Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 010, Sa. 141 Yeni Çek kanunu’na göre tüzel kiŞİleri temsilen çek düzenlenmesi ve sonuçlari metin topçUOĞLU



Yüklə 200,19 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/10
tarix27.03.2018
ölçüsü200,19 Kb.
#34790
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2

Metin TOPÇUOĞLU

152

veya çalışan), vekâlet, temsil, hısımlık hatta hısımlık dışındaki yakınlık iliş-

kilerini bile kapsar. Öngörülen ilişkinin sınırlarının hayli geniş tutulduğu, üs-

telik bu ilişkileri ispat şartının aranmadığı, emarelerle yetinildiği düşünülür-

se, YÇK m. 4/2’nin potansiyel mağduriyetlere (hukuki ve cezai) yol açabile-

ceği kuşkusuzdur

26

.

YÇK m. 4/2, kısaca “tacir tüzel kişi hesabına keşide edildiği anlaşılan 



çeklerde muhatap banka durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir” şeklinde 

ifade edilebilirdi. Maddede, kayıt dışı hesap hareketlerinde çekin başka kim-

seler hesabına düzenlendiği kanaatini güçlendirecek belirli ilişkilere özellik-

le yer verilmesi, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütleri büyük ölçüde gi-

dereceğinden isabetli olmuştur. Fakat YÇK m. 4/2’nin ne kadar uygulama ala-

nı bulacağı sorunu tartışmaya açıktır. Gerçekten banka, kendi adına çek he-

sabı açan gerçek kişi müşterisinin ortaklık, yöneticilik ve temsilcilik sıfatla-

rı dâhil bağlantılı olduğu veya etkisi altında hareket ettiği tüzel kişi taciri han-

gi imkânlarla izleyecek ve tespit edecektir? Kuşkusuz banka, çek hesabı sa-

hibi müşterisinin durumunu ya hesap akışını ve edindiği bilgileri dikkate ala-

rak re’sen ya da ihbar yahut şikayet üzerine araştıracaktır

27

. Bankaların araş-



26

 Krş. Poroy/Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku, p. 506a.

27

 Bankalar, “şüphe” taşıyan belirli işlemleri Malî  Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na 



(MASAK) bildirmekle yükümlü tutulmuştur. “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi 

Hakkında Kanun”a (RG, 18.10.2006, S. 26323) göre yükümlüler (banka), “nezdinde veya 

bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işleme konu malvarlığının; yasa 

dışı yollardan elde edildiğine veya yasa dışı amaçlarla kullanıldığına, terörist eylemler 

için ya da terör örgütleri, teröristler veya terörü fi nanse edenler tarafından kullanıldığına 

veya bunlarla ilgili ya da bağlantılı olduğuna dair herhangi bir bilgi, şüphe veya şüpheyi 

gerektirecek” (m. 4) işlemleri bildirmek zorundadır. 

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının Ve 

Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” (RG, 

09.01.2008, S. 26751) 

başkası hesabına hareket edenlerle ilgili şu hükümleri içermektedir:

 

“(1) Yükümlüler bir başkası hesabına hareket edilip edilmediğini ve işlemin gerçek 



faydalanıcısının kimliğini tespit etmek için gerekli tedbirleri alır. Bu kapsamda kendi adına 

ve fakat başkası hesabına hareket eden kimselere sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla 

yükümlüler, gerekli duyuruları hizmet verdikleri tüm işyerlerine müşterilerin rahatça 

görebileceği  şekilde asarlar. Finansal kuruluşlar ayrıca sürekli iş ilişkisi tesisinde başkası 

hesabına hareket edilip edilmediğine ilişkin müşterinin yazılı beyanını alır. Bu beyan müşteri 

sözleşmesinde belirtilebilir veya uygun formlar kullanılarak alınabilir.

 

(2)  İşlemi talep eden kimse, bir başkası hesabına hareket ettiğini beyan ettiğinde, 6 ila 



14 üncü maddelere göre işlemi talep edenin kimliği ve yetki durumu ile hesabına hareket 

edilenin kimliği tespit edilir.

 

(3) Yükümlüler ticaret siciline kayıtlı tüzel kişilerle sürekli iş ilişkisi tesisinde, tüzel kişiliğin 



yüzde yirmibeşi aşan hisseye sahip gerçek ve tüzel kişi ortaklarının kimliğini 6 ve 7 nci 

maddelere göre tespit eder.

 

(4) Yükümlüler sürekli iş ilişkisi kapsamında müşterisi olan bir tüzel kişiliği gerçekte 



yöneten, kontrolünde veya sahipliğinde bulunduranlar hakkında doğru bilgilere ulaşmak için 


Yeni Çek Kanunu’na Göre Tüzel Kişileri Temsilen Çek Düzenlenmesi ve Sonuçları

Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2

153

tırma yükümlülüğü (YÇK m. 2), m. 4/2’yi de kapsayacak şekilde genişletilse 

bile söz konusu ilişkileri bütün açıklığı ile ortaya çıkartabilmek mümkün de-

ğildir


28

. Zira YÇK m. 4/2 deki tüm ilişkileri ne kayıt altına alma yetkisi ve yü-

kümlülüğü ne de bu bilgileri içeren merkezi kayıt sistemi vardır. Muhtemelen 

kanun koyucu, bu güçlüğü hesaba katarak beyan yükümlülüğüne aykırı dav-

ranan bankalar için herhangi bir ceza yaptırımı öngörmemiştir. 

3) YÇK m. 4/2, aksi ispat edilebilecek bir kanuni karine

29

 kabul etmiş-



tir. Yukarıda bahsettiğimiz kimselerin çek hesaplarının ve keşide ettikleri çek-

lerin, kanunun aradığı ilişkinin varlığı durumunda tacir tüzel kişiye ait oldu-

ğu varsayılmıştır. Ancak bu durumun aksini ispat etmek mümkündür

30

. İlgi-



li kimseler, bahsedilen ilişkiler sabit olsa bile, çekin kendilerine ait olduğunu 

her türlü delille ispat edebileceklerdir. Gerçekten herhangi bir kimsenin, sırf 

maddede işaret edilen ilişkilerin varlığı sebebiyle, onun kendi ticari faaliyet-

leriyle ilgili kambiyo taahhüdünü gerektiren tasarrufl arda bulunamayacağını 

varsaymak doğru ve adil olmayacaktır.

gerekli tedbirleri alır.

 

(5) Kişinin başkası hesabına hareket etmediğini beyan etmesine rağmen kendi adına ve fakat 



başkası hesabına hareket ettiğinden  şüphelenilmesi halinde yükümlü gerçek faydalanıcıyı 

ortaya çıkarmak için makul araştırmayı yapar” (m. 17).

 

“(1) Yükümlüler, müşterileri tarafından gerçekleştirilen işlemlerin; müşterilerinin mesleği, 



ticari faaliyetleri, iş geçmişi, mali durumu, risk profi li ve fon kaynaklarına dair bilgiler ile 

uyumlu olup olmadığını sürekli iş ilişkisi kapsamında devamlı olarak izlemek ve müşterileri 

hakkındaki bilgi, belge ve kayıtları güncel tutmak zorundadır. Ayrıca bu müşterilerin 

kimlik tespitine ilişkin alınan telefon ve faks numarası ile elektronik posta adresine ilişkin 

bilgilerinin doğruluğu, risk temelli yaklaşım çerçevesinde gerektiğinde bu araçları kullanarak 

ilgiliyle irtibat kurulmak suretiyle teyit edilir. Finansal kuruluşlar sürekli iş ilişkisi dışında 

gerçekleştirilen işlemleri de risk temelli yaklaşımla izlemek amacıyla gerekli tedbirleri alır. 

Finansal kuruluşlar bu amaçlarla uygun risk yönetim sistemi oluşturur” (m. 19).

 

Konu ayrıntılı olarak MASAK Tebliğlerinde (http://www.masak.gov.tr/mevzuat/



sucgelirlerinin_aklanması/ulusal_mevzuat.htm#) düzenlenmiştir.

28

 Bkz. Pulaşlı, H.: Yeni Çek Hukuku ve İlgili Mevzuat, Ankara 2010, s. 55.



29

 Karine, bilinen bir vakıadan bilinmeyen bir vakıa hakkında kanunun veya hakimin çıkardığı 

sonuçlardır. Karine ile bir ihtimal hükmü kabul edilmiştir. Zira daha kuvvetli bir tecrübe ku-

ralı bulmak ve dolayısıyla daha yakın bir sonuca varmak mümkün değilse, “çok defa böyle 

olur” denilerek karine kabul edilmiştir. Karineye dayanan taraf, o konuda iddiasını ispat yü-

künden kurtulur. Geniş bilgi için bkz. Taşpınar, S.: Fiili Karinelerin İspat Yükünün Dağılı-

mındaki Rolü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 1996, C. 45, S. 1-4, s. 533-572; 

Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, İstanbul 1992, s. 608.

30

 Ayrıca bkz. Reisoğlu, S.: Yeni Çek Kanunu ve Hukuki Sorunlar, [http://www.tbb.org.tr/Dos-



yalar/Konferans_Sunumlari/SR_yeni_cek_kanunu_ve_degerlendirilmesi_07012010.pdf 

(05.10.2010)], s. 3, 4; Kırca, 5941 Sayılı Çek Kanunu, s. 22, 23. Kanunun getirdiği karine-

nin, aksinin ispatının mümkün olmadığı da ileri sürülmüştür. Bkz. Poroy/Tekinalp, Kıymetli 

Evrak Hukuku, p. 505.




Yüklə 200,19 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə