Gizli sırlar Öğretisi



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/64
tarix29.05.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#46588
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   64

kalkmıştı.  Fakat  çukurun  yanındaki  kamışlar,  onun  fısıldadığı  sözleri
işitmişlirdi.  Onlar  rüzgarda  sallandıkları  zaman:  “Haberiniz  var  mı?  Kral
Midas Eşşek kulaklıdır.” diye sırrı her tarafa yaydılar.
Mitolojinin bu bölümü iki ayrı bilgi içermektedir. Birincisi herhangi bir sırrı
saklamanın  ne  kadar  zor  olduğunu  ve  her  kesin  sır  saklayamayacağı…  İkinci
anlatılmak  istenen  bilgiyi  ise,  çok  eskilerde  söylenmiş  olan  şu  inisiyatik
kökenli söz özetlemektedir:
“Yer ile Gök yeminlidir; hiç bir şey gizli kalmaz!…”


GÜZELLER GÜZELİ AVCILAR TANRISI
ARTEMİS
Artemis’in,  aşırı  derecede  kendi  güzelliğini  kıskanmasından  sözedilir.  Peki
burada  bahsedilen  güzellik  gerçekten  fiziki  güzellik  midir?  Bunun  cevabını
yine mitolojide arayalım…
Artemis  bir  gün  sık  ağaçlarla  kaplı  bulunan  vadideki  bir  mağaraya  rastlar.
Mağarada  büyük  bir  su  kaynağı  vardır.  Günün  yorgunluğunu  gidermek  için
soyunup yıkanmak istedi. Ve öyle de yaptı. Yıkanmaya başladı…
Bu  sırada  Akteon  adındaki  bir  avcı,  şimdiye  kadar  görmediği  yerleri
keşfedebilmek  için  ormanda  dolaşırken,  Artemis’in  yıkanmakta  olduğu
mağaranın  önüne  geldi.  Ağzından  berrak  bir  suyun  aktığı  mağara  dikkatini
çekti.  Mağaraya  girerek,  bu  suyun  kaynağından  içerek  serinlemek  istedi.
Mağaraya  girdi.  Artemis  ölümlü  bir  erkeğin  bakışlarıyla  kirlendiği  için
kıpkırmızı kesildi…
Ellerini  akan  suyun  içine  daldırarak,  avcının  yüzüne  şiddetle  su  serpti.
Birdenbire  Akteon  alnından  geyik  boynuzları  çıkmaya  başladı.  Geyiğe
dönüşmeye başlamıştı. Yanı başındaki av köpeği ve etrafındaki diğer köpekler
üzerine saldırarak onu parça parça ettiler.
Bu mitolojik hikayede geçen sembolleri teker teker ele alalım:
Mağara:  Gizli  inisiyasyonların  yapıldığı  yerlerin  sembolü  olduğunu  daha
önce görmüştük. Aynı sembol burada da kullanılmıştır.
Mağaradan Akan Su: Suyun bilgiyi sembolize ettiğini hatırlayacak olursak,
mağaradan akan su, burasının inisiyatik bir merkez olduğunu ifade etmektedir.
Aynı zamanda İnisiyatik merkezdeki bilgiyi sembolize eder.
Su ile yıkanmak: Bu bilgilere sahip olmak demektir. Aynı zamanda bilgiyle
arınmanın ve sadeleşmenin de sembolüdür.
Akteon: Gerçeği aramak için yollara düşen inisiye adayını sembolize eder.
Artemis: İnsanlardan gizlenen bazı sırların sembolüdür. Başka bir ifadeyle;
görülmemesi gerekenin, sır olarak saklanmasını gerektiğini ifade eder. Herkese
açıklanmayan inisiyatik bilgilerin mitolojik bir anlatımıdır.
Köpekler  Tarafından  Öldürülmek:  Akteon’un  Artemis’i  görmesiyle
başlayan  ve  sonunda  köpek  tarafından  parçalanarak  ölmesi;  sırrın  ortaya


çıkışıyla  mutasyonun  yani  değişimin  başlaması  anlatılmak  istenmiştir.  Bu
inisiyasyonda  ikinci  doğum  olarak  ifade  edilmiştir.  Eski  realitede  ölüp  yeni
realitede,  yeni  anlayışlarda  doğmak  demektir.  Küçük  Sırlar’dan  Büyük
Sırlar’a geçişin de başladığı andır.


İNSANLAR UYUMAKTADIR
İnsanların  bilgiden  ve  gerçeklerden  uzak  bir  hayat  tarzını  benimsediklerini
anlatan bir mitolojik hikayeyle devam edelim…
Bir  gün  Baş  Tanrı  Zeus,  dağlarda  dolaşan  bir  çobanın  yanına  yaklaşır.
Kendisinden istediği hayat tarzını seçmesinin mümkün olduğunu söyler.
Çoban  da:  Ölümden  kurtulmak,  asla  ihtiyarlamamak,  hiç  güzelliğinden
kaybetmemek şartıyla, sonsuz bir uykuya dalmayı diledi.
O günden itibaren çoban bir mağarada uyumaktadır…
Uykuda  olan  insana  bazen  gerçekler  bu  denli  yaklaşsa  da,  çoğunlukla  bunu
farkedemez.  Zira  insanlar  uyumaktadır.  Ve  uyku  onlara  baldan  tatlı
gelmektedir…
KAYBEDİLEN  SEVGİLİ  :  Dünya  üzerindeki  hemen  hemen  bütün
Mitolojiler’de ortak kullanılan temalardan bir tanesi de, kaybedilen sevgilinin
aranması motifidir.
Sevgili: Peşinde koşulan hakikatin sembolüdür.
Yunan Mitolojisi’nde de bu motif işlenmiştir. Örneğin Leondros ile Hera’nın
öyküsü buna çok güzel bir örnek teşkil eder:
Kalede  kapalı  kalan  sevgilisinin  peşine  düşen  Leondros  binbir  badireden
geçerek, denizler aşırı kaleye doğru yola çıkar. Azgın sularda boğuşur. Fırtına
ve şimşeklerle savaşır. Denizi yüzerek geçer. Ve sonunda sevgilisine kavuşur.
Ancak ikisi de sonunda ölür.
Ölüm: Yeni realitede doğuşun ve inisiyenin sembolüdür. Aynı zamanda eski
bilgilerin  yerine  yeni  bilgilerin  gelmesi  yani  eskinin  ölmesi  demektir.  Bir
başka  yaklaşımla  da  hedeflenen  amaca  ulaşmanın  sembolüdür.  İnisiyasyonda
büyük  değişimi  anlatması  bakımından  çok  önemli  bir  semboldür.  Amaçlanan
hedefe ulaşmanın da bir başka ifadesidir.
***


KALPTE GİZLENEN TANRI DİYONİZOS
Kalpteki  Tanrı,  Truva  Atı’nın  içinden  ikinci  kez  doğup  Olimpos’a
yükselecektir.  Mısır’daki  Kalpteki  Tanrı  Horus’un  Yunan’daki  karşılığıdır.
İnsanın  içindeki  ilahi  gücü  ve  insanın  ilahi  bir  kökene  sahip  olmasını  anlatır.
İnisiyasyonda  ortaya  çıkartılması  hedeflenen  insanın  içindeki  ilahi  gücün
mitolojideki  yansımasıdır.  Bu  nedenle,  Zeus’un  insandaki  tezahürü  olarak
nitelendirilmiştir.
Ünlü Ezoterizm araştırmacısı - yazar Frithjof Schuon kalpteki tanrı motifinin
İslam içinde de bulunduğuna dikkatleri çekmiştir.
Frithjof  Schuon,  “De  L’Unité  Transcendante  Des  Religions”  adlı  eserinde:
“Yere,  göğe  sığmam  da,  mümin  kulumun  kalbine  sığarım.”  Şeklindeki  hadis-i
kutsi işte bu hususu dile getirmektedir” demektedir.
Diyonizos,  Yunan  Mitolojisi’nde  bir  tanrı  olarak  sembolize  edilmiştir.  Bu
tanrının  doğuşunu  anlatan  efsanenin  bir  başka  ilginç  yanı  da,  Kur’an-ı
Kerim’de  anlatılan  Musa  peygamberin  tanrıyı  görmesi  sırasında  yaşanan
olayların bir birlerine olan inanılmaz benzerliğidir:
“Kral  kızı  olan  Semele  ile  Zeus  birbirlerine  aşık  olmuştu…”  diye  başlıyor
efsane…
Semele,  Zeus’u  olduğu  gibi  bütün  kudret  ve  ululuğu,  parlaklığı  ile  görmek
sevdasına  düştü.  Zeus’a  yalvarmaya  başladı:  “Ey  Ulu  Tanrı…  Ey  sevgilim…
Bana olduğun gibi görün. İlahi nurun ile gözlerimi aydınlat” dedi. Çok sevdiği
için Zeus, onun duasını kabul etti. Fakat bunun, Semele için büyük bir tehlike
olacağını  bildiği  için,  onu  bu  arzusundan  vaz  geçirmek  istedi.  Ancak  Semele
ısrar etti…
Sevgilisinin yalvarmalarına fazla dayanamayan Zeus altın tekerlekli bir şara
bindi  ve  Olimpos’tan  aşağıya  indi.  O  anda  Kral’ın  sarayı  alevler  içinde
kalıverdi… Semele Zeus’un ihtişamının parlaklığına fazla dayanamadı. Ateşler
içinde yandı.
Efsane,  bize  Diyonizos’un  tabiatını  anlama  imkanı  verir…  Gerek
mitolojilerde,  gerekse  dinlerde  kullanılan  sembollerin  evrensel  mahiyette  bir
ortaklık gösterdiğini sık sık vurguluyordum. İşte buna bir başka örnek… Yunan
Mitolojisi’nde geçen bir temayı yukarda aktardım. şimdi de Kur’an-ı Kerim’de
geçen ve bu temaya son derece benzeyen bir ayeti aktarmak istiyorum…


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə