EZOTERİZM’DE SEMBOLİZM
Genel olarak ele aldığımızda, sembolizmin cok evrensel bir öğretim metodu
olarak karşımıza çıktığını görüyoruz.
Sembolik anlatım, insanın etrafını saran karanlıklar arasındaki bir kaderi
çözmek ve ona hakim olmak için insan çabasına tercüman olmaktadır. Burada
sözü edilen “karanlık”: Yeryüzünde yaşamakta olan insanın kapalı şuuru ve
buna bağlı olarak bilgisizliğidir. Bilgisizdir ancak fikir sahibidir. Bu
fikirlerinin bir çoğu ise kulaktan dolma yanlış bilgilerinin sonucudur.
Sembolizmin tabiatında her türlü çerçeveyi kırmak, manzaranın her iki ucunu
birleştirmek gibi bir nitelik vardır. Onu bu bakımdan bir kalıba sokmak
mümkün değildir. Sembol öyle bir ifade şeklidir ki, ifade ettiği bilginin başını
ve sonunu bir arada bulundurabilecek güçtedir. Hem yaydan çıkıp, uçup giden,
hem de gitmeyen bir ok gibidir. Her iki niteliği birden kendisinde tutmaktadır.
O hem apaçık, hem de kapalı ve anlaşılmaz durumadadır. Çünkü “sembol
gizleyerek açıklar, açıklayarak gizler.” Bu sembolizmin ne olduğunu açıklayan
en güzel sözlerden biridir.
Sembol bir kimsenin zihninde açık olabilir. Buna karşılık bir başka kişiye
hiç bir şey ifade etmeden bekleyebilir. Bazen de açık sandığımız halde, o hala
gizlenmeye devam ediyor olabilir. Anladığımızı sandığımız anda, arkasından
gelen
gizlilikler
başlayıverir.
Çünkü
sembol
çeşitli
seviyelerden
anlaşılabilecek farklı anlayışları da bünyesinde barındırmaktadır. Bu
sembolizmin üstünde durulması ve bilinmesi gereken en önemli özelliklerinden
bir diğeridir. Yani sembolün 1’nci, 2’nci, 3’ncü, 4’ncü kademelerdeki
anlamını çözdüğümüzde, hemen arkasından bir 5 ncisinin , bir 6 ncısının bunu
izleyeceğini hemen düşünmek lazımdır. Ezoterik çalışmalarda karşılaşılan
sembolün 7 ayrı dereceden anlamları bulunduğunu hesaba katmak gerekir. Bir
sembolün gizlediği sırrı anladım dediğinizde acaba bu kaçıncı derecedeki
anlamıdır? Bunu tam olarak anlamasak bile, karşılaştığımız sembolün daha
üstün bilgileri de gizleyebileceğini göz önünde bulundurmamızda büyük
faydalar vardır. Aksi takdirde belli bir noktada saplanıp kalmak her zaman için
mümkündür. Dünya tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur.
İçinde inisiyatik gizli sırları saklayan sembollere “ezoterik semboller” adı
verilmektedir. Bizi ilgilendiren işte bu sembollerdir. Bunlar evrensel bir
özellik taşırlar. Toplumdan topluma değişiklik göstermezler. Her toplumda aynı
anlamları bünyelerinde barındırırlar. Binlerce yıl öncesine dayanan bu
sembollerden örneğin “Kurt” Türkler’de neyi sembolize ediyorsa, Mısır’da da
aynı şeyi sembolize ediyordu. Bir inisiye nerede olursa olsun, bu tür
sembollerle karşılaştığında hep aynı şeyi anlardı. Bu bakımdan sembolizmin
evrensel bir dil olduğu söylenebilir.
SEMBOLİZM’İN FONKSİYONLARI
1.Fonksiyonu: Araştırıcı ve inceleyicidir. Uzay ve zaman içinde hareket
eden insanın, ruhsal macerasını ifade etmeye çalışır. İnsanı arştırmaya
sevkeder.
2. Fonksiyonu: Problemlerin sadece akılla değil, sezginin de yardımıyla
çözülebileceğini gösterir. Sezgilerin ortaya çıkmasındaki önemini gösterir.
3. Fonksiyonu: Sembol, fiilen aracılık fonksiyonu yapar. Birbirinden ayrı
olan unsurları birleştirir. Yer ile gök, madde ile ruh, gerçek ile rüya, şuur ile
şuuraltı arasında köprüler kurar. İnsana tek başına olmadığını hissettirir.
İçgüdüsel yaşamı bir merkez kaç kuvveti olarak ele alırsak, sembol merkez gel
kuvveti gibi rol oynar.
4. Fonksiyonu: Sembolizmin bir başka fonksiyonu da terbiye etmesi ve
bilgilendirmesidir. İçinde sakladığı sırları çözebilenleri adeta mükafatlandırır.
Çözemeyenler için ise o, tam anlamıyla bir sır kapısıdır. Sırların bekçisidir.
SIRLARI SAKLAYAN SEMBOLLER
İnisiyatik sırları bünyesinde barındıran semboller başlıca 6 ana grupta
toplanmıştır. Semboller arasında hayvanlar, geometrik şekiller, sayılar, renkler,
nesne ve çeşitli objelerin kullanıldığını görüyoruz. Bunlardan sadece birkaç
tanesini bir fikir vermesi için söyle örneklendirebiliriz:
1- Hayvanların Kullanıldığı Semboller: Arslan, Kurt, Yılan, Kartal, Koç,
Balık vs…
2- Geometrik şekillerin kullanıldığı semboller: Kare, Üçgen, Daire, Küre ve
çeşitli çizimlerden oluşan şekiller…
3- Sayıların Kullanıldığı semboller: 0, 1, 3, 7, 9, 40, 41, 52 vs…
4- Çeşitli nesne, obje ve tabiat unsurlarının kullanıldığı semboller: Tüy, Asa,
Kılıç, Su, Ateş, Toprak, Güneş, Ay, Gök, Ağaç, Işık, Dağ, Mağra vs…
5- Renklerin Kullanıldığı Semboller: Yeşil, Kırmızı, Sarı, Siyah, Mavi vs…
6- Tasvirler yapılarak anlatılan motifler: Cehenneme İniş, Cenneten Kovuluş,
Kaybedilen Sevgilinin Bulunması, Susuz Kalan Ülke, Canavarla Mücadele
vs…
SEMBOLİZMİN DİLİ ÇÖZÜLMEDİKÇE
GERÇEKLERE ULAŞILAMAZ
Yukarıda verilen örnekler, kullanılan binlerce sembol içinden, okuyucuya bir
fikir vermesi için verilen birkaç örnekten ibarettir. Evrensel bir dile sahip
olduğunu söylediğimiz, bu sembolik öğretim sisteminden; bütün dinler,
mitolojiler, felsefeler yararlanmışlardır. Bu müesseselerin tümü, bu ortak dille
anlatmaya çalıştıklarını, gelecek kuşaklara aktarmışlardır.
Dünya üzerinde yaşamış olan tüm dinler bu ortak dil aracılığıyla
çözümlenebilirler. Bu yapılmadığı takdirde ne dinlerin, ne mitolojilerin, ne de
felsefelerin asıl kökenine inilebilmesi mümkün olamaz. Özellikle yurdumuzda
konunun bu yönü üzerinde hemen hemen hiç durulmamaktadır.
Günümüzde bir türlü bitmeyen din tartışmasının, bir sonuca varamamasının
asıl sebebi işte budur. Böyle bir araştırma yapılmadığı müddetçe, her türlü
tartışmanın kısır kalacağı ve soruna bir çözüm getirilemeyeceği
unutulmamalıdır. Ancak bu unutulmuş durumdadır. Unutulduğu için de,
günümüzde büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Günümüzde herkes inanmış
olduğu dinin içinde geçen sembolleri kendi zannına göre ya da birilerinin
kendisine anlattığı eksik bilgilerle yorumladığı için, sembolün içinde saklı
bulunan asıl gerçekler gizli kalmaktadır.
Peki semboller nasıl çözümlenebilir? Bu uzun ve zorlu bir çabayı
gerektirmektedir. Ama her şeyden önce araştırmaya gereksinim vardır. Ne
yazık ki bu yapılmamaktadır. Öncelikle hemen şunu hatırlatmak isterim:
Sembol her şeyi bir kerede asla açıklamaz. Onun üstünde karşılaştırmalı
çalışmalarda bulunmak şarttır. Bunun örneklerini kitabınızın ilerleyen
sayfalarında bulacaksınız. Binlerce yıl önce kapatılan bilgilerin, hem niçin
kapatıldıklarını, hem de bu kapatılan bilgilerin derin anlamlarını dinlerin ve
mitolojilerin içinden nasıl çıkarılacağını göreceksiniz.
Ancak önemli bir noktanın altını çizmek gerekir: Semboller sadece mantık
kurallarıyla çözümlenemeyeceği gibi, sadece çeşitli araştırmalar yapmakla da
çözümlenemez. Sembollerin çözülebilmesinde bu iki faktörün yanında mutlaka
derin bir düşünce ve belli bir ilhamla sembole yaklaşmak, yapılacak
araştırmanın başarıya ulaşmasında önemli bir rol oynayacaktır.
İşte o zaman, tüm geleneksel toplumların ortak dilleriyle, hep bir ağızdan
Dostları ilə paylaş: |