Atatürk üNİversitesi TÜRKİyat araştirmalari enstiTÜSÜ dergiSİ Sayı / Number 57 Güz / Autumn 2016



Yüklə 16,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/158
tarix20.08.2018
ölçüsü16,6 Mb.
#63698
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   158

1584

* TAED


 

57            

 

     


         

 

 



                                   Hakan SARAÇ 

 

deyimleri  incelerken  “kültürdilbilimsel  analiz”



4

 yöntemini  kullanmıştır.  V.N.  Teliya’ya  göre 

toplumların  mantaliteleri  ve  karakteristik  özellikleri  kalıplaşmış  söz  ve  söz  öbeklerinde  daha 

ziyade deyimlerde ortaya çıkmaktadır. Çünkü deyimler ulusal ve kültürel imgeleri bünyesinde 

bulunduran,  yaşatan  ve  onları  en  açık  şekilde  yansıtan  kültür  hazineleridir.  Araştırmacı, 

halkların  dil  dünya  görüşünün  oluşumunda  etkin  rol  oynayan  kültürel  anlamların  dilde 

yansımasını  şu  şekilde  açıklamaktadır:  “Herhangi  bir  kültür  toplumunun  düşünce  yapısının 

karakteristik  özelliklerini  gösteren  ulusal  ve  kültürel  stereotipler,  mitolojik  düşünceler, 

semboller vb. mecazi ifadeler dilin iç yapısına yansımakta ve orada kaydedilmektedir”  (Teliya, 

1996, s. 233).  

1.

 

Çalışmanın amacı ve yöntemi  

Bu  çalışmada,  hedef  dildeki  ulusal  bilinci,  milli  ruhu,  duygu-düşünce  yapısını  ve 

kültürel  değerleri  ortaya  çıkarmak  için  detaylı  ve  derin  bir  araştırma  imkânı  sunan 

kültürdilbilimsel  analiz  yöntemi  uygulanmıştır.  Bu  metot  araştırmacılara  sadece  bir  kültür 

toplumunun milli değer ve yargılarının ortaya konulmasına imk

â

n sağlamamakta, aynı zamanda 



o  toplumun  tarihsel  ve  kültürel  belleğine  nüfuz  etme  olanağı  sunmaktadır.  Kültürdilbilimsel 

analiz  yöntemini  bilim  dünyasına  kazandıran  V.N.  Teliya,  bu  yöntemin  önem  ve  amacını  şu 

şekilde  açıklamaktadır:  “kültürdilbilimsel  analiz  yönteminin  amacı,  dil  işaretlerinde  daha  çok 

deyimlerde yansıyan ve kaydedilen herhangi bir toplumun kendine özgü arketipleri, sembolleri, 

mitleri,  dini  inançları,  halk  düşünceleri,  kültürel  değerleri  (gelenek-görenek)  vb.  kültürel 

anlamların  belirlenmesi  ve  tasvir  edilmesidir”  (Teliya,  1993,  s.  310).  V.N.  Teliya  ve 

öğrencilerinin  geliştirmiş  olduğu  bu  yöntem,  dünyanın  birçok  yerinde  ses  getirmiştir.  İngiliz 

dilbilimci  olan  A.P.  Cowie,  “Teliya  ve  meslektaşları  belirlemiş  oldukları  birçok  Rusça  söz 

öbeğini analiz ederek, deyimlerde bulunan kültürel anlamların betimlenmesi için teorik zemin 

hazırlamışlardır.  Bu  araştırmacılara  göre,  deyimler  kültürdilbilimsel  analizin  en  önemli  bilgi 

kaynaklarıdır” demektedir. (Cowie, 1998, s. 8)  

Dağ sözcüğü, dildeki asıl anlamı olan “çevresine göre daha yüksekte olan toprak veya 

kayalık  yeryüzü  şekli”  (Doğan,  2011,  s.  335)  dışında  simgesel,  imgesel  ya  da  metaforik 

anlamlara  da  gelebilmektedir.  Gerçek  anlamından  uzaklaşarak  bu  tarz  mecazi  anlamlara 

bürünmesi dağ kavramının kişinin dil bilincinde doğanın bir parçası olma özelliğinin yanı sıra 

bir  kültür  nesnesi  olarak  algılanmasını  sağlamaktadır.  Bu  yüzden,  dağ  kavramı  akla  gelen  ilk 

                                                           

4

 Rus. «Лингвокультурологический анализ».



 


Rus ve Türk Dil Dünya Görüşünde  “Dağ” Kavramı (Kültürdilbilimsel Analiz)       

 

       



TAED 

57* 1585


 

 

anlamının  dışında  çeşitli  kültürel  anlamlara  bürünmektedir.  Bu  kültürel  anlamalar  toplumdan 



topluma farklılık göstermekle birlikte, benzer sonuçları da beraberinde getirmektedir.  

Çalışmamızın  amacı;  derin  bir  tarihe,  kültürel  zenginliklere  sahip  olan  Rus  ve  Türk 

halkının  ana  dillerinde  dağ  sözcüğüne  yüklenmiş  olan  kültürel  anlamların  kalıplaşmış  söz 

öbeklerinden  çıkarılması  ve  betimlenmesidir.  Rusça  ve  Türkçe  analizi  gerçekleştirilen 

deyimlerin  metin  içerisinde  kullanımının  gösterilmesi  için  güncel  dilin  aktif  bir  şekilde 

kullanıldığı  Türk  Dil  Kurumu  resmi  sitesinden,  Rusça  Ulusal  Derlemeden  ve  gazetelerden 

seçilmiş örnekler verilmiştir.  

2.

 

Türk dilinde ‘dağ’ kavramı 

a)  Türk  mitolojisine  göre,  Türkler  Tanrı’nın  yaşadığı  mekanlar  olarak  kabul  ettikleri 

dağları ilahlaştırmışlar ve onlara tapmışlardır. Eski Türklerde dağ kavramı “ulu başlangıç, kök, 

soyun  temeli  ve  anayurdun  sembolü”  olarak  kabul  edilmiştir  (Beydilli,  2005,  s.  145).  Türk 

halkının mitolojik düşünce sisteminde dağ; vatanın, toprağın ve milletin koruyucusuydu. Bunun 

dışında,  Türk  mitolojisinde  “dağlarda  birtakım  ruhların  iyilikte  bulunduğuna,  iyi  ruhların 

insanları kötü ruhlardan koruduğuna ve yol gösterdiğine” inanılmaktaydı (Erdoğan, 2007, s. 83). 

Bu  yüzden,  Türkler  herhangi  bir  bela  veya  musibetle  karşı  karşıya  kaldıklarında,  dualarında 

bunları dağlara gönderirlerdi. Bunun sebebi ise, yalnızca bu belaları tanrılara ev sahipliği yapan 

kutsal dağların bertaraf edebileceğiydi. Böylece, yukarıda belirtmiş olduğumuz eski Türklerdeki 

mitolojik inanç ve düşünceler ışığında dağ kavramının Türklerde ‘kutsal gücü, kutsal mekanı ve 

anayurdu’  simgelediğinin  sonucuna  varılabilir.  Türk  halkının  bilincinde  dağ  kavramının  bu 

şekilde algılanmasının Türkçedeki ‘dağlara taşlara’ deyiminde ortaya çıktığını söylenebilir: 

Örnek  1)  Dağlara  taşlara:  Kötü  bir  durum  söz  konusuysa  ‘bizden  ırak  olsun’ 

anlamında söylenir (Özdemir, 2000, s. 109).  



– Allah vermesin…!Bizim Sıdıka Hanımın kardeşini meyhanede vurmuşlar! 

– Aman yarabbi, dağa taşa! Evlerimizden uzak olsun.! [Ahmet Rasim – Fuhş-i Atik, 13. 

Bölüm, 59]; 

Bizden uzak, 

Cehenneme direk; 

Allah vermesin, 


Yüklə 16,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   158




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə