25
Eğer bir bilgi bilim ise öncelikle onu diğer bilimlerden ayıran şeyin, yani ona özgü olanın
ne olduğunu göstermek gerekir. Metafiziğe özgü olan, onu diğer bilimlerden ayıran
nedir? Eğer metafizik bir bilim ise bu bilimin bilgilerinin kaynakları nelerdir? Metafizik
kavramının kendisinden de anlaşılacağı üzere, bu bilimin kaynakları ne iç deney ne de
dış deney olabilir. Yani metafizik, kaynağını deneyden alamaz. Kant’a göre metafizik, a
priori bir bilgidir: “Demek ki o, a priori bilgi veya saf anlama yetisi ve saf akıl bilgisidir”
(Kant, 2002, s. 14). Ancak bu bağlam içinde, bu tür bilgiyi saf matematikten ayıracak
hiçbir özellik bulunmaz. Bu yüzden Kant, bu bilgiyi “saf felsefi bilgi” olarak adlandırır
(Kant, 2002, s. 14). Saf felsefi bilgi, nesneyi ve onun kavramını belirlemeye çalışan teorik
aklın bilgisidir.
Bu noktada metafizik bilginin, sadece a priori yargıları içereceği açık hale gelir. Fakat
Kant’a göre yargılar, hangi kaynaktan gelirse gelsin, içerik bakımından ya “analitik” ya
da “sintetik”tir. Yani, “ya sırf açıklayıcıdırlar ve bilginin içeriğine hiçbir şey eklemezler,
ya da genişleticidir ve eldeki bilgiyi arttırırlar” (Kant, 2002, s. 14). Kant’ın verdiği
örnekler göz önüne alınırsa, “bütün nesneler yer kaplar” dediğimde, nesne kavramını
hiçbir şekilde genişletmeyen, sadece açıklayıcı nitelikte, analitik bir yargı ortaya koymuş
olurum. Buna karşılık, “bazı nesneler ağırdır” dendiğinde, cisim kavramında gerçekten
düşünülmeyen
bir şey yükleminde içerilmiş, bilgimizi arttırıcı nitelikte, sintetik bir
yargıda bulunulmuş olur (Kant, 2002, s. 14-15).
Kant’a göre, bütün analitik yargıların ortak ilkesi, çelişme ilkesidir. Analitik yargıların
kullandığı kavramlar,
deneysel olsa da olmasa da, “doğal yapıları gereği a priori
bilgilerdir” (Kant, 2002, s. 15). Sintetik yargılarsa, çelişme ilkesinden başka bir ilkeyi
gereksinirler. Örneğin “deney yargıları” her zaman sintetiktirler ya da “matemetik
yargıları”nın tamamı sintetiktir. Fakat Kant’ın araştırması metafizik üzerindedir ve
Kant’a göre “hakiki metafizik yargıların hepsi sintetiktir” (Kant, 2002, s. 19). Metafiziğin
asıl içeriğini oluşturan şey, metafiziğin asıl işi sintetik a priori önermelerdir (Kant, 2002,
s. 20). Şimdi temel soru şudur: Metafizik olanaklı mıdır?
Bu sorunun araştırılması, aynı zamanda aklın sınırlarının araştırılması, “neyi bilebiliriz?”
sorusuna yanıt aranmasıdır. Bunun için Kant, aklı, kendi kendisini yargılayacağı bir
mahkemeye çıkarır. Bu yargılama sonucunda bilginin sınırlarının
çizilmesi işlemine
Kant, “eleştiri” demektedir. Ona göre eleştiri, sınırları çizmektir. Dolayısıyla Kant’ın,
26
aklın sınırlarını belirlemeye çalışmasıyla, metafiziğin olanaklı olup olmadığının
araştırılması ortak bir eksene yerleştirilir. Kant,
Dostları ilə paylaş: