112
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
SERAHSÎ
32
ġemsü‟l-eimme (Horasan-Serahs Ġran Türkmeni);
(ö. 483/1090 [?]),Ebû Bekr ġemsü‟l-eimme Muhammed b. Ebî Sehl Ahmed
es-Serahsî. el-Mebsût adlı eseriyle tanınan Hanefî fakihi.
“Nisbesinin de gösterdiği gibi Serahsî bugün Türkmenistan-Ġran sınırında bir
kasaba olan Serahs‟ta veya civarında doğmuĢtur.
Onun Türk soyundan geldiğine
dair açık bir delil yoksa da Buhara‟da tahsil görmüĢ, sonra ders vermiĢ olduğuna,
eserlerini Özkent (Uzcend) Hapishanesi‟nde yazdığına ve hayatının son yıllarını
Mergînân‟da (Fergana) geçirdiğine bakılırsa kendisi Karahanlılar Devleti âlimleri
arasında yer almalıdır. Yazılarında yalnız Arapça‟yı kullanırdı; bazı fıkıh meselelerini
izah etmek için çağdaĢı diğer Orta Asya fakihleri gibi arada bir Arapça terimlerin
Farsça karĢılıklarını vermesi Ġranlı olduğunu göstermez, çünkü o dönemde Farsça,
Ģehirlerde aydınların kullandığı iki dilden biriydi.
Birçok defa bulûğ çağı vb.
meseleler münasebetiyle Türkler‟den bahsetmiĢtir ki bu da onun Ġranlı
olmaktan ziyade Türk olarak kabul edilmesinin daha uygun olacağını
gösterir.
Serahsî, ikinci ġemsüleimme unvanıyla tanınırdı; bu unvanı taĢıyan ilk kiĢi
hocası Halvânî idi. Eserlerinin sayısı bakımından Ģüphesiz en büyük müslüman
fakihlerinden biridir. Keyfiyet yönünden Ġbn Kemal
33
onu Ebû Hanîfe ve ġeybânî‟den
hemen sonra Hassâf, Tahâvî, Kerhî ve Halvânî ile birlikte üçüncü sıradaki müctehidler
tabakasına koymaktadır.
El-Mebsut adlı eserini hükümdara veya Ģehrin valisi olan Emir Gun‟a nasihat
ettiği için hapse atıldığında imlâ (yazdırma) metoduyla hapiste yazdırmıĢtır.
Kaynaklardan anlaĢıldığına göre 15 yıl hapiste kalmıĢtır. Fakat vali talebeleriyle görüĢüp
eser yazmasına izin vermiĢtir. Serahsî‟nin biyografisini yazan en eski müellif olan Ġbn
Fazlullah el-Ömerî Mesâlikü‟l-Ebsâr‟ında
34
Serahsî‟nin büyük bir kelâm âlimi,
fakih,
fıkıh usulü uzmanı ve münazara üstadı olduğunu belirtmektedir.
Eserleri: Serahsî‟nin çalıĢmalarının büyük bir kısmı hapiste iken yazılmıĢ veya
çıktıktan sonra tamamlanmıĢtır.
1. Sıfatü EĢrâti‟s-sâ‟a ve makâmâti‟l-kıyâme:
Hocası Halvânî‟nin imlâ ettirdiği bu eser Serahsî tarafından tertip ve tanzim edilmiĢtir.
32
Bu bölüm, Hamidullah Muhammed, XXXVI, 546-547, DĠA:“Serahsî” md.nden
özetlenmiĢ ve kısmen alıntılanmıĢtır.
33
Ġbn Kemal, Risâle fî Vaķfi‟l-evlâd ve Tabakati‟l-Müctehidîn, Ġstanbul Müftülüğü Ktp.,
nr. 276, vr. 308b
34
Ġbn Fazlullah el-Ömerî, Ebü'l-Abbas ġehabeddin Ahmed b. Yahyâ, Mesâliku‟l-Ebsâr fî
Memaliki'l-Emsar, VI, 65-66, thk. Fuad Seyyid, Institut Français d‟Archeologie Orientale,
Kahire 1985.
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 113
Bilinen iki nüshasından biri Süleymaniye Kütüphanesinde
35
diğeri Paris Bibliothèque
Nationale‟deki
36
nüshalar esas alınarak yayımlanmıĢtır.
37
2. el-Mebsût
38
;Kahire‟de
(1324-1331) yılları arası, toplamı 6335 sayfa tutan büyük boyda otuz cilt halinde
basılmıĢtır. Halîl Muhyiddin el-Meys, “Fehârisü‟l-Mebsût, Beyrut 1400/1980” Ģeklinde
eserin bir indeksini hazırlamıĢtır.
3.ġerhu (Nüketü) Ziyâdâti‟z-ziyâdât
39
; Hepsi
ġeybânî‟nin eseri olan ez-Ziyâdât, Ziyâdâtü‟z-ziyâdât, el-Câmi‟u‟s-saġîr ve el-Câmi‟u‟l-
kebîr‟in Ģerhleri de Serahsî‟nin mahpusluk devrinde yazılmıĢtır.
4. ġerhu‟l-Câmi‟i‟s-
Saġîr. Bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi‟ndedir
40
.
5. ġerhu‟s-Siyeri‟l-kebîr.
Müellif, mahpusluğun son aylarında ve memleketin iç savaĢlarla çalkalandığı bir sırada
ġeybânî‟nin devletler umumi hukukuna dair kitabının Ģerhini dikte etmeye baĢlamıĢ,
bunun matbu versiyonundaki 1408 sayfanın son 328 sayfasını hapisten çıkıĢından sonra
Mergînân‟da ve yalnız on gün içinde tamamlamıĢtır. Eser, Debbâğzâde Mehmed Münîb
Ayıntâbî tarafından Türkçe‟ye çevrilmiĢ olup, 1241/1826 yılında Ġstanbul‟da
basılmıĢtır. Arapça aslının neĢri ise bu tarihten yaklaĢık bir asır sonra Haydarâbâd
1335-1336 yıllarında mümkün olmuĢtur.
6. Usûlü‟l-fıkh (Usûlü‟s-Serahsî):
Müellif, yine hapishanede imlâya baĢlayıp muhtemelen daha sonra tamamladığı bu önemli
eseri ġeybânî‟nin eserleri üzerindeki Ģerhlerin esaslarını açıklamak için kaleme almıĢtır.
Eser Ebü‟l-Vefâ el-Efgânî tarafından iki cil halinde Kahire 1372‟de neĢredilmiĢtir.
Ayrıca Haydarâbâd (1372-1373) ve bundan ofset olmak üzere Beyrut (1393/1973)
baskıları vardır. Ebû Abdurrahman Salâh b. Muhammed b. Uveyda el-Muharrer fî
usûli‟l-fıkh adıyla eserin yeni bir neĢrini gerçekleĢtirmiĢtir (Beyrut 1417/1996).
Serahsî‟nin bu eseri çağdaĢı ve ders arkadaĢı Ebü‟l-Usr el-Pezdevî‟nin
el-Usûl‟ü ile birlikte Hanefî fıkıh usulünün iki klasiği olarak
35
Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1446/3, vr. 43a-73b
36
Paris Bibliothèque Nationale, nr. Arabe 2800, Yazma, vr. 442b-465b
37
NeĢre Hazırlayan: Sarıtoprak, Zeki, Kahire 1414/1993.
38
Serahsî, Özkent Hapishanesi‟ndeki ilk sarsıntı geçtikten sonra yakın bir gelecekte
hapisten kurtuluĢ imkânı göremeyince bir çalıĢma konusu bulma ihtiyacı duymuĢtur. Bizzat
kendisinin söylediği gibi ġeybânî‟nin Ģaheseri olan el-Aśl‟ı ve diğer kitaplarını özetleyen bir
eser olan Hâkim eĢ-ġehîd‟in el-Muħtaśarü‟l-kâfî‟sini Ģerhetmeyi uzun zamandan beri arzu
ediyordu. ġartların müsaade etmesi ve kendisini “teselli etmeye çalıĢan bazı dostların
telkinleri” Serahsî‟yi bu isteğini gerçekleĢtirmeye yöneltmiĢ, eseri Hanefî mezhebindeki fıkhî
görüĢlerin ve delillerinin en geniĢ Ģekilde ele alındığı ve sistemli bir tahlilinin yapıldığı ilk ve
en hacimli çalıĢma olmuĢtur. el-Mebsût, mezhebin temel görüĢlerinin tesisi ve
doğruluklarının ispatıyla ilgilenmeyerek diğer bütün görüĢler hakkında tarafsız Ģekilde sistemli
bir tahlil yapan büyük eserlerin ilki durumundadır. Diğer bir ifadeyle bu eserlerin meseleyi ele
alıĢları felsefî mahiyette olup Serahsî de mezhebinde meseleleri bu yönden inceleyenlerin ilk
mümessili durumundadır (Schacht Joseph, 900.Ölümünün Yıldönümü, Sayfa 2)
39
NaĢiri; Efgânî, Ebü‟l-Vefâ, Haydarâbâd / Dekken 1378
40
Bağdatlı Vehbi Efendi, nr. 565.