Sultan II. Abdülhamid’in Eğitim Politikalarının Mali Bir Veçhesi: Evkâf-ı Münderisenin Maarife Terki
TAED
57* 1845
tüm taşra birimlerine gönderilen bir tahriratta konu ile ilgilenmek üzere meclis, heyet veya
komisyonların acilen kurulması ve her şeyden önce söz konusu gelirlerin miktarının
belirlenmesi istenmişti. Memlekette bu türden vakıf hayli fazla olduğu için bu vakıfların ve
gelirlerinin araştırılması, teftişi ve ortaya çıkarılması gibi işlemlerin hakkıyla ve süratle
yapılması lüzumu üzerinde durulmuştu.
22
Talimat ve Dâhiliye Nezâretinin tezkiresinin ardından Evkâf ile Maarif Nezaretleri
arasında ülke genelinde hummalı bir alışveriş hareketliliğinin yaşandığını söylemek
mümkündür. Ancak bu hareketlilik sırasında talimatın yanlış anlaşılmasından kaynaklanan
hatalı uygulamalar da hemen baş göstermiştir. Evkâf-ı Hümayun Nezâreti’nin bu hususa dikkat
çeken 21 Mart 1883 tarihli tezkiresinde talimatın yanlış anlaşılmasından dolayı kimi yerlerde
mazbut vakıflara
23
da müdahale edildiği ve yanlış anlamaların önüne geçebilmek için gerekli
bilgilendirmelerin yapıldığı ifade edilmişti. Tafsilatlı bir izahat veren Evkâf Nezâreti, münderis
vakıflar konusunda kendileri ile Maarif Nezâreti arasında tam bir uyum ve ittifakın olduğunu
belirterek vilayetlerdeki maarif ve evkâf memurlarının daha dikkatli olmalarını istemişti.
Anlaşıldığı kadarıyla evkâf muhasebecilerinin münderis vakıflardan almaları gereken hisseler
noktasında bazı anlaşmazlıklar yaşanmış olup Evkâf Nezâreti, kendi memurlarının muhasebe
harcı vs gibi vakıf gelirlerini toplamaları gerektiğini ifade etmiş ve vakıf hazinesinin zarar
görmemesi gerektiği üzerinde durmuştur. Nezârete göre taşrada yaşanan sorunlardan birisi de
vakıf mütevellileri veya mutasarrıfları ile maliye memurları arasında vakıf kayıtları noktasında
meydana gelen anlaşmazlıklardır. Bu durumda Evkâf Nezâreti’nden telgrafla bilgi istendiğinde
acilen gerekli bilgilendirmelerin yapılacağı ve vakfiye kayıtları konusunda yardımcı olunacağı
taahhüt edilmişti.
24
Münderis vakıfların maarife terk ve tahsisi işinin sıkıntılı bir süreci beraberinde
getireceğine işaret edilmişti. Zira 1883 yılının Nisan ayında Maarif Nezâreti tarafından kaleme
alınan bir izahname münderis sayılması gereken vakıflar konusunda taşra idarelerince vuku
bulan yanlış anlaşılmaların önüne geçmeye yönelikti.
25
Bu izahnamenin vakıf ıstılahının çokça
kullanıldığı Evkâf Nezâreti tezkirelerine göre daha açık ve anlaşılır olduğu görülmektedir.
Burada, evladiyet üzere idare olunan vakıflara vâkıfın nesli devam ettiği sürece
22
EMT, s. 12-13.
23
Evkâf-ı mazbuta: Doğrudan doğruya evkâf idaresi tarafından idare edilen vakıflardır. Ünal, Osmanlı Tarih
Sözlüğü, s. 238.
24
EMT, s. 9-11.
25
EMT, s. 6-8.
1846
* TAED
57
Yakup KARATAŞ
dokunulamayacağı belirtilmişti. Padişah tevcihiyle tasarruf olunan sadaka tevliyetlerinin ise bir
kısmının hayrat ve müberratı mevcut olup bir kısmının da münderis veya mefkut olduğu
üzerinde durulmuştur. İzahnameye göre mevcut olanların, olduğu gibi muhafaza edilmesi ve
gelirlerinin önceden olduğu gibi ne yöne tevcih edilmişse ona harcanmaya devam edilmesi,
artan gelirin uygun miktarının mütevelliye tahsisinden sonra kalanının da maarife terki
gerekmektedir. Münderis olanların ise halkın ihtiyacı doğrultusunda cami, mektep, medrese,
köprü ve çeşme gibi vakıf unsurlarının imar ve ihyasından sonra yine fazla kalan kısmının
uygun miktarı mütevellisine verilip arta kalan meblağ maarife tahsis edilecektir. Münderis olan
hayrattan kervansaray gibi zaman ve şartlara uygun olmayan bir takım vakıf yapıları ise şayet
birilerine haksız kazanç kapısı hâline gelmişse bunların da tamamen maarif namına zapt
edilmesi gerekmektedir. Bu şartlar dışında olan her tür vakıf Evkâf Nezâreti idaresinde olup
onlara asla dokunulmaması gerekir. İzahnamede vurgulanan hususlara bakıldığında bürokratik
bir takım olumsuzlukların yaşandığı anlaşılır. Metnin sade ve anlaşılır bir üslupla kaleme
alınması da yine yanlış anlaşılmaları önlemeye yönelik olduğu şeklinde yorumlanabilir.
Yukarıda XIX. yüzyılda Osmanlı vakıflarının maruz kaldığı sıkıntılara kısmen
değinilmişti. EMT’de yer alan ve Sadaret makamınca kaleme aldırılan 16 Ekim 1884 tarihli bir
emirname
26
Evkâf Nezâreti’nin bazı mali sıkıntılarına değinmiştir. Söz konusu emirnameye göre
evkâf hazinesinin önemli bir gelir kaybı olarak dikkat çekilen husus, vakıf orman ve
madenlerinin Ticaret Nezâreti’nin uhdesinde bulunmasıdır. Bir diğer durum da diğer vakıf arazi
ve gayrimenkullerinin idaresinin Defter-i Hakani Nezâretince yürütülmesinden dolayı bu
nezâret memurlarının vakıf işlerini önemsememesi ve bundan kaynaklanan gelir kayıplarıdır.
Bir üçüncü husus ise bazı vilayetlerde mazbut vakıflar gelirlerinin maarife tahsis edilmiş
olmasıdır. Yazıda Maarif Nezâretinden alınan bilgilerden hareketle bazı vilayetlerde hâlen
faaliyet hâlinde ve hayrat ve müberratı bulunan vakıfların münderis sayılarak maarif namına el
konulduğu vurgulanmıştır. Bu durumun asla kabul edilemeyeceği belirtilerek bu şekilde mevcut
ve faal vakıfların dahi harap olacağı ifade edilmiş, tüm taşra idarelerine konu ile ilgili emirlerin
gönderilmesi istenmiştir.
EMT’de yer alan ve Maarif Nezâreti tarafından kaleme alınan 1897 tarihli bir tahrirde
memleketin her yerinde sıbyan mekteplerinin yanı sıra açılan iptidâî mekteplerden bahsedilmiş
ve bu mekteplerin öneminden hareketle buralarda muallimlik yapacak yetenekli kimselerin
26
EMT, s. 34-37. Söz konusu emirname Osmanlı Arşivinde MF. MKT. 84/128 (1301.Z.25/16 Ekim 1884)) fon
numarasıyla kayıtlıdır.