320
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
edenler kendi eski isimlerini terk ederek uygun Müslüman bir isim almak-
taydılar.
Mahallede yaşayan ve ihtida eden Ermeniler
Bektaş mahallesi
3 kişi
Emir Sultan mahallesi
3 kişi
Fırıncı mahallesi
3 kişi
Harput mahallesi
3 kişi
Karabet mahallesi
3 kişi
Köyyıkan mahallesi
2 kişi
Merkebçi mahallesi
1 kişi
Oduncu mahallesi
7 kişi
Sınıkçı
mahallesi
2
kişi
Şehreküstü mahallesi
3 kişi
Tavukçu mahallesi
3 kişi
Tutak
mahallesi
1
kişi
Tutor mahallesi
2 kişi
Toplam:
36
kişi
Köylerde yaşayan ve ihtida eden Ermeniler
Ağırnas köyü
1 kişi
Akçakaya köyü
1 kişi
Çalak köyü
1 kişi
Darsiyak köyü
1 kişi
Develi Façe köyü
1 kişi
Efkere köyü
3 kişi
Erkilet köyü
1 kişi
Gesi köyünden
3 kişi
Mancusun köyü
6 kişi
Nize
köyü
1
kişi
Sarımsaklı köyü
4 kişi
Tavnusun köyü
1 kişi
321
Yrd. Doç. Dr. Hava SELÇUK
Tomarza köyü
3 kişi
Toplam:
27
kişi
Köyde ve mahallede yaşayan Ermenilerden din değiştiren Ermeniler
sicillere düzenli bir şekilde kayıt edilmiştir. Kayseri ve çevresinde XVII.
yüzyılda toplam altmış üç kişi ihtida etmiştir. İhtida edenlerin ana prob-
lemleri miras idi. Hanefî kanununa göre Müslüman olan bir kişi gayrimüs-
lim akrabalarından miras alamamaktaydı.
Müslüman Mahkemesinde Ermenilerin Şahitliği ve Yeminleri
Kayseri mahkemelerdeki şuhud’l-hal’in tam fonksiyonu hakkında ol-
dukça belirsizlik vardır. Hukukî tutanakların geçerli olması için dava sıra-
sında mahkemede bulunan dinleyicilerin durumunu özetleyen belgelerin
altında isimlerinin kayıt edilmesi gerekirdi
11
. Çünkü kadının yanında şahit
olmazsa verilen hüküm geçersiz sayılırdı. şuhudu’l-hal her davada hemen
hemen değişmekteydi. Ermeniler kendi meselelerini şer’î mahkemeye ta-
şıdıkları zaman kendi davalarında şuhudu’l-hal olarak atanmaktaydılar. Bu
davalarda şuhudu’l-halin sayısı 3 Müslüman 4 Ermeni veya 5 Ermeni 5
Müslüman şeklinde idi
12
.
İlâve olarak Oduncu mahallesinden Ermeni Sefer veled-i Cansız mah-
kemeye meremmetçi olarak atanmıştır
13
.
Müslümanlar gibi Ermeniler de eğer ki suçlayan kişi bunu ispat ede-
mezse suçsuz olduğuna dair yemin etmesine izin verilmekteydi. Suçsuz-
luk yemini ile resmî olarak temize çıkabilmekte idi. Ermenilerin yeminleri
kendi inançlarına göre şöyle idi: Bil’llâhi’llezî enzele’l-İncîle alâ aheyhi’s-
selam
14
.
11 Nasi Aslan, İslâm Yargılama Hukukunda “Şühûdü’l-hal” Jüri Osmanlı Devri Uygulaması,
Beyan Yayınları, İstanbul 1999, s.52–54
12 KŞS, Defter No: 66/II, Belge No:37, s.144; Defter No: 91/2, Belge No: 349, s.170; Belge
No: 389, s.196; Defter No: 84, Belge No: 229, s.107.
13 KSŞ, Defter No: 55/II Belge No: 547, s.224.
14 Ali Aktan, “Osmanlı Belgelerine Göre Kayseri’deki Gayrimüslim Tebaanın Durumu”, III.
Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, Kayseri 2000, s.22.
322
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
Sağlık Alanında Ermeniler
Kayseri’de sağlık alanında Ermeniler aktif bir rol oynamaktaydı. Er-
meniler ilaç kullanımı için şer’î mahkemelere başvurmuşlardır. Çünkü
Osmanlı bir hukuk devleti idi. Efkere köyünden Keşiş veled-i Ohan 8.5
kuruşa doktordan ilaç aldığını mahkeme huzurunda söylemektedir. Şayet
Ohan veled-i Keşiş’e ilaç kullanımından dolayı bir şey olursa doktordan
davacı değildir
15
. Çırgalan köyünden Ali bin El-Hac Halid eğer ölürse ilaç
aldığı Dimi veled-i Totorî’den davacı olmadığına dair mahkemeye başvur-
muştur
16
.
Ermenilerin Mülkleri
Ermeniler Anadolu kasabalarında el sanatları ve ticaret ile köydekiler
çiftçilik ile meşgul idiler çünkü Osmanlı Devleti’ndeki diğer gayrimüslim-
ler gibi onlar da askerlikten muaf idiler. Bu nedenle Osmanlı toplumunda
sayıları ve zenginlikleri artarak elit bir tabaka oluşturmuşlardır.
1608–1619 yılları arasında İstanbul, Venedik, Roma, Kahire ve
Kudüs’ü ziyaret eden Polonya asıllı Simeon 1618’de Kayseri’ye ulaşmış
ve bir ay orada kalmıştı. Şehrin; hanlar, dükkânlar, pazarlar, kuyumcu dük-
kânlarına sahip olmasına rağmen görünüşü genellikle harabeyi andırdığını
belirtmektedir. Ermenilerin bu dönemde fakir olduğunu ifade etmektedir
17
.
Fakat aynı zamanda Müslümanlar Ermenilerden daha iyi durumda değil-
di. Ermenilerin mal varlığı Müslümanlarla mukayese edildiğinde hiç de
sıkıntı içinde olmadıkları görülmektedir. Çünkü daha fazla mal ve mülke
sahip idiler
Örneğin Hacı Kılıç mahallesinde bir Müslümanın evi 50 esedi kuruş
iken aynı tarihte Karakiçili mahallesinde oturan bir Ermeninin evi 315 ese-
di kuruş idi. Yenice mahallesinden bir Müslümanın menzili 45 esedi kuruş
iken Elsem Paşa mahallesinde oturan bir Ermenin menzili 500 esedi kuruş
değerinde idi.
15 87 KŞS, Defter No: 87, Belge No: 456, s.171.
16 KŞS, Defter No: 87, Belge No: 165, s.37.
17 Hrand D. Andreasyan, Polonyalı Simeon’un Seyahatnamesi (1608–1619), Baha Matbaası,
İstanbul 1964, s.158–162.