D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə65/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   113

141
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
Aziz, 1925 yılında Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nde işe başladı ve bir yıl sonra 
eşi  Rabia  Hanım,  büyük  oğlu  Salman  ve  ikiz  oğulları  Mikail  ve  İsrafil  de  Kazan’dan 
Bakü’ye geldiler. Üniversitede ve pedagoji enstitüsü’nde dersler vermekte olan Aziz, ders 
notlarını hazırlamak için Bakü kütüphanelerinde ve arşivlerinde durmadan çalışıyordu. 
Bu sırada ikizlerden İsrafil’in vefatı aileyi derin bir üzüntüye boğdu. Bu acılı günlere 
denk gelen ve bütün Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Türkologlarının toplandığı 
Bakü Türkoloji Kurultayı’nın (1926) organizasyonunda aktif olarak çalıştığı gibi “Türk-
Tatar Halklarının Tarihî Edebiyatının İnkişafı” isimli bir de tebliğ sundu. Bu tebliğde ileri 
sürülen fikirler 1937’de ona karşı ileri sürülen esassız, yalan iddiaların da kaynağını teşkil 
etti.
Kasım 1926’da Özbekistan yöneticileri Aziz’i Semerkand Pedagoji Enstitüsü Orta 
Asya Tarihi Bölümü’nde Özbek tarihi konusunda yapılan araştırmalara yardımcı olması 
ve  seminerler  vermesi  için  Semerkant’a  davet  etti. Aziz  1937  yılına  kadar  Semerkant 
ve  Taşkent’teki  çeşitli  eğitim  kurumlarında  dersler  ve  seminerler  verdi.  Bu  vesile  ile 
Özbekistan’daki  kütüphane  ve  arşivlerde  çalışma  imkânı  buldu.  Çalışmalarından 
memnun kalan Özbek yöneticiler Aziz’e 1930’da iyi bir maaş ve ev karşılığında, devamlı 
olarak Özbekistan’da çalışması için teklifte bulundularsa da kabul etmedi. 
1927’de Bakü’de Hazarların Menşei Hakkında Kayıtlar isimli eseri basıldı. Bu eseri 
de 1937’deki soruşturma dosyasına suç delili olarak koyulmuştur. Aynı yıl Moskova’da 
Tatar Tarihi isimli kitabı ve “Tatar Burjuvazisi Tarihinden”, “Kazan Tatarlarında Feodal 
Sınıfın Yıkılması Tarihi” isimli makaleleri basıldı. Bu çalışmaları neticesinde aynı yıl Bakü 
Üniversitesi’nde doçentliğe, Yüksek Pedagoji Enstitüsü’nde de İçtimai Tarih Şubesi’nin 
dekanlığına  tayin  edildi.  Bir  yandan  da  Azerbaycan  Devlet  Arşivleri’nde  çalışmaya 
başlayan  Aziz,  hem  araştırmaları  için  kaynaklar  toplama  imkânına  kavuştu  hem  de 
arşivin tasnif ve yeniden düzenlenmesine hizmet etti.
1927’de “Özbek halkının menşei problemi”, “Pugaçev İsyanı ve Tatarlar”, “Volga 
Boyu  Tatarlarının  Sosyal  İnkişafının  Merhaleleri”,  “İsyan  Devirlerinde  Tatarlar”  isimli 
çalışmalarıyla profesör oldu. Kazan Üniversitesi profesörlerinden N.N. Firsov onun bu 
başarılı çalışmalarını Kızıl Tataristan gazetesinde yayınlanan bir makalesiyle hemşerilerine 
tanıttı. Aynı yıl Semerkant Üniversitesi’nde de meşhur tarihçi V. Barthold’n desteğiyle 
profesör seçildi. 
Aziz,  bu  yıllarda  durup  dinlenmeden  çalışmaktadır.  Amcazadesi  Ali  Rahim’e 
yazdığı mektuplarda çıktığı Orta Asya seyahatlerinden ve orada yaptığı araştırmalardan 
bahsetmektedir. Türk halklarının tarihi Aziz Ubeydullin’in esas uğraş sahası idi: “XIX. 
Asırda Azerbaycan Türklerinin Tarihi” ve “XIX. ve XX. Asırlarda Türk-Tatar Halklarının 
İçtimai Hareketlerinin Tarihi” bu yıllarda üzerinde çalıştığı konulardan bazıları idi. 
1928’de  SSCB  Komünist  Akademisi  Tarihçi  Marksistler  Cemiyeti’nin  asıl  üyesi 
seçildi  ve  cemiyetin  ilk  genel  kongresinde  “Müslüman  Burjuvazisinin  İdeologu 
Gaspirinski” adıyla bir bildiri sundu. 1928-1929 yıllarında Taşkent ve Semerkant’ta Türk 
halkları  tarihi  üzerine  seminerler  verdi.  1929’da  Azerbaycan  Devlet  Üniversitesi’nin 


142
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
kuruluşunun onuncu yılını kutlama komitesine üye seçildi ve Azerbaycan Sovyet Sosyalist 
Cumhuriyeti’nde Tarihçiliğin On Yılı isimli eseri hazırlama komisyonunda vazife aldı. Aziz, 
Azerbaycan’da 10 yılda basılan tarih kitaplarını ve makaleleri incelenerek Azerbaycan’da On 
Yılda Tarih İlminin İnkişafı isimli geniş kapsamlı bir eser hazırladı. Bu eserde Azerbaycan’da 
modern tarih yazımın başlangıcı, araştırmaların inkişafı ve araştırma istikametleri ilmî 
olarak incelenmiştir.
Aziz’in  çalışmakta  olduğu  Bakü  Üniversitesi  Şark  Fakültesi,  1930’lu  yıllarda 
SSCB’nin en güçlü Şarkşinaslık merkezlerinden birine hâline gelmişti. SSCB’nin en meşhur 
Türkolog  ve  İslam  araştırmacıları  Bakü’ye  gelerek  dersler  ve  seminerler  veriyorlardı. 
Üniversitenin  diğer  fakülteleri  ile  mukayese  edildiğinde  Şarkşinaslık  Fakültesinde 
çalışan  Azerbaycanlıların  sayısı  çok  fazlaydı.  Kısa  bir  sürede  Şarkşinaslık  Fakültesi 
yüksek okullarda Türkçe ders verebilecek 53 uzman yetiştirmişti. Bundan rahatsız olan 
komünistler  üniversiteyi  muhtelif  yüksek  mekteplere  parçalayıp,  esasında  kapatarak 
Aziz’in  ve  yerli  kadroların  yetiştirilmesi  için  uğraş  veren  diğer  hocaların  pedagojik 
faaliyetlerini azalttılar. Aziz üniversiteden ayrıldıktan sonra Azerbaycan İlmî Tedkikat 
Enstitüsü’nün Tarih Bölümüne başkanlık yapmaya başladı. Bu yıllarda Azerbaycan ve 
Özbekistan’da tarih ders kitaplarının hazırlanmasında çalıştı. 1931-1933 yılları arasında 
Moskova, Bakü, Semerkant ve Taşkent üniversitelerinde “Türk Halkları Tarihi” dersleri 
verdi ve araştırmalar yaptı. İlmi faaliyetlerinin yanı sıra içtimaî ve siyasî işlerle de ilgilendi; 
Bakü şehrinin Voroşilov ilçesi meclis üyeliğini de bir müddet yürüttü.
Azerbaycan  İlmî  Tedkikat  Enstitüsü  daha  sonra  SSCB  İlimler  Akademisi 
Azerbaycan Şubesi olarak yeniden yapılandırıldı. Enstitüde Azerbaycan ve Orta Doğu 
ülkelerinin  tarihinin  incelenmesine  hususi  dikkat  ediliyordu.  Bundan  rahatsız  olan 
komünistler  enstitüyü  kapatarak  SSCB  İlimler  Akademisi  Azerbaycan  Şubesi  olarak 
yeniden  yapılandırdılar.  Böylece  SSCB’de  Türk-İslam  tarihi  araştırmalarının  merkezi 
olma  yolunda  ilerleyen  Bakü’nün  önü  kesilmiş  oldu  ve  yerli  kadroların  yetiştirilmesi 
sekteye uğratılmış oldu.
Aziz’in üstünde 1931-1932 yıllarından itibaren Stalin’in kara bulutları dolaşmaya 
başladı.  Eserleri  ve  makaleleri  artık  neşredilmiyor,  muhtelif  bahanelerle  neşriyat 
planlarından çıkarılıyordu. Bir müddet sonra yazılı ve şifahî esassız tenkitler, manasız 
şüphe  dalgası Aziz’in  üzerine  hücum  etmeye  başladı.  1933  yılında  esassız  hücumlar 
iyice artmaya başladı. Aziz için Bakü’de yaşam zorlaşmıştı. Hücumlardan kurtulmak için 
önce Kuzey Kafkasya’daki Pyatigorsk şehrine taşındı ve burada Kabarda-Balkar Pedagoji 
Enstitüsü’nde  dersler  vermeye  başladı.  İlmî  faaliyetlerine  de  devam  ederek  Kabarda-
Balkar’da Feodal Münasebetlerin Tarihi isimli çalışmasını hazırladı. Lakin eserini bastıramadı. 
Burada da hücumlar peşini bırakmadı. Kazan Pedagoji Enstitüsü’nden Tataristan Tarihi 
isimli eserin hazırlanması ve dersler vermek üzere davet alınca, belki doğduğum şehirde 
rahat  ederim,  esassız  hücumlardan  kurtulurum  düşüncesiyle  Kazan’a  döndü.  Fakat 
Kazan’da vaat edilenlerin hiçbiri yerine getirilmediği gibi, eser ve makalelerinin basılması 
da  engelleniyordu.  1935’te  yeniden  Azerbaycan’a  döndü  ve  1936’da  Azerbaycan 


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   61   62   63   64   65   66   67   68   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə