111
•
KIŞ 2012 / SAYI 60
111-130
bilig
18. Asır Türkmen Şairi Azadi’nin
Türkmenlerin İktisadi ve Toplumsal
Hayatına Dair Görüşleri
Ahmet Dinç
Güngör Turan
Nyyazmyrat Halow
Özet
Azadi, Büyük Selçuklu Devleti’nin yıkılışından sonra merkezi bir
devlet otoritesi altında siyasi birlik kuramayan; İran, Hive ve Bu-
hara hanlarının idaresi altında dağınık hâlde yaşayan Türkmen
boylarının bu kötü durumuna, özellikle de Nadir Şah’ın Türk-
menlere saldırılarına şahit olmuştur. 18. asırda, Türkmen boyları
Nadir Şah’ın baskınlarından kaçarak Karakum çölüne göçmek
zorunda kalmış; mallarını ve mülklerini tamamen yitirerek yok-
sullaşmıştır. Azadi, Türkmenlerin maruz kaldığı bu siyasi ve ikti-
sadi koşullar altında “Va'z–ı Âzâd (Bağımsızlık Konuşması)” adlı
eserinde, Türkmen boylarını iktisadi çöküşten kurtaracak, Türk-
menlerin refahını yükselterek barış ve rahatlık getirecek siyasi,
toplumsal ve iktisadi hususiyetleri dile getirmiştir. Azadi, bu ese-
riyle Türkmen boyları arasındaki siyasi anlaşmazlıkların durdu-
rulması; adaletli yöneticilerin idaresi altında Türkmen boylarının
birleştirilmesi; tarım ve ticaretin düzene sokulması, halkın refahı-
nın yükseltilmesi, yoksulların durumunun iyileştirilmesi; varlıklı
insanların yardımıyla sulama kanallarının, yolların, köprülerin
yapılması; cehaletin yok edilmesi, gerçek ilim adamlarının yetişti-
rilmesi gibi toplumsal taleplere çözümler getirmeyi amaçlamıştır.
Azadi, bu özgürlük çağrısıyla, Türkmenleri iktisadi ve toplumsal
refaha ulaştıracak maddi koşulları dile getirmekle kalmamış;
_____________
Dr. Canik Başarı Üniversitesi, Uluslararası Ticaret Bölümü / Samsun
da29tr@yahoo.com
Prof. Dr. Epoka Üniversitesi, İktisat Bölümü / Arnavutluk
gturan@epoka.edu.al, gungorturan@yahoo.com
Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi / Türkmenistan
•
Dinç, Turan, Halow, 18. Asır Türkmen Şairi Azadi’nin Türkmenlerin İktisadi ve Toplumsal Hayatına…
•
112
•
bilig
KIŞ 2012 / SAYI 60
Türkmen boylarının merkezî bir siyasi otorite altında birleşmesi-
ne zemin hazırlayacak güçlü bir “toplumsal motivasyon”un olu-
şumuna yönelik önemli bir misyon yüklenmiştir. Bu çalışmada,
esas olarak, Azadi’nin “Va'z–ı Âzâd” adlı eserinden hareketle, 18.
asır Türkmen toprakları üzerinde varlığını sürdüren Türkmen
boylarının toplumsal ve iktisadi meseleleri ile ünlü şairin bu me-
selelere karşı dile getirdiği görüşleri incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler
Azadi, Türkmenler, iktisat, toplum.
Giriş
1700–1760 yılları arasında yaşamış olan Türkmen şairi Dövletmammed
Azadi, Türkmenistan’ın güneybatısında bulunan Garrığala’da dünyaya
gelmiştir. Azadi, Etrek’te yerleşik Göklen Türkmenlerindendir. Köy oku-
lundan sonra, Hive medresesinde eğitim almıştır. Kimliği hakkında yazılı
bilgiler bulunmamaktadır. Günümüze kadar ulaşmış olan eserlerinde,
Farsça, Arapça ve Çağatay Türkçesini kullanmıştır.
Şair Azadi’nin manzum olarak yazdığı eserlerinin yaklaşık 6000 mısrası
günümüze ulaşmıştır. İçeriğiyle ve konusuyla 1753-1754 yıllarında (1167
Hicri yılı) Çağatay Türkçesiyle yazdığı manzum “Va'z–ı Âzâd” Azadi’nin
en değerli eseri sayılmaktadır. Bu yıllar Azadi’nin en verimli olduğu ve
dünyaya bakış açısının tamamen olgunlaştığı yıllardır. 4 bölümden oluşan
eserin birinci bölümde devlet yöneticileri ve devlet, ikinci bölümde hayır-
severlik, üçüncü bölümde ilim, dördüncü bölümde ise toplum hayatının
değişik yönleri ele alınmıştır.
Azadi, “Va'z–ı Âzâd” eserinde 18. asırda yaşayan Türkmen boylarının siyasi
ve iktisadi durumunu dile getirmiştir. Bu eserinde beyan ettiği toplumsal ve
iktisadi görüşleri incelendiğinde; Azadi’nin Türkmen boylarının sosyal ya-
şamında toplum fikrinin gelişmesine önemli bir katkıda bulunduğu söyle-
nebilir. İslami düşünce sistematiği doğrultusunda, Türkmen edebiyatında
ilk defa halkın toplumsal ve iktisadi hayatını yorumlamaya teşebbüs etmiştir.
Azadi, sadece adaletsiz sosyal yapının değiştirilebileceğine inandığını ifade
etmekle kalmayıp; sosyal adalete dayanan toplumun nasıl olması gerektiğini,
kendi düşünceleri doğrultusunda göstermeye çalışmıştır. Dile getirdiği ikti-
sadi ve siyasi görüşler Türkmen boylarını birleştirip, siyasi ve iktisadi çöküş-
ten çıkaracaktır. Tarımın ve ticaretin geliştirilmesi, vergi adaleti, imar, iskân,
devletin iktisadi rolü gibi önemli meselelere bakışı, Azadi’nin içinde yaşadığı
toplumun iktisadi sorunlarına duyarlı olduğunu göstermektedir.
•
Dinç, Turan, Halow, 18. Asır Türkmen Şairi Azadi’nin Türkmenlerin İktisadi ve Toplumsal Hayatına…
•
113
•
KIŞ 2012 / SAYI 60
bilig
Azadi, eserinde, sadece siyasi sorunlara değil, aynı zamanda tarım, ticaret,
içtimai adalet vs. gibi iktisadi meselelere de değinmiştir. Selçuklular sonrası
kendi aralarında süregelen iç çatışmalar ve kavgalar nedeniyle merkezî bir
siyasi otoritenin altında birleşemeyen; farklı devlet ve hanlıkların idaresi,
saldırıları ve zulmü altında dağınık, göçebe yaşayan Türkmenleri bir araya
getirme, birlik oluşturma ve böylece toplumsal düzenin tesisi ve iktisadi
refaha ulaşma yolundaki görüşleriyle kanaat önderliği yapmıştır. Bu özelli-
ğinden dolayı, ünlü şairin adı ve görüşleri, hâlen Türkmenistan’ın en bü-
yük üniversitelerden biri olan “Dövletmämmet Azady Adyndaky Türkmen
Milli Dünyä Dilleri Instituty”sında yaşatılmaya devam etmektedir.
16. asırdan 19. asır başlarına kadar Türkmenler, hayvancılıkla uğraşarak yarı
yerleşik ve tam yerleşik hayata geçmeye devam etmiştir. Bu sürecin uzun
sürmesi, Türkmen topraklarında siyasi bir otoritenin tesis edilememesi ne-
deniyle sürekli saldırılara maruz kalan halk arasında toplu göçlerin yaşanma-
sına bağlıdır. “Dış düşmanların saldırılarından dolayı dağlık bölgelere göç
edip tarımdan hayvancılığa; sonra da uygun şartlar oluştuğu zaman, yine
yerleşik hayata, tarımla uğraşıya geçiliyordu.” (Yazlıyev vd. 1994: 179).
Azadi Devrinde Türkmen Boylarının Siyasi Durumu
Büyük göçlerin yaşandığı 18. asırda Türkmen boyları, terkipleri açısından
büyük değişikliklere uğramıştır. “Önce büyük boyların giderek küçülmesi,
yeni büyük boyların oluşması, daha önceki boyların yerine yeni boyların
teşekkül etmesi bu döneme has bir süreçtir.” (Yazlıyev 1994: 5). Bu süreç,
“kuzeydeki sosyal ve iktisadi açıdan geri kalmış göçebe ve yarı göçebe
Türkmen boylarının güneye göçmeleri ve oradaki Türkmenlerle karışması
sonucunu doğurmuştur.” (Bakasowa 1961: 12).
18. asrın birinci yarısında Türkmen boyları, Gürgen ve Etrek yakasında
Göklen, Nohur ve Eymur; Köpetdağ eteği bölgesinde Emreli, Alili, Gara-
daşlı vb. ile Merv vahasında Safevi İran hakimiyetindeki Horasan ve Gür-
gen’de yaşıyordu. Harezm vahasında, Hazar denizinin doğu yakasında çöl
ve dağlık bölgede yaşayan Teke, Yomut, kısmen Çovdur boyları ve Salır-
lar, Hive’nin iktidarı altındaydı.
1
Amuderya kıyısında Carcov’dan Kerki’ye
kadar olan bölgede yaşayan Ersarı boyu ile Sakar, Bayat, Alam, Arabacı
gibi diğer küçük boylar, Buhara’nın iktidarı altındaydı. Fakat Türkmen
boylarının üzerindeki bu egemenlik hiçbir zaman kalıcı olmamıştır.
Türkmenler sürekli tepki göstermişlerdir. Mangışlak ve Üstyurt’ta yaşayan
Türkmen boyları olan Çovdur ve Salırlar, bu feodal beylere karşı kuvvetli
bir biçimde direnmiştir.
Dostları ilə paylaş: |