Haç ve Hilal Altında Ortaçağda Yahudiler



Yüklə 8,12 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə45/122
tarix08.09.2018
ölçüsü8,12 Mb.
#67654
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   122

Haç ve  H i lal Altı nda O rtaçağda Yah udiler 1 49 
Benzer şekilde, Müslüman gelenekler de karlı ticari faaliyeti 
teşvik eder. Örneğin, 
Kazancın en  iyisi,  namuslu  ticaretten  ve  bir  adamın  kendi 
eliyle yaphğı işten elde edilen kazançhr. 
Namuslu, inanan Müslüman tüccar, Kıyamet Günü şehitler­
le  birlikte  durur.  Tüccarları  size  emanet  ediyorum;  zira  onlar, 
ufukların taşıyıcıları ve Allah'ın yeryüzündeki .sadık hizmetkar­
larıdırlar. Rızkın onda dokuzu ticarettedir; onda biri de, çiftçilik­
tedir.40 
Hem Kuran'da hem hadislerde ticaretin ideolojik teşviki, er­
ken İslam döneminde giderek biçim aldığı şekliyle  İslam  huku­
ku alanına taşındı. En önemlisi, İslam hukukunu derleyip topla­
yan  fıkıhçıların  kendileri  de  tüccar-bilgirılerdi.41  Ticaretle  ilgili 
yasaları  formüle  ederken,  tüccarların  gereksinmelerini  dikkate 
aldılar. Geç on üçüncü yüzyıl ve erken on dördüncü yüzyıl mu­
hafazakar Müslüman teolog İbn Taymiyya bile, "ekonomik dav­
ranışta bireysel  özgürlüğe  çok  büyük  önem"  verdi.  Bir fetvada 
şunları yazıyordu: "Allah'ın kazanca 
(mekasib) 
ticarete 
(ticarat) 
ve 
saviye 
(sineat) 
izin  verip,  hile  ve  zararı  yasakladığına  inanıyo­
ruz."42 
İsa'nın  öğretilerine  uygun  olarak  yoksulluğun  faziletlerini 
yücelten  ortaçağ  Hıristiyan  din  düşünürlerinden  farklı  olarak, 
İbn Taymiyya fukaralığı takdir etmez.  Aksine şuna inanıyordu: 
"İnsan,  zenginliğe  ve  bağımsızlığa  ulaşmaya  çalışmalıdır;  zira, 
birçok yükümlülüğü ve  dini görevi yerine getirmek için bunlar 
zorunludur."43 
Weber, Tawney ve diğerlerinin Protestanlık için ve antisemi­
tik bir tonla Sombart'ın Musevilik konusunda ileri sürdüğü gibi, 
İslam'ın asli olarak kapitalizmle bağdaşır olduğunu iddia etmek 
abarh  olur.  Fakat Maxim Rodinson'm 
İslam and Capitalism'i 
(İs­
lam ve Kapitalizm), İslam'ın karlı girişimlere yönelik olumlu eği­
limi konusunda epeyce doğru şey söyler.  Rodinson,  Müslüman 



5 0  M ark R. Cohen 
dünyada sürekli kar peşinde koşmaya ideolojik direncin Hıristi­
yan Bah'dakinden daha az  olduğunu  belirtir.  Hem klasik Hıris­
tiyanlık hem klasik  İslam dalavereli kazancı mahkum etmiş olsa 
da,  aralarında  "ince  ve  anlamlı  ayrılıklar"  vardı.  Hıristiyanlık, 
'tamahı  -yani,  insanın  ihtiyacının  ötesinde  şeylerin peşinde  koş­
masını- mahkum  eder.  "İslam'da  ise,  insanın  elindekilerini  iyi 
kullanmasına ve bunları akıllı bir şekilde harcamanın ve cömert­
çe bölüşmenin faziletine vurgu yapılır -ekonomik büyümeye Hı­
ristiyan teologlarınkinden daha olumlu bir yaklaşırn."44 
İslam  hukukunun  ve  teolojisinin  karlı,  ekonomik  faaliyetle 
bağdaşırlığı,  Goitein'in  "Yakındoğu  burjuvazisinin  doğuşu"  de­
diği  şeyden  hem kaynaklandı hem de buna katkıda bulundu.45 
Bir orta sınıfın ortaya çıkışı, A vnipa'daki benzer bir gelişmeden 
yüzyıllar  önce  gerçekleşti.  Erken  İslarn'ın  girişimci  ticareti, 
önemli kaynakları ve büyük bir mal talebi bulunan geniş, birle­
şik bir  imparatorluğun hızla  yarahlmasından kaynaklandı.  Do­
kuzuncu yüzyıla gelindiğinde İslam dünyası gelişmiş bir ticarete 
sahipti ve sermayeyi kara  dönüştürmek için gelişmiş kredi araç­
ları kullanıyordu -Bah'nın yüksek  ortaçağa  kadar başaramadığı 
bir şey. 
Tüccar Olarak Yahudi 
İslarn'ın  kent yaşamına ve  ticarete  olumlu  yaklaş
ımının 
ço­
ğunlukla  kentlerde  oturan  Yahudiler  için  anlamını  abarhnak, 
olanaksız  olmasa  da  güçtür.  Böyle  bir  bakış  açısı,  Yahudilere, 
tüccarlara  karşı  (ve  içinde yaşadıklar kentlere karşı)  önyargının 
kentli  Yahudi  tüccarları  yabancı,  marjinal  bir  nitelik  -sosyolog 
George  Sirnrnel'in çizdiği "yabancı" modeli- düzeyine düşürdü­
ğü 
Kuzey Avrupa'da ulaşabildiklerinden daha fazla statü ve da­
ha 
yüksek bir bütünleşme düzeyi kazandırdı. Arap dünyası, yer­
leşik Bah'nın  aksine,  sürekli  "hareket halinde"  olan birçok insan 
gördü.  Bu nedenle  Müslümanlar,  uzun mesafe tüccarını bir ya­
bancı olarak  görmediler.  Dünya pazarlarına bu kadar çok giren 


Haç 
ve 
H i lal Altı nda Ortaçağda Yah ud i l
e


5 1  
Müslüman  tüccarların,  Yahudileri  rakip  görmeleri  için  hiçbir 
nedenleri  yoktu:  Ekonomik  çiçeklenme  döneminde  (on  ikinci 
yüzyıl boyunca)  Yahudiler ve Müslümanlar, biri diğerinin kanru 
yok  eder korkusuna -Avrupa "ticari  devrimi"  Hıristiyan  tüccar­
ları  arasında  egemen  olan- kapılmadan  ticaretin  meyvelerini 
paylaşhlar. 
Sekizinci  yüzyıldan  başlamak  üzere,  İslam  imparatorluğu­
nun  merkezi  Irak'taki  "Radhan  ülkesi"nden  Yahudi  tüccarları 
betimleyen  kaynaklarda,  erken  İslam'ın  uluslararası  ticaretine 
Yahudi  entegrasyonunun kanıtlarına  rastlanır.  Dokuzuncu  yüz­
yılın  başlarına  gelindiğinde,  Bağdat'taki  bir  Yahudi  konsorsiyu­
mu büyük bir servet biriktirmişti.  Güney lrak'taki Ahvaz vilaye­
tinden geldikleri anlaşılan iki  tüccar-bankerin -Joseph b.  Phinea 
ve Aaron b.  Amram- yönettiği  konsorsiyum,  borç ve diğer ticari 
hizmetlerin tedarikçisi  olarak  Bağdat'taki  Abbasi halifesine bağ­
landı.  Tüccar-bankerlerin  yaşamsal  hizmetleri  Arapça  vakayi­
namelerde.  ve  diğer  kaynaklarda  betimlenir. 
(4. 
bölümde,  Jo­
seph'in  damadı  Netira  ile Abbasi  halifesinin  sarayında  karşılaş­
mışhk). Bu kişiler,  doğu  İslam topraklarında anlamlı bir Yahudi­
ler sınıfını, temsil ediyorlardı; Müslüman meslektaşlarıyla birlik­
te, İslam'ın erken yüzyıllarındaki ticari devrime itilim verdiler.46 
Abbasi  İmparatorluğu'nun  dağılmaya  başlamasından  önce, 
fakat özellikle sonra, genişleyen İslam imparatorluğundaki ticari 
olanaklar,  sayısız  tüccarı  doğu  vilayetlerinden  Akdeniz  i•sınırla­
rı"na  çekti.  Akdeniz  ülkelerinin  ve  İspanya'run fethinden  itiba­
ren,  aralarında  Yahudilerin  de  bulunduğu  İran  ve  Irak'tan  çok 
büyük  sayıda  tüccar  bahya  göçüp,  Akdeniz'e  dağılmış  İslam 
kent ve kasabalarında kendi işlerini kurdular. Yahudi tüccarların 
bu  göçü,  Yahudilerin  erken  ortaçağda  İslam  dünyasından  bah 
Avrupa  eksenine  göçünden  ayırt  edilmelidir.  İslam  dünyası 
içindeki hareket, birincisi, Müslüman tüccarların ticari faaliyetle­
rini  doğudan  bahya  kaydırdıkları  genel  bir  görüngünün parça­
sıydı.47 İkincisi, Yahudi tüccarlar, Avrupa'da olduğu gibi yabancı 


Yüklə 8,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə