Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Anabilim Dalı



Yüklə 1,65 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə12/37
tarix28.11.2023
ölçüsü1,65 Mb.
#134390
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   37
1.2.3. Seneca 
Cicero’dan sonra ele alacağımız isim Lucius Annaeus Seneca (MÖ4-MS65) için felsefe, 
iyi bir yaşamı gösteren yol, bir ruh eğitimidir. Ona göre felsefe, insanlara korkulardan 
kurtulmanın yolunu göstererek, onları geçici değil güvenli bir mutluluğa eriştiren, 
tanrılarla eş hale getiren, kaderi kabul etme gücü veren, doğaya uygun olanı, erdemli olanı 
bulmamızı sağlayan bilgidir (Seneca, 1992, s. 12).
Seneca’ya göre insanın amacı, doğaya uygun yaşamaktır (Seneca, 1992, s. 33). Bu 
nedenle Kiniklerinkine benzeyen bir yaşam tarzından uzak durmak gerekir. Lüks peşinde 
koşmak ne kadar doğamıza aykırı ise, bile isteye bedenimize eziyet çektirmek de o kadar 
doğaya aykırıdır. Felsefe ise akla uygun olanı, yani ılımlı olan orta yolu talep eder. Bu 
nedenle akla uygun yaşayan, yani doğasına, Oikeiōsis’e uygun yaşayan insan en önce 
kendiyle ilgilenmelidir. Çünkü, “doğada herşey kendi selameti ile bağdaşıp, kendine 


16 
yararlı olacakları arar, zarar vereceklerden korkar” (Seneca, 1992, s. 307). İnsan, kendine, 
doğasına uygun olanı bulmak için, ilk önce en içteki halkaya, yani kendine yönelmelidir. 
Zira kendini tanımayan, kendilik bilgisine ulaşamayan insan, başkalarının rüzgarına 
açıktır. Kendi özgür iradesi yerine, çoğunluğun etkisiyle belirler istemesini. Bu nedenle 
Seneca, 
Ahlaki Mektuplar
’da, Lucilius’a, kendi kabuğuna çekilmesi öğüdünü verir. Kişi, 
kabuğuna çekilmeli ve kendini daha iyi yapacak insanlarla ilişki kurmalıdır. Böylesi bir 
kişi, koskocaman bir dinleyici kitlesinden yeğ tutulmalıdır (Seneca, 1992, s. 37). Doğru 
kişilerin rehberliği ve çeşitli kendilik pratikleri ile doğasına uygun olanı tanıyan bireyin 
yolculuğu henüz tam olarak sona ermiş sayılmaz. Kinizmde uygulamaya dökülmeyen 
bilginin, gereksiz bilgi olması gibi, Stoa Felsefesinde de denenmemiş, uygulanmamış 
bilgi anlamlı değildir. “Bunları belleğine yerleştirmek de yetmez, iş üstünde denemek de 
gerekir. Mutlu kişi bunları bilen değil, uygulayan kişidir” (Seneca, 1992, s. 176). Kendine 
dair, doğasına dair bilgiye erişen ve yaşamının bir parçası, davranış biçimi, bir etik tavır 
olarak benimseyen kişi, Stoacı bilgeliğe erişmiştir. 
Peki bilgenin görevi nedir? Seneca’ya göre doğa, bilgeden iki şey ister: Biri eylem halinde 
olmak, diğeri ise temaşaya vakit ayırmaktır (Seneca, 2018, s. 40). Eylem halinde olmak, 
devlet yönetimine katılmayı gerektirse de, Seneca, bilgenin hizmet edebileceği bir devlet 
olmayacağını söyler. Zira bilgeye katlanabilecek ve bilgenin katlanabileceği bir devlet 
yoktur. Bu durumda zorunlu inziva başlayacaktır (Seneca, 2018, s. 42). Ancak 
unutmamak gerekir ki Seneca’ya göre iki ayrı devlet vardır. Bunlardan ilki büyük olan, 
genele ait olup, tanrıları ve insanları kapsayan, sınırları güneşle ölçülen devlettir. İkincisi 
ise doğumla bağlı kılındığımız ve sadece belirli bir kesimi kapsayan devlettir. Bilgeye 
katlanamayan bu ikinci tür devletin aksine, tanrılarla ortak olarak paylaştığımız, tüm 
evreni kapsayan bu kozmopolit devlette ise Stoacı bilgeye her zaman yer vardır. 

Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə