362
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
gazete ve dergileri kapatma Ģeklinde göstermiĢtir. Saddam rejimi döneminde
(1968 – 2003) ise Irak Türkmenlerinin kimlik ve varlıklarını yok etme
politikası bağlamında Türkmen halkına karĢı tam bir savaĢ açılmıĢtır. Yüzlerce
Türkmen insanının idam edilmesi, binlerce Türkmen insanı zorunlu göçe tabi
tutulması, Türkçe eğitimin yasaklanması, Türkmenlere ait arazilere el
konması, yirminin üstünde Türkmen köyünün yıktırılması, ekonomik ve siyasi
baskılar uygulanarak Türkmenlerin kendilerini nüfus dairelerinde Arap olarak
yazdırmaya mecbur bırakılmaya çalıĢılması, Türkmenlere devlet memuriyeti,
ticaret ve iĢ yeri kurma yasağı getirilmesi, bu düĢmanca politikanın bazı
göstergeleri olarak önümüze çıkmaktadır.
“Türkçe” kavramı Irak‟ta çıkan yasalara da yansımıĢtır. Örneğin 1931
yılında çıkan 74 nolu Yerel Diller Yasası
8
(Türkçe Dili) ibaresini kullanmıĢtır.
Yasa Türk bölgelerinde yargılanma, ifade verme ve Ģahitlik yapmanın
“Türkçe” olabileceğini ve bu bölgelerdeki ilk okul seviyesindeki okullarda
eğitimin “Türkçe” olabileceğini hükme bağlamıĢtır. Irak hükümeti tarafından
1932 yılında Milletler Cemiyeti‟ne sunulan Deklarasyon‟da
9
(Türkçe Dili),
ancak Irak Türkleri için (Türkmen Irkı) tanımını kullanılmıĢtır. Devletin resmi
taahhütnamesi olarak kabul edilen bu belgede Kerkük vilayetine bağlı Kerkük
ve Kifri ilçelerinde resmi dilin “Türkçe” olduğu kabul edilmiĢtir. Irak
Türkmenlerine ait yazılı basın organlarının resmi imtiyaz ruhsatlarında da
(Dergi ve gazeteler) hep “Türkçe” ibaresi geçmiĢtir. 1958 ihtilalından sonra
“Türkçe” ve “Türkler” kavramları devletin baskı ve kararıyla “Türkmence” ve
“Türkmenler” olarak değiĢmiĢtir.
“Türkmen“ kimliği devletin eliyle ve resmi bir kararla ortaya
çıkmıĢtır
10
. Türkmenler, daha önce, kendilerini hep “Irak Türkleri” olarak
bilirler ve bu vasıfla kimliklerini takdim ederlerdi. Buna bir örnek olarak 1959
yılında Türkmenlerin Ġstanbul‟da kurdukları ilk teĢkilatları addedilebilen
derneğin adının “Irak Türkleri Kültür ve YardımlaĢma derneği” olmasını
gösterebiliriz. Türkmenler Cumhuriyet döneminden sonra (Türkmen) adı
altında ortak bir kimlik bilincine varmıĢlar ve bu kimlikle tanınmaya
baĢlamıĢlardır. Bu yeni denebilen kimlik Irak‟ın diğer halkları tarafından nasıl
8
Bu yasa Irak‟ın resmi gazetesinin 989 nolu sayısında ve 1 Haziran 1931 tarihinde
yayınlanarak yürürlüğe girmiĢtir.
9
Devletin vermiĢ olduğu bu taahhütname Ġngiliz DıĢiĢleri Bakanlığında 127 no altında
kayıtlıdır.
10
Bkz. “Irak Türklerinin adı nasıl Irak Türkmenlerine çevrildi” baĢlıklı Arapça yazımız,
KardeĢlik dergisi, Bağdat, Sayı: 275 – 276, Eylül – Ekim 2012.
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 363
karĢılandı sorusuna cevap aramak için, 1958 ve sonrasında Irak‟ın siyasi
arenasına göz atmak gerekir. Irak‟ta 1958 yılının Temmuz ayında ordunun
gerçekleĢtirdiği bir kanlı darbe sonucunda kraliyet rejimi devrilmiĢ, yerine
cumhuriyet rejimi kurulmuĢtur. Kısa bir zaman sonra devrim liderleri
arasında çıkan anlaĢmazlıklar halk arasında kutuplaĢmaya neden olmuĢ ve
devrimin lideri olan baĢbakanın komünist gruplarını desteklemeye mecbur
kılmıĢtır. Kerkük ve diğer Türkmen bölgelerini KürtleĢtirme çabası içinde
olan Kürt gruplar ve komünizm düĢüncesini reddeden Türkmenlere karĢı
savaĢ açan komünist gruplar, “Türkmen” varlığını ve dolayısıyla kimliğini
ortadan kaldırmaya yönelik bir politika gütmüĢler ve bu politikanın bir
uygulaması olan 1959 yılını Temmuz ayında Kerkük Ģehrinde Türkmenlere
karĢı korkunç bir katliamı gerçekleĢtirmiĢlerdir.
Arap halkı ise, çoğunluk olarak komünizm‟in aleyhinde olduğu için
Türkmenleri desteklemeye ve birçok mahfilde ön plana çıkarmaya
baĢlamıĢlardır. Bu durum Türkmen kimliğinin tanınmasına ve kabullenmesine
büyük ölçüde yardımcı olmuĢtur.
1959 katliamı Türkmenleri birleĢtirmeye yardımcı olmuĢtur. Irak‟ın
değiĢik bölgelerinde yaĢayan Türkmenler büyük çapta bir kimlik altında
toplanmıĢlar ve bu kimliği diğer halklara kabul ettirmede baĢarılı olmuĢlardır.
Bu birleĢik kimliğin en önemli semerelerinden biri de 1960 yılında Bağdat‟ta
kurulan ve faaliyetlerine bugüne kadar devam ettiren “Türkmen KardeĢlik
Ocağı” olmuĢtur. Türkmen KardeĢlik Ocağı” Baas partisi yanlıları tarafından
ele geçirildiği 1977 yılına kadar Türkmen toplumunu en iyi Ģekilde temsil
etmiĢ ve Türkmen kimliğini öne çıkarabilmiĢtir. Bu kuruluĢ 2003 yılında Baas
rejiminin devrilmesinden sonra yeniden ve emin ellerle Türkmen halkının
hizmetine koĢmaya baĢlamıĢtır.
Aslında, Kendilerini hep “Türk” olarak tanımlayan Irak Türkü,
“Türkmen” terimini benimsemiĢ ve artık “Türkmen” (kendi deyimleriyle
“Türkman”) kimliğini kolayca kabullenmiĢtir. Bizce bu yeni kimliğin kolayca
benimsenmesinin ardında Iraklı Arap halkının ve Irak rejiminin, Ġngilizlerin
siyasi amaçlarla kıĢkırtmaları sonucunda Türk ırkına ve Türkiye devletine olan
nefret ve düĢmanlık hislerinin kendilerine de yansımasını bertaraf etme çabası
ve artık Irak‟ın içinde kendi baĢlarına bir oluĢum olduklarının tanınması
arzusu yatmaktadır.
Irak halkı arasında Türkmen kimliği yerleĢmiĢken, durum Irak‟taki
otoriteyi elinde tutan değiĢik rejimler yönünden hiç de öyle değildi.