15 Y
AŞAYAN
S
OSYALİZM
manı azaltma, vardiya endeksini yükseltme ve enerji ve hammadde tasarrufunu
sağlayıcı teknolojiler geliştirme yönünde yoğunlaştırmalıyız.
“Emek kaynaklarına karşı tutumlu, ekonomik bir tutum, seksenli yılların koşul-
larında özel bir önem kazanıyor. Bu, ekonomik, teknik, toplumsal ve eğitimsel
nitelikli pek çok sorunun çözümünü gerektiren karmaşık bir sorundur.
“Parti Merkez Komitesi, Kongre delegelerini SBKP’nin önümüzdeki dönemde
ekonomik stratejisinin en önemli bir ilkesi olarak bu sonucu onaylamaya çağırı-
yor.
“Ekonomi ekonomik olmalıdır - dönem bunu dayatıyor.” (abç)
ÜRETİMİN NİTELİĞİNİ YÜKSELTME
Rapor, üretimin niteliğini yükseltme gereğini ilgili her bölümde, endüstrinin genelinde, daya-
nıklı tüketim malları için, tarım için ısrarla söylemektedir. Sorunun, Sovyet ekonomisi için ta-
şıdığı önemi, aşağıdaki iki alıntıda görebiliriz:
“Bir başka nokta, malların niteliğine ilişkin aranan ölçütlerle ilgilidir. Bence
bunlar en yüksek ölçütler olmalıdır. En yüksek dünya ve ülke içi standartlara
uygun bir düzeyin altını kabul edemeyiz ve etmemeliyiz. Kendimizi buna alıştı-
rarak bunun için çalışmalı, zamanı geçmiş, yararını yitirmiş, yaşamın standartla-
rın altında olduğunu gösterdiği her şeyi elimizin tersiyle kenara itmeliyiz. (...)
“Partinin yaşam standartlarını yükseltme için gösterdiği çabada başlıca önem
verilmesi gereken şey, tüketim mallarının üretiminin genişletilmesi ve bunların
niteliklerinin artırılması ile kamu hizmetlerinin genişletilmesi olmalıdır.
“Bu konuda başarılar elde ettik ve bunlar büyük başarılardır. Ama bir parti
kongresinde, başka yönlere dikkatimizi yoğunlaştırmak önem kazanır. Çünkü şu
da bir gerçektir ki, yıl be yıl birçok tüketim malının üretimi için yapılan planlar
gerçekleşmeden kalıyor. Bu özellikle tekstil, trikotaj, deri ayakkabı, mobilya ve
televizyon aygıtlarında böyledir. Ne de nitelik, sunuş ve çeşitte hatırı sayılır dü-
zelmeler vardır. Tüm bu sorunlar gecikmeksizin yoluna konmalıdır.” (abç)
Söylenen açık söyleniyor. Sovyetler Birliği’nde üretim niteliği ileri kapitalist ülkelerden ge-
ridir. Bunu düzeltmek gerekir. Malın teknolojik düzeyinden, çeşidine ve ambalajının niteliğine
dek düzeltmek gerekir. Bu da sevinçle karşıladığımız bir yanaşımdır. Bizim menşeviklerimizin
hâlâ kotardıkları vulgar sosyalizm anlayışını dünya geride bırakalı çok oldu. Bu anlayışa göre,
mal çeşidi, modeli, ambalajı v.b., kapitalist kâr oyunlarıdır, israftır. Malın, amaçladığı işi gör-
mesi yeter. Bu anlayış, sosyalist ülkelerin ekonomik olanaksızlıklar nedeniyle zorunlu olarak
yaşadıkları bir aşamayı teorik ilke durumuna sokuyordu. Artık onlar geride kalıyor. Sosyaliz-
min, estetik dahil, her yönden insanın mutluluğu için kapitalizmin yapamadığını yapacak bir
örgütlenme olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Ancak, eksikliği teşhis ile giderebilme arasında belli bir zaman gerekir. Bu zaman, bu konu-
da Sovyetler Birliği için bizce nesilleri kaplayacak uzun bir zamandır. Bunun çok çeşitli tarih-
sel, ekonomik, toplumsal, siyasal nedenleri vardır. Ve de zaten son birkaç kongre raporunda
aynı hedefin varlığı, zamanın ne denli uzun olacağının kanıtıdır.
G
ELİŞMİŞ
S
OSYALİZM
D
ÖNEMİNDE
SBKP’
NİN
E
KONOMİK
S
İYASETİ
16
TİCARETE DAHA BÜYÜK SÖZ HAKKI
Üretimin niteliğini yükseltme çağrısıyla birlikte, bir başka fikir gelmektedir.
“Malların çeşidinin ve niteliğinin belirlenmesinde ticaretin daha büyük söz hak-
kı olmalıdır.”
Dayanıklı tüketim mallarında niteliği arttırma sorunu birkaç kongredir önümüze geliyor.
Ama düzelme, istenenden yavaş ilerliyor. Düzelmenin mekanizmaları gerekir. Sosyalizmin ka-
pitalizmi her yanıyla yadsıyacağını sanmak yanlışlık olur. Üretilen malın çeşidini ve niteliğini
belirlemede tüketicinin söz hakkı olmalıdır. Üretim, tüketicinin seçimine göre kendini düzen-
lemelidir. Ticaret, bu söz hakkının içinden geçerek gerçekleştiği bir ortam olarak, söz konusu
mekanizmanın önemli bir yönüdür. Ancak, ticaretin kendisinden bekleneni hızlı ve anlamlı bi-
çimde gerçekleştirmesi isteniyorsa, ülke çapında elektronik bilgi toplama merkezleri (data
processing) gerekir. Bu merkezlerle, üreticinin tüketiciyi bulduğu dükkânlar arasında ve mer-
kezi planlama ve fabrikalar arasında elektronik haberleşme gerekir. Sovyet ekonomisi henüz bu
düzeyde değildir. Ayrıca, üretimin yönünü her an şu ya da bu mala kaydırabilecek bir finans-
man ayrımı gerekir.
Üretimin çeşidini ve niteliğini belirlemede tüketici tepkisi söz sahibi olmadan beklenen iler-
leme sağlanamaz. Ticaretin, komünizmin alt aşamasında tüketici tepkisini yansıtacak biçimde
ele alınması doğrudur.
“B” GURUBUNA ÖNCELİK
Önce raporun ilgili bölümünü okuyalım:
”Bildiğiniz gibi, yoldaşlar, gelecek beş yıllık plan için hazırlanan Direktifler
Taslağı, ‘B’ gurubu üretimde belli bir hızlanma öngörüyor - bunun büyüme hızı
‘A’ gurubununkini bir miktar geçecektir. Bu iyi bir şeydir.” (abç)
“A” gurubu, makine üreten makine endüstrisi, eski deyimiyle ağır endüstridir. “B” gurubu,
tüketim malları endüstrisi, eski deyimiyle hafif endüstridir. “B” gurubunun “A” gurubunu geç-
mesi, Sovyetler Birliği’nde büyük bir tartışma konusudur. Çünkü sosyalist modelde her zaman
“A” gurubu önde gider ve tüm ekonominin gelişmesini çeker götürür. Ve Sovyetlerde de hep
böyle olmuştur.
Ne var ki, bugünkü somut duruma bakıldığında, iki bölüm arasında büyük bir dengesizlik
belirmiştir. Ekonomik olanakların darlığı nedeniyle “A” gurubundaki gelişme, “B” gurubunda-
ki gelişmeyi tam sağlayıcı yönde çalıştırılamadı. Var olan sınırlı olanaklar, en başta emperya-
lizmin varlığı ve tehdidi nedeniyle “A” gurubuna, özellikle savaş endüstrisine yığıldı. Var olan
tüketim mallarının çeşidi ve niteliği sınırlı kaldı. Bu nedenle, son iki kongre de “B” gurubuna
özel önem veriyor. On birinci Beş Yıllık Plan, “B” gurubunun gelişme hızını, “A” gurubundan
daha yüksek belirliyor. Genelinde böyle olmaması gerekir. Fakat Sovyetler Birliği’nin somut
durumunda gerçekten böyle olması gerekir.
Hatta raporun “az biraz geçecektir” biçimindeki cümlesi pek bir şey anlatmıyor. Diyelim ki,
A gurubu 1000 mal, B gurubu 100 mal üretiyor. B gurubu için yüzde yüzlük bir üretim artışı
öngörülse 200 olur. Oysa A gurubu yüzde yirmilik bir büyümeyle 1200 olur. Böyle büyük bir
artış farkıyla bile aranın kapanması, en azından 4–5 planı (25 yıl) kapsar.