İlkel, Köleci ve Feodal Toplum



Yüklə 0,53 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/63
tarix11.09.2018
ölçüsü0,53 Mb.
#67939
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   63

64
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
miras konusu oluyorlardý. Köle sahiplerinin mülkiyet hakkýna karþý
çýkan kimse, aðýr bir þekilde cezalandýrýlýyordu. Bir kölenin çalýn-
masý ya da kaçan bir köleye yataklýk edilmesi, ölüm cezasý ile ceza-
landýrýlýyordu. Her köle, kendi sahibini gösteren bir damga taþýyordu.
Bu damgayý silecek olan her özgür kiþi, aðýr bir ceza tehdidi altýn-
daydý. Üretim araçlarýndan yoksun olan köleler, en ilkel haklardan
da yoksundular.
Efendilerin, üretim araçlarý ve köle el emeði üzerindeki tam
mülkiyetleri, köleci üretim iliþkilerinin temelini oluþturuyordu.
Kölelerin sürekli fetih savaþlarýndan saðlanmalarýnýn yanýsý-
ra,  Babil  toplumunun  kendisi  de,  kölelerin  saðlanabildiði  önemli
kaynaklardan  biriydi.  Köleci  toplumda,  egemen  olan  köle  sahibi
efendilerin mülkiyetinin yanýsýra, küçük köylü ve zanaatçý mülkiyeti
de vardý; Babil, bu kural için, bir istisna deðildi. Ama þunu da söyle-
mek gerekir ki, özgür köylüler ve zanaatçýlar, giderek baðýmsýzlýkla-
rýný  yitiriyorlar  ve  köleleþiyorlardý.  Babil’in  özgür  halký,  kendi  ara-
larýnda, yurttaþlýk haklarýndan yararlanan yurttaþlar ve yurttaþlýk hak-
larýnýn tümünden yararlanamayan “muþkenu”lar olarak bölünüyor-
lardý.  Yurttaþlýk  haklarýnýn  tümünden  yararlanan  bir  yurttaþ  sakat
býrakýldýðý zaman, suçlu da, ayný þekilde sakat býrakýlarak, cezalan-
dýrýlýyordu. Bir “muþkenu”nun sakatlanmasýna neden olan ise, yal-
nýzca  para  cezasý  ödüyordu.  Hýrsýzlýk  halinde,  “muþkenu”  kate-
gorisine giren bir insan, ayný durumda, yurttaþlýk haklarýndan yarar-
lanan bir yurttaþýn ödemek zorunda olduðundan birkaç kat fazla
para cezasý ödüyordu. Yalnýz bir kölenin çalýnmasý, toplumun teme-
line karþý bir suikast sayýlýyor ve ölüm cezasý ile cezalandýrýlýyordu.
[sayfa 72]
Yurttaþlýk haklarýndan yararlanan yurttaþlar da, kendi arala-
rýnda zenginler ve yoksullar olarak ayrýlýyorlardý. Yoksullar, yaþam-
larýný sürdürebilmek için, iþ avadanlýklarýný, parayý vb. zenginlerden
ödünç almak zorundaydýlar. Borçlarýn ödenmemesi halinde, eðer
borçlu, topraða sahip bulunuyorsa, topraðý da dahil olmak üzere,
mallarýna elkonuluyordu. Yoksullaþan yurttaþ, borçlarý yüzünden köle
haline geliyordu. Borçlu (hemen her zaman ailesi üyeleri de), belirli
bir süre için, biçimsel olarak köleleþmiþ kabul ediliyordu. Ama ger-
çekte, ömrü boyunca köle oluyordu. Kendi yurttaþlarýný satýnalýp, el
emeði arayan köle sahiplerine kiralayan yeni bir tip, köle tacirleri
ortaya çýkýyordu.


65
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Köleci Devlette Topluluðun Rolü
Öyleyse, Babil toplumunda, kölelerin yanýsýra, aslýnda eski
ilkel topluluðun üyeleri olan bir yýðýn özgür yurttaþýn bulunmasýný
nasýl açýklamalý?
Devletin kuruluþundan önce, kabaran sularla sulanan topra-
klarýn verimliliði, karmaþýk ve iyi düzenlenmiþ bir sulama sistemine
dayanan tarýmýn doðmasýna yardýmcý olmuþtu. Topraklarýn ve sula-
ma iþlerinin, köleci latifundialar arasýnda bölünmesi –köleleri, eme-
klerinin sonuçlarý hiçbir þekilde ilgilendirmediðine göre-, bu sulama
tesislerini tehlikeye sokabilecek, tarýmýn gerilemesine yolaçabile-
cekti. Bunun için, devlet, kýr topluluklarýný muhafaza etmeyi daha
yararlý buldu. Ama bu, üyelerinin sömürüyü bilmedikleri o eski za-
manýn  topluluðu  deðildi  artýk.  Yeni  koþullarda,  köleci  devletin
sömürü konusu oluyordu. Eskiden olduðu gibi topluluðun üyeleri,
büyük bir emeðe ve çok sayýda el emeðine gereksinme gösteren
barajlara, setlere, kanallara bakýyorlardý. Eskiden olduðu gibi gene
tohum ekiyorlar, hasat yapýyorlardý, ama ürünün büyük bir bölümü
krala,  rahiplere  veriliyor  ya  da  koruma  birliklerinin  bakýmýna  ve
muhafazama ayrýlýyordu. Krallýðýn gözcüleri, sürekli olarak bu sula-
ma 
[sayfa 73]
 sisteminin iyi durumda tutulmasýný ve topluluðun üyeler-
inin  harçlarý,  vergileri  düzenli  ödemelerini  denetliyorlar,  böylece
doðrudan doðruya üreticileri, ürettikleri servetlerin en iyi payýndan
yoksun býrakýyorlardý.
Durum, antikçaðýn öteki despotik ülkelerindekine –Mýsýr, Çin,
Hindistan, Ýran, Amerika’daki Ýnkalar Ýmparatorluðu, vb.– pek ben-
zemekteydi.
Ama her ne kadar köleci devlet, kýr topluluklarýnýn sürdürül-
mesinde  yarar  gördüyse  de,  giderek  onun  yapýsýný  çökertiyordu.
Hükümdar, topluluðun topraklarýnýn zararýna sistemli bir biçimde
geniþlettiði büyük arazileri (domaines) elinde bulunduruyordu. Dev-
letin en yüksek temsilcisi hükümdarýn elinde toplanmýþ olan topra-
klar,  savaþlar  sayesinde  geniþlemiþti.  Kendi  toplumsal  temelini
güçlendirmek için, hükümdar, çevresindeki bazý köle sahiplerine,
devlet görevlilerine, askerlere ve tapýnaklara büyük yurtluklar daðý-
týyordu. Bu yurtluklarý kendi topraklarýndan veriyor ya da topluluklar-
dan zorla alýyordu. Üstelik topluluk, bazý üyelerinin zenginleþmesi,
ötekilerin yoksullaþmasý sonucu, sürekli olarak daðýlýyordu.


66
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Özgür  halk,  devlete,  gerek  aynî  olarak  (tarým  ürünleri  ve
hayvan), gerek nakit olarak büyük miktarda vergi ödüyordu. Vergi-
ler sayesinde sayýlarý artýrýlan ve yasalarýn özel koruyuculuðuna alýnan
pek çok saray vardý. Hükümdar ve tapmaklar, “tutsaklar evi” deni-
len özel evlerde yaþayan pek çok köleye sahiptiler.
4. ASYA VE AFRÝKA’NIN ANTÝKÇAРÝMPARATORLUKLARINDA
ÜRETÝCÝ GÜÇLERÝN GELÝÞMESÝ
En  eski  Asya  ve  Afrika  imparatorluklarýnda  üretici  güçler
geliþmeye devam ediyordu. Bu arada, Babil tarýmýnda da, tunçtan
ve sonra demirden yapýlma avadanlýklar yaygýn olarak kullanýlýyor-
du. Zanaatçýlarýn aletleri de iyileþmiþti. 
[sayfa 74]
Hammurabi Yasalarý, çok çeþitli meslek erbabýndan: tuðla-
cýlardan, dokumacýlardan, demircilerden, dülgerlerden, gemi ve ev
yapýmcýlarýndan vb. sözediyor.
Zanaatçýlýk, Mýsýr’da da çok ilerlemiþti. Dokumacýlýk çok yay-
gýndý.  Eski  yatay  dokuma  tezgâhý  yerine,  dikey  dokuma  tezgâhý
kullanýlmaya baþlanmýþtý. Bakýr iþleyen demirciler, körük yerine tu-
lumdan  yararlanýyorlardý.  Saban  yetkinleþtiriliyor.  Camcýlýk  kendi
baþýna bir zanaat kolu oluyor. Tuðlalar piþiriliyor.
Zanaatçýlýk,  genel  kural  olarak,  özgür  yurttaþlar  tarafýndan
yapýlýyor, ama özellikle inþaatçýlýkta en güç ve kaba iþler, kölelere
yaptýrýlýyor. Ýlk mekanizmalarýn, ilkin inþaat iþlerinde ortaya çýktýðý
görülüyor. Eski Mýsýr’da, piramitlerin yapýlmasý için koca taþ bloklarý
kaldýrmak amacýyla kurulmuþ özel düzenekler vardý. Asya ve Afrika
devletlerinde yapýlmýþ olan su depolarý, barajlar ve yatak deðiþtiren
kanallarla yapýlan sulama sistemleri, kölelik çaðýndaki teknik ilerle-
melere tanýklýk ediyor. Nil nehri üzerindeki Assuan tesisleri, en hey-
betli yapýtlarýndan birini oluþturur.
Deniz ticaretinin geliþmesi, gemi yapýmýnýn yetkinleþmesine
yolaçtý.  Silahlar  da  geliþiyordu.  Askerî  harekâtlar  sýrasýnda,  savaþ
arabalarý, koçbaþlarý kullanýlýyordu. Savaþ gemileri, mancýnýklarla
donatýlmýþtý.
Meta-Para Ýliþkilerinin Geliþmesi
Daha ilkel topluluk döneminde, deðiþimin ilerlemesi soku-


Yüklə 0,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   63




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə