Commitment without borde ers antisemitizmi Önleme ve Holokost Eğitimi Kılavuzu



Yüklə 27,26 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/37
tarix14.05.2018
ölçüsü27,26 Kb.
#43553
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   37

83
DEĞERLENDİRME
DEĞERLENDİRME
83


84
DEĞERLENDİRME
Türkiye Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın (IHRA) bir parçası mı 
olmak istiyormuş? Bu bilgi beni ilk önce şaşırtmıştı. Cumhurbaşkanı  
Recep Tayyip Erdoğan ve Müslüman muhafazakar partisi son yıllar-
da kendilerini daha çok İsrail eleştirisiyle ön plana çıkarmıştı. On yıl-
lardır nice medya organı güya dünyadaki bütün kötülüklerin arkasın-
da olan “Yahudi lobisi”ne karşı önlerinde hiçbir engel olmaksızın atıp  
tuttu. Şimdi Türkiye devleti niye kendi ülkesinde Holokost eğitimi için  
savunuculuk yapıyordu ki? 
 
Mayıs 2015’te, Commitment without Borders araştırma gezisi 
çerçevesinde bu soruya çeşitli yanıtlar aldık. Türkiye’de bilim insan-
ları, yayıncılar, sivil toplum örgütleri ve azınlıklardan temsilcilerle ko-
nuştuk. Almanya’dan bilim insanları, gençlik çalışmaları temsilcileri 
ve anma yerlerinden uzmanlar Türkiye’ye Holokost’la ilgili siyasal 
eğitim çalışmaları ve antisemitizm eleştirisi hakkında derinlemesine 
bilgi almak için gelmişlerdi. Ben Mediendienst Integration [Bütün-
leşme için Medya Hizmeti] yöneticisi olarak katılmıştım. Türkiye’nin 
2008’den  beri  gözlemci  statüsünde  olduğu  Uluslararası  Holokost 
Anma İttifakı’na şimdi tam üye olmak istemesine ünlü Türk yayıncı 
Rıfat Bali’nin akla yakın bir açıklaması var: “Türkiye, Holokost eğiti-
mi ile, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilerin katledilmesini Holo-
kost’la karşılaştırınca bunun bir soykırım olmadığı mesajını yerleştir-
meyi umuyor.” Siyaset bilimci Dr. Pınar Dost-Niyego da bu tehlikeyi 
görüyor ve “Holokost birçok Türk siyasetçi için Ermeni Soykırımı’nı 
inkar etmeyi gerekçelendirmeye hizmet ediyor” açıklamasını yapıyor. 
2015 yılında 100. yıl dönümü olan Ermeni Soykırımı Avrupa çapın-
da ve eskiye göre artık daha eleştirel seslerin duyulur olduğu Türki- 
ye’de önemli bir mevzu haline geldi. Ancak Türk devlet aklı hala aynı  
noktada: Olup biten, büyük kırılmaların yaşandığı zamanların karga- 
şasında gerçekleşen çirkin olaylardı. Türk devleti doğmakta olduğu 
zamanlar için kendisine bir soykırım atfedilmesine izin vermek iste-
miyor. Bu yüzden eleştirel gözlemcilerden sık sık duyduğumuz bir 
sav var: “Türkiye yoğun olarak Holokost’la uğraşmaya başlamadan 
önce kendi tarihini, Kürtlere ve Ermenilere yaptıklarını çalışmalıdır. 
Ayrıca dikkati Holokost’la kendi tarihsel yükünden uzaklaştırma ça- 
bası Türk kamuoyunda ilgi çekmemektedir.” Dost-Niyego’nun açıkla- 
masına göre: “Türklerin çoğu Holokost’un anlamını bilmiyor.” 
Bilgi eksikliğinin esas nedenlerinden biri Türk eğitim sistemidir: Lise 
öğrencileri için tarih dersi 1938’de Atatürk’ün ölümüyle son bulur. 
Türk öğrenciler okulda 2. Dünya Savaşı ve faşistlerin korkunç eylem- 
leri hakkında hiçbir şey öğrenmiyorlar! Bu akıl alır gibi olmayan nok- 
taya farklı kişiler dikkatimizi çekti. Aslında konu okulların son yılının 
müfredatında yer alıyor. Ama tam o dönemde öğrenciler çok çalışmak  
gereken üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanmak zorunda kalıyorlar 
ve genelde artık ders yapılmıyor. 
 
Antisemitizm konusunda Türkiye’nin ilginç bir bakış açısı var:  
Kendisini Yahudiler için, yardıma ihtiyaçları olduğunda koruma sağ- 
layan, her zaman “güvenli bir liman” olmuş bir ülke olarak görüyor. 
Örneğin, Sefarad Yahudilerinin 1492 yılında İber Yarımadası’nda zu- 
lüm  görüp  kovulduklarında  Türkiye’ye  sığınmış  olmaları  anımsatı- 
lıyor. İspanya’nın Katolik hükümdarları zorla vaftizi kabul etmeyen 
tüm Yahudileri sürmüşlerdi. O zamanlarda 50.000’den fazla Sefarad  
Yahudisi  farklı  yollardan  Sultan’ın  kendilerini  memnuniyetle  kabul 
ettiği Türkiye’ye gelmiş olmalı. 2. Dünya Savaşı’nda da Almanya 
ve  komşusu  ülkelerden  Yahudiler  Türkiye’ye  kaçarak  kurtulmuşlar- 
dı. Bunlardan biri de sonradan Berlin Belediye Başkanı olan Ernst 
Reuter’di. Bu resmi yoruma göre Türkiye’de antisemitizme rastlan-
mamıştır. Tarih kitaplarında ve tarih üzerine çalışmalarda neredeyse 
Holokost hiç yer bulmamıştır. “Türkiye ve Holokost: Türk ve Avrupa Ya- 
hudilerini 1933–1945 Nazi zulmünden kurtarmakta Türkiye’nin rolü” 
kitabını 1993’te çıkarmıştır. Shaw’un elde ettiği sonuçlar bu bakış 
açısını destekler: Türkiye, Avrupa Yahudileri için güvenli bir liman.  
 
Açıkçası,  eleştirel  araştırmacılara  ilgili  arşivlere  erişim  hakkı 
verilmez. Dışişleri Bakanlığı arşivinin birçok belgesi bugün dahi bi-
limsel araştırmalara kapalıdır. – Yalnız, “Yahudilerin kurtarıcısı Tür-
kiye”  perspektifi  sadece  devlete  yakın  kurumlar  tarafından  temsil 
edilmiyor.  İstanbul’daki  Yahudi  Müzesi  de  istisnasız  Türkiye’deki 
Yahudi ve Müslümanların ahenkli yaşamına tanıklık etmektedir; çeliş- 
kiler ve antisemitizmden söz edilmez. Eski sinagogun vitrinlerinde 
Yahudiler İçin “Güvenli Bir  
Liman” Olarak Türkiye? 
METİN 
Ferda Ataman* 


85
DEĞERLENDİRME
Türkiye’ye kaçıp kurtulan Yahudilerin biyografilerine yer verilmekte; 
alt katta, Yahudi ve Osmanlı kültürlerinin birbirleri üzerindeki olumlu 
etkisine tanıklık etmek üzere giysiler sergilenmektedir. 
 
Bir yandan tabi ki gündelik antisemitizm söz konusudur ve 
Yahudilere şiddetli saldırılar gerçekleşmiştir. Neve Şalom Sinagogu’- 
na 1986, 1992 ve 2003 yıllarında çok sayıda ölüm ve yaralanmaya 
neden olan saldırılar düzenlendi. İstanbul’daki bu sinagog artık yük-
sek güvenlikli bir yer olarak korunmakta; inanç mensupları ve ziya-
retçiler için giriş kontrolleri çok uzun zaman almaktadır. İstanbul’da 
çıkan Yahudi gazetesi Şalom’un Genel Yayın Yönetmeni Ivo Molinas 
“sokakta antisemitizmi yaşamıyoruz” diyor. Oysa araştırmalardan çı-
kan sonuca göre Türk vatandaşlarının yüzde 70’i Yahudileri komşu 
olarak istemiyor. Molinas’a göre bunu diyenlerin çoğunluğu da hiçbir 
zaman bir Yahudi ile karşılaşmamıştır. 
 
Rıfat Bali, “Türkiye’deki Yahudi düşmanlığı kesinlikle yalnızca 
İslamcılardan kaynaklanmıyor” diyor. Sadece Erdoğan ve AKP’ye 
odaklanmak  kesinlikle  yanlış  olur.  Kemalist  /  sosyal  demokratlar 
(CHP) ve Türk milliyetçileri de şimdiye dek çok kereler “Yahudi lobi-
si”ni günah keçisi yapmışlardır. Çok yaygın olan İsrail karşıtı tutum 
hızla antisemit komplo teorilerine dönüşebilmektedir. 
 
Sonuçsuz olarak Türk toplumu içindeki Yahudi azınlık üyeleri-
nin sayısı geçen zaman içinde hızla düşmüştür. 2000’lerin başında 
yaklaşık 80 bin kişiyken, Yahudi Hahambaşılığı’nın rakamlarına göre 
bugün İstanbul’da 17 bin, diğer kentlerde de iki veya üç bin civarın- 
da Yahudi yaşamaktadır. 
 
Türk  tarihi  kesinlikle  antisemitizmden  azade  değil.  Evet,  ger- 
çekten Yahudiler 2. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de kendilerine 
yeni bir yurt buldular. Ama tahminen birkaç yüzü geçmeyen sayıda, 
aralarında ünlü bilim insanları, mühendisler vb. bulunan Avrupalı kül- 
tür seçkinleri yurda alındı. Aynı zamanda elde olan bilgilere göre bir- 
çok Yahudinin geri çevrildiği hatta sınır dışı edildiğini tahmin edebi-
liriz. Sonuç olarak, Türkiye kesinlikle Avrupa’nın “Yahudileri” için de- 
ğil yalnızca az sayıda birey için güvenli bir liman oldu.

*  Mediendienst  Integration.  Bu  yazı  Almanya’dan  uzmanların  katılımıyla  23–29 
Mayıs 2015’te İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz çalışma ziyareti üzerine yazıldı.
Patrick: “Bu geziden beri Türkiye’deki  
siyasal süreçleri bir yere oturtmak  
benim için daha kolaylaştı. Bu somut  
olarak burada, Almanya’daki Türk  
göçmen örgütleriyle iş birliği için de 
yardımcı oluyor. Birçok şeyde daha  
duyarlı olduğumu düşünüyorum.”
 
Jan: “Hem tarihi olaylar hem de güncel 
çevre koşulları benim için aslen yep- 
yeni meselelerdi. Bu nedenle bu, birçok 
sivil toplum aktörüyle bir araya gelip 
tanışabildiğimiz kapsamlı bir eğitim  
gezisi oldu. Toplumsal durum, siyasal 
koşulları ve bunlardan doğan eylem  
olanakları hakkındaki kısmen farklıla- 
şan değerlendirmeler önemli ve he- 
yecanlı bir tartışma ve öğrenme alanıydı. 
Görüş alışverişleri bir dizi fikre ilham  
verdi ve iş birliği ve değişim yapma  
potansiyeli olduğunu gösterdi. Kişisel  
olarak aynı zamanda uluslararası- 
kültürlerarası çerçeveyi daha da geliş- 
tirmek için önemli bir motivasyon  
kaynağı bu.” 


Yüklə 27,26 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə