136 Ali Şeriati
alışmış, mücadelelerin sıcaklığı büyümüş Fâtıma
aleyhisselâm içten üzülse de, diz çökmemeye çalışır.
Kapının kenarında yalnız kaldı ekledi. Sanki yalnız Ali'yi
aleyhisselâm savunuyordu.
Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer eve girmek için izin istiyorlar.
Fâtıma aleyhisselâm izin vermiyor. Sabrı tasavvura
sığmaz Ali aleyhisselâm dışarı çıkıyor. Fâtıma'dan
aleyhisselâm onlara izin vermesini istiyor. Fâtıma
aleyhisselâm Ali aleyhisselâma direnç göstermeyip,
sakin durur. Öfkeyle dolu sessizlik bozulur. Ali
aleyhisselâm onları eve davet eder.
Onlar eve girdi Fâtıma'ya aleyhisselâm selam verirler.
Fâtıma aleyhisselâm bir öfke yüzünü çevirip selamı
almıyor.
Kenara çekilip, duvarın arkasına geçiyor. Fâtıma
aleyhisselâmın gazabından kendini kaybetmiş Hz. Ebu
Bekir ne yapacağını bilmiyor. Evet, Fâtıma ve Ali'nin
önünde konuşmak çok zordur.
Nihayet, Ebû Bekr kendini toplayıp, üzüntü ve iyi
durumda diyor:
- Ey Allah Resûlü'nün sevimli kızı! And olsun Allah'a ki,
Peygamber ile akrabalık bana bütün akrabalıklar azizdir.
Seni kızım Aişe'den çok seviyorum. Keşke ben ölseydim,
Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem yaşayaydı. Ben
senin faziletini itiraf ediyorum. Eğer senden babanın
mirasını alacaksam, bunu da onun buyruğuna göre
hareket edeceğim için. O, diyordu ki: "Biz peygamberler
miras yapmayız. Bizden ne kalırsa sadaka verilmelidir ".
Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 137
[Kıyamet günü hesaba katılacak mal bulunmasın demektir. Fakat miras
kalan mal mirasçılara helaldir.]
Hz. Ebubekir susuyor. Umulur ki, gösterdiği yakınlık
Fâtıma'ya aleyhisselâm tesir edecek. Fâtıma aleyhisselâm
ise tereddütsüz soruyor:
Eğer size Allah'ın Rasûlü'nün sallallâhü aleyhi ve sellem
bir buyruğunu nakil etsem, onu itiraf misiniz?
-Her ikisi birden rızasını verdi.
Fâtıma aleyhisselâm dedi:
- Sizi and veriyorum Allah'a, siz ikiniz işitmemişsiniz ki,
Hz. Rasûlu'llâh salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
"Fâtıma'nın rızası benim rızam, Fâtıma'nın gazabı benim
gazabımdir.
Fâtıma'yı dost bilen - beni dost bilir. Fâtıma'yı sevindiren
beni sevindirir, Fâtıma'yı öfkelendirecek beni kızdırır ?!
Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer itiraf ettiler ki, bu sözler bir
gerçektir. Fâtıma aleyhisselâm şöyle devam etti:
- Ben Allah'ı ve melekleri şahit tutuyorum ki, siz de beni
öfkelendirdiniz. Allah'ın Resulünü görürsem, ona sizden
şikayet edeceğim! ".
Hz. Ebu Bekir'i ağlamak hali tuttu. Hissetti ki, ne
kendisinde konuşmaya güç, ne de Fâtıma’yı dinlemeye
gücü kaldı. Ayağa kalktı. Hz. Ömer de onun arkasından.
Mescide girdi, ağlar halde nale çektiler....
138 Ali Şeriati
Ama Hz. Ebubekr’i inandırdılar ki, onun kenara çekilmesi
ümmetin yararına değildir. Hz. Ebubekir de inandı!
Kendi düşüncelerine göre, İslam'ın hükümlerini icra
etmeye başladı. İlkin kararı Peygamber sallallâhü aleyhi
ve sellemin kendi kızı Fâtıma'ya aleyhisselâm bağışladığı
Fedek bağının konulması oldu.
Böylece, Ali aleyhisselâm
ekonomik yönden de sıkıntıya girdi. Kısacası, Ali
aleyhisselâm yalnız bırakıldı.
Hatta etrafındaki birkaç
yakın kişi de zorla ayrıldı. Onlar emindiler ki, Fâtıma'nın
sağlığında Ali beyat edemeyecek. Gerçekten de, Fâtıma
aleyhisselâm ömrünün son nefesine kadar konumunu
değişmedi.
Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem yaşamını yitirdi,
Ali aleyhisselâm evde oturup dışarı çıkamaz oldu.
Fâtıma'ya aleyhisselâm kalmış tek geçim kaynağı
müsadere edildi. Hakimiyet Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer'in
eline geçti. İslam ve halk siyaset ümidine kaldı.
Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem hakimiyetinin
yöneticiliği hırslı Abdurrahman bin Afv, patronu Hz.
Osman, Halid bin Velid, amansız Sad ibn Vakkas kaldı.
Ali aleyhisselâm ise evde oturup Kur’anı toplamaya,
tertip etmeye başladı. Bilal Medine'yi terk edip Şam'a gitti
ve devamlı sustu. Selman hakimiyetindekilere itirazını
söyledi, İran'a döndü ve Medainde tenhalığa çekildi.
Ebuzer ve Ammar yalnızlıkta kaldılar.
Ama Fâtıma aleyhisselâm yerinde oturmadı. O, ağır gam
yükü altında layık bilmediği halife ile mücadelesini
sürdürdü. O, Fedek bağının müsaderesini siyasi intikam
Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 139
olarak değerlendirir ve direniyordu. Fedek küçük bir
bahçe idi. Ama bu mesele Fâtıma aleyhisselâm için
mevcut yönetimin istibdadı açısından önemli olmuştu.
Fâtıma aleyhisselâm Fedek meselesine atıfta bulunarak,
mevcut iktidarın iç yüzünü açmaya say gösteriyordu. O,
halkın dikkatine göstermeye çalıştı. Peygamber
sünnetini slogan edenler, aslında, Peygamber ailesine
zulüm yapmaktırlar.
Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellemin dünyadan ayrılışı
Fâtıma aleyhisselâmın ruhuna ateş düşürdü, o,
oturmuyor. Artık mültecilerin ve ensarın çoğunluğu yeni
hilafete oy vermişti.
Fâtıma aleyhisselâm Ümm-Rafeni, Peygamberin
sallallâhü aleyhi ve sellem hizmetçisi cariyesi olmuştu.
Çağırır ve der:
- Ey Allah'ın cariyesi, bana yıkanmak için su hazırla. Çok
sakin halde gusül abdestini alır. Babasının ölümünden
sonra giymediği taze elbiselerini giyer. Sanki ezadan
çıkıp görüşmeye gidiyor. Cariyeye söyler ki, odanın
ortasında yatak hazırlasın. Yatak hazır olur. Yatağa
uzanıp, yüzünü kıbleye çevirir ve bekliyor ...
Aniden odada feryad kopuyor. Evet! Artık Fâtıma
aleyhisselâm gözlerini kapayıb başka bir aleme
gitmiştir.
Ali aleyhisselâmın evinde ateş ve acı ateş söndü! Ali
yalnız kaldı!
Dostları ilə paylaş: |