D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə68/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   113

147
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
gönderdiği  mektuplar  Balkan  Savaşları  hakkında  ve 
dönemin İstanbul’undaki gündelik hayatı yansıtması 
açısından önemlidir.
Hadi  Maksudi’nin  çağdaşı  ve  bir  müddet 
yanında  çalışmış  olan,  yurt  dışına  kaçarak  Stalin 
döneminin  dehşetini  yaşamamış  Abdullah  Battal 
Taymas, Ahmed Hadi’yi tedbirli, aşırı derecede ölçülü, 
suya-sabuna  dokunmamanın  yollarını  bilen  bir  kişi 
olarak  tarif  etmektedir.  Abdullah  Battal  Taymas,  bu 
fikirlerini  Hadi  Maksudi’nin  eceliyle  ölmesiyle  de 
desteklemektedir.  Oysa  yukarıda  da  görüldüğü  gibi 
Ahmed  Hadi  2-3  yıl  hapishanelerde  işkence  çekmiş 
ve bu işkenceler neticesinde psikolojisinin bozulması 
üzerine serbest bırakılmıştır. Taymas, İstanbul’un hür 
havasında,  boğaza  nazır  evinde  Maksudî  kardeşler 
üzerine  biyografi  yazarken,  Kazan’da  Stalin’in 
çalışma  kamplarında  çile  çekerek  evlerine  dönen  ve 
vefat  eden  aydınların  cenazelerini  kaldıracak  cemaat 
bulunmuyordu. Kazan matbuatındaki isim tartışmaları sırasında Türk adına en çok karşı 
gelenlerden  olan Abdullah  Battal  Taymas,  Türkiye’de  neşrettiği  eserine Kazan  Türkleri 
adını vermiştir. 
Bu makalede XX. yüzyılda Tatar Türklerinin ve Türk Dünyası’nın siyasî, sosyal 
ve kültürel hayatı üzerinde önemli roller oynamış bir kısım aydınların hayat hikâyelerini 
okudunuz.  Görüldüğü  gibi  XX.  yüzyıl  Tatar  aydınlarının  hemen  hemen  hepsi  çok 
yönlüdür. Hikâye, roman, dini eser, ders kitabı, ziraat, sağlık, ekonomi gibi cemiyetin 
ihtiyaç  duyduğu  bütün  konularda  eser  vermeye  gayret  ettiler.  Kayyum  Nasıri,  Fatih 
Kerimi,  Rızaeddin  Fahreddin,  Alimcan  İbrahimov  çok  yönlü  Tatar  aydınlarından 
bazılarıdır.  1905’teki  I.  Rus  İhtilalinden  sonra  basın-yayın  hayatında  meydana  gelen 
büyük sıçrama, İstanbul, Mısır, Lübnan, Mekke, Medine ve çeşitli Avrupa şehirlerinde 
tahsillerini  tamamlayarak  Rusya’ya  dönen  genç  kuşak,  yeni  bir  aydın  tipi  oluşturdu. 
Bunlar  kendilerinden  önceki  kuşağın  aksine  bir  Batı  lisanını  ve  Rusçayı  çok  iyi 
biliyorlardı. Böylece hem Avrupa -özellikle Rus- hem de Osmanlı kaynaklarından istifade 
edebiliyorlardı. Bu genç kuşak kendi ihtisas sahalarında cemiyeti aydınlatmaya çalıştılar. 
Abdüreşid  İbrahim  Ülfet’te,  Yusuf Akçura  Kazan  Muhbiri’nde  Sadri  Maksudi  abisinin 
çıkarmakta olduğu Yulduz’da, Fatih Kerimi Vakit’te siyaset ve sosyal konularla alakalı 
yazılar yazarak, 1905 İhtilalinin getirdiği serbestlik ortamından Tatar toplumunun istifade 
etmesini ve Duma seçimlerinde Müslüman toplumun en iyi şekilde temsil edilebilmesi için 
mücadele ettiler. Fakat onların bu ve daha sonraki dönemde yürüttüğü faaliyetler Çarlık 
ve  Bolşevik  idarecileri  tarafından  unutulmadı.  Yusuf  Akçura  ve  Abdürreşid  İbrahim 
Çarlık polisinin takibatına uğrayarak Rusya’yı terk etmek zorunda kaldılar. Abdullah 
Görüldüğü gibi 
XX. yüzyıl Tatar 
aydınlarının 
hemen hemen 
hepsi çok 
yönlüdür. Hikâye, 
roman, dini eser, 
ders kitabı, ziraat, 
sağlık, ekonomi 
gibi cemiyetin 
ihtiyaç duyduğu 
bütün konularda 
eser vermeye 
gayret ettiler.


148
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
Battal Taymas, Zeki Velidi Togan, Zakir Kadiri Ugan ve Sadri Maksudi Arsal gibi aydınlar 
Bolşeviklerden  kaçtı,  geride  kalanlar  Stalin  döneminde  özellikle  1937-1938  yıllarında 
ortadan  kaldırıldılar.  1990’lı  yıllara  kadar  SSCB’de  yazılan  eserlerde,  makalelerde, 
katledilen  Türk-Tatar  aydınlarının  ölmüş  olduklarını  yazmak  yeterli  görülüyor  ve  bu 
insanların hayatlarını nasıl sona erdirdikleri üzerinde hiçbir açıklama yapılmıyordu. Son 
yıllarda bu katliamlarla ilgili eserler verilmeye başlansa da hâlâ Stalin döneminin Türk 
Dünyası üzerindeki etkilerini bütünüyle ele alan bir eser hazırlanmamıştır.
Türk-Tatar  düşünce  tarihi  bir  bütün  olarak  yazılamamıştır.  Çünkü  komünist 
dönemde Musa Carullah Bigi, Yusuf Akçura, Sadri Maksudi, Ayaz İshaki, Abdürreşid 
İbrahim gibi aydınların isimlerinin iyi bir şekilde telaffuz edilmesi yasaktı. Fatih Kerimi, 
Rızaeddin Fahreddin, Aziz Ubeydullin gibi aydınların da sadece bir yönü ele alınıyor, 
özellikle  milliyet,  dil,  siyaset,  millî  kültür,  millî  edebiyat  gibi  konularda  yazdıkları 
hiçbir şekilde gündeme getirilmiyor ya da daha ziyade bu konular aydınları karalamak 
ve  onların  burjuva  milliyetçiliğine  yaptıkları  katkılar  olarak  gösteriliyordu.  Ancak 
Kazan’da özellikle son yıllarda Fatih Kerimi, Rızaeddin Fahreddin, Şehabeddin Mercânî, 
Gayneddin Ahmerov, Abdullah Bubi, Aziz Ubeydullin gibi aydınlar üzerine müstakil 
çalışmalar yapılsa da bunlar daha ziyade belge neşrine dayalıdır ve müstakil çalışmalara 
ihtiyaç vardır.
_______________________________

 Şehabeddin Mercânî tarafından Celalettin Devvani’ye yapılan şerh.

 Demir yolu. Rızaeddin Fahreddin’in burada vurgulamak istediği, çocukların hangi kelimenin Rus-
ça hangi kelimenin Tatarca olduğunu anlamayacak bir durumu geleceğidir.
Kaynaklar
TAYMAS, Abdullah Battal (1962), Ben Bir Işık Arıyordum, İstanbul s.178-204.
TAYMAS, Abdullah Battal (1988), Kazan Türkleri, 3. bk., Ankara s.134-136.
TAYMASAbdullah Battal (1947), Rus İhtilalinden Hatıralar, İstanbul s.31-32.
TAYMAS, Abdullah Battal (1958), Kazanlı Türk Meşhurlarından Rızaeddin Fahreddinoğlu, İstanbul s.42-43.
SA’Dİ, Abdurrahman (1926), Tatar Edebiyatı Tarihi, Kazan s. 76-124.
KURAT, Akdes Nimet (1966), “Kazan Türklerinin Medenî Uyanış Devri,” Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya 
Fakültesi Dergisi, sayı 3-4 s. 101-183.
ALP, Alper (2011), Kazan Tatarları Arasında Milliyetçilik Akımı, Ankara s. 7-19.
RORLİCH, Azade-Ayşe (1986), The Volga Tatars, Stanford-California s.143-144, 151-152.
Ubeydullin, Aziz  (1925), “Tatarstan’da Medeni Hareket”, Maarif ve Medeniyet, s. 3, s 28.
UBEYDULLİN, Aziz (1926), “Yeni Tatar Edebiyatı ve Fatih Emirhan”, Edebi Parçalar, s. 1, s.67-69.
BENNİGSEN, A.-QUELQUEJAY, L. C.; (çev. Nezih Uzel) Stepde Ezan Sesleri, İstanbul 1981, s.185. 
BENNİGSEN, A.-QUELQUEJAY, L. C.; La Presse et le Mouvement National Chez les Musulmans de Russie Avant 
1920, Paris 1964, s.75. Birinci Türkologiya Kurultayı, Kazan 1926, s.90-91. 
SULTANBEK, “Bulat Taplanmas İsim”, Kazan Utları, s. 5, 1996, s.159-164.
SULTANBEKOV, Bulat Stalin i Tatarskiy Sled, Kazan 1995, s.67-75.


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə