1536
* TAED
57
Birol İPEK
which is dominant with respect to meaning in the compound word,
assimilates the other one to itself. This phonetic change is called enclitic.
Examples: O+bir>öbür, Bu+ile>böyle, Sekiz+on>seksen, Yok+ise>yoksa.
As can be seen from the examples, in the unification of two words
independent from each other one with a back vowel and the other one with a
front vowel, the latter word does not comform with the harmony of the
preceding one. However, in vowel harmony the latter word has to be subject
to the preceding word in terms of backness. In Turkish when two words
conjoin the one which has a stronger meaning assimilates the vowel of the
other one to itself. During the unification of two words if the stronger word
has back vowels compound word will have also back vowels and if the
stronger word has front vowels then the compund word will have fornt
vowels accordingly. In enclitic various phonetic changes ocur. Some
phonetic changes like vowel elision, vowel change, vowel rounding,
consonant changes etc. also ocur. The compund word which has been created
by enclitic seems to be comformable to vowel harmony.
Keywords: Language, vowel harmony, enclitic in Turkey Turkish,
compound word.
Giriş
Enkliz terimi köken olarak Yunanca’dır. Yuanca’dan diğer batı dillerine geçmiştir.
Almanca sözlükte “enklise, enklisis” şeklinde yer almaktadır. Almanca-Türkçe Sözlük’te:
Enkl se “Vurgusuz b r kel men n, kend nden öncek , daha vurgulu kel meye dayanması, sona
sığınma, enkl z” şekl nde geçmekted r Almanca-Türkçe Sözlük, s. . İnternet ortamındak
Almanca b r sözlükte: “En kl se, n kl s s, die; -, ...isen [griech. égklisis = das Hinneigen]
(Sprachw.): Verschmelzung eines unbetonten Wortes [geringeren Umfangs] mit einem
vorangehenden betonten” Yunancadan gelen bir kelime. Yunancadaki karşılığı, bir şeye
meyletmektir. Dilbilimdeki anlamı az kapsamlı vurgusuz bir kelimenin kendinden önceki
vurgulu bir kelimeyle birleşmesi / o kelime içinde erimesi şeklinde tanımlanmıştır. Universal
Lexikon; 2016).
Türkçede enkliz terimini gramerimizde ilk defa Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi,
isimli eserinde kullanmıştır. Bu terimi daha sonra Şükrü Haluk Akalın, “Türkçe Sözcüklerin Ses
Özellikleri” isimli makalesinde yer vermiştir. Şimdiye kadar Türkiye Türkçesinde “enkliz”
terimi kullanılmıştır. Biz de bu çalışmamızda bu terimi kullandık. Ancak enkliz terimi batı
kökenli oduğu için bu çalışmamızda bu terime karşılık Türkiye Türkçesinde “eğilti” terimini
teklif ediyoruz.
Muharrem Ergin, enkliz terimini büyük ses uyumunu anlatırken kullanmış ve bu
terimin tanımını şöyle yapmıştır. “Köklerle eklerin birleşmesinde uyum bakımından, sonra
gelen önce gelene tabi olurken biri ince biri kalın iki kökün birleşerek tek kelime meydana
Türkiye Türkçesinde Enkliz Eğilti
TAED
57* 1537
getirmeleri hâlinde önce veya sonra gelen değil, birleşik kelimede umumiyetle mânâsı hâkim
olan kelime diğerini kendisine benzetir.” Bu ses olayına enkliz denir Ergin, 009, s. 1 . Şükrü
Haluk Akalın, “Türkçe Sözlüklerin Ses Özellikleri”, isimli makalesinde Muharrem Ergin’in bu
tanımını tekrar etmiştir. “Köklerle eklerin birleşmesinde uyum bakımından, sonra gelen önce
gelene uyarken biri ince biri kalın iki kökün birleşerek tek sözcük oluşturmalarında önce veya
sonra gelen değil, birleşik sözde genellikle anlamı baskın olan söz, diğerini kendisine benzetir”
Akalın, 015, s. 10 . Muharrem Ergin, bu tanımda özellikle ünlü benzeşmelerine dikkat çeker.
Çünkü ünlülerdeki benzeşme denilince daha çok bir sözcüğün içindeki ünlüler anlaşılmaktadır.
Oysa Ergin, iki ayrı sözcüğün birleşme esnasındaki ünlü benzeşmelerini anlatmaktadır.
Gramerle ilgili kaynaklarda birleşik sözcüklerde ünlü uyumu aranmaz denildiği için bu olaya
pek yer verilmemiştir. Birleşik sözcüklerde büyük ünlü uyumu aranmaz denildiği için bu başlık
altında genellikle ünlü uyumuna uymayan örnekler verilir. Örnek: karadeniz, akciğer, çiçektozu
(Hengirmen, 1997, s. 72).
Milan Adamovic’in, “Da/De İlgecinin Kaynağı”, isimli makalesini Almanca’dan
Türkçe’ye çeviren Aziz Merhan, bu makalede geçen “enkliz” terimini, “kendisinden önceki
vurgulu sözcüğe bitişik vurgusuz sözcük” olarak tanımlamıştır Adamovic, 006, s. 1 9 . Diğer
kaynaklarda araştırmacılar “enkliz” terimini kullanmasalar da birleşik sözcükler başlığı altında
enkliz olayına uyan örneklere yer vermişlerdir.
Meriç Güven, “Eski Anadolu Türkçesiyle Yazılmış Tıp Yazmalarındaki Türkçe Organ
Adları Üzerine Bir İnceleme” isimli makalesinde bazı sözcüklerde büyük ses uyumunun
kalınlık-İncelik son derece sağlam olduğunu ifade ederek “Bir+az>birez” enkliz örneğini verir
Güven, 009, s. 1 6 . Eski Anadolu Türkçesi için bu bir enkliz örneğidir. Türkiye Türkçesinde
bu sözcük “biraz” şeklindedir ve tekrar uyum dışına çıkmıştır.
Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri isimli eserinde kaynaşma konusu içinde şu
bilgileri verir: “Kaynaşmış bazı birleşik kelimelerde de sesli uyumuna rastlanır. Çoğu zaman bu
bir ilerleyici benzeşme olarak görülür” der şu örnekleri verir: hay+demek>haydamak;
kıl+ibik>kılıbık; yalıng+öz>yalnız; sekiz+on>seksen; bir+az>birez. Banguoğlu, gerileyici
benzeşmeye de şu örnekleri verir: sü+başı>subaşı; o+ile>öyle; o+bir>öbür; iç+kur>uçkur
Banguoğlu, 1986, s. 8 . Banguoğlu’nun verdiği bu örnekler enkliz kuralına uymaktadır.
Mustafa Özkan, Türkçenin Ses ve Yazım Özellikleri, isimli eserinde “kaynaşma”
başlığı altında bu olaya değinir ve şu bilgiyi verir “ünlü birleşmesi biçimindeki kaynaşmalarda