Değerler eğİTİMİnde sabir sabir eğİTİMİnde uygulanabilecek örnek etkiNLİkler



Yüklə 410,75 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/8
tarix01.07.2018
ölçüsü410,75 Kb.
#52626
1   2   3   4   5   6   7   8

Değerler eğitiminDe Sabır

15

içkin ve aşkın değerler gibi ayrı sahaları yoktur. Yalnız 



onların değişme, karşılaşma ve ifade edilmelerinde ölçü 

veya norm vazifesi görürüler.

İnsanın,  insana  inanması,  sorumluluğunu  yerine 

getirmeye çalışması, faaliyetlerinin genel bir değerlen-

dirmesini  yapması  da  değerlerine  bağlılığı  ölçüsünde 

gerçekleşebilmektedir.  Bu  açıdan  insani  münasebetler 

de  değerler  temeline  dayanmaktadır.  Böylece  değerler 

insanda  belirli  bir  şuurluluk,  düzenlilik  ve  tatmin  hâli 

yaratmaktadır. Yani, herhangi bir değere inanmak onun-

la bir olmak demektir. Bunun için değerler alanı, bütün 

bir toplum ve insan hayatına yayılabilmektedir (Tozlu, 

2003).      



DEĞERLER EĞİTİMİ

Bilgi  ve  teknolojideki  son  gelişmeler  ışığında  in-

sanoğlunun  ulaştığı  bugünkü  noktada  eğitimin  önemli 

konularından biri olan değerler eğitimi aslında yeni bir 

kavram olmayıp geçmişte karakter eğitimi, ahlâk eğiti-

mi, etik gibi başlıklar altında ele alınmakta idi. 

Ancak  modernizm  ile  birlikte  değerlerin  hayatı 

anlamlı  kılan  etkisinden  uzun  süre  uzak  kalan  genç 

nesillerin  içine  düştükleri  haz  merkezli  yaşam,  şiddet, 

akran zorbalığı, bağımlılık, cinsel yozlaşma gibi kaygı 

verici  durumlar  birçok  ülkede  eğitimde  değerlerin 



Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

16

yeniden ve yeni bir bakış acısıyla ele alınması sonucunu 



doğurmuştur. Bu yeni bakış açısının dayanak noktasını 

ise toplumsal gözlem ve çeşitli emprik verilerin ortaya 

koyduğu  gençler  arasında  ve  toplumun  genelindeki 

ahlaki bozulma, anlamsızlaşma, bağımlılıklar, önyargılar, 

(Lickona,  1991:  akt:    Kaymakcan  ve  Meydan,  2011) 

şiddet,  sosyal  problemler,  birbirlerine  saygı  eksikliği 

oranlarında artış oluşturmaktadır (UNESCO, 2005).

Değerler  öğretilebilir  ve  öğrenilebilen  olgulardır. 

İnsan değerleri bilmiş olarak doğmamaktadır. Değerlerin 

değişik  toplumlarda  değişik  şekiller  alması  ve  farklı 

olarak değerlendirilmesi de onların sonradan öğrenilmiş 

olduğunu  gösteriyor.  Biz  hangi  durumda  nasıl 

davranmamız gerektiğini, içinde yaşadığımız toplumun 

yetişkin bireylerinden veya yaşıtlarımızdan öğreniyoruz. 

Şu hâlde değerler her şeyden önce bir eğitim konusudur. 

Bu  eğitim,  sadece  okullarda  verilen  derslerden  ibaret 

değildir.  Bir  bakıma,  bütün  toplumu  bir  okul  ve  her 

insanı  da  bu  okulun  hem  öğretmeni  hem  de  öğrencisi 

sayabiliriz (Aydın, 2012). 

Ülkemizde de konunun öneminin anlaşılması için 08 

Eylül 2010 tarihinde Milli Eğitim Bakanı imzası ile 53 

numaralı “İlk Ders Genelgesi” yayınlanmıştır. Genelgede 

belirtildiği  üzere  (MEB,  2010)  eğitim  sistemimiz 

öğrencilerimize;  bilgi,  beceri,  tutum  kazandırmanın 

yanında  onların  dengeli,  sağlıklı,  gelişmiş  bir  kişiliğe 

ve karaktere sahip, temel ve insani değerleri kazanmış 




Değerler eğitiminDe Sabır

17

iyi  insan,  iyi  vatandaş  olarak  yetişmelerini  sağlamak 



görevini  üstlenmiştir.  Toplumsal  hayatı  oluşturan, 

insanları  birbirine  bağlayan,  gelişmeyi,  mutluluğu  ve 

huzuru  sağlayan,  risk  ve  tehditlerden  koruyan  ahlaki, 

insani,  sosyal,  manevi  değerlerimizin  tüm  bireylere 

kazandırılmasında  en  önemli  etken  eğitimdir.  Bu 

kazanımlarımızın  öğrencilerimize  aktarılması  da 

değerler eğitimini oluşturmaktadır.

Buradan hareketle geleceğimizi emanet edeceğimiz 

genç  kuşağa  zihinsel  işlemleri  içeren  bilişsel  eğitimin 

yanında  inançlar,  tutumlar,  davranışlar,  tercihler,  etik, 

ahlak, adalet, saygı, sevgi, sabır, hoşgörü gibi değerleri de 

kapsayan duyuşsal eğitime de önem verilmelidir. Çünkü 

eğitimin  üç  sacayağından  biri  olan  duyuşsal  alan  hem 

toplumun beklentilerine uygun bireyin yetiştirilmesinde 

hem  de  milli  eğitim  sistemimizin  genel  amaçlarında 

belirtilen  ideal  insanın  oluşumunda  kullanılabilecek 

etkili bir araçtır.



Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

18

DEĞERLER EĞİTİMİNDE TEMEL  



ALINABİLECEK YAKLAŞIMLAR

Değer Aktarma Yaklaşımı

Değer aktarma yaklaşımında, yetişkinlerin çocuklara 

ahlaki değerleri doğrudan öğreterek, onların davranışlarını 

şekillendirme  ve  onlara  iyi  alışkanlıklar  kazandırma 

görev  ve  sorumluluğu  olduğu  inancı  yatmaktadır.  Bu 

değer  anlayışının  temelinde  otoritenin  kurallarına  itaat 

anlayışı hâkimdir (Halstead & Taylor, 2000., akt. Doğnay, 

2006).  Bu  yaklaşımda  önce  benimsenmesi  beklenen 

değer  bir  kural  olarak  ifade  edilir,  ardından  da  çeşitli 

öğretim yöntemleriyle benimsetilmeye çalışılır. Öğretici, 

öğrencilerinden  belirli  değerleri  kabullenmelerini  ister 

ve  onların  bu  değerleri  kabullenmelerini  sağlayacak 

öğretim  yaşantıları  oluşturur  (Meydan,  2014).    Değer 

aktarımı yaklaşımında genellikle sunuş yoluyla öğretim 

stratejisi  temel  alınarak  takrir,  demonstrasyon,  soru-

cevap gibi ders işleme yöntemleri kullanılır. Öğrenciye 

önce kazandırılmak istenen değere ait bilgiler sunulur, 

daha  sonra  verilen  etkinliklerle  bu  bilgiler  irdelenir. 

Değer aktarma yaklaşımında genel olarak iki bakış açısı 

öne çıkmaktadır. Bunlar; değerlerin telkini ve davranış 

değiştirme yöntemi.

Değer  Telkini:  Telkin  yöntemine  dayalı  eğitim 

süreçlerinde  öğrenciler  pasif  bir  şekilde  öğretmenin 

yönlendirmelerini takip eden, sorularına cevap veren ve 



Yüklə 410,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə