Haç ve Hilal Altında Ortaçağda Yahudiler



Yüklə 8,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə47/122
tarix08.09.2018
ölçüsü8,12 Mb.
#67654
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   122

Haç ve  Hi lal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l e r  
1 5 5  
ya  da çıkarma  yapmadan  [yani,  "tamı  tamına"]  o temelde  karar 
alıyoruz.53 
"Tüccarlar yasası"na esnek yaklaşımın, gerekliliği konusunda 
Müslüman  ve  Yahudi  hukuk  uzmanl
arının 
ortak  yargıyı  pay­
laşmaları  ve  Müslüman  ekonomik  pratik  ile  Yahudi  ekonomik 
pratik arasındaki bu dikkate  değer buluşma,  ancak hiçbir günah 
sınırı tanımayan  ve  azınlıkları  dışlamayan  bir pazar atmosferin­
de gerçekleşebilirdi. Samuel Stem, Avrupai  tarz ticaret ve zanaat 
loncal
arının
; -birimsel ve çoğunluk inancın mensuplarıyla sınırlı­
erken  İslam  döneminde,  genel  olarak birimsel  gruplar olmadığı 
için, bulunmadığını inandmcı bir şekilde ileri sürer.54 
Günlük  ekonomik  işlerde  Yahudiler  ile  Müslümanlar,  ara­
sındaki kolay etkileşim, Talmud'un "Yahudi olmayanların mah­
kemesi"ne  gitmeme  yasağını  ihlal  ederek  iş  anlaşmaları  yapıp 
anlaşmazlıkları  Müslüman  mahkemelerde  çözmeyi  tercih  eden 
Yahudilere yönelik yeni bir yumuşamaya yol  açh.  Bu gerçekliği 
tamamlayacak  şekilde,  Müslüman  mahkemelerde  oluşturulan 
ve  tanık  olunan hukuksal  belgeler,  Yahudi  mahkemelerinde  de 
kanıt  olarak  kabul  ediliyordu.  Müslüman  mahkemelere  baş­
vurmak,  o  kadar  genelleşti  ki,  bir  Yahudi  mahkemesinde  elde 
edilen  bir  yetki  belgesinin  standart  formülü,  "yetki  sahibinin, 
Yahudi  mahkemesi yerine  ya da ona ek olarak  Yahudi  olmayan 
bir  mahkemeye  başvurup  vuramayacağını  da  gösterir"55  biçi­
mindeydi ve genellikle de başvurulurdu. 
Babil  Geonim'lerinden  birinin  bir  fetvası,  Müslüman  mah­
kemeleri  kullanma,  pratiğinin  Yahudiler arasındaki yaygınlığını 
gösterir.  Dahası,  pratiğin,  Yahudi  yargısı  tarafından  kadı  mah­
kemesine  sahici  bir  güvenle  örtük  bir  şekilde  geçerli  sayıldığını 
gösterir. 
Fikrimiz 
şudur:  Yaşadığımız  kent  Bağdat'ta  Müslüman 
mahkemeleri,  hiçbir  zaman hırsızlıkla,  ya  da  yalancılıkla,  ya  da 
namussuzlukla  suçlanmamış  ve  kendi  hukuklarında  uzman 


1 5 6  Mark R.  Cohen 
olan  bilge,  büyük  ve  zengin  taraklan  kabul  eder.  Bunlara,  el­
muaddilin, "namuslu"  [bir İslam mahkemesindeki mesleki tanık­
lar  için kullanılan  Arapça teknik terim]  denilir.  Bu tip  nisanlar, 
bir sabş ya  da borç meselesinde tanık olarak, hareket etmişse  ve 
tanıklık kendi  mahkemelerinde  olmuş  ve kendi hakimleri tara­
fından kabul  edilmişse,  biz  de  o hukuk  belgesine  göre  yargıla­
mayı yürütür ve geçerli sayarız. Bugünkü adetimiz budur ve her 
gün 
uygulanıyor.56 
Deyim  uygunsa  İslam  dünyasmdaki  bütün  Yahudi  nüfusun 
baş yargıcı ünlü Hay Gaon (ö. 
1038), 
"Alım ve Satım Üzerine Ki­
tap"ında şöyle yazar;  "Bu  Müslümanlar,  bize  büyük bir özen ve 
himayeyle davranıyorlar."57 
Bu tutum, Yahudiler arası  davaları  Hıristiyan  mahkemelere 
götürme konusundaki Aşkenazik politikayla keskin bir karşıtlık 
gösterir.  Aşkenazi rabbiler, önyargılı ya da dürüst olmayan mu­
amele  korkusuyla  Talmud  yasağına  sıkı bağlılıkta  ısrar  ettiler.58 
Kızgın Yahudilerin,  kendi kardeşlerini  Hıristiyan otoritelere jur­
nallemelerinden  de  endişe  ediyorlardı.59  Ortaçağ  Arap  dünya­
sındaki Geonim ve  daha sonra halakhic* otoriteler, Yahudilerin 
Müslüman mahkemelerine başvurmalarına ilke olarak, kaş çattı­
lar ve Talmud yasağını düzenli olarak tekrarladılar. Ne var ki, İs­
lam  mahkemelerindeki  adaletin  kalitesine  belli  bir  güvenle  bir­
likte,  pazar  yasasının  özerk  dinamikleriyle  ilgili  gerçeklik  eko­
nomik  sorunlarda  bunları  esnekleştirdi.  Kişisel  statü  konuların­
da,  özellikle  Yahudiler  ile  Müslümanlar  arasındaki  sınırları  ko­
ruma gereksiniminin anlaşılır biçimde büyük  olduğu  aile huku­
kunda,  kadılar,  kendilerine  başvuranları  çoğunlukla  Yahudi 
mahkemelere gönderiyorlardı.  Aynı zamanda, Gideon Libson'ın 
• 
Halakhah:  Kutsal  Kitap'ın  hukukunu  tamamlayan.ve  yorumlayan, 
Talmud'un  hukuksal  yanlarını  bir  araya  toplayan  geleneksel  Yahudi 
yasalarının toplamına verilen ad -çv. 


Haç ve  H i lal Altında Ortaçağda Yah u d i l e r  1 5 7 
göstermeye başladığı gibi, kişisel statü meselelerinde Geonim, İs­
lam  hukukunun  yararlı  olduğu  düşünülen  birçok  prosedür  ve 
standardını  bağlayıcı  "anane"  biçiminde  Yahudi  hukukuna  bi­
linçli  bir  şekilde  emdirerek  -başka  bir  uyum  yolu- Yahudileri 
Yahudi mahkemelerine sadık tutmaya çalışh.60 
Günlük  ekonomik  işlerde  sınırların  geçilebilirliği,  dönemi­
mizle ilgili  bütün Yahudi kaynaklarında yankılanır.  Hem Yahu­
di  tüccarların  Geniza'daki  mektupları  hem  de rabbinik fetvalar, 
aynı, birleşik,  sektiler olmayan ekonomik  topluluğun bir parçası 
olarak Müslüman  ve  Yahudi  tüccarlara  göndermelerle  doludur. 
İslam pazarındaki inançlar arası ilişkilerin nispeten gevşek hava­
sı,  Yahudi  azınlık  mensupları  ile  bunların  Müslüman  çoğunluk 
içindeki dostları arasında kar ortaklıklarını teşvik eden bir güven 
yarath.  Rabbinik otoriteler, Yahudilerle Müslümanlar arasındaki 
ortaklıkla  ilgili  sorularla  sık  sık  karşılaştılar;  zira  bu  işler,  Sebt 
günü  çalışan  Müslüman  ortağın,  o  gün  sonuçlandırılan  işlem­
lerden elde edilen karın bölüşümü için özel düzenlemeler isteyip 
istemeyeceği gibi Yahudi hukuku soranlarına yol açıyordu. 
Louis Ginzberg, bir Geonik fetvalar koleksiyonundan, inanç­
lar  arası  ortaklıkla  ilgili  olan  bazı  yaprakları  yayınladı.  Bunlar­
dan birisi,  "dükkanda  duran ve cumartesi günleri de sahş yapan 
bir Yahudi olmayanla [yani, Müslümanla]  ortaklık kuran bir Ya­
hudi" ile ilgilidir.61 Talmud'a göre, durum şuydu: Cumartesi karı 
yalnızca  Yahudi olmayana aittir (başka bir günün karının da Ya­
hudiye verildiği bir telafiyle  birlikte)  ve ortakların bölüşüm yön­
temi  konusunda  peşinen  anlaşmış  olmaları  gerekir.62  Tarımda 
inançlar  arası  bir  ortaklık  ise,  Müslümanın  ortak  sahip  olunan 
hayvanları kullanarak,  ya  da hayvana  burunluk  takarak  ya  da 
bir öküzle  bir  eşeği birlikte çifte koşarak Sebt günü  toprağı sür­
mesi  durumunda,  Tevrat  buyruklarının  olası  ihlali  ile  ilgili  so­
runlar doğuruyordu. 
Ginzberg'in  "yumuşak" dediği,  kural,  sadece Sebt günü  top­
rağın sürülmesiyle  ilgili olarak düzenlemeyi geçersiz sayar; çün-


Yüklə 8,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə