Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
36
şim kurabilecekleri bir ortam sağlamaktadır.
Bireyler televizyon, radyo gibi araçların karşı-
sındaki pasif konumlarını internet ile aktif bir
konuma çevirme imkanına sahip olmuşlardır.
İnternet üzerinden işlevsel etkileşim, kullanıcı-
ların iletişim sürecindeki egemenliğine vurgu
yapmaktadır (Timisi, 2003: 132). Bu bölümde
Althusser’in ideoloji kuramından yola çıkılarak
ideolojinin yeni medyada etkinliği ve özellikle
yeni medyada haber oluşturmada ve de habere
bakış açısında ne tür etkileri üzerine tartışıla-
caktır.
Dijk’a göre yeni medya, iletimi sağlayan link-
ler ve yapay hafızaların (yazı, veri, fotoğraf ve
seslerden oluşan) bir araya gelmesinden oluşan
ve ayrı aygıtların yüklenebildiği bir özelliğe
sahiptir. En önemli yapısal yeni medya özelliği,
telekomünikasyon, veri iletişimi ve kitle ileti-
şiminin tek bir araçta bir araya gelmesidir. Bu
“yöndeşme” süreci olarak da adlandırılmakta-
dır.
Bu
nedenle
yeni
medya,
sıklıkla
“multimedya” olarak da ifade edilmektedir
(Dijk 2006: 4). Nejla Karabulut’a göre özellik-
le internet, yeni medya kavramını gündeme
taşıyan önemli gelişmelerden birini oluştur-
maktadır. Çünkü bu mecra, yalnızca teknolojik
olarak değil, ekonomik, politik ve sosyal etkile-
ri açısından yeni medyayı en iyi temsil eden
ortamdır (Karabulut 2009: 85). İnternetin çoklu
içerik
taşımaya
uygun
yapısı
yani
hipermetinselliği, haber metninin yardımcı
unsurlarını da online ortamda erişime açık hale
getirmektedir. Böylece gazetecinin, yazısı için
kullandığı arka plan bilgisine ve belgelere
sınırsız erişim mümkün olmaktadır (Evers
2010: 322). 1993 ile 2003 arasında ortaya çıkan
“Web 1.0” teknolojisi yalnızca bir okuma ve
araştırma mecrası olarak hizmet vermiştir.
2004 yılında ise Web 2.0 devriminin gerçekleş-
tirilmesiyle sıradan internet kullanıcılarına özel
bir yazılıma ihtiyaç duymaksızın içerik yazma,
gönderme ve yayınlama imkanı sunulmuştur.
Günümüzde popüler sosyal paylaşım siteleri de
dahil internet sitelerinin hemen hepsi ortaya
çıkan bu teknolojinin bir ürünüdür (Laughey
2010: 162-163).
McLuhan’ın “Araç mesajdır” görüşüne göre,
kitle iletişim araçları sosyal etki yaratmada
kayda değer bir şekilde etkilidir. McLuhan’a
göre, bu etki kişilere bir takım değerler katarak
onu geliştirmesi ve yeni kültürel değerlere
adapte olması ile gerçekleşmektedir. Bu düşü-
nürün, “Küresel Köy” kuramına göre, elektro-
nik medyanın gelecekte ileri teknolojiye geç-
mesi ve toplumlar arasında sınırların kalkma-
sıyla, dünyanın her köşesinde teknolojiyi kul-
lanan herkes, coğrafi sınırlar ve sınırlamalar
olmaksızın diledikleri kişiyle iletişim kurabile-
cek, haberleşebilecek ve paylaşımda bulunabi-
lecektir. Günümüzde McLuhan’ın da öne sür-
düğü gibi hiçbir coğrafi sınır tanımadan basit
ve hızlı bir şekilde iletişim mümkün olmuştur.
Bu iletişim biçimi sadece iletişimsel olarak
değil kültürel olarak da yayılmayı sağlamıştır.
Haber içerikleri yeni medya ile sınırsız bir
şekilde yayılabilmektedir. İdeolojinin yeni
medya üzerinden üretimine bakılırsa, yeni
medyada haberin üretimi radyo ve televizyon
gibi diğer kitle iletişim araçlarında üretilenler-
den daha çeşitli durumdadır. Yeni medya ileti-
şimde bir devir olarak sayılmanın ötesinde yeni
bir kültürel, siyasal ve ekonomik alandır (Polat
2002: 2). İletişim alanındaki bu gelişmeler
“yeni iletişim düzeni” olarak da tanımlanmak-
tadır (Timisi 2003: 115). İnternet teknolojisi ve
kapılarının açtığı sanal dünya, fiziksel dünya-
nın bedensel, mekansal ve zamansal sınırların-
dan bağımsız bir alan kurgusu üzerine inşa
edilmiştir (Alemdaroğlu ve Demirtaş 2004:
206). Yeni medyanın belirli imgeler sürekli
tekrarlanarak imge, gerçeğin yerine geçirilmek-
tedir. Genellikle geleneksel medya, bilginin
yayınlanması için belirli kaynaklara ihtiyaç
duymaktadır. Ancak yeni medyada bilgiye
erişmek için erişim herkese açıktır.
Medya kurumları, sürekli olarak tutarlı bir
ideoloji ile toplumsal yapıyı düzenlemektedir-
ler. Bu amaçla bir dizi ortak değerler ve meka-
nizmalar üreterek toplum üzerinde hegemonya
kurmaktadırlar (Shoemaker ve Reese 1997:
116). Haberin dili içinde kaynak söylemler,
halkın sözüne dönüştürülmektedir. Böylece
haber medyası, egemen söylemleri uzlaşıma
dönüştürmekte ve bu süreç içinde hegemonya-
ya yönelik rızanın oluşumunda etkin bir rol
oynamaktadır (İnal 1996: 114). Haber medya-
nın bir çıktısıdır. Medyanın olduğu yerde haber
de vardır. Haber bilgiyi besleyen kaynaklardan
biridir. Bireylerde bilgiyi oluşturan kitap oku-
mak ve eğitim almak gibi yöntemlere haberi de
eklemek gerekmektedir. Haber bazen eğitirken
bazen de bilgilendirmektedir. Haberin eğitme
amacına eğitici programlar ve belgeseller örnek
Althusser’in Gözünden İdeoloji ve İdeolojinin Bir Taşıyıcısı… (30-41)
37
verilebilir. Özellikle sağlık programları, evlilik
programları, kadın programları, kamu spotu
reklamları ve açıköğretim yayınları gibi prog-
ramlar halkı bilinçlendirme amacını gütmekte-
dir. Haberin bilgilendirme amacına örnek ola-
rak haber programları verilebilir. Bunlar daha
çok geçici bilgiler olarak sunulmaktadır. Habe-
rin eğitme ve bilgilendirme işlevlerine eğlen-
dirme işlevini de eklemek gereklidir. Sunulan
haberler bireyleri eğlendirmek amacıyla da
sunulabilmektedir. Bu duruma örnek olarak
magazin programlarında verilen haberler veri-
lebilir. Magazin programlarının verdiği mesaj-
lar içeriksel bilgi olarak önemli bir işlevi olma-
yan ancak boş zamanlarda bireyleri rahatlatma
ve eğlendirme amacıyla sunulmaktadır.
Haber sunumu eğitme, bilgilendirme ve eğlen-
dirme işlevlerini gerçekleştirirken aslında geri-
de tuttuğu önemli bir amacı da gerçekleştir-
mektedir. Haber ideoloji taşımaktadır. Haberler
ideolojileri bireylere dolaylı yoldan iletmekte-
dirler (Fejes 1994: 258; İnal 1996: 141). Tek-
noloji geliştikçe daha fazla uygulama daha
fazla birbirine bağlı hale gelmektedir. Bu du-
rum kişisel ve ticari iletişimin çevrimiçi olarak
hızla sanal gerçeklikte ilerlemesine neden ol-
maktadır (Mislove ve ark. 2007: 31). Medya,
toplumun kurumsal yapısı ile bütünleştirecek
değerleri, inançları ve davranış biçimlerini
empoze etmektedir (Chomsky ve Herman
2004: 35). Medya haber bildirimi ile ideolojile-
rin mesajlarını kendi söylemleri içerisinde
barındırmaktadır. Topluma ideolojilerin sıkça
yansıtılması bireyleri farkında olmadan etkile-
mektedir. İdeolojinin yansıtılmasında bu açıdan
kitle iletişim araçları önem kazanmaktadır
(Dursun 2001: 81). Haberin yapılaşmış dilinin
ve toplumsal yapıda varolan ve süregiden sınıf-
sal, cinsiyetçi, ırkçı vb. her türlü iktidar ve
egemenlik ilişkilerinin yeniden üretilmesinden
sorumsuz ya da bağımsız değerlendirilemez.
Haber dilinin bütün yapısında cinsiyetçi, sınıf-
çı, ırkçı bütün eşitsizlik ilişkileri açıkça gö-
rünmektedir (Dursun 2005: 72). Williams ve
Hall gibi birçok düşünür kültürü irdelerken,
aslında ideoloji kavramının toplumsal iletişi-
min oluşumundaki etkinliğini de kabul etmiş-
lerdir (Alver 2009: 28).
Haber ve bilgi sunulurken aynı zamanda ege-
men kültür ve ideoloji de sunulmaktadır. Bi-
reyler egemen kültür ve ideoloji çerçevesinde
bilgileri ve haberleri öğrenmektedirler. İnter-
net medyasının genel söylem alanı da gele-
neksel medya gibi kendini egemen ideolojinin
içinde tutmaktadır. Medya, toplumsal/kültürel
alandaki bu ideolojik inşayı yerine getirirken
sürekli olarak toplumdaki sınıfsal çelişkileri
perdeleyerek gündelik hayat, yaşam biçimi,
eğlence, tüketim, moda gibi kategoriler oluş-
turarak bir anlamlandırma çerçevesi oluştur-
mayı tercih etmektedir (Fiske 2003: 224).
Marx ve Althusser’e göre ideolojinin işlevsel-
liği, toplumun varlığını sürdürmesinde, eşitsiz
ve adaletsiz rejimlerin kabullenilmesine sebep
olmaktadır. Kapitalist toplumlarda öznelere
sunulan bilgilerle kitle bilincini koşullandırma
beyinleri yıkarak ve yanlış bilincin geliştiril-
mesine neden olmaktadır. Bu durum tek bo-
yutlu düşünce ve davranış kalıplarının benim-
senmesine neden olmaktadır (Marcuse 1997:
19). Bilinçte olduğu gibi gerçekliğin kendisi
de ters dönmüştür. Bir tür yanlış tanıma olarak
ideoloji, hem maddi yaşamın bir yansıması
hem de onun ters dönmüş bir biçimidir (Öz-
bek 2003: 151). Yeni medyada haberin üreti-
mi yalnızca profesyonel kişilerce değil halk-
tan kişilerce de üretilebilmektedir. Üretilen
haberler çeşitli web sitelerinde, sosyal payla-
şım ağlarında paylaşılabilmektedir. Dijital-
leşme haberin dağıtımını çok kolaya indirge-
miştir. Ancak bu şekilde kolay dağıtım habe-
rin doğruluğunu ve kalitesini etkilemektedir.
Yeni medya yoluyla yayılan haberler çoğu
zaman doğru çıkmayabilmektedir. Bu durum
gerçekliğin sorgulanmasına sebep olmaktadır.
Gerçeklik bireylere iktidar ve onun ideolojik
aygıtlarından biri olan medya tarafından fark
ettirmeden verilmektedir. Gerçeklik bir ideo-
lojinin hegemonyasıdır ve ideoloji kendini
yeniden üretmek için haberi kullanmaktadır.
Althusser, siyasal iktidarın kendi varlığını
devam ettirebilmesi için baskı aygıtlarına ve
ideolojik aygıtlara sahip olduğunu ve bunla-
rı yoğun bir şekilde kullandığını ifade et-
mektedir. Bilgi bir hiyerarşidir. Bilgi hiyerar-
şisinin en yükseğinde iktidar konumunda
devlet bulunmaktadır. Bilgi aktarılması ve
uygulanması gibi süreçler iktidar hiyerarşisiyle
belirlenmektedir. Bilginin egemenliği aynı
zamanda iktidarın da egemenliğidir (Foucault
1980: 131). Egemenler yönettiklerinin tüm
yaşam alanlarına girdikleri gibi görme alanları-
Dostları ilə paylaş: |