BEDRİ RUHSELMAN
301
muvazenesinin neticesi olduğundan, bunların yer değiştirmesiy-
le kürenin ekvatoru da derhal kutupların yeni durumlarına göre
bulunması lâzım gelen yerini küre sathında almak üzere değişir.
Demek ki kürenin teşekkül edecek olan yeni kutupları arasında-
ki eksen istikameti, eski ekseni istikametine nazaran kutupların
değişen yerlerini takiben değişmeye başlayacaktır.
Meselâ dünyanın kuzey kutbu, yavaş yavaş Sibirya tarafında
güneye doğru kaymaya başlarken, güney kutbu da aynı ölçü da-
hilinde ters taraftan Güney Amerika’nın burnunun bulunduğu
istikamette kuzeye doğru kaymaya başlayacaktır. Bunun neticesi
olarak, ekvator da dünya muhitinde bu iki yeni kutuptan aynı
uzaklıktaki mesafede yerini alacaktır, yâni onun da yeri kutup-
lara göre değişecektir. Bu takdirde, dünya daima kutuplar ara-
sındaki ekseni etrafında döndüğünden ve bu eksen de evvelkine
nazaran daha eğrilmiş vaziyette bulunduğundan, dünyanın bu
durumu evvelkine nazaran biraz daha yatmış vaziyette bir man-
zara arz eder. Hakikatte ise dünya küresi pozisyonunu değiştir-
miş değildir. Meselâ eski kutup noktasındaki Franz Josef adası
evvelce dünyanın yörüngesine nazaran ne kadar meyilli bir hat
üzerinde bulunuyor idi ise gene aynı yerde bulunacaktır. Fakat
evvelce kutup noktası orada iken şimdi orada değil, o adaya na-
zaran çok aşağılarda bulunacaktır. Keza Taimyr yarımadası da
dünyanın yörüngesine nazaran eski yerinden kımıldamamıştır.
Ancak, eski kuzey kutbu onun üst taraflarında bulunurken, yeni
kuzey kutbu bu yarımadanın alt taraflarına inmiş ve onun altın-
da teşekkül etmiş bulunacaktır. Bunun gibi güney yarım kürede
de güney kutbu ona göre ayarlanmıştır. Meselâ güney kutbu ev-
velce Alexander adasının çok altında bulunurken, bu ada dün-
ya yörüngesine nazaran yerini değiştirmemiş bulunduğu hâlde,
güney kutbu onun hemen üst tarafına kaymış bulunmaktadır.
İşte, dünyanın yeni kutuplarına göre husule gelen yeni ekse-
ninin istikameti, eski eksenine nazaran, eski ekvatoruna biraz
daha yatık duruma gelmiştir ve yeni ekvator da ona göre değişe-
rek, yeni teşekkül eden eksene amut bir satıh üzerine çıkmıştır.
İLÂHÎ NİZAM VE KÂİNAT
302
Şu hâlde gezegenden gelen tesirle, dünyanın hareket muva-
zeneleri yekûnunun bozulması neticesinde, kuzey kutbu Rusya
tarafında güneye doğru kayacak, güney kutbu Güney Ameri-
ka’nın burnu istikametinde kuzeye doğru yükselecektir. Bittabî
bu duruma göre dünyanın eski eksenine nazaran, yeni teşekkül
eden kuzey ve güney kutupları arasındaki ekseninin dünya yö-
rüngesine olan eğrilik derecesi, eski ekseninin eğrilik derecesine
nisbetle fazlalaşmış bulunacak ve bu fazlalık da 13°lik bir zaviye
açığı kıymetinde olacaktır. Bugünkü coğrafî mevkilere göre bu
noktaların yerleri şunlardır: Yeni kuzey kutbu, bugünkü kuzey
kutup dairesiyle, yüzüncü meridyenin birleştiği nokta üzerine
kaymış bulunacaktır. Güney kutbu ise, Güney Amerika’nın bur-
nu istikametine doğru yükselecek ve bugünkü güney kutup da-
iresiyle, sekseninci meridyenin birleştiği nokta üzerine gelecek-
tir. Bittabî o zaman, bütün meridyenlerin ve paralellerin ve bu
meyanda ekvatorun yerleri değişecek, bunlar da yeni kutuplara
göre dünya sathı üzerindeki yerlerini alacaklardır.
*
* *
Eski eksenin istikameti, dünya yörüngesine amut durumun-
dan 23°lik zaviye açığı ile ayrılmıştı. Kutup değişmesi yüzünden
bu eksene eklenecek yeni meyil ise 13° olduğuna göre, yeni ekse-
nin böylece yavaş yavaş eğilerek en son haddini bulacağı meyil
derecesi 23°+13°=36° olacaktır. Dünyanın kendi etrafında dönü-
şü, daima ekseni etrafında vâkı olacağından eksenin değişen bu
meyillerine göre dünyanın da kendi etrafındaki dönüş istikamet-
leri değişecektir.
Demek ki dünyanın manyetik alanlarının bozulan muvazene-
leri icabı olarak alacağı yeni dönüş tarzlarına göre, kutup nokta-
ları teşekkül edecek ve eksenler de ona göre taayyün edecektir.
Bu kutup noktaları da -dünya kendi etrafında dönerken hare-
ketlerinin sıfır olduğu- küre sathında birbirinin antipotu olan,
yâni iki yarıkürenin birbirine tam karşı gelen noktaları olacaktır
ki bunlar da yukarıda göstermiş olduğumuz noktalardır. Fakat
bu durum nihaî safhaya aittir, gezegenin hemen güneş sistemiy-
BEDRİ RUHSELMAN
303
le direkt olarak ilk temas ettiği anda meydana gelmeyecektir. İlk
zamanlarda kuzey ve güney kutupları bu noktalara doğru çok
yavaş olarak kaymaya başlayacaklardır. Gezegenin bu şekilde
tecelli eden ilk tesiri 50 sene sonra belirsiz olarak başlayacak, 50-
100 sene arasında çok yavaş olarak devam edecek, pek az belirli
bâzı iklim değişmeleri 50 sene sonradan itibaren başlayacaktır.
Mamafih bu hâl henüz gene insanları meşgul edecek derecede
olmayacaktır.
*
* *
Gezegenin ilk tesiriyle, dünyanın ilk muvazenesi bozulduk-
tan sonra müteakip muvazene durumlarının değişmesi dünya
cüzülerinin hareketleri arasında tevali edecek olan zincirleme
değer farklanmalarıyla tam muvazenenin teessüs edeceği ana
kadar devam edecektir.
Bu da şöyle olacaktır: İlk muvazenenin bozuluşundan sonra,
eski kutuplar ısınmaya başlayacak. Bunun neticesi olarak deniz-
ler üzerinde bulunan eski kuzey kutbundaki buzlar eriyecek ve
karalar üzerinde kurulu bulunan eski güney kutbundaki buz-
lar da keza oranın ısınması yüzünden eriyecek. Kuzey kutbu-
nun buzlarının erimesiyle oradaki denizlerin hacmi küçülecek,
güney kutbundaki karalar üzerinde bulunan buzların erimesiy-
le de muazzam su kütleleri denize dökülmek suretiyle Güney
Denizindeki suların hacmi bilâkis artacak, bu suretle iki kutup
çevresinde bulunan denizlerdeki muvazenesizlik neticesinde
güneyden kuzeye doğru büyük bir su akımı başlayacak ve bu
hâl dünyanın manyetik alanı üzerinde yeni, fakat gelen gezege-
nin yapmış olduğu tesirden daha kuvvetli tesirler yapmaya baş-
layacak, dünyanın manyetik muvazene hatlarının daha ziyade
değişmesine sebep olacak ve bunlar da diğer hareketlere yol aça-
cak, bu suretle kutuplar yukarıda gösterdiğimiz noktalara, artık
dıştan gelen bir tesirle değil, bu tesiri müteakip, arzın zincirleme
değer farklanması mekanizmasıyla vâkı olacak muvazene değiş-
meleri neticesindeki tesirlerle yaklaşmaya başlayacaktır.
Dostları ilə paylaş: |