Kazan Tatar Mânilerinde Kadınların Talihsiz Kaderi
TAED
57* 1625
Türk aile yapısında her zaman son söz, baba tarafından söylendiği için bu tür mânilerde
kızlar doğal olarak öfkelerini genelde babalarına bildirmektedirler:
Citénner çeçtém tigézge,
Keten ektim düzlüğe,
Alıp kitté diŋgézge;
Aldı götürdü denize;
Etkey, bireséŋ tiŋsézge,
Babacığım, veriyorsun denk olmayana,
Gomér yılarmın sézge (1448)
Hayatım boyu ağlarım size.
Bu mâninin ilk mısrasında ekinin ekildiği düzlükten, ikinci mısrada da denizden
bahsedilmesi, bu iki kavramın ters düştüğüne dikkat çekerek, kızın yanlış birisine verildiğini
vurgulamaktadır.
İstemediği birisi ile evlendirilen kızın başka bir sevdiği varsa sevdiğinden ayrılmak
zorunda kaldığı için durum daha da vahim bir hâl almaktaydı:
İ göl diler, göl diler,
Ah gül derler, gül derler,
Gölné kına dimiler;
Güle kına demiyorlar;
Söygenéŋ kala dimiler,
Sevdiğin kalıyor demezler,
Söymegenné dimliler (1414)
Sevmediğine veriyorlar.
Tal börésé tal börésé,
Söğüt tomurcuğu, söğüt tomurcuğu,
Tal börésé talları;
Söğüt tomurcuğu söğütte;
Kız balanıŋ kalmıy malı,
Kız çocuğunun kalmıyor malı,
Kala söygen yarları (1396)
Kalıyor sevdiği yâri.
Nige yeşél bulmıy iken
Neden yeşil olmuyor ki
Yamşiklarnıŋ dugası;
Arabacıların kemeri;
Nige kabul bulmıy iken
Neden kabul olmuyor ki
Kız balanıŋ dogası (1367)
Kız çocuğunun duası.
Gerek yaşadıkları sosyal baskılar, gerekse ekonomik durumun yetersizliğinden dolayı
kızlar bazen para karşılığı da satılırlardı. Bunun örneği, Tatar rivayetleri arasında da mevcut
olup (“Nalog Öçen Satılgan Kızlar” (Vergi İçin Satılan Kızlar), türkü ve mânilerde de eksik
kalmamıştır:
Bal kortları gülep yöri
Arılar uçuşuyor
Umartaga bal öçén;
Kovanlara bal için;
Kız balanı, bexétsézné,
Kız çocuğunu, bahtsızını
Satalar bit mal öçén (1388)
Satıyorlar mal için.
İdél suvı yazın taşıy
İdil suyu baharda taşar,
Kolmak salgan bal kébék;
Acıtılmış bal gibi;
Yeş başımnı ozattılar
Genç başımı uğurluyorlar
1626
* TAED
57
Çulpan ZARİPOVA ÇETİN
Zaklad salgan mal kébék (1449)
Rehin koyulmuş mal gibi.
Para karşılığı satılan kızlar, mânilerde yine acıklı kaderlerine sitem ederken anne ve
babalarına seslenmekte hatta onlara rencide olduklarını bildirmektedirler:
Enkey, miné nik taptıŋ,
Anneciğim neden beni doğurdun,
Etkey, miné nik sattıŋ?
Babacığım neden beni sattın?
Miné satıp niler taptıŋ;
Beni sattın da neler buldun sen;
Yöregéme ut yaktıŋ (1371)
Yüreğimi ateşlere attın.
Enkey, miné nik taptıŋ,
Anneciğim neden beni doğurdun,
Bişékke salıp nik baktıŋ?
Beşiğe koyup neden baktın?
Üsép buyga citkeçtén de
Buluğ çağıma gelince de
Malga kızıgıp nik sattıŋ? (1372)
Mala özendin de neden sattın?
Bu gibi durumlarda, kız çocuğu olan her eve istenilerek kabul edilen görücüler de artık
kızlar tarafından, onları mutsuz etmeye hatta harap etmeye gelen birileri olarak kabul edilmiştir:
Agıydélkeylerné bik kiŋ diler,
Agıydil
2
nehrini geniş derler,
Eylenesén katı cir diler;
Etrafı da sert bir yer derler;
Dimçé-yavçı digen yuha téller
Dünürcü-görücü adlı yılan diller
Tiŋ bulmagan yarga dimliler (1361)
Denk olmayan yâre isterler.
Karurmanda kar yavgan,
Karanlık ormanda kar yağmış,
Yöri almıy avçılar;
Gezemiyor avcılar;
Küp kızlarnıŋ başın aşıy
Kız çocuğun başını yiyorlar
Tesbih totkan yavçılar (1365)
Tespih tutan görücüler.
Su buyında sarı çeçek,
Su boyunda sarı çiçek,
Kazlar anı aşıylar;
Kazlar onu yiyor;
Işanma canıyım, yavçılarga,
İnanma canım görücülere
Alar başnı aşıylar (1441)
Onlar başına iş açıyor.
Bu mânilerdeki ilk mısralarda kızları bekleyen zorluklara dair işaretler vardır: Akidil
nehrinin etrafının sert bir yer olması kuralların çok sert olmasına, kar yağışının avcıların ormana
ulaşmalarına engel olması görücülere engel çıkmasını istemelerine, kazların yediği çiçeğin sarı
renkte olması (sarı renk Tatarlarda hüzün rengi sayıldığı için) hüzne işaret etmektedir.
A
nne baba,
k
ız isteme sırasında genel
likle
kız
ların
a kimle evlenmek istediğini
sorma
dığı için
kız çocuklarının fikrini söylemek gibi bir hakkı neredeyse
bulunmaz
:
2
Agıydil: Başkurdistan sınırlarında akan ve Ural bölgesinin doğal simgesi olan nehre verilen ad. Rusçası Belaya.