Atatürk üNİversitesi TÜRKİyat araştirmalari enstiTÜSÜ dergiSİ Sayı / Number 57 Güz / Autumn 2016



Yüklə 16,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə29/158
tarix20.08.2018
ölçüsü16,6 Mb.
#63698
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   158

1582

* TAED


 

57            

 

     


         

 

 



                                   Hakan SARAÇ 

 

Giriş 

Günümüz  dilbilim  araştırmacıları  geçmişten  günümüze  güncelliğini  koruyan  birtakım 

dilbilim  sorunlarının  çözümü  için  çaba  göstermektedir.  Bu  problemlerin  çözümü  için  dilbilim 

uzmanlarınca uygulanan dilbilimsel yöntemlerin yeterli olmaması farklı metotların bulunmasını 

ve uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Bu da dilbilimde bazı alt disiplinlerin doğmasına, dilbilim 

ve  diğer  sosyal  bilim  dalları  (göstergebilim,  halkbilim,  mitoloji,  psikoloji  vs.)  arasında  ortak 

çalışma  ortamların  doğmasına  sebep  olmuştur.  İnsanın  dil  üzerindeki  etki  faktörleri,  dilin 

kültürle  süregelen  etkileşim  sorunlarının  aydınlatılması,  kişinin  bilincinde  oluşan  algıların  dil 

işaretlerinde nasıl yansıdığı, somutlaştığı ve korunduğu gibi önem arz eden soruların cevapları 

dilbilimciler  tarafından  titizlikle  araştırılmaktadır.  Dilbilim  sahasının  genişlemesiyle  birlikte 

yeni terimlerin ortaya çıkışı da kaçınılmaz olmuştur. Bu terimlerden en dikkat çekici olanı, belli 

bir halkın dünyayı ve çevresinde olan bitenleri tanımaya çalışmasıyla başlayan süreçle birlikte o 

halkın  fertlerinin  dil  bilincinde

1

 uyanan  algıların  tümü  olarak  tanımlanan  dil  dünya  görüşü



2

 

terimidir.  Dünyadaki  çalışmalara  oranla  dil  dünya  görüşü  konulu  araştırmalar  ülkemiz 



dilbiliminde henüz kendini yeterince gösterememiştir. Bu yüzden, çalışmada dil dünya görüşü 

teriminin doğuşuna, gelişimine ve önemine değinilecektir.  



Dil dünya görüşü (Ing. linguistic view of the World) terimi dilbiliminde kültürdilbilim, 

budun dilbilim ve bilişsel dilbilimin sınırları içerisinde sıkça işlenen konulardan biridir.   

Günümüz  dilbiliminde  dil  dünya  görüşü  teması  daha  çok  Alman,  Amerikalı  ve  Rus 

dilbilimcilerce  incelenmektedir  (bk.  W.  Von  Humboldt,  L.  Weisberger,  E.  Sapir,  B.  Whorf, 

N.D.  Arutyunova,  YU.N.  Karaulov,  V.V.  Krasnıh,  V.A.  Maslova,  B.A.  Serebrennikov,  V.H. 

Teliya, S.M. Tolstaya, V.N. Toporov, T.V. Tsiv’yan, L.O. Cherneyko, YE.S. Yakovleva  vb.). 

Bu araştırmacılar çalışmaları ile dil dünya görüşü kavramının teorik olarak temellendirilmesine 

ve gelişimine katkıda bulunmuşlardır.  

Son  dönem  dilbilim  çalışmalarında  aktif  bir  şekilde  incelenmesine  rağmen,  dil  dünya 

görüşü teriminin kuramsal temelleri Alman dilbilimci W. von Humboldt’un ve L. Weisberger’in 

                                                           

1

 Kültürdilbilim, budun dilbilim, ruh dilbilim gibi alanlarda gerçekleştirmiş olduğu önemli çalışmalarla tanınan V.V. 



Krasnıh “dil bilinci” (Rus. «Языковое сознание»)  terimini: “Kişinin konuşma hareketlerini şekillendiren psikolojik 

ve dilbilimsel temel unsurları bünyesinde somutlaştıran ve yansıtan bir yapı” olarak tanımlamaktadır (Krasnıh, 2001, 

s. 70). Dahası, dil ile düşünce yapısının beraber geçirmiş oldukları bilişsel süreç sonrası kişinin bilincinde meydana 

gelen düşüncelerin dil işaretlerinde yansıması olayıdır. 

2

 Rus. «Языковая картина мира».



 


Rus ve Türk Dil Dünya Görüşünde  “Dağ” Kavramı (Kültürdilbilimsel Analiz)       

 

       



TAED 

57* 1583


 

 

dilin içyapısı öğretisine ve Amerikalı dilbilimci E. Sapir ve B. Whorf’un 1920’li yıllarda ortaya 

atmış oldukları dilsel görecelik hipotezine dayanmaktadır.  

Kişinin yaşadığı çevreyi kendisinden başlayarak tanımasıyla dil bilincinde oluşan algı, 

dilin  düşünce  yapısıyla  geçirmiş  olduğu  zorlu  bilişsel  süreç  dil  işaretlerine  yansımaktadır.  Bu 

süreçte dilin üstlenmiş olduğu rolü W. von Humboldt şu şekilde açıklamaktadır: “Dil, bir ulusun 

ruhunun,  karakterinin  en  ince  özelliklerini  ve  bunların  sınırları  içerisinde  gizli  kalmış  sırları 

ifade edebilmektedir” (Humboldt, 2000, s. 69).  

Bu  yüzden,  farklı  etnik  kökenlere  sahip  toplumların  dilinde  “gerçek”,  farklı  şekilde 

yorumlanabilmektedir. Çünkü dilin herhangi bir halkın etnik ve kültürel yapısına bürünebilme 

özelliği, farklı kültürlere mensup toplumların dil bilincinde algılanan “gerçeğin” farklı şekilde 

yorumlanmasına neden olmaktadır. 

Bir  milletin  kültürel,  tarihsel  veyahut  sosyal  yapısının  tanınması  o  dilin  yapısının 

incelenmesiyle  mümkündür.  Çünkü  “bir  toplumun  pek  çok  özellikleri,  yaşayışı,  gelenekleri, 

dünya  görüşü,  yaşam  felsefesi,  inançları,  bilim,  teknik  ve  sanata  katkıları  o  toplumun  diline 

yansır;  bunlar  da  o  toplumun  dilinden  izlenebilir”  (Aksan,  2009,  s.  13).  Bu  düşünceler, 

dilbilimci Sapir ve Whorf’un 1920’li yıllarda dilbilimine kazandırmış olduğu “dilsel görecelik” 

ilkesini  desteklemektedir.  Sapir  ve  Whorf’un  hipotezlerinde  savunduğu  ilke,  farklı  dillerde 

konuşan  ve  farklı  kültürel  değerlere  sahip  toplumların  gerçeği  birbirinden  farklı  bir  şekilde 

algılaması ve ana dilde yorumlamalarıydı. Bu bağlamda, çalışmada farklı kültür, tarih, coğrafya 

ve dinî inançlara sahip Rus ve Türk halkının bir bakıma dünyayı farklı bir şekilde algıladıkları 

ve bunun sonucu olarak bu algıların dile izdüşümünün birbirinden farklı sonuçlar verebileceği 

düşünülmektedir.  Evrensel  düşüncelerin  her  iki  ulusun  ana  dilinde  var  olabileceğini 

söylenebilir. 

Rus  dilbilimci  Y.  S.  Yakovleva,  dil  dünya  görüşünü  şu  şekilde  tanımlamaktadır: 

“herhangi bir toplumun dilinde oluşan, kendine özgü olan gerçekle alakalı algıların şemasıdır” 

(Yakovleva, 1996, s. 47).  

1990’lü  yıllarda  Rus  dilbilimci  V.N.  Teliya,  sosyal  bilimlerde  “kültürdilbilimin”

3

 

bağımsız  bir  disiplin  olarak  ortaya  çıkmasına  ve  teorik  olarak  temellendirilmesine  büyük 



katkıda  bulunmuştur.  V.N.  Teliya,  kendi  çalışmalarında  kalıplaşmış  söz  öbekleri  özellikle  de 

                                                           

3

 Rus. «Лингвокультурология». 




Yüklə 16,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   158




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə