19
Grotius’un uluslararası hukuk anlayışının temelini savaş kavramı oluşturur. Devletlerin
savaş açma hakkı, bu savaşın haklı bir savaş olup olmadığı, savaşın öncesinde, esnasında
ve sonrasında barışa yönelik yapılabilecek haklı eylemler gibi konularda detaylı bir
inceleme
sunan Grotius, bu konuları açıklamadan önce bazı temel kavramlar üzerinde
durur. Grotius’a göre, ister bir devletin iç hukuku olsun, isterse diğer devletler ve onların
vatandaşlarına yönelik uluslararası hukuk olsun, tüm hukuk branşları, doğadan, tanrıdan
ya da insanlararası varsayımsal yahut gerçek anlaşmalardan kaynaklanır (Grotius, 2011,
s. 17). Böylece hukukun yaratıcı kaynakları, doğal hukuk, tanrısal
hukuk ve toplum
sözleşmesine dayalı insan yapımı hukuk olmak üzere üçe ayrılmış olur. Ancak Grotius’a
göre, bu üç kaynak çoğunlukla birbirleriyle çelişmeyip, tanrısal olanın altında örtüşür. Bu
durumun en belirgin örneği, insanın toplum içinde yaşamak gayesi ile bir iç hukuk altında
birleşmesidir. Grotius’a göre, insanı diğer hayvanlardan ayıran özellik, dil yeteneğidir
(Grotius, 2011, s. 19). Bu yetenek, tanrının iradesiyle uyumlu bir şekilde doğa tarafından
insana bahşedilmiştir.
“Çünkü, doğanın yaratıcısı, herkesin kendi başına güçsüz olmasını, rahat
yaşayabilmesi için çok şeyin yokluğunu duymasını,
bu yüzden de toplum içinde
yaşamayı sürdürmeye daha candan sarılmak zorunda kalmasını istemiştir. İç
hukukları doğuran da, çıkarını sağlama isteğidir; çünkü, biraz önce sözünü ettiğimiz
birlikte yaşama, ya da ortak bir güce boyun eğme de köklerini, çıkarını sağlama
isteğinden almaktadır” (Grotius, 2011, s. 21).
Böylece,
insan toplum içinde yaşayarak, akla uygun bir şekilde bir iç hukuk altında
birleşmiş olur. Bu birleşme açık ya da zımni bir sözleşme ile olabilir. Yani toplum
sözleşmesinin gerçek ya da varsayımsal olması mümkündür. Bu şekilde oluşturulan iç
hukuk, kamu gücüne yani devleti yöneten güce dayanır. Grotius devleti şöyle tanımlar:
“Devlet, özgür kişilerin, kendilerine tanınan haklardan barış
içinde yararlanmak ve
ortaklaşa çıkarlarını gerçekleştirmek üzere, birleşerek oluşturdukları eksiksiz bir
topluluktur” (Grotius, 2011, s. 35).
Grotius’a göre, nasıl ki insan kendi çıkarı doğrultusunda
bir devletin hukukuna tabi
olmuşsa, devletler de kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecek ve bir uluslararası
hukuka tabi olacaklardır. Uluslararası hukuk, iç hukuk gibi insan yapısı bir hukuktur ve
bağlayıcılığını pek çok ulusun ortak iradesinden alır. Bu ortak irade, çoğunlukla zaman
içerisinde teamülle yerleşir. Bu açıdan uluslararası hukuk aynı zamanda bir doğal
hukuktur da. “Doğal hukuk, bir eylemin, akıllı ve toplumsal doğaya uygunluğu ya da
20
aykırılığı bakımından, moral yönden gerekli olup olmadığını gösteren doğru aklın (
Dostları ilə paylaş: