________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
21
olan Car Kutan Tapınağı (Güney Özbekistan) (Fig. 1.4), yerleşimin içinde yüksek bir
tepeye kurulmuştu (Askarov-Shirinov 1994). Kalın duvarlarla çevrilmiş tapınak
dörtgen planlıydı ve dört ana yöne göre konumlanmıştı. Girişi güney yönündeydi.
Tapınağın merkezini, büyükçe dikdörtgen planlı bir avlu oluştururdu ve çeşitli
fonksiyona sahip mekanlar bu avlu etrafında yer alırdı. Avlunun ortasına doğru yer
alan ana ateş altarı, dört ayaklı ve üzeri örtülü, dört bir yandan açıklığı olan çar-tak
tipi mekanın ortasında yer alırdı. Bu mekanın doğusunda ve yanında, kutsal küllerin
korunduğu eyvanlı bir mekan ile bu mekanın iki yanında, birer adet ikincil mekan
bulunuyordu. Eyvanlı mekanının arkasında da, yine ateş altarlarının olduğu
dikdörtgen planlı daha ufak bir avlu ile bu avlunun etrafında çeşitli mekanlar
bulunurdu.
Bronz Çağı’ından sonra M.Ö. 1. binin ilk yarısında Demir Çağı’nda da ateş
tapınaklarının
inşasına
devam
edilmişti.
Özbekistan’ın
kuzeybatısında
Karakalpakistan’da Harezm bölgesinde Taş Kirman Tepe Tapınak Kompleksi,
muhtemelen M.Ö. 7-6. yüzyılda inşa edilmiş ve Zerdüştlükle bağlantılı ateş tapınağı
fonksiyonu göstermişti (Helms vd. 2001: 134-136, fig. 18) .
M.Ö. 1. binin ortalarına doğru, Orta Asya Perslerin satraplığı haline gelmiş ve
M.Ö. 6-4 yüzyıllar arasında Perslerin hakimiyeti altında kalmıştır. Persler arasında,
muhtemelen M.Ö. 2. binin sonları, 1. binin başlarında ortaya çıkmış olan Zerdüştlük
inancı hakimdi. Arkeolojik veriler Persler döneminde, İran’da olduğu gibi Orta
Asya’da da ateş tapınaklarının inşa edildiğini göstermektedir. Özbekistan’ın
güneyinde Kaşkaderya Bölgesi’nden Sangyr Tepe Tapınağı Persler döneminden
kalmıştır (Grenet 2010: 268, fig. 2).
Antik Çağ’a geldiğimizde, Orta Asya’da farklı inançlara ait tapınakların inşa
edildiğini arkeolojik verilerden anlıyoruz. Antik Çağ boyunca Orta Asya’da
Zerdüştlüğün yanısıra Hellen, Budizm, Hinduizm ve Hristiyanlık gibi inançlar
görüldü. Bu inançların dışında, halk üzerinde yerel inançlar da son derece etkindi.
Pers İmparatorluğu’nu yıkan Makedonyalı Büyük İskender’den sonra M.Ö. 4-3.
yüzyılda, Orta Asya’nın hakimiyeti Seleukoslar’ın eline geçmişti. Orta Asya’da Büyük
İskender’le başlayan Seleukoslar’la gelişen Hellenistik kültür, M.Ö. 3-2. yüzyılda
Baktriana’da Baktria (Belh) merkezli Yunan-Baktria Devleti’yle devam etmişti.
Bölgede Seleukoslar’ın hakimiyetine son veren İran kökenli Partlar, İranla birlikte
Orta Asya’nın Partia ve Margiana bölgelerinde, M.Ö. 3-M.S. 3. yüzyıllar arasında
egemenlik kurdu. Bu dönemde yani Erken Antik Çağ’da, Zerdüştlük inancıyla
bağlantılı ateş tapınakları yanında, Hellen inancıyla bağlantılı tapınaklar da inşa
edildi.
M.Ö. 2. yüzyılın ortasında Orta Asya’da, doğudan gelen göçebe Yüe-çiler ile
Kang-çüleri görüyoruz. Sonrasında Yunan-Baktria Devleti’ni yıkan Yüe-çiler, Orta
Asya’dan Hindistan’a uzanan Kuşan imparatorluğunu kurarak, M.S. 1-3 yüzyıllar
arasında Orta Asya’da özellikle Baktriana ve Sogdiana’da hakimiyet kurdular. Bu
arada Sasaniler, Partları yıkarak M.S. 3-7. yüzyıllarda, başta İran olmak üzere Orta
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
22
Asya’nın Partia ve Margiana bölgelerinde hakimiyet gösterdiler. Geç Antik Çağ Orta
Asya’sında Kuşanlıların etkisiyle 1. yüzyıldan itibaren Hindistan üzerinden Orta
Asya’ya Budizm ve Hinduizm yayılmaya başlamış ve bu yeni inançları temsil eden
tapınaklar inşa edildi (Çeşmeli 2010). Geç Antik Çağ’da Partlar, Sasaniler ve
Kuşanlılar zamanında Zerdüştlük etkisiyle ateş tapınakları yaşamaya devam etti.
Bölgede Antik Çağ boyunca ağırlıkta olarak, Bronz Çağı’ından beri
gördüğümüz fakat daha farklı mimari şemada, merkezi planlı tapınaklar inşa edildi.
Seleukoslar dönemi Taht-ı Sangin Oxus Tapınağı (M.Ö. 4-3. yüzyıl/ Kuzey Baktriana/
Güney Tacikistan), (Litvinskii-Pichikian 1994: 48-58) (Fig. 2.5), Partlar dönemi
Mansur Tepe Kuzey ile Kuzeybatı Tapınakları (M.Ö. 2. yüzyıl/ Parthia/ Güney
Türkmenistan) (Košelenko-Lapšin-Novikov 2000: 86-88) (Fig. 2.7-8) ve Kuşanlılar
dönemi Surh Kotal Tapınağı (M.S. 2. yüzyıl/ Güney Baktriana/ Kuzey Afganistan)
(Schippmann 1971: 494, 496) (Fig. 2.9) ile Kurgan Tepe Tapınağı (M. S. 3-4. yüzyıl/
Sogdiana/ Özbekistan) (Pugaçenkova 1987: 47-55) (Fig.2.10) ateş tapınağı
fonksiyonu gösterdi. Kuşanlılar döneminden Kuzey Baktriana bölgesi Dalverzintepe
şehir dışı tapınağı (M.S. 1. Yüzyıl/ Güney Özbekistan) (Pugaçenkova-Rtveladze 1978:
90-97, fig. 60) (Fig. 3.11), Kara Tepe tapınakları (M.S. 2. yüzyıl/ Tirmiz/ Güney
Özbekistan) (Staviskiy 1984: 95-135, fig. 2; Staviskiy 1987: 47- 51, fig. 1) (Fig. 3.12),
Airtam Tapınağı (M.S. 2. yüzyıl /Güney Özbekistan), (Pugaçenkova 1991/1992: 27-
33, fig. 2) (Fig. 3.13), Uştur Mullo Tapınağı (3-4. Yüzyıl/ Güney Tacikistan) (Zeymal
1986: 186-202, fig. 2) (Fig. 3.14) Budizm’le ilişkilidir. Yunan-Baktrianlar döneminde
Dioskur’lara (Fig. 2.6), Kuşanlılar zamanında ise Şiva’ya (Fig. 3.15) adanmış ve
büyütülmüş olan Dilbercin Tapınağı (M.Ö. 2. yüzyıl / M. S 3-4. yüzyıl/ Güney
Baktriana/ Kuzey Afganistan) (Kruglikova 1974: 16-48; Kruglikova 1986) önce
Hellen sonra Hinduizm inancıyla bağlantılı gözükmektedir. Yukarı da bahsettiğimiz
Taht-ı Sangin Oxus Tapınağı ise sinkretik özellikte olup bir Yunan ilahı olan
Marsyas’la bütünleşmiş yerel bir ilah olan Oxus Nehri (Amu Derya) ilahına adanmış
bir ateş tapınağı idi.
Bir yerleşimde bulunan bu tapınakların bazıları temenos duvarları içinde yer
alırdı ve dıştan dörtgen planlıydı. Merkezi iç düzene sahip tapınakların ortalarında
kutsal sayılan ateş altarının (Zerdüştlük inancında), heykelin (Helen ve Budist
inançlarında) veya stupanın (Budist inancında) bulunduğu dörtgen planlı naos
(cella) kısmı yer alırdı. Naos kısmı ritüel amaçlı koridorlar ile çevriliydi. Koridorlar
bazen üç taraftan bazen de dört taraftan merkezi naos kısmını çevirmekteydi.
Merkezi naos kısmı, kimi zaman dört ayaklı olabiliyordu. Bazen naosun önünde
ayaklı ve ayaksız pronaos veya portik bulunurdu. Bunların önlerinde de avlu yer
alırdı. Tapınakların bazıları teraslar şeklinde bir yamacın üzerine kuruluyordu veya
basamaklar halinde yükseltilmiş oluyordu.
Antik Çağ’da ağırlıkta olarak görülen merkezi planlı düzenin dışında, bir de iki
bölümlü düzene sahip tapınaklar bulunurdu. Güney Baktriana’da (Kuzey Afganistan)
bir Hellen yerleşmesi olan Ay Hanım’da günümüze temel kalıntıları ulaşmış olan
şehir içi (muhtemelen Zeus-Mithra’ya adanmış) (Fig. 4.16) ve şehir dışı
Dostları ilə paylaş: |