Haç ve H i lal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l e r 1 97
ti.20 Midi'deki Yahudi cemaatleri, tüzel statünün yükümlülükle
rinden İngiltere'nin ve kraliyet Fransa'sırun Yahudilerinden daha
fazla yararlandılar ve daha az zarar gördüler.21 Midi Yahudileri
nin ekonomik çeşitliliği, Yahudilerin güneydeki kente organik
yerleşmişlikleriyle el ele gitti ve bu nedenle, buradaki Musevi
karşıtlığını teskin etmeye hizmet etti.22
İslam Dünyasında
Hıristiyan kuzeyden çok güney Avrupa kentlerine benzeyen
İslam kenti, İslam uygarlığının orijinal, · organik bir bileşeniydi.
Latin Avrupa'da kentlerin varlığı (kuzeyde), büyük ölçüde, bir
kaç yüzyıl süren cılız bir varlığın ardından bir gençleşme süre�
cinden kaynaklandığı halde, İslami kentleşme İslam' ın doğuşu
na ve erken yayılmasına eşlik etti. Erken İslami kent, ya ilhak
edilen İslam-öncesi bir yerleşim yeriydi, ya da yeni kurulan bir
kentti.
Aınşar
denilen yeni kurulan kentler, hızla gerçek kentlere
dönüşen askeri amaçlı ileri karakollardı.23
İslami kent, genel siyasi sistemle tam olarak bütünleşti -yine,
Kuzey Avrupa'daki benzerlerinden farklı. Bu durum, Mekkeli
bir kendi ve ilk İslami kent Medine'nin yöneticisi olarak Mu
hammed zamanına kadar geri gider. İslarn'ın başlangıcından iti
baren, yönetici ile kent arasında içsel bir bağ vardı. Halifeler, her
zaman bir kenti başkentleri olarak seçtiler; İslam'ın en büyük
kentlerinden birçoğu, kökenlerini kraliyet temeline borçludur.
Diğer kentler de, halifeyi temsil eden ve onun adına otorite kul
lanan askeri valilerin ve maiyetlerinin mekanıydı.
İslami kentin kendi çevresine tarihsel ve siyasi yerleşmişliği -
komünün feodal derebeylerle çoğunlukla bir gerilim içinde ol
duğu Hıristiyan kuzey bahdaki durumla belirgin bir karşıtlık
oluşturan- nispeten daha rahat Müslüman-Yahudi ilişkilerini an
lamak bakamından derin bir anlam taşır. Müslüman dünyasında
Yahudi bir kentli olmak, bir yenilik ve geleneksel otoritenin ikti
darına bir tecavüz sayılan bir organizmanın parçası olmaktan
1 9 8 Mark R.
Cohen
çok, toplumsal düzenin asli bir bileşeni olan bir kurumun parça
sı olmak dernekti.
Ayrıca (ve Kuzey Avrupa kentinin tam bir antitezi), bir Müs
lüman kentindeki yerleşim topografyası, Yahudiye bir dahil ol
ma, normal olma havası veriyordu. İşin doğası gereği bir Müs
lüman kentteki yerleşim modeli,
dini
ve etnik grupları ayırıyor
du. Bu model, Arap ordularını oluşturan kabile öbeklerinin ayrı
semtlerde oturduğu yeni garnizon kentleriyle başlarnışh.
So
nunda, Müslüman kentin semtlere bölünmesi daha da karrnaşık
laşh. Bir İslami kent tarihçisi bunu şöyle betimler:
Müslüman kentler, neredeyse evrensel olarak, toplumsal
bakımdan homojen semtlerden oluşuyordu. Köylülerin toplan
masıyla, farklı kabilelerin yerleşmesiyle, ya da yeni bir etnik ya
da yönetim bölgesinin kurulmasıyla yarahlan kentlerde böylesi,
semtlere rastlanıyordu. Önemli siyasi ya da dini liderlerin müş
terilerine, dini tarikatlara, Müslüman ve gayri-Müslim etnik
azınlıklara ve zanaatlara dayanan semtlere, bütün Müslüman
dünyasındaki kentlerde rastlarurdı.24
Bu nedenle, ortaçağ Arap dünyasındaki . bir kentin öncelikle
Yahudilerle meskun bir sokağının ya da semtinin bulunması, bir
aykırılık değildi.
O
dünyada etnik ve dinsel grupların ayn yerle
şimleri normaldi -gönüllü ve bütün topluma genelleşmişti. Do
layısıyla, çoğunluğunu Yahudilerin oluşturduğu komşu semte
bir kötülük işareti atfedilrnezdi.25 Bu durum, kuzeyin Hıristiyan
kentiyle çelişir. Orada, Yahudilerin ayn sokaklara ayrılması, on
üçüncü yüzyılda hararetle popüler imgeleme kuşku ve korku
aşılanarak ifade edilen toplumsal ve teolojik kaygılara uygundu.
Geniza, Yahudilerin İslam toplumuna dahil edilmesiyle ilgili
daha etkileyici bir gösterge sunar. Geniza'da belirtilen Müslü
man Akdeniz'in pek çok kentinde, özerolarak Yahudi bölgesi
anlamında Yahudi semtleri hemen hemen yoktu. Aksine, Goi
tein'in keşfettiği gibi, pek çok Yahudi, kendi kentlerinde bitişik
Haç
ve
H i lal Altı nda Ortaçağda Yah u d iler l 9 9
olmayan salkımlar halinde yaşıyordu; öyle ki, "çoğunluğu Ya
hudi olan birçok komşu semt vardı ve hemen hemen hiçbirisi,
sadece Yahudilere. mahsus değildi."26 Hıristiyanlar ya da Müs
lümanlar, çoğunlukla Yahudilerle aynı semtlerdeki binalarda
otururlardı; Yahudilerin, Müslümanların ve Hıristiyanlann, ba
zen ortak mallan oluyordu. İslam hukuku, Müslümanların gay
ri-Müslim komşulara İslam'ın güzelliklerini gösterebilecekleri
gerekçesiyle, zinınıi'lerin Müslümanlar arasında ikamet-etmesine
izin verir.27 Bir Müslümanın zinınıi'lere ev kiraya verip vereme
yeceği ya da salıp satamayacağı konusunda, kaş çatılır (bu ev
lerde puta tapabilir, domuz yiyebilir, şarap içebilirler vb. diye),
fakat doğrudan yasaklanmaz.2B
Yerleşim yeri yakınlığı, farklı, ananeler ve ahlak ilkeleri ne
deniyleMüslümanlarla Yahudi komşuları arasında sürtünmelere
sık sık yol açlı.29 Bir Yahudinin evinde Müslümanların bulun
ması, Sebt gününün halakhik gereklerini tam yerine getirmeyi
bazen engelliyordu (ya da, Musevilikle erkek toplumunda ka
dınların daha açık varlığa İslam' daki kadınların saklanması ana
nesiyle çalışıyordu). Ne var ki, bunlar inançlararası düşmanlığın
işaretleri olarak anlaşılmadı. Aksine, İslam ortaçağında Yahudi
ler ile Müslümanlar arasında, kolay işleyen toplumsal etkileşi
min göstergesidirler -aynı dönemdeki Hıristiyan kentinde Hıris
tiyanlarla Yahudiler arasındaki toplumsal ilişkilere eşlik eden
yabancı düşmanlığından çok farklı.
Yerleşim yerlerinde Müslümanlarla Yahudilerin bir aradalı
ğının, "farklı unvanlardan insanlar arasında karşılıklı güven ve
işbirliği ilişkilerinin asla istisna olmadığı" pazar yerindeki içice
geçmenin bir uzanlısı olduğu açıkhf.30 Hıristiyan topraklardaki
Yahudiler, Yahudi olmayanlarla iş ilişkilerinde ekonomik bir çif
te
standart kullandıkları, halde (ters etki yaratacağından korkan
rabbilerin aksi vaazlarına karşın),31 Geniza'da Yahudiler tarafın
dan böyle bir ayrımcılığın belirtilerine fazla rastlanmaz.
Dostları ilə paylaş: |