•
Dinç, Turan, Halow, 18. Asır Türkmen Şairi Azadi’nin Türkmenlerin İktisadi ve Toplumsal Hayatına…
•
114
•
bilig
KIŞ 2012 / SAYI 60
İran ve Orta Asya hanlıklarının dağınık durumu, İran’da bulunan Afşar
Türkmenlerinin beylerinden Nadir Şah’ın İran’ın başına geçmesine
ve Safevi
İmparatorluğunun yıkıntısından büyük devlet kurarak; Hive, Buhara ve diğer
toprakları idaresi altına almasına imkân sağlamıştır. 1730-1740 yıllarında
Türkmenler, Nadir Şah’ın istilalarına maruz kalıyorlardı. Sert bir direnç gös-
termelerine rağmen, Türkmen boylarının birlikte hareket etmemesi onları
zayıf düşürüyordu. Nadir Şah’ın saldırıları çok yıkıcıydı. Saldırılar sırasında
vahalar harap ediliyor, sulama tesisleri yıkılıyor, iktisadi
ve sosyal hayat tama-
men alt üst oluyordu. Nadir Şah’ın askerlerinin takibi sonucu birçok Türk-
men boyu çöl içlerine, Hazar denizi kıyılarına ve Mangışlak’a sığınıyordu.
Ancak Nadir Şah, Türkmenleri otoritesi altına tam olarak alamamıştı. Ona
tabi olan kabileler ise sürekli tepki gösteriyorlardı. 18. asrın ortalarında Nadir
Şah’ın imparatorluğu çok sayıda isyanla zorluk içinde geçmiştir. Şah’ın ölümü
(1747) ile İran’da çok sayıda taht adayları arasında şiddetli çatışmalar baş gös-
termiş; Horasan, birbirine düşman olan küçük feodal yönetimlere ayrılmıştır.
İran’a tabi olan Ermeni, Gürcü vb. milletler, İran’ın zayıflığını fırsat kollaya-
rak, arka arkaya özgürlüklerine kavuşmuştur. “İran’ın zayıflamasıyla, kuzey
bölgesinde tarımla uğraşan Türkmenler ile Nadir Şah’ın saldırıları
nedeniyle
çölün içine çekilen Türkmen boylarının bir kısmı, güney Türkmenistan’a,
Harezm’e göçmüştür.” (Bakasowa 1961: 15).
18. asır başlarına kadar büyük boylardan sayılan Yomutlar öncelikle Astra-
bat, Etrek ve Gürgen’de yaşamaya başlamıştır. Eskiden bu topraklarda yaşa-
yan Söyünhan Türkmenleri zannedilen Salır, Eymir, Oklu boyları ise güney
Türkmen topraklarına doğru göçmüştür. Yomutların bir kısmı Ahal ve
Merv etrafında da yaşamıştır. 18. asırda Yomutlar ikiye bölünmüştür. Ca-
parbay ve Atabay kabileleri Hazar’ın kıyı şartlarına uyum sağlayarak burada
kalmıştır. Bayramşalılar ise 18. asır başlarında Hive topraklarına göçerek bu
topraklara yerleşmiştir. Aynı topraklara Ata, Karadaşlı, Çovdur, İğdir, Abdal,
Deveci, Göklen, Arabacı, Yemreli boyları da göçmüştür. Bu boyların eski
Harem topraklarına göç etmelerinin nedeni; daha çok Balkan Dağı civarla-
rındaki otlakların azlığı, Mangışlık etrafına Kazak ve Kalmuk göçebelerinin
yaklaşmaları, Ahal yakınlarına tekelerin kontrollü bir şekilde yerleşmelerin-
den dolayıdır. Diğer taraftan, kadim Harezm toprakları
Türkmenlerin ata
vatanının bir kenarıydı. Hive hanları da hanlığın idaresi altındaki bu toprak-
lara Türkmenlerin göçmesine fazla tepki göstermemiştir. Çünkü Türkmen-
lerden ordu ve hanlığı dış saldırılardan korumakta asker olarak faydalanmak
istiyorlardı. Bu sebeple Hive topraklarında yaşayan Türkmenlerin sayısı
artmıştı. Zamanla Türkmenlerin birçoğu Lebap civarlarına ya da güney
•
Dinç, Turan, Halow, 18. Asır Türkmen Şairi Azadi’nin Türkmenlerin İktisadi ve Toplumsal Hayatına…
•
115
•
KIŞ 2012 / SAYI 60
bilig
Türkmen topraklarına tekrar göçmüştür. Hive hanlığı topraklarında
pek çok
Türkmen boyu; Teke, Yomut, Çovdur, Abdal, İğdir, Arabacı, Deveci ve
diğer boylar yaşamıştır. Hive’de yaşayan Türkmenler, daha çok bugünkü
Daşoğuz bölgesindeki Türkmenlerdir.
Türkmenlerin Hive’ye karşı savaşları Muhammed Emin Han döneminde
yoğunlaşmıştır. Emin Han’ın Türkmen topraklarının güneyine doğru
gerçekleştirdiği saldırılarda tarım alanları, köyler, hayvanlar zarara uğra-
mıştır. Bu durum halk arasında açlığa yol açınca
Türkmenlerin nefretini
celbetmişlerdir. “Amuderya ile Hazar Denizinin arasındaki geniş toprak-
larda, Türkmenlerin yaşamı dağınık parçalar hâlinde olmuş, derli toplu bir
devlet kuramamışlardır. Amuderya kıyılarındaki Türkmenlerin bir kısmı
Buhara’ya, öbür kısmı ise Hive’ye bağımlı olmuştur (Roslyakov 1989:
47)”. “Buhara Hanlığı, bağımsız devlet olarak vergi koyma ve halktan
vergi toplama konusunda kendi sistemini kurmuştu. Vatandaşlık hakkına
sahip Buhara Türkmenlerinin büyük kısmı da vergilerini ödüyorlardı.
Kerki, Termez, Çarcov ile Buhara arasında buğday ticareti yapılıyordu.
Buğday ticareti develer ile karadan, suyolu ile de Amuderya’dan yapılıyor-
du. Buhara’da üstü açık veyahut kapalı 50’ye yakın
pazar yeri bulunuyor-
du.” (Logofet 1909: 86). Buna göre, Buhara’nın Orta Asya’nın önemli
ticaret merkezlerinden biri olduğunu belirtmek zor değildir. Ancak esas
önemi, “Buhara’nın transit ticaret yolu üzerinde olmasından kaynaklan-
mıştır.” (Krestovsky ve Suvorina 1887: 298).
Azadi’nin İktisadi Görüşleri
Azadi, Türkmen boylarının maruz kaldığı bu siyasi koşullar altında; siyasi
düzenin yeniden tesisi ile beraber sosyal adaletin sağlanması ve yoksulluğun
ortadan kaldırılması, tarım ve
ticaretin geliştirilmesi, vergi adaleti, para ve
mal ilişkilerinin halkın refahını arttıracak biçimde düzenlenmesi gibi devrin
temel toplumsal ve iktisadi konularına çözüm getirmeye çalışmıştır.
Tarım ve ticaret ilişkileri
18. asırda Türkmen boylarının iktisadi durumunun temel iki kaynağını
tarım ve hayvancılık oluşturuyordu. Tabii şartlara, sulanan toprakların
ölçüsüne göre, bir yerde hayvancılık fazla yapılıyor,
diğer yerlerde ise hal-
kın büyük kısmı tarımla uğraşıyordu. “Tarihi kaynaklar, Türkmenleri esas
olarak ikiye ayırmaktadır; göçmen olup hayvancılıkla uğraşanlar ve yerleşik
olup tarımla geçinenler”
(Niyazov 1996: 92). Bu geçim kaynağı şekli Ba-
kasowa tarafından da şöyle değinilmiştir:
Bu devirde Türkmenler, geniş bir
alanda ve iklim şartları farklı topraklarda yaşıyordu. Dolayısıyla, çok çeşitli