201
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
düþük bir ücret ödeyen birer küçük kapitalist giriþimci haline geli-
yorlardý. Baþlangýçtaki basit kapitalist elbirliðine oranla bu iliþki, gene
el emeði üzerine kurulmuþ yeni bir kapitalist iþletme tipiydi. Bu
yeni iþletmeler, manüfaktür (Latince, manus, el; facere, yap-
mak sözcüklerinden gelir) adýný alýyordu. Bu tür manüfaktürler,
daha çok tacirler tarafýndan kuruluyor ve bunlara daðýnýk manüfak-
türler deniyordu. Bu durumda, doðrudan üreticiler, atelyelerde deðil,
evlerinde çalýþýyorlardý.
Ama manüfaktür örgütlemesinin bir baþka yolu daha vardý.
Ýþveren, gerekli aletleri, avadanlýklarý ve hammaddeleri satýnalýyor,
birçok ücretlinin çalýþtýðý geniþ atelyeleri kuruyordu. Buna da,
merkezileþmiþ manüfaktür deniyordu.
[sayfa 235]
Bu ikinci yol (üretimin bir merkeze baðlanmasý), oluþum
halinde bulunan kapitalist iliþkilerin ilerlemesi için üstünlükleri söz-
götürmez olan olanaklar yaratýyordu.
Köylülerin Zorla Mülksüzleþtirilmesi
Sanayideki deðiþiklikler, bütün Ýngiliz toplumu için çok büyük
sonuçlar doðurdu.
Kapitalist dokuma sanayii, zanaatçý üretimin gerektirdiðin-
den çok daha fazla yün ve el emeði gerektiriyordu. Artýk koyun
yetiþtirmek kârlý bir iþ olmuþtu. Ama büyük sürüler geniþ otlaklar
istiyordu. Oysa elveriþli topraklarýn çoðunluðunu küçük köylü
iþletmeleri oluþturuyordu. 16. yüzyýlda, topraklarý üzerinde çoktan
beri koyun yetiþtirmekte olan Ýngiliz feodal senyörleri (landlordlar),
iþletmelerinden köylüleri kovmaya ve onlarýn ellerindeki tarlalara
zorla elkoymaya baþladýlar. Bu zorunlu toplu olarak göç, olaðanü-
stü bir durum aldý. Ülkenin geniþ bölgelerinde insan kalmadý. Ýngiliz
hümanisti Thomas Morus, ünlü yapýtý Utopieda, bu konuda þunlarý
yazýyordu: Burada koyunlar, insanlarý parçalayýp yediler. Mülkle-
rinden edilen, topraklarýndan kovulan, her türlü geçim araçlarýndan
yoksun köylüler, kapitalist manüfaktürlere baðlanacak duruma gel-
diler. Þunu da söylemek gerekir ki, feodal otoriteler, yürüttükleri
amansýz serseri avý ile, hele kandökücü mevzuat adý takýlan
barbar yasalar ile bu iþe ellerinden geldiðince yardým ettiler.
Fransada olduðu gibi Hollandada da köylülerin zorla mül-
klerinden edilmeleri, ilkel sermaye birikimine yolaçtý.
202
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Kamu Borçlarý ve Himayecilik
Öteki yöntemler arasýnda, kamu borçlarý da yeralýyordu. Dev-
let, orduyu ve .yönetim aygýtýný iyi halde tutmak için hep para
peþindeydi, Her zamanki vergiler yeterli olmuyordu. Bu yüzden,
feodal hükümet, (özellikle Fransada)
[sayfa 236]
tacirlerden ve tefecil-
erden sýk sýk borç alýyor ve sonra bunu, büyük faizlerle ödüyordu.
Öte yandan, feodal hükümet, ilkel birikime himaye sistemi
ile de yardýmcý oluyordu. Fransada, daha sonra Ýngiltere ve Hol-
landada, hükümetler, yabancý kökenli mamullere çok yüksek ver-
gi koyuyorlar, ve buna koþut olarak, yerli hammaddelerin ve zahire-
nin dýþarý satýlmasýný yasaklýyorlardý. Ülkelerinin tacirlerine ve
giriþimcilerine yardýmlar, primler ve baþka yararlar saðlýyorlardý.
Büyük Coðrafî Keþifler ve Ýlk Sömürge Fetihleri
Köylülerin zorla mülksüzleþtirilmelerinin yanýnda, yeni
keþfedilen ve sömürgeleþtirilen topraklarýn yaðmalanmasý, sermaye-
nin ilkel birikimine büyük umut kapýlarý açýyordu. Meta-para iliþ-
kilerinin geliþmesi, yönetici senyörlerin, yönetici sýnýfýn kâr ve kazanç
hevesini daha da kamçýladý.
Kazancýn, olta yemi gibi çekiciliði, onlarý, Asyanýn uzak ülke-
lerine doðru sürüklüyordu. Doðunun bir yanýnda, ta denizlerin öte-
sindeki masal ülkeleri üzerine kurulan söylenceler dilden dile
dolaþýyordu. Altýný ve baþka hazineleri herkesten önce ele geçir-
mek, ve güçlü büyük coðrafî keþifler, Avrupa devletlerinin sömür-
geci siyasetinin kökeni oldu.
Ýlk sömürge kurucularý, Ýspanyol ve Portekiz senyör ve tacir-
leri oldular. Portekizliler, altýn peþinde, Afrika kýyýlarýna vardýlar. Daha
sonra, bu kýtanýn doðu kýyýsýna çýktýlar ve sonunda Hindistana var-
dýlar.
15. yüzyýlýn sonundan baþlayarak Portekizliler, baharatýný, al-
týnýný, fildiþini vb, boþaltarak, Hindistaný, iliklerine dek sömürdüler.
1492de Ýspanyol kralýnýn hizmetinde olan Cenovalý denizci
Kristof Kolomb, Amerika kýyýlarýna vardý. Karaya çýktýðý topraklarýn
bütünü, Ýspanyol tahtýnýn mülkü olarak ilân edildi. Ama Kolomb,
yeni bir kýta bulmuþ olduðunu
[sayfa 237]
bilmiyordu. Bunu ilk fark
eden Güney Amerikanýn kuzey kýsmýný dolaþan Florentin Americo
203
Ýlkel, Köleci
ve Feodal Toplum
Vespucci oldu. Bunun içindir ki, dünyanýn bu yeni parçasýna onun
adý verilmiþti.
16. yüzyýlýn baþýnda Ýspanyol kralýnýn hizmetinde bir Porte-
kizli olan Magellan, Uzak-Doðunun güney-batý yolunu keþfetti ve
Atlantikin Pasifik ile birleþtiðini tanýtladý. Bu, dünyanýn, tarihte ilk
kez deniz yoluyla dolaþýlmasýydý.
Ýspanyol fatihleri, Meksika Azteklerinin ve Perulu Ýnkalarýn
zenginliklerini ceplerine indirdiler, onlarýn yüksek uygarlýklarýný silip
süpürdüler. Daha sonra, askerî üstünlükleri ile ve katolik misyoner-
lerin yardýmý ile güçlenen fatihler, Orta ve Güney Amerikanýn büyük
bir bölümüne elkoydular.
Fiyatlarda Devrim
Sömürgelerin ölçüsüz yaðmalanmasýnýn Batý Avrupa, Ýspa-
nya ve en çok da Portekiz ekonomisi üzerinde beklenmedik etkile-
ri oldu. Þöyle ki, Amerika madenlerinin, köle el emeði ile deðerlen-
dirilen altýn ve gümüþün malolduðu fiyat, Avrupada para olarak
tedavülde bulunan deðerli madenlerinkinden düþüktü. Bu, en ge-
rekli maddelerin fiyatýný birdenbire yükseltti. Bundan ilk zarar gö-
renler, pazardan kopmuþ olan yoksul köylülerle kent iþçileri oldular.
Ýspanyol ve Portekizlilerden sonra, bir süre Hollanda ve Ýngi-
liz tacirleri, yeni topraklar aramak üzere yollara düþtüler. 1505 yýlýn-
da, Hollandalýlar, ilk kez, Avustralya adýný alacak olan yeni bir kýtanýn
kýyýlarýna vardýlar.
Fransa da, kendi payýna, sömürge fetihleri yoluna koyuldu.
Kuzey ve Güney Amerikada bir dizi topraklara elkoydu.
Sömürgeleri Sömürme Sistemi
Basit anlamýyla yaðmanýn dýþýnda fatihler, sömürgeler için
tam bir sömürge sistemi kurdular.
[sayfa 238]
Hollandalýlar, daha sonra da Ýngilizler tarafýndan yaratýlan Do-
ðu Hindistan þirketleri, herkesçe bilinen bir ün kazandýlar. 17. yüzy-
ýlda, Ýngilizler, Hollandalý meslektaþlarýný Hindistandan çýkarmayý
baþardýlar. Buna karþýlýk, Hollandalýlar da, Ýngilizlerin ele geçirmeye
çalýþtýklarý Endonezyada üstünlük saðladýlar.
Baþlangýçta, sömürgeciler, özellikle eþdeðer olmayan deði-
Dostları ilə paylaş: |