Değerler eğİTİMİnde sabir sabir eğİTİMİnde uygulanabilecek örnek etkiNLİkler



Yüklə 410,75 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/8
tarix01.07.2018
ölçüsü410,75 Kb.
#52626
1   2   3   4   5   6   7   8

Değerler eğitiminDe Sabır

35

Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde bahsedilen sabır 



her  güzel  ahlakın  başıdır.  Mesnevilerde  sabrın  önemi 

üzerinde durulmuş; insanların ulaşmak istedikleri güzel 

neticelere  yalnızca  sabrederek  varabileceklerinden 

bahsedilmiştir.  Dinî  kavram  ve  sembollerin  toplumsal 

bilinç  ile  ilişkisinin  varlığı  bilinmektedir.  Din,  her  bir 

kavram  ve  sembole  yüklenen  anlam  ile  bir  bireyi,  bir 

toplumu,  bir  kültürü  ve  bir  medeniyeti  farklılaştırdığı 

gibi benzer özellikleri de oluşturabilir. Bu kavramların 

en  önemlilerinden  birisi  sabırdır.  Çünkü  sabır  bireyin 

ve  toplumun  yaşamında  kendi  kendisi  olmasının  bir 

ifadesidir.  Diğer  bir  ifadeyle  bireyin  veya  toplumların 

iyi  yönde  elde  ettikleri  başarının  temelini  oluşturur 

(Azamat, 2004).

PSİKOLOJİDE SABIR KAVRAMI

Sabır, psikolojide oldukça yeni bir kavramdır. Bilinen 

en temel anlamı hayal kırıklığı, sıkıntı ve acı karşısında 

bireyin  sakince  bekleme  eğilimidir  (Schnitker,  2012). 

Blount & Janicik’e (2000) göre sabır gecikmeye verilen 

bir tepkidir; sakinlik, sempati ve empati gibi duyguları 

yansıtır.  McClough,  Tsang  &  Emmons  (2004)’a  göre 

ise  sabır  tipik  bir  eğilim  olarak  tanımlanır  “sabırlı 

bir  kişi  gibi”;  ama  aynı  zamanda  bir  durum  olarak  da 

görülmektedir. Sabır kişilik özelliği ve durum arasındaki 

etkileşimde  ortaya  çıkan  bir  ürün  olarak  ifade  edilir. 



Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

36

Schnitker (2012) sabrın duyuşsal ve davranışsal özelliği 



olduğunu ifade eder. Sabır davranışsal olarak beklemeyi, 

duyuşsal  olarak  sakin  olmayı  içerir.  Sabır;  herhangi 

bir  nesne  ya  da  kişiyi  bekleme  esnasında  sıkılma  ve 

zorlayıcı bir durum karşısında sınırlanma gibi olumsuz 

uyarılmanın  etkisinin  birleşimidir.  Kavramsallaştırma 

farklılıkları olmasına rağmen tanımlar birbirini tamamlar 

niteliktedir.

Sabır  çeşitli  zaman  ve  koşullar  karşısında  oluşan 

bir  durum  olarak  kabul  edilir.  Örneğin  uzun  süren 

rahatsızlıklar  karşısında  ya  da  trafik  sıkışıklığı  gibi 

sıradan  zamansal  gecikmelerde  sabır  gösteririz. 

Sabır,  genellikle  zamansal  bir  bileşeni  olduğu  kabul 

edilmesine  rağmen  sadece  zamana  odaklanarak 

açıklanamaz (bir hastalıktan sonra kişinin iyi olmasını 

beklemek gibi). Zorlayıcı kişiler ve koşullarda uğraşma 

durumu olarak da kabul edilir. Ayrıca sabrın bilişsel ve 

duyuşsal özellikleri vardır. Bu da sabrın doğuştan değil 

sonradan kazanılan bir durum olduğunun göstergesidir 

(Blount & Janicik, 2000). Bir gecikme ya da zorlayıcı 

bir  yaşantı  karşısındaki  tutum,  bireysel  farklılıklar 

gösterir.  Bu  bağlamda  herhangi  bir  kişinin  sabrının 

değerlendirilebilmesi  için  bireyin  kendi  tutum  ve 

değerleriyle  yorumlanması  yerinde  olacaktır.  Sabır 

bilişsel  tepkilerin  yanı  sıra  duyuşsal  tepkilerle  birlikte 

değerlendirilir.  Bireyin  bekleme  ve  zorlayıcı  şartlar 

karşısında  geçmiş  yaşantısındaki  olumlu  ve  olumsuz 




Değerler eğitiminDe Sabır

37

duygularının,  sabrın  duyuşsal  değerlendirilmesinde 



önemli bir yeri vardır (Dudley, 2003).

Mehriban’a  (1999)  göre  sabır,  sınırlı  kararlı  ve 

planlanmış  bir  eğilimdir  örneğin  sabır  eğilimine  sahip 

olan  kişiler  zorluklarla  başa  çıkabilirler  ve  hedefe 

ulaşana dek çalışırlar. Mehriban sabrı bir kişilik özelliği 

olarak  da  tanımlar.  Ayrıca  sabrı  zamansal  olarak  da 

değerlendirir.  Üç tip sabırdan bahseder.

1.Kısa  süreli  sabır:  Gündelik  yaşamda  sıkça 

karşılaşılan  bekleme  durumları  olarak  nitelendirilir. 

Örneğin;  trafik  sıkışıklığı,  otobüs  ya  da  uçak  saatini 

veya restoranda sırada beklemek gibi. 



2.Uzun  süreli  sabır:  Bireylerin  herhangi  bir 

zorlayıcı yaşantı karşısında baş edebilme yeteneği olarak 

tanımlanır.  Örneğin;  uzun  süren  rahatsızlıklar,  maddi 

problemler, yeni doğan bebeklere karşı annelerin tutumu 

gibi  3.Kişiler  arası  sabır:  Bireyin  sosyal  ilişkilerinde 

diğer  bireylere  gösterdiği  tahammül  olarak  tanımlanır. 

Örneğin;  zorlu  patronlar,  ebeveynler,  ergenler  ya  da 

öğrencilere karşı gösterilen sabır gibi.

Dudley (2003) araştırmasında sabrı beş faktörde in-

celemiştir.  Bunlar  erteleme,  soğukkanlılık,  merhamet, 

zaman çokluğu ve toleranstan oluşmaktadır. Dudley’in 

çalışmasında sabırlı kişilerin özelliklerinin ne olduğunu 

belirtmiş ve diğer kavramlarla özellik olarak sabrın ni-

teliklerini  karşılaştırmıştır.  Örneğin  maddeler  arasında 




Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

38

“hızlı  çalışırım”,  “saçımı  kestirmek  için  vakit  bulabi-



lirim”, “eğer istersem bazı şeyleri alırım” “bazı şeyleri 

yapmak için fazla zamanım vardır” bu maddelere sabrın 

ötesinde  yoğunluk,  meşguliyet  gibi  genel  kavramlara 

yüklemeler yapılmıştır. 

Sabrın  yapısına  bakıldığında,  ahlaki  ve  politik 

perspektifte  kendine  özgü  bir  niteliği  olduğu 

söylenebilir.  Sabır;  bekleten,  hızı  yavaşlatan  ve  doğru 

şeyler  yaptırmayı  hedefleyen  bir  yapıdadır  (Uday  & 

Mehta,  2011).  Kısa  süreli  sabrın  düşük  ya  da  yüksek 

olması  bireyin  durumsal  özelliklerine  bağlıdır.  Eğer 

bireyin acelesi yoksa ve vakti varsa daha fazla hizmet 

beklentisi içerisine girecektir. Örneğin; bireyler alışveriş 

esnasında ya da trafik sıkışıklığında hizmetin kalitesi ya 

da niteliğinden ziyade hızlı olmasına özen gösterirler.

Sabır genellikle bir kişilik eğilimi olarak yorumlanır 

“O  sabırlı  bir  kişidir”,  ancak  bir  durum  olarak  da 

görülebilir  kavram  aslında  her  ikisinin  de  birleşimidir 

hem  bir  kişilik  özelliği  hem  de  durum  arasındaki 

etkileşimin  ortaya  çıkmış  ürünüdür.  Sabrın  bu  iki 

kavramsallaştırması  birbirine  bağlanmıştır,  bu  nedenle 

ikisini  de  sabrın  anlamlı  bileşenlerinden  biri  olarak 

görmek önemlidir (Schnitker, 2007). Örneğin, başka bir 

erdem olan şükretmek, minnettar bir tavır ya da minnettar 

hissetme  özel  durumu  olarak  kavramsallaştırılabilir 

(McCullough, Tsang, & Emmons, 2004). Her ne kadar 

kavramsallaştırmalar  birbirinden  bağımsız  olsalar  da 




Değerler eğitiminDe Sabır

39

bağımsız değildirler çünkü sabrın hem bir durum hem 



de  özellik  olarak  yorumlanabileceğini  ve  çok  sabırlı 

insanların sabrı daha sık hissettiğini söylenebilir.  Ayrıca 

sabır davranışsal (diğer bir deyişle bekleme) ve duygusal 

(yani sakin hissetme) bileşenleri içerir. Bir duygu olarak 

sabır  olumsuz  durum  karşısında  hayal  kırıklığı  veya 

öfkenin yokluğu ya da bireylerin bu durumlara daha az 

tepki vermesidir.

Sabır,  sabırlı  hissetme,  sakin  kalabilme,  davranış 

olarak bekleme gibi hem davranışsal hem de duyuşsal 

tepkileri  içerir.  Bu  noktada  sabrın  yapısıyla  ilgili 

olarak bazı kavramlardan söz edilebilir. Bunlar; bilinçli 

farkındalık,  hazzın  ertelenmesi,  öznel  iyi  oluş,  olumlu 

başa  çıkma,  değerler,  zaman  aciliyeti  ve  gecikme 

kavramlarıdır  (Schnitker  &  Emmons,  2007).  Blount 

&  Janicik’e  (2000)  göre  sabır  duygusu  ve  davranışı 

arasındaki ayrımı ise birinin duygusal sabırsızlığa sahip 

olabileceği,  ancak  sabır  davranışı  sergileyebileceği 

ortaya  koymuşlardır.  Sabır  davranışını  anlamak  için 

hayal  kırıklığı,  öz-düzenleme  ve  zamansal-özgecilik 

anlaşılması  gerektiğini  ileri  sürmüşlerdir.  Kişinin 

sabırsız  hissettiğinde  hayal  kırıklığı  ve  kaçınma 

teknikleri  kullanılır.  Sabırsızlık  sonucunda  olan  hayal 

kırıklığını azaltmak için bekleme hazırlığı gibi teknikler 

kullanılabilir. Bilişsel hazır oluş içinse “bazen beklemek 

zorundasınız”  gibi  cümlelerle  bireyin  sabırsızlıkla  baş 

etmesi sağlanabilir. Kitap okuma, örgü dikkatini farklı 

yerlere odaklayarak hayal kırıklığını azaltabilir. 



Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

40

Sabır  gerektiren  herhangi  bir  durumda  verilen  bir 



diğer  tepki  ise  hoşgörüdür.  Hoşgörüde,  öz  düzenleme 

mekanizmaları (sosyal algılama) ve zamansal-özgecilik 

(empati, sempati) tepkileri verilmesi daha olasıdır.

Blount  ve  Janicik  (2000)    bireyin  sabırlı  bir  tepki 

vermesi için gerekli bilişsel duyuşsal ve davranışsal bazı 

düzenlemelerin  yapılması  gerektiğini  belirtmişlerdir. 

Bireyin  sabırlı  bir  tavır  sergileyebilmesi  için  bireyin 

empati  yada  sempati  içeren  tepkiler  vermesi  gerektiği 

üzerinde  vurgu  yapmışlardır.  Ayrıca  bireylerin  sabırlı 

tepkiler  vermesinde  zamansal  gecikmenin  üzerine 

özellikle vurgu yapmaktadırlar. Ayrıca gecikmeye verilen 

tepkilerde bireyin sabırlı tepkiler vermesinde gecikmenin 

mutlak  süresi,  gecikme  koşullarının  değerlendirilmesi, 

gecikmenin  beklendiği  veya  beklenmediği,  gecikme 

süresince  oyalanma  ihtimalleri  dâhil  olmak  üzere 

değerlendirilmesidir. 

Blount  ve  Janicik’in  (1999)    ayrıca  gecikmeye 

sabırlı  tepkiler  verilmesinin  fırsat  maliyetleri  üzerinde 

durulur. Fırsat maliyeti gecikmenin getirdiği maliyet ve 

cezaya karşılık gelir.  Örneğin biri parkta geciktiğinde 

park  cezası  alması,  arkadaşıyla  telefonda  konuşması 

nedeniyle kaçırılan bir randevu ya da trafik problemleri 

nedeniyle bir sonraki trene bilet alınması gibi durumlar 

fırsat maliyeti olarak adlandırılır.




Değerler eğitiminDe Sabır

41

Sabır ve Bilinçli Farkındalık: 

Sabır her şeyin bir vakti olduğunu kabul etmek ve 

anlamaktır. Bir çocuk kelebeğe kozasını açarak yardımcı 

olmaya çalışabilir. Genellikle bunun kelebeğe bir faydası 

olmaz; her yetişkin bilir ki kelebek sadece vakti gelince 

ortaya çıkar, dolayısıyla bu süreçte aceleci davranmamak 

gerekir.  Kendimize  de  kelebeğe  davrandığımız  gibi 

davranmalıyız. Bazen daha iyi zamanlar tercih etmemiz 

gerekir. Bu zamanların her biri şu andaki yaşamımızdır.  

Çoğu zaman düşüncelerimiz şu anı algılamamızı etkiler 

ve şimdi ile bağlantımızın kesilmesine yol açar. Sabırlı 

olmak; her bir ana açık olmak, onu olduğu gibi kabul 

etmek ve tıpkı kelebek örneğinde olduğu gibi her şeyin bir 

zamanı olduğunu bilmek gibidir (Kabat & Zinn, 2005). 

Sabrı  geliştirmek  bilinçli  farkındalığın  artırılmasıyla 

mümkün olabilir (Collard & Walsh, 2008). Farkındalık 

terapisinde,  biçimsel  pratiklerde,  meditasyonda  sabır 

ve  tevazuya  ihtiyaç duyulur.  Bilinçli bir  şekilde yıkıcı 

alışkanlıkların  farkına  varmak  yerine  basitçe  yeni 

alışkanlıklarla değiştirmek ve bilinci artırmak amaçlanır; 

ama bu durum zaman alır.



Sabır ve Hazzın Ertelenmesi: 

Hazzın  ertelenmesi,  daha  büyük  bir  ödüle  karşın 

daha  küçük  bir  ödül  arasında  açık  bir  seçim  yapmak 

olarak  tanımlanmıştır.  Beklemekle  ilgili  olsun  ya  da 




Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

42

olmasın  herhangi  bir  seçimin  bulunduğu  yerde  sabır 



faktöründen  söz  edilir  (Schnitker,  2012).  Rachlin’in 

(2000)  yaptığı  çalışmada  örneklem  grubuna  iki  teklif 

sunulmuş ve aralarında seçim yapmalarını istenmiştir: “ 

30 gün içerisinde 10 dolar mı almak istersiniz yoksa 31. 

Gün 11 dolar mı almak istersiniz? “sorusuna örneklem 

grubu yüksek oranda büyük ödülü tercih etmiştir. Farklı 

örneklem grubuna yapılan ikinci çalışmada: “Bugün 10 

dolar mı almak istersiniz yoksa yarın 11 dolar mı almak 

istersiniz?” sorusunda 10 doları bugün almak istemişler 

yarına  11  doları  beklememeyi  tercih  ederek  dürtüsel 

davranmışlardır.  Bu  çalışmalarda  da  gördüğümüz  gibi 

bekleme değerlidir.  Zamansal karar vermede gelecek için 

beklenen ödülün değerine ve öznelliğe göre çeşitlenir.

Sabır ve Gecikme:

Gecikmeye verilen tepkiler iki kategoride incelene-

bilir. Erteleme (başlamak için bir şey beklemek) ve hoş-

görü (bir şeylerin sona erilmesini beklemek). Erteleme 

durumlarında,  Blount  ve  Janicik,  bireylerin  beklerken 

zamanı doldurmaları gerektiğini bildirdiklerini, hoşgörü 

durumlarının birisini acele etme veya uykuya dalma is-

teği gibi dürtüleri yönetmesi gerektiğini bildirdiler. Do-

layısıyla, bu gecikme durumları, gecikmenin yapısında 

ve gecikmeyi yönetmek için gereken tepki türünüz bakı-

mından farklılık gösterir.



Değerler eğitiminDe Sabır

43

Blount ve Janicik (1999, 2000) sabır konusunda te-



orik ve deneysel bir dizi çalışma yapmışlardır. Bu çalış-

maların  sonunda  sabrı  üç  bölümde  oluşan  bir  modelle 

açıklamışlardır  bunlar:  1-gecikmenin  açıklanması  ve 

anlaşılması,  2-gecikmenin  sorumluluğunun  değerlen-

dirilmesi ve 3-gecikmeye cevap verilmesidir. Sırasıyla 

bu  bileşenler  incelendiğinde  Gecikmeyi  açıklama  ve 

anlama bileşeni, gecikmenin ve bekletmenin değerlen-

dirilmesini  içerir.  İkinci  faktör  gecikme  sorumluluğu-

nun  değerlendirilmesidir.  Üçüncü  faktör  ise,  erteleme 

ve  gecikme  tolere  edilmesi  durumlarına  ve  diğer  çe-

şitli  faktörlere  ilişkin  bilişsel,  davranışsal  ve  duygusal 

yanıtların  tartışılmasını  içerir.  Yani  gecikmeye  cevap 

verme sürecinde, gecikmeye uyum sağlama veya tepki 

verme sorumluluğunun değerlendirilmesidir. Blount ve 

Janicik (1999, 2000) yaptıkları çalışmalarda toplumsal 

gecikmelere karşı bireylerin sabırlı ya da sabırsız nasıl 

yanıtlar verdiklerini ortaya koymuşlardır. İkinci makale, 

sabrı ve sabırsızlığın duygunun üzerindeki rolü üzerine 

odaklanmaktadır. Blount ve Janicik, (1999, 2000) sabrın 

bireyin gecikmeye ilişkin bilişsel, davranışsal ve duygu-

sal bir yanıt olarak tanımlamışlardır. Onlar araştırmala-

rında  insanların  neden  sabırsız  davrandıkları  sorusuna 

yanıt aramışlardır. Onlara göre önemli olan gecikmenin 

mutlak miktarı değildir. Bir kişinin gecikme karşısında 

nasıl tepki vereceğini belirleyecek olan zaman miktarına 

verilen değerdir. 




Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

44

Sabır  açısından  değerlendirilebilecek  bir  diğer 



önemli  unsur  gecikmenin  sorumluluğunun  yüklenme-

sidir. Hem sabırlı hem de sabırsız bireyler gecikmenin 

sorumluluğunu  diğer  bireylere  yükleme  eğilimindedir-

ler. Sabırsız olan bireylerin suçu belirlediği, diğer kişi-

nin özelliklerinden “beceriksizlik” sorumlu olduğu veya 

davranışının “yavaş hareket ediyor”  sabırlı bireylerde 

ise verilen tepki empati veya sempatiye dönüşmüştür. 

Diğer bir değişken ise gecikmeye uyum sağlama so-

rumluluğunun değerlendirilmesidir. Sabırlı bireyler, sos-

yal  normları  veya  değerleri  referans  alarak  gecikmeye 

verilen tepkide daha fazla kendileri sorumluluk almış-

lardır. Sosyal normlar çocukların sabırlı olması ve yetiş-

kinlerin bunu öğretmesi gerektiği üzerinde durmaktadır. 

Sabırsız bireyler de ise daha az öz sorumluluk ve sos-

yal normlara bağlılık söz konusudur. Sabırlı bireylerin 

gecikmenin sorumluluğunu daha fazla kendileri almış-

lardır. Sabırsız bireyler ise gecikmenin sorumluluğunu 

harici  faktörlere  yüklemişlerdir.  Sabrın  yapısı  incelen-

diğinde kendini düzenleme, hazzın ertelenmesi, zaman 

aciliyeti ve Tip A davranış kalıbı gibi bir takım kavram-

larla ilgilidir. Sabrın bileşenleri bu kavramlarla ilişkisini 

açıklayarak daha kolay olacaktır.

Blount & Janicik’in (2000) modelinin temel özelli-

ği gecikmenin zamansal yönüdür. Gecikmede zamanın 

miktarıyla ilgili bir değerlendirme ve kişilerin gecikme-

ye nasıl tepki verdiğine yönelik bir çalışma yapılmıştır. 




Değerler eğitiminDe Sabır

45

Yapılan çalışmanın sonuçlarına göre gecikme iki kate-



goride tanımlanmıştır: Erteleme (bir şeye başlamak için 

bekleme) ve tolerans (bazı şeylerin sonlanması için bek-

leme). Erteleme durumunda, bireylerin ihtiyaç duyduğu 

zamanları beklemek, tolerans da ise zamansal gecikme 

gerektiren durumlarda dürtülerin kontrol edilmesini sağ-

lamak amaçlanır (Çok acıkmak ya da uykuya acilen ihti-

yaç duymak gibi). Bundan dolayı gecikme durumlarında 

gecikmenin yapısı ve gecikmenin yönetilmesinde fark-

lılıklar gösterir. Schnitker & Emmos (2007) sabırlı ki-

şiler günlük yaşamda daha dikkatli ve yoğun bir şekilde 

görevlerini yerine getirdiklerini belirtirler. Sabırlı kişi-

ler gecikme olan durumlarda zamansal kaynak bulmaya 

çalışırlar ve yaşanılan anın tadını çıkarabilirler. Sabırsız 

bireylerin düşünceleri bekleten nesne ya da kişinin ya-

vaşlığıyla  ilgilidir  dolayısıyla  anın  tadını  çıkaramazlar 

ve dikkatleri gecikmeye odaklıdır.



Sabır ve Zaman:

Batı  kültürlerinde  zaman  çok  sınırlı  bir  kaynaktır. 

Zaman  aciliyeti  durumlarının  bireyler  hızlı  karar  verip 

bekleme süresine farklı yüklemeler yapabilirler. Eğer za-

man sınırlıysa ve aciliyet varsa daha hızlı ve daha hara-

retli yüklemeler olabilir (Kruglanski & Webster, 1996). 

Sabırsız kişiler gecikme sorumluluğunun yargılanmasın-

da daha acelecidirler. Sabırlı kişiler ise gecikme sorumlu-

luğunun yargılanmasında inançları daha yoğun kullanır-



Değer ve Sabır İle İlgili  Kavramsal Bilgiler

46

lar ve yüklemeleri inançları yönündedir. Sabırsız kişiler 



genellikle gecikmenin sorumluluğunu dış etkenlerde bu-

lurlar (Blount & Janicik, 2000; Taylor, 1994). Zaman tah-

mini kişilerin gelecekle ilgili planlarının ne kadarını ger-

çekleştirebildiğini anlamaya yöneliktir. Kişiler geçmişle 

ilgili zaman tahminleri gelecekteki tahminlerinden daha 

başarılı  olduğu  görülmüştür.  Gelecekle  ilgili  tahminler 

normalin çok daha üzerinde olmuştur (Francis & Smy-

the, 1999). Bu noktada sabır, zamanın nasıl algılanacağı 

konusunda önemlidir.

Sabırlı  bireylerin  yaklaşık  gecikme  süresini  bildik-

lerinde  zaman  aciliyetini  daha  az  tepki  verdikleri  tespit 

etmişlerdir.  Sabırsız  bireylerde  ise  bu  durum  zıt  yönde 

gelişim  göstermiştir.  Gecikme  beklenmedik  şekilde  ger-

çekleştiğinde veya beklenenden uzun sürdüğü zaman katı-

lımcılar daha sabırsız davranmışlardır. Gecikme sürecinde 

dikkat dağıtıcı bir unsur (kitap okuma gibi) varsa bekle-

mek o ölçüde daha katlanılır duruma gelmektedir. Yapacak 

hiçbir şey bulunmaması durumunda ya da bilerek kendine 

dikkat  dağıtıcı  bir  unsura  yönlendirilmediğinde  sabırsız 

tepkiler verilmektedir (Blount & Janicik, 2000).



SABRIN BİREYSEL VE TOPLUMSAL 

AÇIDAN ÖNEMİ

Son yıllarda bilim ve teknolojinin hızla ilerlemesine 



paralel olarak insanoğlunun çeşitli yaşamsal etkinlikle-

Yüklə 410,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə