Gizli sırlar Öğretisi



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/64
tarix29.05.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#46588
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   64

aynı sözleri aynı gerçekleri haykırmakta oldukları tüm açıklığıyla gözler önüne
serilecektir. Ve yine o zaman, ayrılıktan söz etmenin anlamsızlığı, gönlümüzde
bir kez daha yeşerme imkanı bulacaktır.
Demiştik  ya…  Bu  kimine  karanlık,  kimine  alacakaranlık,  kimine  ise
apaydınlıktır. Yolunuz açık olsun…


DİNLER, MİTOSLAR, SIRLAR… VE KIYAMET
Buraya  kadar  aktarmaya  çalıştıklarım,  inisiyasyonun  ve  ezoterik
çalışmaların,  çok  genel  özelliklerinin  çok  kısa  bir  özetini  yapmaktan  ibaretti.
Bu  prensipler  genel  geçer  hususlar  olup,  pekçok  farklı  inisiyatik  merkezlerde
gördüğümüz  ortak  özelliklerin  bir  derlemesi  konumundadır.  Amacım,  bu
konularda  daha  önce  bir  araştırma  yapma  fırsatı  bulamamış  olan
okuyucularıma,  inisiyasyon  ve  ezoterizm  ile  ilgili  bazı  bilgileri  kısa  da  olsa
aktarmaktı.  Zira,  bu  konular  tam  olarak  anlaşılmadan,  sizlere  aktarmak
istediğim  diğer  konuların  ele  alınarak  değerlendirilmesinde  çeşitli  zorluklar
vardı.
Bir  önceki  bölümümüzde,  belirli  sayıdaki  kişilere  aktarılan  ezoterik
sırlardan  ve  özel  bir  eğitimden  geçmek  anlamına  gelen  inisiyasyondan
sözetmiştik. Ve o bölümümüzün sonunda, “Peki geri kalan insanlara bu bilgiler
nasıl aktarılacaktı?” Demiş ve cevabı biraz sonraya bırakmıştık…
İşte  bu  noktada  çok  evrensel  bir  eğitim  metodu  olan  sembolizme  müracaat
edilmiş  ve  buradaki  inisiyatik  sırlar  sembollere  büründürülerek,  diğer  dış
halkadaki  insanlara  üstü  örtülerek  aktarılma  yoluna  gidilmiştir.  Bu  görevi  de
mitolojiler, dinler ve felsefi çalışmalar üstlenmiştir.
Bizim  devremizden  önceki  devirlerde,  örneğin  Mu  ve  Atlantis’te  dinler
mevcut değildi. Çünkü buna ihtiyaç yoktu. Bütün kozmik bilgiler apaçık tarzda
aktarılıyordu.  Sembolizm  yoktu.  Önce  Mu  Kıtası’nın,  ardından  da  Atlantis
Kıtası’nın  batışına  sebebiyet  veren  büyük  tufandan  sonraki  dönemde  yani
bizim  içinde  yaşamakta  olduğumuz  dönemde  mitolojilerin  ve  dinlerin  ortaya
çıktığını  görüyoruz.  Dünyanın  gizli  tarihi  incelendiğinde  bu  gerçekler  teker
teker  ortaya  çıkmaktadır.  Bizim  devremiz  insanlığı,  yaklaşık  2000  yıldır  tüm
bilgileri, sembollere büründürülmüş bir şekilde elde edebilme kaderiyle karşı
karşıya kalmıştır. Hiç bir zaman Eski Mu ve Atlantis’te olduğu gibi, gerçeğin
apaçık yüzüyle karşılaşamamıştır.
Bunun  böyle  olması,  insanlığın  aşamalı  olarak  aşağı  iniş  sürecinin  içinde
yaşamasından kaynaklanmaktadır.
Bunun  ne  anlama  geldiğini  daha  net  bir  şekilde  ortaya  koyabilmek  için,
Ezoterizm’de  şimdiye  kadar  büyük  bir  sır  olarak  saklanan  ve  son  yıllarda
yurtdışında  yayanılanan  bazı  kitaplarda  yer  alan  bir  şemayı  sizlere  aktarmak


istiyorum.  Bu  şema  insanlığın  nereden  gelip  nereye  gitmekte  olduğunu  net  bir
şekilde ortaya koymaktadır. Burada, insanlığın günümüze dek katetmiş olduğu
yolu  ve  bundan  sonra  katedeceği  aşamaları  açıkça  görebilmek  mümkündür.
Uzun bir süre büyük bir sır olarak saklanan bu şemanın bir benzeri ilk kez Raul
Emmanuel’in  “Les  Floralies  de  L’esprit”  adlı  ezoterik  kitabında  kısmen  yer
almış ve geniş yankılara sebebiyet vermiştir. Bu şemayı çok iyi tahlil etmenizi
öneririm. Bu şemada Raul Emmanuel’in açıklamadığı başka ezoterik sırlar da
mevcuttur.
Böylelikle  az  sonra  ele  alacağımız  insanlığın  gizli  kökeniyle  ilgili  bilgileri
bu şema vasıtasıyla çok daha kolay irdeleyebilmemiz mümkün olacaktır.
Bu  şema  hakkında  verdiğim  çeşitli  konferanslarda  ve  yaptığım  radyo
programlarında  hep  bir  soru  yöneltilmiştir:  “şu  anda  bu  şemanın
neresindeyiz?”
Bunu net ve kesin olanak cevaplayabilmek mümkün değildir. Sadece tahmini
yaklaşımlarda  bulunulabilir.  Ezoterik  kayıtlar  Kıyamet’in  tarihi  olarak  21.
Yüzyıl’ı göstermektedir. Fakat hemen belirtmekte fayda görüyorum ki, kıyamet
tufanla karıştırılmamalıdır. Kıyamet başka bir şeydir, kıtaların ve uygarlıkların
kısmi yokoluşlarına sebebiyet veren tufan başka bir şeydir.
Tufan  tamamen  dünyanın  fiziki  değişimiyle  alakalıdır.  Kıyamet  ise,  fiziki
değişimle,  kasırga  ve  depremlerle  değil  tamamıyla  insanın  manevi,  içsel  ve
ruhsal değişimiyle alakalıdır. Bunların birbirleriyle karıştırılmaması gerekir.
Biri fiziki, diğeri ruhsal değişimi gösterir.
Kıyamet  şuurlanmak  ve  ayağa  kalkmak  demektir.  Unutulmuş  bilgilerin
yeniden ortaya çıkması ve sembollerle aktarılan sırların, sır olmaktan çıkarak
herkesin  anlayışına  hitap  etmesi  demektir.  Bu  da  şüphesiz  ki,  büyük  hayal
kırıklıkları ve şokları beraberinde getirecektir. O ana kadar doğru bilinenlerin
hiç  de  zannedildiği  gibi  olmadığının  anlaşılması,  insanlar  üzerinde  derin
sarsıntıları  da  beraberinde  getireceği  gayet  iyi  bilindiği  için  tüm  dinler
kıyameti,  dağların  yerlerinden  oynayacağı,  büyük  bir  karışıklığın  meydana
geleceği günler olarak tasvir etmişlerdir.
Gerçek  diye  yüz  yıllardır  savunulan  pekçok  kavramın  hiç  de  öyle
olmadığının ortaya çıkacağı gün ya da günlerdir. Ezoterik anlayış ve bilgilere
göre  kıyamet  uzun  bir  süreyi  kapsayan  bir  süreçtir.  Tek  bir  günle  sınırlı
değildir.
Kıyameti  anlatan  dini  tasvirlerden  bir  diğer  de  Güneş’in  kıyamette  batıdan


doğacağı  sembolüdür.  Bu  belki  kutupların  yer  değiştireceğinin  de  ifadesidir
ama  asıl  bizi  ilgilendiren  Güneş’in  ezoterik  bir  sembol  olmasıdır.  Ezoterik
semboller içinde geçen Güneş: İlahi gerçeği, birliği ve Tanrı’yı ifade eden bir
semboldür.  Bu  açıdan  bakıldığında,  güneşin  batıdan  doğması,  gerçeklerin
alışılagelmiş  gidişatın  çok  ötelerinde  bulunduğunu  ve  sonunda  insanların  bu
gerçekle yüz yüze geleceğini ifade ettiğini söyleyebiliriz. Yani her şeyin baştan
sona  değişeceğinin  sembolik  bir  anlatımıdır.  Böylelikle  dinlerin  ve
peygamberlerin de gerçek mahiyetleri tüm açıklığıyla ortaya çıkacaktır. Tek bir
cümleyle  özetleyecek  olursak,  Kıyamet:  Sembollerin  açılması,  gerçeklerle
insanların karşılaşması ve insanların şuurlanarak yani uyanması demektir.
Ezoterik  bilgilere  göre;  eski  anlayışların  ve  bilgilerin  yerine  gelecek  olan
yep yeni anlayışlar ve bilgilerle insanlık yukarı çıkış sürecinde büyük bir hız
kazanacak  ve  kaybettiği  değerlere  yeniden  kavuşacaktır.  Böylelikle  binlerce
yıldır  söz  edilen  Altın  Çağ’a  ulaşılacak  ve  daha  sonra  büyük  devre  sona
erecektir.
(Konuyla ilgili şema arka sayfadadır)


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə