194
Ýlkel, Köleci
ve
Feodal Toplum
halk hareketleri, katolikliði hedef tuttu. Halk yýðýnlarýnýn, en baþta
köylülerin, artan sömürüye karþý protestolarý, bu gibi hareketlerin
en niteleyici olanlarýndan birinin, Küçük Çobanlar isyanýnýn hare-
ket noktasý oldu. müslümanlar tarafýndan tutsak edilmiþ olan Fran-
sa Kralý Louis IXa yardýma gelen bir yoksullar haçlý ordusu, bu
harekete neden oldu. Bu harekete katýlanlar, kendilerine, Tanrýnýn
Küçük Çobanlarý adýný vermiþlerdi ve hareketin adý buradan geli-
yordu. Ama ayaklanma, kent nüfusunun radikal çevreleri tarafýn-
dan yönetildikçe geniþliyor, isyancýlarýn gerçek amaçlarý
billurlaþýyordu. Kayýtlara göre, Küçük Çobanlar, ütopik bir iþe
giriþtiler: Her þeyden önce ruhban zümresinin, sonra keþiþlerin
kökünü kazýmak, ensonu þövalyelerin ve soylularýn hakkýndan gel-
mek. Hareket, zalimlere karþý olan halkýn, ruhban zümresine ve
katolikliðe karþý bir isyaný haline dönüþtü. Katolik kilisesine karþý
savaþým içinde, tanrýtanýmaz anlayýþlar doðuyordu. Ama o çaðda
yýðýnlar, henüz, genel anlamýyla dine karþý müdahalede buluna-
mazlardý. Bunun içindir ki, Küçük Çobanlar, katolik kilisesinin
yerine, yoksullarýn artýk sömürüye boyuneðmeyecekleri baþka bir
örgüt koymak istiyorlardý. Ýsyancýlarýn katolik tören ve ayinlerini red-
detmeleri buladan geliyordu.
Küçük Çobanlarýn
dinsel fikirleri, isyanýn en yüksek aþama-
sýnda yoksul köylü ve kentlilerin çýkarlarýný dile getiren bir tür mez-
hep sapmasýydý. Bu bakýmdan, Küçük Çobanlar hareketinde ege-
men, hatta kesin rol, kentli nüfusun varlýklý tabakalarýnda görülen
diðer bazý mezhep deðiþtirme hareketlerinden farklýydý.
[sayfa 227]
Birkaç ay içinde, Küçük Çobanlar hareketi, yenilgiye uðra-
dý. Yenilginin nedenleri, ortaçaðdaki halk isyanlarýnýn yenilgi ne-
denlerinin aynýsý oldu.
Yýðýnlarýn katolik kilisesinin egemenliðine karþý savaþýmý,
hüsçüler hareketini de nitelendiriyordu. Huss, kiliseye ait topraklara
elkonmasýna, bilisiz, zevk ve eðlenceye düþkün açgözlü kiþileri ruh-
ban zümresi saflarýndan kovmaya, ve böylece yeniden gerçek hýri-
stiyan kilisesini yaratmaya çaðrýda bulunuyordu. Köpeklerin
önünden kemiði al, boðuþmayý býrakacaklardýr; kilisenin malýný elin-
den al, kiliseden yana olan bir tek papaz bulamayacaksýn diyordu.
Demek ki Huss, kendisi de, genel anlamýyla, kilisenin ege-
menliðine karþý çýkmýyordu, yalnýzca katolikliðin etkisini sýnýrlandýr-
mak ve ulusal bir Çek kilisesi yaratmak istiyordu.
195
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Çevresinde askerî kamplarýný kurmuþ olduklarý Tabor kenti-
nin taboritleri, hüsçüler kampýnýn radikal kanadýnýn
temsilcileri, ka-
tolikliðe karþý istemlerinde daha ileri gittiler. Taboritler, katolik
mezhebine baðlý bütün manastýrlarýn, kutsal emanetlerin, heykelle-
rin vb. hemen yokedilmesini öneriyorlardý.
En devrimci taboritler (yoksul köylü ve kentlilerin temsilcile-
ri), kiliastik (chiliastique) fikirleri yayanlar, feodal sistemin kalkmasýný
istiyorlardý. Dileklerinin ütopik niteliðinin bilincinde olmaksýzýn, ye-
ryüzünde, Tanrýnýn bin yýllýk hükümranlýðýný kurmak istiyorlardý,
(Yunanca khilias sözcüðü bin anlamýna gelir.)
Kiliastik
fikirler, sömürüyü kaldýrmak isteyen halk yýðýnlarýnýn
düþlerini, onlarýn sýnýfsýz bir topluma karþý duyduklarý açýk-seçik
olmayan istemlerini yansýtýyordu. Katolik kilisesi yerine, apostolik
(havarice, papalýktan gelme) denen ruhbanlarla laikler arasýndaki
ayrýlýklarýn silineceði demokratik yeni bir kilise koymanýn düþünü
kuruyorlardý. Demek ki, devrimci fikirlerine karþýn, kiliastlar, dinsel
kadrolardan bütün bütüne vazgeçmiyorlardý.
[sayfa 228]
En radikal kiliastlarýn anlayýþlarýnda tanrýtanýmazlýk fikirleri
belirmeye baþladý; ama tutarsýz bir biçimde. Örneðin. tanrýnýn da
þeytanýn da var olmadýðýný öðretiyorlar, ama tanrýnýn iyilerin ve doðru-
larýn yüreðinde, þeytanýn ise kötülerin yüreðinde oturduðunu ekli-
yorlardý.
Her ne kadar hüsçüler hareketi bastýrýldýysa da, bu hareke-
tin, Batý Avrupada katolik kilisesinin etkisinin zayýflamasýnda payý
büyük oldu.
Rusyada da halk yýðýnlarý sýk sýk egemen ortodoks kilisesine
karþý savaþýma giriþerek, feodal sömürüye karþý ayaklanýyorlardý.
14. ve 17. yüzyýllar arasýnda birçok kent ve kýr emekçilerinin, ruh-
ban zümresine karþý harekete geçin görülmektedir.
14. yüzyýlýn 50-70 yýllarýnda, Novgorod ve Psikovdaki strigol-
niklerin ayaklanmasý, en tanýnmýþ halk mezhep sapkýnlýðý hareket-
lerinden biri oldu. Adýný, yöneticilerinden biri olan Karp adlý
strigolnikten (berberden) alan bu hareket, büyük tacirlerin, feodal
ve laik senyörlerin artan baskýsý karþýsýnda, kentli zanaatçýlarýn
hoþnutsuzluðundan ileri geldi. Strigolnikler, rahipler zümresinin aç-
gözlülüðüne, kiliseni toprak servetlerini ve baþka servetleri artýrýp
yýðmasýna, özgür insanlarýn köleleþtirilmesine karþý savaþýyorlardý.
Harekete katýlanlar dine karþý savaþmadýlar;
kendi öz güçleri
196
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
ile incili yaymaya çalýþýyorlar ve bu amaç için halkýn öncülerini
(maîtres) seçiyorlardý.
Egemen sýnýf, strigolnikler hareketini acýmasýzca basýndý. Ön-
derleri, kâtip Nikita ve strigolnik Karp idam edildiler. Ama bu mez-
hep sapkýnlýðý, kesin olarak, ancak 15. yüzyýlýn ilk yarýsýnda bastýrýldý.
Hüküm sürmekte olan kiliseye karþý savaþým, Asyada ve
Kuzey Afrikada patlak veren birçok anti-feodal halk hareketlerinin
de ayýrdedici özelliði oldu.
[sayfa 229]
Mezhep Sapkýnlýðý Niteliði Taþýyan Halk Hareketlerinin Rolü
Bu ayaklanmalar, feodal sömürüye karþý, otoritesi ile feodal
devletleri destekleyen resmî kiliseye karþý savaþýmda
önemli bir rol
oynadýlar. Bu mezhep sapkýnlýklarýnýn yayýlmasý, inançsýzlýðýn
geliþmesine ve tanrýtanýmaz anlayýþ tohumlarýnýn ortaya çýkmasýna
yardým etti. Bu mezhep sapkýnlýðý niteliði taþýyan hareketlerin de-
vrimci niteliði gene de göreli oldu. Onlarýn dinsel çerçevesi, yýðýnla-
rýn savaþýmýnýn anti-feodal eðilimini zayýflatýyor ve feodal düzenin
egemenliðine karþý protestolarýnýn etkisini sýnýrlandýrýyordu.
[sayfa 230]