280
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
bir program ve müfredat dâhilinde eğitim yapılması ve özel hazırlanan
kitapların okutulması sayesinde ahlâk ve milliyetlerinin yabancı misyoner-
lerin fesadından ve propagandasından korunabileceği vurgulanıyordu. Bu
işler için Meclis-i Vükelâ’da özel bir komisyon hazırlanması, bu komisyo-
nun mahallî idarelerle iş birliği yaparak, açılacak yetimhanelerin nerelere
inşa edileceği, bunun için ne kadar paraya ihtiyaç duyulacağı gibi konula-
rın tartışılıp karara bağlanması kabul edilmişti.
Bütün bu gayretlere rağmen misyonerlerin fesat yayma ve kimsesiz
çocukları kendi mezheplerine kazandırma faaliyetlerinin kesinlikle önle-
nemeyeceği ama bunu önlemek için azami gayretin sarf edilmesi gerektiği,
bu yönde katı tedbirlerin alınmasının devamı kararlaştırılmıştı
18
.
Osmanlı emniyet yetkilileri Ermeni yetimlerinin misyonerlerin tuza-
ğına düşmemesi için büyük gayret sarf ediyordu. Misyonerler özellikle
Doğu Anadolu’da şehirlerin sokaklarında dolaşarak Ermeni yetimleri top-
layıp kendi yetimhane ve okullarına götürmeye çalışıyor, hatta yukarıda
değindiğimiz gibi başka şehirlere de naklettikleri oluyordu. Bu hususa bir-
kaç örnek verecek olursak: Alman misyonerler, Harput’ta topladıkları 10
Ermeni yetimini İzmir’de bulunan Alman rahiplerinin idaresinde bulunan
yetimhaneye götürmek için hükümetten izin talebinde bulunmuşlar, Al-
man sefaretinin aracı olması üzerine bu iznin kendilerine verildiği anlaşıl-
maktadır
19
. Benzer bir örnek olarak yine, Diyarbakır’da bir olay cerayan
etmişti. Alman misyonerlerden Bahans, daha önce 70 kadar çocuğu topla-
yıp Alman Hastanesi ve yetimhanesine bakımlarını yapmak bahanesiyle
götürmüştü. Emniyet yetkilileri tarafından durum fark edilince çocuklar
teker teker aile ve akrabalarına iade edilmişlerdi. Ancak Bahans bu defa 2
Mayıs 1899’da, yine gizlice on iki kadar çocuğu evinde toplamıştı. Yapılan
tahkikat sonucunda bu çocukların da ailelerine teslim edilmesi yönünde
ikna edilmişti. Alman misyonerin çocukları toplama yönündeki ısrarcı ta-
vırları sonucunda, gerçek niyetinin ne olduğu tahkik edilmeye çalışılmış,
gerçekten iyi niyetle yardım gayesi güdüyorsa, çocukların anne, baba veya
yakın akrabalarının muvafakatini alması gerektiği kendisine bildirilmişti.
Eğer yakınlarından izin alabiliyorsa istediği kadar çocuğu almasına resmî
makamlarca da izin verilecekti. Yapacağı yardımlar gerçekten yetimlerin
ihtiyaçlarına yönelikse, çocukların bulundukları yerlere götürerek de yar-
dımın amacına ulaşacağı kendisine bildirilmişti. Ancak Alman Bahans,
18 BOA, İ.HUS., Belge No: 1316.Z.19/59.
19 BOA, A.MKT.MHM., Belge No: 658/38.
281
Yrd. Doç. Dr. Hasan BABACAN
şüpheli davranışlarına devam edince evi polis tarafından izlemeye alın-
mıştı
20
.
Osmanlı emniyet yetkilileri her ne kadar misyonerlerin faaliyetlerini
ve Ermeni yetim ve dulları için yaptıkları yardım görüntülü propagandala-
rını kontrol altında tutmaya çalışıyor idiyse de zamanla Avrupa devletleri,
misyonerlerden gelen raporlar doğrultusunda Osmanlı Devleti üzerinde
baskılarını artırmaya başladılar. Yavaş yavaş bu devletlere Anadolu’nun
bazı vilâyetlerinde kendi adlarıyla yetimhaneler açılmasına izin verilme-
ye başlandığını görüyoruz. Örneğin İtalyanların Üsküp ve İzmir’de okul,
İşkodra, Bingazi ve Berka’da yetimhane açma izni talebi, 24 Ağustos
1908’de Meclis-i Vükelâ’da görüşülmüştü. Meclis-i Vükelâ’nın aldığı
karar, devletin yetimler üzerindeki kontrolü ve siyasî gücünü göstermesi
bakımından önemliydi. Şöyle ki, İtalyanların okul açmak istedikleri yer-
lerden olan Üsküp’te yeterli sayıda İtalyan çocuğu bulunmadığı için bu
isteklerinin reddine, Bingazi ve Berka’da İtalya vatandaşlarının miktarı
oralarda yetimhane açılmasına ihtiyaç gösterecek derecede bulunmadığı
için bu isteklerinin de kabul edilemeyeceğinin İtalyan makamlarına bildi-
rilmesi için Roma sefaretine yazı yazılmasına karar verilmişti. Ayrıca İş-
kodra ve İzmir’de açılmak istenilen yetimhane ve okul için de, İşkodra’da
İtalyanların ve diğer devletlerin yetimhanelerinin bulunup bulunmadığı-
nın araştırılması ve oradaki İtalya vatandaşlarının nüfuslarının yeterli olup
olmadığının araştırılmasına, İtalyanların orada yetimhane açmalarında
mahzur olup olmadığının, hatta açılacak okulların inşa mahallerinin İslâm
mahallesinde veya mahzurlu bir yerde olup olmadığının ve orada ne kadar
İtalya vatandaşı olduğu ve bunların ne miktarda çocukları olduğunun da
Aydın vilâyetinden araştırılması yönünde karar verilmişti
21
.
İtalyanların okul ve yetimhane açmak üzere faaliyette bulunduğu Os-
manlı vilâyetlerinin coğrafî konumları dikkat çekicidir. İtalyanların yıllar
boyu yayılma, nüfuz alanları elde etmek için bu bölgelere göz diktiği son-
raki yıllarda daha açık anlaşılmıştı. Buraları her fırsatta işgal etme plan ve
emelleri göz önüne alındığında, İtalyanların gerçek niyetlerinin yetimlere
yardım değil siyasî ve askerî emellerini gerçekleştirmek için zemin ha-
zırlamak, o bölgelere insanî yardım maskesiyle nüfuz etmek olduğu daha
kolay anlaşılır.
20 BOA, Y.PRK.UM., Belge No: 46/29.
21 BOA, MV., Belge No: 109/123.
282
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
Aynı şekilde, daha önce yetimhane açmak için Osmanlı hükümetinden
izin almakta zorlanan Almanların, İstanbul’da, Kudüs’te, Maraş’ta ve di-
ğer bazı şehirlerde yetimhane iznini kolayca alabildiği görülüyordu. Hatta
Şubat 1908’de alınan bir Şura-yı Devlet kararıyla artık yabancı okullar ve
yetimhanelerin açılma izinlerinin mahallî idareler tarafından verilmesinin
uygun olacağı bildiriliyordu
22
. Ayrıca Meclis-i Vükelâ, 18 Mayıs 1916’da
aldığı bir kararla, zamanında kaçak olarak açılan Adana Haruniye Alman
Yetimhanesi’nin mevcut kanunlara aykırı olmamak şartıyla resmî ruhsata
bağlanmasının uygun olacağı görüşünü beyan ediyordu
23
.
Avrupalı misyonerlerin, kendi gayretleri ve Avrupa devletlerinin
baskısıyla Anadolu’da yetimhane açabilme hakkını elde etmeleri üzeri-
ne, Amerikalı misyonerler de aynı haklardan yararlanmak için fırsatları
değerlendirdiler. Bu yönde Van, Elazığ, Haçin, Maraş, Kayseri, Develi
gibi Ermenilerin bulunduğu ve Ermeni olaylarının devam ettiği yerler-
de emellerine ulaştıkları görülüyordu
24
. Diğer misyonerlerin yaptığı gibi
Amerikalı misyonerlerin de bir yerde topladıkları yetimleri başka şehirlere
naklederek onlar vasıtasıyla yetimhane açma teşebbüsünde bulundukları
görülüyordu. Örneğin Haçin’de bulunan Amerikalı Mister Parker, Haçin
Amerikan Yetimhanesi erkek kısmından iki talebeyi Everek kasabasına
götürerek, orada da bir yetimhane açma teşebbüsünde bulunmuştu. Ancak
Dâhiliye Nezareti durumu takip ederek, Hariciye Nezareti aracılığıyla 12
Ekim 1910 tarihli yazısıyla, adı geçen misyonerin buna hakkı olmadığını
bildirerek kendisini uyarmıştı
25
.
Ancak Amerikalı misyonerlerin Ermeni yetimlerine yardım bahane-
siyle Kayseri, Everek, Develi bölgesinde yetimhane açma girişiminden
vazgeçmedikleri görülüyordu. Bu bölgede bir yetimhane ve misyonerlerin
konaklaması için bir ev yapmak istediklerini mahallî idarecilere bildirme-
leri üzerine, Şura-yı Devlet 10 Temmuz 1913 tarihli gerekçeli kararında,
Amerikalıların bu isteklerinin, Müslüman mahallelerine, ibadethanelerine
yakınlığı, Ermeni vatandaşlar arasında fesada yol açacağı gerekçeleriyle,
şu anda ve daha sonra inşaatın yapımının mahzurlu olacağı bildiriliyordu.
22 BOA, DH.MUİ., Belge No: 53/25.
23 BOA, MV., Belge No: 242/100.
24 Van’da Amerikan vatandaşlarından Dr. Aşır Efendi adına açılacak bir yetimhane için Al-
man Yetimhanesi idaresindeki müştemilatın bağışlanmış olması dikkat çekiciydi. BOA,
DH.İD., Belge No: 117/65.
25 BOA, DH.İD., Belge No: 117/8.
Dostları ilə paylaş: |