D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə67/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   113

145
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
kampında çıkan isyan sırasında pencereden düşerek ya da düşürülerek ağır yaralandı. 
Ağır yaralı olmasına rağmen kuzeyde kol gücüyle inşa edilmekte olan Belemor kanalının 
inşaatına  gönderildi  ve  orada  30.11.1932  tarihinde  öldü.  Mezarının  yeri  belli  değildir. 
Geride eşi, iki oğlu ve bir kızı kaldı. C. Velidî’nin NKVD’deki (daha sonra KGB) sorgu 
raporları  S.  Rahimov  tarafından  neşredilmiştir.  Muhtemelen  gördüğü  bütün  işkence 
ve eziyetlere rağmen sorgulamalarında başka masum insanların tutuklanmasına sebep 
olacak ifadelerden kaçınmıştır.
C. Velidî’nin öldüğünden habersiz olan Kazan Mahkemesi 22 Aralık 1932 tarihinde 
“suçsuz olduğu ve acilen tahliye edilmesi” yönünde bir karar aldı. Bu dönemde SSCB’de 
o kadar çok insan tutuklanıyor, ölüm ve sürgüne gönderiliyordu ki, mahkemelerin bu tür 
hatalar yapması gayet doğal karşılanıyordu. C. Velidî, Stalin’in ölümünden sonra 1959 
yılında aklandı. Aklanmak ailesi için çok önemliydi. SSCB döneminde aklanmayanların 
aileleri  “rejim  düşmanın  eşi  ya  da  çocuğu”  olmak  gibi  bir  suçu  ömür  boyu  çekmek 
zorunda kalıyor ve devlet imkânlarından faydalanamıyorlardı.
Velidî’nin  Tatar  Dilinin  Etimolojik  Sözlüğü  I-II  (Kazan  1927-1928)  ve  Tatar  Dili 
Grameri  (Kazan  1919)  isimli  eserleri  edebî  Tatarcanın  meydana  gelmesinde  önemli 
rol  oynamıştır.  Oçerk  istorii  obrazobannosti  i  literaturı  voljskih  Tatar/  Volga  Tatarlarının 
Eğitim ve Literatür Tarihi Üzerine Deneme (Moskova 1922) isimli eserine meşhur Rus 
Türkologlar Samoyloviç ve Firsov tarafından olumlu tenkitler yazılmıştır. 1990’lı yıllara 
kadar bu eser Rusya Müslümanlarının eğitim tarihi hakkında araştırma yapanların temel 
kaynaklarından  biri  olmuştur.  Türkiye’de  ve  özelikle  Batıda  yapılan  çalışmalarda  bu 
esere bol bol atıf vardır. VakitŞuraAnMuallimSüyünbikeNovaya JiznKurultayBeznen 
YulTataristan, Biznen BayrakVestnik obşçestva izuçeniya Tatarstana gibi çeşitli gazete ve 
dergilerde,    “Tatar  Milletini  Terakki  Ettirmeyenler”,  “Kavim  ve  Kabilemiz Arasında”, 
“Kazan-Tatar Dilinin Diyalektleri, “Mahmud Kaşgarî’nin Sözlüğü Üzerine”, “Tatar Dili 
Üzerine Türk Filolog”, “Karin ve Glazov Tatarlarının Diyalektleri”, “Boz Yiğit Üzerine”, 
“Türk-Tatar  Dillerinin  Kaderi”,  “Tukay  Hakkında”,  “Tatar  Dili  Üzerine  İncelemeler”, 
“Terminoloji Problemi Üzerine”, “Aziz Ubeydullin”, “Abdullah Bubi”, “Dört Türkiye” 
gibi çok sayıda makalesi yayınlanmıştır.
Yazdığı ders kitaplarıyla Usul-i Cedit hareketinin Rusya Müslümanları arasında 
kökleşmesini sağlayan Ahmed Hadi Maksudî, 28 Eylül 1868’de Kazan vilayetinin Taşsu 
köyünde (şimdiki Biektau kasabası) molla ailesinde doğdu. Başlangıç bilimini babasının 
medresesinde  aldı,  1881  yılında  Kazan’a  giderek  Göl  Boyu,  Gallemiye  ve  Apanay 
Medreselerinde  8  yıl  eğitim  gördü.  Kazan’daki  Müslüman  Tatar  muhitinin  dışına 
çıkarak üniversite çevrelerinde olan bitenlerle ilgilenmeye başladı, İstanbul matbuatını 
ve  Kırım’da  çıkmakta  olan  Tercüman  gazetesini  takip  ediyordu.  Gizli  gizli  Rusça  da 
öğrenmişti. Medrese eğitimini tamamladıktan sonra 1890-1892 yılları arasında Kazan’da 
muallimlik yaptı. Uzun yıllar çeşitli medreselerde öğrenim görmüş ve muallimlik yapmış 
olduğundan eğitimde metot meselesiyle yakından ilgilenmeye başlamıştı. Talebelik ve 
muallimlik  yıllarında  edindiği  tecrübelerden  istifade  ederek,  medreseler  için  çeşitli 


146
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
ders kitapları hazırlamaya başladı. Mulalim-i Evvel isimli ilk eseri 1918 yılına kadar 32 
defa basıldı ve İdil-Ural bölgesinde en çok basılan ders kitaplarından biri oldu. Bu ilk 
eserinin ilgi görmesi onu başka ders kitapları yazmaya da teşvik etti. 30’a yakın ders 
kitabı  hazırladı,  özellikle  Muallim-i  Evvel,  Türkî  Sarf,  Türkî  Nahv,  Şifahiye  isimli  ders 
kitapları 15-20 baskı yaptı. Bu eserler Usul-i Cedit medreselerinde Tatar çocuklarının ana 
dillerini öğrenmelerinde çok başarılı oldu. Elifba ve İbadet-i İslamiye isimli eserleri de 
medreselerde ders kitabı olarak 1917 İhtilaline kadar okutuldu.
1893 yılında İstanbul’a giderek baskı usulleri ve gazetecilik konusunda bilgi ve 
görgüsünü  arttırdı.  İstanbul’dan  Bahçesaray’a  giderek  İsmail  Gaspıralı’nın  Tercüman 
gazetesinde  ve  Bahçesaray’daki  Zincirli  Medrese’de  Arapça  öğretmeni  olarak  bir 
müddet çalıştı. 1896 yılında Kazan’a döndü ve Gaspıralı’nın Usul-i Cedit medreseleri 
için  hazırladığı  ders  kitaplarının  (Hoca-i  Sıbyan)  benzerlerini  yayınlamaya  başladı. 
Muallim-i  Evvel,  Muallim-i  Sani,  İbadet-i  İslamiye,  Şeriat  Hükümleri,    Fenni  Kamus,  Doğu 
Mantığı en çok basılan ders kitaplarıdır. Çeşitli kaynaklarda bu eserlerin 1918’e kadar 
1.200.000 nüsha basıldığı belirtilmektedir. Hazırladığı bu ders kitapları ona Usul-i Cedit 
hareketinin öncülerinden olma unvanını kazandırdı. Hadi Maksudi sadece ders kitapları 
hazırlamakla  kalmadı,  öğretmenlere  ve  genç  mollalara  Usul-i  Cedit’in  faydalarını, 
düzenlediği  seminerlerle  pratik  olarak  öğretmeye  çalıştı,  pek  çok  Kazanlı  zengini  bu 
eğitim hareketini desteklemeleri için ikna etti.
Pratik  ve  tatbikatçı  bir  kişi  olduğundan,  cemiyetin  o  günkü  ihtiyaçlarını  iyi 
kavramıştı. O dönemde cemiyetin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri ders kitapları 
idi: İdil-Ural bölgesine ders kitapları en çok İstanbul ve Kırım’dan gelmekteydi, bu yol 
hem masraflı hem de Kazan Tatarlarının şivelerinden az da olsa farklılıklar arz ediyordu.
Hadi  Maksudi  1892  yılından  itibaren  Yıldız,  Gündüz,  Kazan  isimlerinde  Tatarca 
bir gazete çıkarmak için pek çok kez hükümete müracaat ettiyse de bir netice alamadı. 
Bu arzusunu 1905 İhtilalinden sonra gerçekleştirdi ve 15 Ocak 1906 tarihinden itibaren 
Kazan’da Türkçe-Tatarca Yıldız isimli bir gazete çıkarmaya başladı. Başlangıçta haftalık, 
sonra haftada 3 gün, daha sonraları ise günlük olarak 1918 yılına kadar çıkan bu gazete, 
Çarlık Rusya’sındaki önemli Tatar süreli yayınlarından birisidir. Bu gazetede dönemin pek 
çok meşhur Tatar yazarının makaleleri bulunmaktadır. Ali Asker Kemal, Musa Carullah 
Bigi, Abdullah Battal Taymas, Sadri Maksudi (Arsal),  gazetenin en önemli yazarlarıdır. 
Gazete  dönemin  aydınları  tarafından  suya  sabuna  dokunmayan  bir  yayın  politikası 
izlemekle itham edilmektedir. Ancak hükümet organları tarafından da Türkçü bir yayın 
politikası izlemekle suçlanmış ve Hadi Maksudi’nin 1938 yılındaki sorgu tutanaklarında 
kendisi bu yönde sorgucular tarafından suçlanmıştır. Türk devlet adamı ve aydınlarından 
sabık Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa ve Defter-i Hakani Nazırı Mahmud Esad Efendi’nin 
Rusya  ve  İdil-Ural  seyahatlerine  çok  önem  vermiş,  gazete  iç  sayfalarından  bir-iki 
sütununu sürekli olarak Türkiye haberlerine ayırmış, Balkan Savaşları sırasında da Ali 
Asger Kemal’i muhabir olarak Türkiye’ye göndermiştir. Ali Asker Kemal’in İstanbul’dan 


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə