Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
Metin TOPÇUOĞLU
160
çek keşide eden temsilcinin hiç değilse yeterli karşılığın temin edilmesi ile il-
gili özeni göstermesi, gerekli tedbirleri alması asıl olmalıdır (TK m. 320, BK
m. 528). Yeni organ görevlisinin, tüzel kişi adına keşide edilmiş ileri tarihli
çekten belki haberi bile olmayacaktır. Hâlbuki kamu (vergi) borçlarının tah-
sil süreci, ödeme zamanı önceden ilan edilen ve istikrar kazanan bir takvime
bağlandığı için bilindiği varsayılan asli bir yükümlülüktür. YÇK ile tüzel kişi
tacirlerin nitelikleri gereği tutmaları zorunlu defterler (TK m. 66/1-1)
45
arası-
na çek defterinin de dahil edilmesi yeni temsilcilerin mağduriyetini engelle-
yecek bir tedbir olarak değerlendirilebilir
46
. Ancak çek defterinin “işletmenin
mahiyet ve öneminin gerektirdiği defterler” (TK m. 66/1) kapsamına girdiği
düşüncesi tartışmaya açıktır. İşletmenin niteliği ve öneminin gerektirdiği def-
terleri tacir kendisi belirleyecektir. Bu defterlerden bir kısmı TK’da (m. 111,
326, 417, 428, 519, 748) ve diğer kanunlarda (VUK m. 195, 197, 200, 204,
205; Bank. K m. 28; Koop. K m. 89 vs) gösterilmiştir. Söz konusu defterler
eksik ve gereği gibi tutulmamış ise TK m. 66/1-1’deki defterler tam ve usu-
lüne uygun tutulmuş olsa bile defter kayıtları sahibinin aleyhine delil olarak
kullanılır (TK m. 84, 1465)
47
. Bu durumda çek defterinde yer almayan ileri ta-
rihli bir çek dolayısıyla yeni yönetim organı görevlileri, çek defteri kayıtları-
na ve çekin varlığını bilmedikleri gerekçesine dayanarak sorumluluktan kur-
tulamayacaklardır
48
. VUK mükerrer m. 196 ile kabul edilen “kambiyo senet-
leri defteri”ne ilişkin yükümlülük yürürlükten kaldırılmıştır. Öyleyse çek def-
teri ancak isteğe bağlı defter kapsamında değerlendirilebilir.
2) İleri tarihli tüzel kişi çeklerinde keşidecinin değil kanuni ibraz süresi
içinde yetkili organ görevlileri ile sınırlı sorumluluk ilkesi, tüzel kişilerde öl-
çüsüz borçlanmaları, günü kurtarma çabalarını engelleyici değil kolaylaştırı-
cı bir yapıya sahiptir.
3) YK üyeleri arasında görev dağılımı yapılmayan hallerde, aksi karar-
laştırılmamışsa, en az iki üyenin imzası (TK m. 321/3) ile çek düzenlenebi-
45
Defter tutma yükümlülüğünün ihlali halinde uygulanacak yaptırımı düzenleyen TK m. 67/3
hükmüne göre ilgililer, üçmilyondan otuzmilyona kadar ağar para cezası ile cezalandırılır-
lar. 5252 sayılı “Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun” (RG,
13.11.2004, S. 25642) kanunun ile sözkonusu ceza 29 kat arttırılmıştır (m. 4/9). Aynı Kanun,
ağır para cezalarının adli para cezasına dönüşeceğini ve ödenmeyen adli para cezasının gün
karşılığı yüzmilyon Türk Lirası olmak üzere hapis cezasına karşılık gelmesini kabul etmiştir
(m. 5).
46
Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku, p. 521c.
47
Bkz. Teoman, Ö. (Ülgen, H./Helvacı, M./Kendigelen, A./Kaya, A./Nomer Ertan, N. F.): Ti-
cari işletme Hukuku, p. 1427-1434.
48
Aynı yönde Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku, p. 521c.
Yeni Çek Kanunu’na Göre Tüzel Kişileri Temsilen Çek Düzenlenmesi ve Sonuçları
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
161
lecektir
49
. Bu ihtimalde haklı olarak karşılıksız çekten, imza sahibi (keşide-
ci) organ görevlilerinin sorumlu tutulmaları beklenir. Ancak YÇK m. 5/2 hük-
mü gereği görev dağılımı yapılmadığı için diğer organ görevlileri de karşılık-
sız çekten sorumlu tutulabileceklerdir ki bu sonucun adaletli olmadığı açıktır.
4) Tüzel kişi temsilcisinin görev veya yetkisi, iradi ya da irade dışı sona
erdirilmiş olabilir. Kural olarak temsil yetkisinin, iradi veya irade dışı sona er-
dirilmesi, sorumluluk açısından bir farka yol açmaz. Bu anlamda temsil yet-
kisinin tek tarafl ı olarak sona erdirilmesi de mümkündür. Bu hak kötüye kul-
lanılmadıkça, yetkisi sona eren temsilcinin, keşide ettiği çek sebebiyle sorum-
luluğundan bahsedilemez. İleri tarihli çek düzenleyen ve kanuni ibraz süresi
gelmeden şirketle ilişkisi kesilen yönetim organı görevlisi hakkında adlî para
cezasına hükmedilememekle birlikte, gerek koruma tedbiri olarak gerek gü-
venlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verile-
bilecektir
50
.
Tüzel kişi adına ölçüsüz bir şekilde borçlanan, tüzel kişinin mali gücü-
nü zorlayacak miktarlarda çek keşide eden kimsenin sorumluluktan kurtulmak
için istifa yolunu seçmesi, hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu doğrultuda ibraz
süresi içinde veya ileri tarihli çeklerde, kanuni ibraz süresinden kısa bir süre
önce istifa ederek tüzel kişiyi, onun yönetici ve temsilcilerini zor durumda bı-
rakan kimsenin hakkını kötüye kullandığı kabul edilmelidir. Ne var ki YÇK
m. 5/2 hükmü, ayırım yapmaksızın “tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle gö-
revlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yö-
netim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler”i sorumlu tutmuştur. Bu an-
lamda özensiz borçlanan, istifa hakkını kötüye kullanan temsilciler keşide et-
tikleri karşılıksız çek dolayısıyla ancak iştirak (TCK m. 37, 40/1) ve şartları
çerçevesinde dolandırıcılık fi iline (TCK m. 157, 158) ilişkin ceza hükümleri-
ne göre sorumlu tutulabilecektir.
5) Tüzel kişi adına hareket etmeye yetkili kimseler sadece bir kişi ola-
bileceği gibi birden fazla da olabilir ve aralarında işbölümü yapabilirler
51
. Ör-
49
TK m. 692/b.6, çekin şekil şartı olarak keşidecinin imzasını yeterli kabul etmiştir. Hâlbuki
YÇK m. 2/8’e göre, tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adını ve soyadını çek üzerine
açıkça yazması şarttır. Ancak, YÇK m. 2/7-8’deki şartları taşımasa bile, TK’daki unsurları
taşıyan çek geçerliliğini muhafaza eder (YÇK m. 2/10). Ayrıntı için II-B-1 “yönetim organı
görevlilerinin tüzel kişi adına çek düzenlemesi” başlığı altındaki açıklamalara bakılabilir.
50
YÇK m. 5/4 gerekçesi. Ayrıca bkz. Çağlar, 5941 Sayılı Çek Kanunu Hükümlerine Göre Ti-
caret Şirketi Yöneticilerinin, Temsilcilerinin ve İmza Yetkililerinin Çek Hesabı Açma ve
Çek Düzenleme Yasağı, s. 8 vd.
51
Bkz. Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, p. 535-540; Kırca, İ.:
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
Metin TOPÇUOĞLU
162
neğin bir anonim şirkette YK üyeleri işbölümü yapmışlarsa (TK m. 319), YK
üyeleri üstlendikleri görevlerle ilgili sorumluluğa bizzat katlanmak zorunda-
dırlar (TK m. 336/2, 342, 346). Hatta TK m. 319/2 hükmü çerçevesinde yö-
netim yetkisi pay sahibi olmayan kimselere (murahhas müdür) bile devredi-
lebilir: “Şirket muamelelerinin icra safhasına taalluk eden kısmı, esas mu-
kavele veya umumi heyet veya idare meclisi kararıyla idare meclisi azasın-
dan veya ortaklardan olmayan bir müdüre tevdi edildiği takdirde; müdür, ka-
nun veya esas mukavele yahut iş görme şartlarını tespit eden diğer hükümler-
le yükletilen mükellefi yetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması
halinde idare meclisi azasının mesuliyetlerine ait hükümler gereğince şirkete,
pay sahiplerine ve şirket alacaklarına karşı mesul olur. Bu esas aykırı bir şar-
tın esas mukaveleye konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti
altında bulunması mesuliyeti bertaraf edemez” (TK m. 342, 346). Bu sebeple
YÇK m. 5/2’nin sadece yönetim organı görevlileri ile sınırlı sorumluluk anla-
yışı, genel hükümlerin benimsediği sorumluluk anlayışına aykırıdır. YÇK m.
5/2 hükmüne göre ilgili tüzel kişilerin yönetim organı dışında yönetim görevi
ile yetkilendirdiği ortak ya da ortak dışındaki kimselerin karşılıksız çek keşide
etmekten dolayı sorumlu tutulabilmeleri mümkün olmayacaktır.
Dolaylı temsil yolu ile keşide edilen çekin cezai sonuçlarından sorum-
lu olanlar, YÇK m. 5/2-4 gereği kendi hesabından çeki düzenleyen ve tüzel
kişi tacir ile öngörülen ilişkilere sahip gerçek kişilerdir (YÇK m. 4/2)
52
. Ayrı-
ca tüzel kişiye ait kabul edilen ve kısmen veya tamamen ödenmeyen çek do-
layısıyla, şartları çerçevesinde, söz konusu çeki düzenleyen gerçek kişi ile il-
gili ya da onu etkileyen yönetici, temsilci yahut ortaklar iştirak hükümlerine
göre cezalandırılabilecektir
53
.
C) Beyanda Bulunma Yükümlülüğü Açısından Temsilin Önemi
Tüzel kişiler adına çek hesabı açabilmek için öncelikle, tüzelkişinin çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı yönünde yazılı beyanda
Ticaret Şirketlerinde Birlikte Temsile Yetkili Kişilerin Birbirlerine Tek Başına İşlem Yapma
Yetkisi Vermeleri, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2008, C. 57, S. 3, s. 455-
462.
52
Tüzel kişi temsilcilerinin de sorumlu tutulacağını kabul eden görüşler vardır. Bkz. Poroy/
Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku, p. 506a.
53
İlgili kimseler (YÇK m. 4/2) iştirak hakkındaki hükme göre sorumlu tutulacaklarından YÇK
m. 5/2’deki organ görevlileri ile sınırlı sorumluluk ilkesi geçerli olmayacaktır. “Suçun kanunî
tanımında yer alan fi ili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur. Su-
çun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur” (TCK
m. 37; 40/1).
Yeni Çek Kanunu’na Göre Tüzel Kişileri Temsilen Çek Düzenlenmesi ve Sonuçları
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
163
bulunmak gerekir. Tüzel kişilerde, gerçek kişilerden farklı olarak, organda gö-
rev yapan kişi ve temsilcilerin de tüzel kişi adına çek hesabı açabilmek için
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmaması gerekir. Bu anlamda
organ görevlisi temsilcilerle ilgili çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı-
nın, tüzel kişiyi de etkilediği, bu sebeple tüzel kişiye çek defteri verilemeye-
ceği açıktır (YÇK m. 2/4)
54
.
Bir tüzel kişinin organında görev yapan kişilerin veya temsilcilerinin
keşide ettikleri çek, etkilerini tüzel kişinin malvarlığı alanında doğurur. He-
sap sahibi (temsil olunan tüzel kişi) adına hareket eden, dolayısıyla herhan-
gi bir borç üstlenmeyen temsilcinin kendi sorumluluğu ile ilgili şahsi kısıtla-
maların tüzel kişiyi etkileyecek şekilde genişletilmesinin isabetli olup olma-
dığı tartışmaya açıktır. Bilindiği gibi tacirin ifl ası, ticari mümessillik görevini
sona erdirir
55
. Ancak çoğunluk görüşüne göre, ifl asına hükmedilmiş bir kim-
se ticari mümessil olarak atanabileceği gibi
56
; ticari mümessilin sonradan if-
lası görevini sona erdirmez
57
. Bu doğrultuda temsil olunan adına hareket etti-
ğinden temsilcinin, kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için tam ehliyetli ol-
ması da şart değildir
58
. Anlaşılan kanun koyucu, çekin aynı zamanda bir gü-
ven ilişkisine dayanması sebebiyle yönetici veya temsilcilerin geçmişteki şa-
ibeli sıfatlarının tüzel kişiyi olumsuz yönde etkilemesi endişesini bertaraf et-
mek istemiştir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı ile malul kimsele-
rin, tüzel kişi yönetimi ve temsilinde görev ve inisiyatif almaları arzu edilme-
miştir. Her türlü şüpheyi ortadan kaldırmak bakımından, “hakkında çek dü-
zenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim or-
ganında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek
defteri verilmez” (YÇK m. 2/4)
59
hükmü, ideali ifade etmekle birlikte, kendi
54
Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek-
lerde kanunî ibraz süresi içinde karşılığı ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tü-
zel kişi hakkında, karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek düzenleme ve çek hesabı
açma yasağı kararı verilir (YÇK m. 5/4).
55
BK m. 35’e göre, aksi kararlaştırılmadıkça veya işin niteliği aksi sonucu gerektirmedikçe
temsil olunanın ve temsilcinin ifl ası temsil yetkisini sona erdirir.
56
Karahan, S.: Ticari İşletme Hukuku, Konya 2009, s. 279.
57
Arkan, Ticari İşletme Hukuku, s. 175; Karahan, Ticari İşletme Hukuku, s. 285 ve dpn.
40’da işaret edilen yazarlar.
58
Bkz. Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, s. 396, 397; Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genel
Hükümler, s. 159; Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, s. 78.
59
Maddede, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişiler-
le ilgili tüzel kişiye “çek defteri verilmez” dense de herhalde arzu edilen sonuç “çek hesabı
açılmaması”dır. Aynı yönde bkz. Kendigelen, Çek Hukuku, s. 423 ve dpn. 19.
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
Metin TOPÇUOĞLU
164
içinde çelişkili, ağır bir hükümdür. Böylece kanun koyucu; tüzel kişilerin yö-
netim ve temsilinde takip ettiği hassasiyetini, karşılıksız çek düzenleyenlerin
sorumluluk alanını daraltarak adeta ihmal etmiş olmaktadır. Zira sorumluluk
açısından fi ile sebep olandan ziyade belirli sıfata sahip olanların dikkate alın-
ması, organ görevlisi sıfatını taşımayan fakat çek düzenleyebilme imkânı ka-
bul edilen temsilci ve yöneticilerin istismarına yol açabilecektir.
Tüzel kişinin karar organlarının (genel kurul, ortaklar kurulu), hukuki
sorumluluğu üzerinde taşıyan ilgili kurullarının (yönetim kurulu) güvenini ka-
zanan, yönetici veya temsilci (müdür) olarak atanan kimsenin şahsına ait en-
geller tüzel kişi için de kısıtlama sebebi olarak muamele görmemelidir
60
.
Tüzel kişiler (tacir olan veya olmayan) hem kendisi
61
hem de yönetim
organında görev yapan, temsilcisi olan ya da imza yetkilisi olan kişiler için
çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda beyanda
bulunacaktır. Beyan yükümlülüğü, tüzel kişinin yöneticisi veya temsilcisine
aittir. Beyanname almadan veya beyanname ile sabit yasağa rağmen bu kişi-
lere çek defteri verilirse, işlemi yapan banka görevlisi adli para cezası ile ce-
zalandırılır (YÇK m. 7/3). Ayrıca bankaya, gerçek dışı beyanda bulunan, hak-
kındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına rağmen çek düzen-
leyen kişi hapis cezası ile cezalandırılır (YÇK m. 7/3, 6).
60
Ayrıca bkz. Helvacı, M.: Çek Kanunu Tasarısının Değerlendirilmesi, BATİDER, C. XXV, S.
4, 2009, s. 242, 243; Kendigelen, Çek Hukuku, s. 423; Pulaşlı: Yeni Çek Hukuku ve İlgili
Mevzuat, s. 22, 23; Çağlar, 5941 Sayılı Çek Kanunu Hükümlerine Göre Ticaret Şirketi Yö-
neticilerinin, Temsilcilerinin ve İmza Yetkililerinin Çek Hesabı Açma ve Çek Düzenleme Ya-
sağı, s. 17, 18. Düzenlemeyi olumlu bulan yazarlar da vardır. Bkz. Narbay, Ş.: 5941 Sayılı
Çek Kanununun Getirdiği Bazı Yenilikler ve Bunların Değerlendirilmesi, Terazi Hukuk Der-
gisi 2010, S. 43, s. 70, 72
61
Tüzel kişiler hakkında da koruma tedbiri ve güvenlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek he-
sabı açma yasağı kararı verilebilir. YÇK’nın öngördüğü güvenlik tedbiri, TCK’ m. 53’ün ka-
bul ettiği güvenlik tedbirinden farklıdır. YÇK güvenlik tedbirini, ceza mahkûmiyetinin so-
nucu olarak ortaya çıkması şartına bağlamamıştır. Örneğin limited şirkette temsilci çeki dü-
zenleyip, şirketten ayrılmışsa, sözkonusu temsilciye adli para cezası verilmeyecek ancak gü-
venlik tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilebilecektir (YÇK
m. 5/4). Bkz. Kanun Tasarısı, Genel Gerekçe, (TBMM, Dönem 23, Yasama Yılı 4, S. Sayısı
445), s. 12. Güvenlik tedbirleri konusunda geniş bilgi için bkz. Artuk, M. E.: Güvenlik Ted-
birleri, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2008, C. XII, S. 1-2, s. 461-492.
Yeni Çek Kanunu’na Göre Tüzel Kişileri Temsilen Çek Düzenlenmesi ve Sonuçları
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
165
SONUÇ
1) YÇK, tüzel kişiler adına çek keşide edebilecek yönetici ve temsilci-
ler bakımından bir sınırlama getirmemiş, fakat karşılıksız çıkan çekler dolayı-
sıyla sorumluluğu organ görevlisi sıfatını taşıyan temsilcilerle sınırlandırmış-
tır. Organ görevlisi ile sınırlı sorumluluk anlayışı, TK’nın organ görevlileri
arasındaki işbölümü ve sorumluluk anlayışına ters düşmüştür.
2) Organ görevlilerinin sorumluluğu açısından kanuni ibraz süresinin
esas alınması istismara açık olduğundan (istifa hakkının kötüye kullanılması,
kötü yönetim vs) başta tüzel kişi olmak üzere yeni organ görevlileri, pay sa-
hipleri (üyeler) ve alacaklılar zarar görebilecektir.
3) YÇK m. 4/2, tüzel kişi tacirlerin başka kimseler üzerinden borçlana-
rak çek keşide etmeleri ihtimalini dikkate alarak bir kanuni karine benimse-
miştir. Bir gerçek kişinin YÇK m. 4/2’nin işaret ettiği ve ispatı açısından ema-
relerin yeterli görüldüğü belirli ilişkiler çerçevesinde, kendi hesabından keşi-
de ettiği çekler, söz konusu gerçek kişinin ilgili olduğu tüzel kişi tacire ait ka-
bul edilmiştir. YÇK m. 4/2’nin öngördüğü ilişkiler söz konusu gerçek kişi ile
tüzel kişi tacir arasındaki temsil (dolaylı) ilişkisinin de kabulünü gerektirir.
4) YÇK m. 4/2 hükmü (dolaylı temsil) çerçevesinde düzenlenen ve
karşılıksız çıkan çek dolayısıyla hamil, tüzel kişi tacire başvurabilecektir.
Hamil, ayrıca tüzel kişi taciri Borçlar Hukuku hükümlerine göre de takip
edebilecektir.
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
Metin TOPÇUOĞLU
166
KAYNAKLAR
Arkan, S., Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2009.
Artuk, M. E.: “Güvenlik Tedbirleri”, Gazi Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi 2008, C. XII, S. 1-2, s. 461-492.
Çağlar, H., “5941 Sayılı Çek Kanunu Hükümlerine Göre Ticaret
Şirketi Yöneticilerinin, Temsilcilerinin ve İmza Yetkililerinin Çek Hesabı
Açma ve Çek Düzenleme Yasağı”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dergisi C. XIII, Y. 2009, S. 1-2, s. 1-20. Makaleye ulaşılabilecek web
adresi: http://www.hukuk.gazi.edu.tr/editor/dergi/13_1.pdf (12.11.2010).
Çolak, H., “3167 Sayılı Kanun’un Uygulamasında Bankaların
Özen Yükümlülüğü ile Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçunun Cezai
Hüküm ve Sonuçları”, Çek Hukukunun Güncel Sorunları, İstanbul Ticaret
Odası Yayını, İstanbul 2002, s. 82-103.
Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2008.
Helvacı, M.: Çek Kanunu Tasarısının Değerlendirilmesi, BATİDER
2009, C. XXV, S. 4, s. 229-251.
Kahyaoğlu, E. C.: 5941 Sayılı Çek Kanunu ile İlgili Bazı Tesbitler,
Kazancı Dergisi 2010, S. 67-68, s. 140-148.
Karahan, S.: Ticari İşletme Hukuku, Konya 2009.
Kendigelen, A.: Çek Hukuku, İstanbul 2007.
Kendigelen, A., “Müracaat Hakkını Kaybeden Çek Hamilinin
Başvurabileceği Hukuki Yollar”, Prof. Dr. Hüseyin Ülgen’e Armağan C.
I, İstanbul 2007, s. 727-740.
Kılıçoğlu, A.: Borçlar Hukuku, Ankara 2007.
Kırca, İ.: 5941 Sayılı Çek Kanunu Konferans (22 Ocak 2010),
Ankara 2010.
Kırca, İ.: Ticaret Şirketlerinde Birlikte Temsile Yetkili Kişilerin
Birbirlerine Tek Başına İşlem Yapma Yetkisi Vermeleri, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 2008, C. 57, S. 3, s. 455-462.
Konuralp, H.: İspat Kurallarının Zorlanan Sınırları, Ankara 2009.
Narbay, Ş.: 5941 Sayılı Çek Kanununun Getirdiği Bazı Yenilikler
ve Bunların Değerlendirilmesi, Terazi Hukuk Dergisi, S. 43, 2010, s. 65-
97.
Yeni Çek Kanunu’na Göre Tüzel Kişileri Temsilen Çek Düzenlenmesi ve Sonuçları
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2
167
Özgenç, İ.: Çek Kanunu, Ankara 2010.
Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2007.
Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 2010.
Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku,
İstanbul 2005.
Pulaşlı, H.: Yeni Çek Hukuku ve İlgili Mevzuat, Ankara 2010.
Reisoğlu, S.: Yeni Çek Kanunu ve Hukuki Sorunlar, [http://www.
tbb.org.tr/Dosyalar/Konferans_Sunumlari/SR_yeni_cek_kanunu_ve_
degerlendirilmesi_07012010.pdf (05.10.2010)] s. 1-19.
Taşpınar, S.: “Fiili Karinelerin İspat Yükünün Dağılımındaki
Rolü”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 1996, C. 45, S. 1-4,
s. 533-572.
Ülgen, H./Helvacı, M./Kendigelen, A./Kaya, A.), Kıymetli Evrak
Hukuku, İstanbul 2006
Ülgen, H./ Teoman, Ö./ Helvacı, M./ Kendigelen, A./ Kaya, A./
Nomer Ertan, N. F.: Ticari işletme Hukuku, İstanbul 2006.
Ülgen, H., Hukuki Görünüş Nazariyesi, İstanbul 2005.
Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, İstanbul 1992.
Yasan, M., Kambiyo Senetlerinde Sebepsiz Zenginleşme, Ankara
2008.
Yavuz, C.: Tük – İsviçre ve Fransız Medeni Hukuklarında Dolaylı
Temsil, İstanbul 1983.
Yıldız, Ş., “Doğrudan Doğruya İradi Temsilde Özel Temsil Yetkisi
Gerektiren Haller”, Makalelerim 1988-2007, Ankara 2008, s. 41-65.
Dostları ilə paylaş: |