Yesevî’den Günümüze
Gönül Penceremiz ve Medeniyetimiz
İlyas Topsakal*
Giriş
Hoca Ahmed Yesevî, Kazakistan/Çimkent şehri yakınlarında bulunan Say-
ram kasabasında dünyaya gelmiştir. Yusuf Hemedânî (ö.535/1140)’nin müri-
di ve daha sonra halifelerinden biri olduğu dikkate alınırsa 12. yüzyılın ikin-
ci yarısında dünyaya geldiği söylenebilir. Sayram, 12. yüzyılda Türkistan’ın
önemli kasabalarından biridir; aynı zamanda Hoca Ahmed Yesevî’nin babası
da kasabanın mühim din adamlarından birisidir. Yesevî, baba tarafından Hz.
Ali soyundan gelmektedir. Annesi Ayşe Hatun ise yine dönemin önemli mür-
şitlerinden olan ve Yesevî’nin babasının da bağlı olduğu Musa Şeyh’in kızıdır.
Ahmed Yesevî, hikmetlerinde babasının kabrinin Aktürbet’te olduğunu söy-
ler. Aktürbet, bu dönemde Sayram kasabasında bulunmaktadır.
1
Çocukluk çağlarında önce annesini, sonra da babasını kaybeden Ahmed
Yesevî, ablası Gevher Şehnaz ile birlikte Yesi’ye taşınmış, yerleşmiştir. Yesi’de
ilk tahsil hayatına başlayan Ahmed, burada Arslan Baba namındaki tanınmış
Türk şeyhinin teveccühüne, iltifatına ve hayır duasına mazhar olmuştur.
2
Arslan Baba’nın terbiye ve irşadıyla kısa zamanda çevresinde tanınan Hoca
Ahmed Yesevî, Arslan baba vefat edince ilim ve kültür merkezi olan Buha-
* Muharrem Çakmak, Din Eğitimi ve Öğretiminde Metodolojik Bir Yaklaşım, -Seyahate Dayalı
Tasavvufî Irşad Metodu- Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, sayı: 4, 2009, S.140-141.
1
Ilgili dörtlük şöyledir: “Arzuluk min karındaşlık vilayetga
Uluğ babam ravzaları ak türbetga
Babam ruhi saldı meni bu gurbetga
Min bilmes min niçik taksir kıldım mına. Ahmed-i Yesevî, Divân-ı Hikmet, s. 103
2
“Yeti yaşta Arslan babam izlep taptı
Her sır körüp perde birle büküp yaptı
bihamdillah kördüm didi özim öpti
ol sebeptin altmış üçte kirdim yirge” s. 68
634
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
ra’ya gelir
3
ve burada devrin önde gelen âlim ve mutasavvıfı olan Şeyh Yusuf
el-Hemedani’ye intisap eder
4
ve ölünce onun halifelerinden biri olur. Ancak
üzerindeki irşat vazifesini Abdulhalik Gücdüvani’ye bırakarak yeniden Yesi’ye
döner
5
. Yesi’de irşat faaliyetlerini devam ettirerek sonradan Yesevîlik olarak
tarihi süreçte önemli bir yer edinecek tarikatın temellerini atar.
Devlet ve Hikmet
Bahattin Ögel, Türk devlet geleneğini ‘aileden imparatorluğa düzen’ teri-
miyle açıklar; aile, çevre ve topluluğun bir parçası ve çekirdeğidir. Topluluk
ise askeri ve siyasi düzene ihtiyaç duyar. Bu sıralı ve birbiriyle bağlantılı, aynı
zamanda tarihî süreçte rolleri belirlenmiş ilişkiler, devleti oluşturur.
6
Osman
Turan ise ‘Devlet anlayışı bakımından bir Türkmen beyi ile bir Türk hanı ara-
sında fark yoktur.’ görüşündedir.
7
Fuat Köprülü’nün tezi de bu doğrultudadır, Türk devletini oluşturan dü-
şünceyi ve sosyal yapıyı anlamak için “aşiretlerden hareket ederek işe baş-
lanmalıdır”; bu nedenle Köprülü Osmanlı imparatorluğunun Kuruluşu adlı
eserine aşiretler bölümüyle başlamıştır.
8
Bu çerçevede Türk devlet geleneğini ve düşüncesini anlayabilmek, herhâl-
de önce Türk boylarını ve kurulan sosyal yapıların içyapısını derinlemesine
bilmekle ilgilidir. Türk tarihinde ardıllar olarak birçok devletin kurulduğunu
biliyoruz, bunlar aslında bir bütünün parçası şeklinde birbirinin devamlarıydı
ve mirasını taşıyorlardı.
3
On altımda barça ervah ülüş verdi
Hay hay sizge mübarek dip adem kıldı
Ferzendip dip boynum kuçup gönlüm aldı
On yedimde Türkistan’da turdum mına. S. 72
4
Min yigirmi yeti yaştab pirni tapdım
Her sır kördüm perde birlen büküp yaptım
Astanesin yastanıban izin öptüm
Ol sebeptin hakka sığınıp kildim muna,
Köprülü’ye göre bu mısralar, Yesevî’nin devrin büyük mutasavvıfı Şey Yusuf Hemadani’ye
intisabını anlatmaktadır.
5
Kul Hace Ahmed sözlegeni haknı yadı
Işitmegen dostlarğa kalsun pendi
Gurnetlenip öz şehrige kaytıp yandı
Türkistanda mezar bulup mkaldım mına.
6
Bahattin Ögel Türklerde Devlet Anlayışı, Ankara 1982, s. XIII
7
Osman Turan, Türkler ve Islamiyet, s. 10-12
8
Bakınız, Köprülü, Ilk Mutasavvıflar, Ankara 1993.
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
635
Türklerin erdemli ve ahlaklı geçmişleri, hiç şüphesiz birçok araştırmacının
Islam’la uyuşması ve kendini bulması, sonraki devlet olma uyumunda etken
unsurlardan biridir. Ancak burada bu uyumu ve erdemi devamlı kılan bilge ve
erenleri de unutmamak gerekir.
Türklerin geçmişine dair ister anonim isterse müellifli kaynakların ortak
özelliği, Türklerin deruni düşüncesindeki bilge, derviş, eren, emre hitabına
layık görülen ulu şahsiyetler olduğu gerçeğidir. Anadolu’da hangi yerleşim
yerine giderseniz gidin, mutlaka bir veya birkaç halk kahramanı veya velisinin
o toprakları yurt tutar gibi beklediği yatır veya türbelerin yerleşim yerlerin-
deki toplumsal hayattaki rollerinden açıkça anlaşılabilir. Bursa’nın fethinde
Abdal Musa, Istanbul’un fethinde Akşemseddin, Osmanlı’nın kuruluşunda
Edebali, Türklerin umumi dini yaşayış ve hissedişinde ise Hoca Ahmed Ye-
sevî ve Şeyh Şabani Veli aynı anlamla düşünceyi anlamlandırmıştı.
9
Yine Oğuz kavminin bir birlik ve dirlik oluşunda Dede Korkut’un bilge ve
ululuğu destanlarda geçerken diğer destanların her birisinde de mutlaka bu
özellikler vardı ve devletin daima yüce olarak telakkisinde bu mitolojik un-
surlar en önemli ruhu direnci oluşturuyordu.
Türklerde töre, örf ve hukukun adıydı ve Göktürk devletinin hanları tara-
fından sistemleştirilmişti; Oğuz destanına göre ise Vezir Irkıl Koca tarafından
koyulmuştu. Batıda genelde tanrıların yasaları olduğu için Türk töresi ve ya-
sası bu yönüyle batıdaki anlayıştan ayrılmaktadır.
10
Türk tarihindeki aile, boy ve aşiret, yani devlet düzeninin tarihî kökleri
onların yaşam tarzlarının bir tezahürü olarak il ve hanlıkların batılı anlamda
imparatorluklarının cihanşümul olmasına da temel teşkil eder. Bu özet görüş,
Osmanlı son dönem ve cumhuriyetimizin ilk devir millî tarihçilerinin umu-
mi görüşlerini yansıtır. Togan, Kafesoğlu, Köprülü, Ögel, Turan ve takipçileri
yazdıklarıyla bu görüşün yaygınlaşmasında, hatta bir kuram olarak yerleşme-
sinde emek sahibi bilgeler olarak karşımıza çıkar.
11
9
Geniş bilgi için bakınız: Prof. Dr. Ömer Lütfi Barkan Kolonizatör Türk Dervişleri Ve Zaviyeler
,Vakıflar Dergisi, S. II, Ankara, 1942, Sf. 279-304.
10
Ögel, Türklerde Devlet Anlayışı, Istanbul 2016, Aydın Taneri, Türk Devlet Geleneği, Istanbul
2015 Mehmet Niyazi , Türk Devlet Felsefesi, Istanbul 1993
11
Zeki Velidi Togan, Umumi Türk Tarihine Giriş, Istanbul 1981, Ibrahim Kafesoğlu, Türk Milli
Kültürü, Istanbul 2015, Fuad Köprülü, Islam Medeniyeti Tarihi, Ankara 1984, Bahattin Ögel,
Türklerde Devlet Anlayışı, Ankara 1982, Osman Turan, Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi,
Istanbul 2015.
Dostları ilə paylaş: |