa da tarihsel olarak çatışmalı bölgelerdeki 
gençleri bir araya getiriyor ve birbirleriyle tanışmalarını sağlayarak 
toplumsal hafızalarındaki düşmanlıkları yenmeye çalışıyoruz. Genç-
lerin  birlikte  düşünüp  üretecekleri  alanlar  yaratarak  ortak  diyalog 
zeminleri oluşturuyoruz. 
AYCAN DEMIREL (KIGA) 
KIgA göçmen ağırlıklı çalışan, Al-
manya‘yı göç toplumu olarak algılayan ve bu eksende stratejiler ve 
eğitim metotları üreten bir kurum. KIgA başından beri göçmenlerin  
ağırlıkta olduğu özel bir proje. Bu göçmen çevrenin önemli bir kıs-
mı da Türkiye kökenli. Biz de yıllar boyu Almanya‘da bu çalışmala- 
rı gerçekleştirirken bu konuların Türkiye‘deki gelişimini de takip edi- 
yorduk. Şartların ne zaman oluşabileceğini ve Türkiye ile bu konu-
larda ortak çalışmalar yapabileceğimizi düşünüyorduk. Biz epeydir 
bir partner arıyorduk, Türkiye‘de bu işler kimlerle yapılabilir üzerine 
kafa yoruyorduk. Bir toplantıda Başak’la tanışmamız böyle bir şeyi 
mümkün kıldı. 
 
İlk olarak neleri konuştunuz?
TUĞSAVUL 
Proje fikri üzerine ilk konuşmaya başladığımız-
da her iki kurumun da hedef kitlesinin yani gençlerin ortak payda 
olduğunu belirttik. Yapacağımız herhangi bir çalışmanın doğrudan 
ve dolaylı faydalanıcısı elbette gençler olacaktı. Bununla birlikte her 
iki kurumun da hem çalışılan konular hem metodolojiler açısından 
birbirine  benzeyen  ve  farklılaşan  birikimleri  var.  Bu  nedenle  proje 
hem antisemitizm ve Holokost üzerine her iki ülke bağlamında çalış-
mayı hem de gençlerin öğrenme metodolojileri üzerine düşünmeyi 
aynı anda kapsıyor. Tabii ki temanın bir belirleyiciliği var. Özellikle 
içine girdikçe gördük ki antisemitizmle mücadele ve Holokost eğiti-
mi üzerine güncel tartışmaların da yoğun olduğu iki ayrı alan. Resmi 
tarih anlatısını her iki ülke bağlamında incelemek, farklı aktörlerle 
buluşmak gerekiyor. 
Kurumlar birbirlerinden neler öğrendi?
TUĞSAVUL
  Bu  çalışmaya  başlarken  öngördüğümüz  şey 
hem konunun her iki ülke bağlamında ele alışındaki farklılıkları ince-
lemek hem de daha önce dediğim gibi gençlik çalışmaları ve eğitim 
alanındaki  metodolojiler  üzerine  karşılıklı  deneyimleri  öğrenmekti. 
Bunu  başardığımızı  düşünüyorum.  Her  iki  ülkeye  yapılan  çalışma 
ziyaretlerinin ve katılımcı çeşitliliğinin bunu sağladığını söyleyebiliriz.
GÜRSEL
 KIgA ve diğer kurumların pedagojik çalışmaların-
da kullandıkları materyaller, yürüttükleri tartışmalar ve konuları ele 
alış biçimleri bizim açımızdan yeniydi. Bunlar yılların birikimine da- 
yalı olduğu için de tartıştıkları meseleler oldukça değerli, yaptıkları ça- 
lışmalar ise gayet bilinçli idi. Tabii tüm bu çalışmaların bizde oluştur-
duğu soru işaretleri ve eleştiri getirdiğimiz boyutlar da oldu.
DEMIREL 
Türkiye’deki en önemli gençlik kuruluşlarından 
biri olan TOG’un sahadaki eğitim çalışmalarını ve örgütsel yapısını 
yakından  görme  fırsatı  bulduk.  Mesela  eğitim  alanında,  TOG’un 
100’ün üzerinde gençlik grubu ile başardığı gibi bölgesel veya ulu-
sal  düzeyde  gençlerin  katılımının  nasıl  sürdürülebilir  kılınacağına 
dair ilginç fikirler edindik. Bu yaklaşımda akran eğitimi çok önemli 
bir rol oynuyor. Ayrıca Almanya’da düşünemeyeceğimiz çok entere- 
san  kaynak  geliştirme  modelleri  bulunuyor.  Projelerini  büyük  ölçü-
de devlet desteği olmadan finanse ediyorlar. Buna rağmen, binlerce 
gencin katıldığı çok sayıda ulusal ve uluslararası proje gerçekleşti-
rebiliyorlar. Bu Almanya’daki kaynak politikaları için de önemli bir 
şey olabilir. Hükümet dışındaki kanallardan da kaynak almak daha 
fazla siyasi özerklik sağlıyor. Tabii ki yöntemsel olarak birçok fikir de 
edindik. Mesela Hafıza Yürüyüşü’nün en başından itibaren gençlerin 
katılımıyla  gerçekleştirilmesi  bizde  çok  olumlu  bir  izlenim  oluştur-
du. Biz de gençler için tarih turları geliştirmiş ve uygulamıştık. Ama 
Hafıza Yürüyüşü bunlardan çok daha katılımcıydı. 


Yüklə 27,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə