59
Karl Marks
Kapital I
arasýndaki eþdeðer ifadesidir, ve bunu, farklý türden metalarda somut-
laþan emekleri, ortak nitelikleri olan soyut insan emeðine fiilen indirge-
mek suretiyle yapar.
18
[sayfa 65]
Bununla birlikte, keten bezinin deðerini oluþturan emeðin özgül
niteliðinin ifadesinde baþka bir þey daha gereklidir. Akýþkan halindeki
insan emek-gücü ya da insan emeði deðer yaratýr, ama kendisi deðer
deðildir. Ancak, bir nesne biçiminde somutlaþtýðý zaman, donmuþ du-
rumda iken deðer halini alýr. Keten bezinin deðerini, donmuþ insan
emeði olarak ifade etmek için, bu deðer nesnel bir varlýða sahipmiþ
gibi, hem keten bezinden farklý maddi bir varlýk, hem de bütün keten
bezleri ile öteki her türlü metada ortak bir þeymiþ gibi ifade edilmelidir.
Bu problem, artýk çözülmüþtür.
Deðer denkleminde, eþdeðer duruma geldiðinde ceket, deðeri
nedeniyle, nitel olarak keten bezine eþitmiþ gibi, sanki ayný cinsten bir
þeymiþ gibidir. Bu durumda biz, onda yalnýzca deðeri görürüz, ya da
onun elle dokunulur fiziksel biçimi, deðeri temsil eder. Oysa ceketin
kendisi, metaýn cismidir, ceket yalnýzca bir kullaným-deðeridir. Bu du-
rumuyla ceket, deðer konusunda, elimize geçen herhangi bir keten
bezi parçasýndan fazla bir þey ifade etmez. Bu da gösteriyor ki, keten
bezi ile deðer-iliþkisi içine konulduðu zaman ceket, bu iliþki dýþýnda
olduðu zamankinden çok daha fazla þey ifade ediyor; bu týpký, gösteriþli
üniformasý içinde çalým satan bir insanýn, sivil elbise içinde olduðund-
an daha önemli sayýlmasýna benzer.
Ceketin üretimi sýrasýnda, insan emek-gücü, terzilik biçiminde
fiilen harcanmak zorundadýr. Öyleyse insan emeði, onda birikmiþtir. Bu
bakýmdan, ceket, deðer taþýyýcýsýdýr, ama lime lime olana kadar giyildiði
halde bu gerçeði açýða vurmaz. Oysa, deðer denkleminde, keten bezinin
eþdeðeri olarak, yalnýz bu yönüyle vardýr, somutlaþmýþ deðer, deðer
olan bir cisim olarak hesaba katýlýr. Anýn, örneðin B için, saygýdeðer
efendimiz olabilmesi, Bnin gözünde Anýn fiziksel biçimine girmesi
gerekir; üstelik, halkýn her yeni babasý ile birlikte, yüzünü, saçlarýný ve
daha pek çok þeyi de hemen deðiþtirmesi gerekir.
Demek oluyor ki, ceketin keten bezine eþdeðer olduðu deðer
denkleminde, ceket, deðer-biçimi görevini görüyor. Keten bezi
[sayfa 66]
metaýnýn deðeri, ceket metaýnýn maddi biçimiyle ifade ediliyor; yani
birinin deðeri, ötekinin kullaným-deðeri ile ifade ediliyor. Kullaným-deðeri
olarak keten bezi, gözle görülür elle tutulur biçimde ceketten farklý bir
18
William Pettyden sonra, deðerin niteliðini farkedebilen ilk iktisatçýlardan birisi olan ünlü
Franklin þöyle diyor: Ticaret,
genel olarak, emeðin emekle deðiþiminden baþka bir þey olmadýðý
için bütün þeylerin deðeri ... çok yerinde olarak emekle ölçülür. (The Works of B. Franklin,
etc., edited by Sparks, Boston 1836, v. II. s. 267.) Franklin, her þeyin deðerini emekle ölçerken
bilinçsizdir; deðiþim konusu olan emeðin farklýlýðýndan soyutlama yapmakta ve böylece hepsini
eþit insan emeðine indirgemektedir. Bunun farkýnda olmamakla birlikte, gene de bunu
söyleyebiliyor. Önce bir emekten sözediyor, sonra baþka bir emekten, ve ensonu baþka bir
niteleme yapmaksýzýn, her þeyin deðerinin özü olarak emek diyor.
60
Karl Marks
Kapital I
þeydir; deðer olarak ise, ceket ile aynýdýr ve bu durumda, ceketin görünü-
müne sahiptir. Böylece keten bezi, kendi fiziksel biçiminden farklý bir
deðer-biçimine bürünür. Deðeri, ceket ile eþitlenmesiyle ortaya çýkar,
ve bu, týpký bir hýristiyanýn koyun niteliðinin Tanrýnýn Kuzusuna benzeþ-
mesinde olduðu gibidir.
Görüyoruz ki, metalarýn deðeri üzerindeki tahlilimizde de ortaya
çýktýðý gibi, keten bezi de bir baþka meta ile, ceket ile arasýnda baðlantý
kurulur kurulmaz ayný þeyi dile getiriyor. Ancak, keten bezi, düþüncele-
rini, bir tek kendisinin bildiði bir dille, metaýn diliyle açýða vuruyor. Ken-
di deðerinin, insan emeðinin soyut niteliði içersindeki emeðiyle yaratýl-
dýðýný bize anlatmak için, ceketin keten bezi deðerinde olduðunu, yani
deðer olduðunu, keten bezinin ayný emekten oluþtuðunu söylüyor. Deðer
olarak yüce varlýðýnýn, kabasaba maddesinden farklý olduðunu bize
bildirmek için, deðerin ceket görünüþünde olduðunu, ve dolayýsýyla
keten bezi de deðer olduðu sürece, birbirlerine iki bezelye gibi ben-
zediklerini söylüyor. Burada belirtebiliriz ki, metalarýn Ýbraniceden baþka,
þu ya da bu derecede doðru daha birçok dili vardýr. Örneðin, Almanca
deðerinde olma anlamýna gelen Wertsein sözcüðü, Latin kökenli va-
lere, valer, valoir fiillerinden, yani B metaý A metaýna eþitlenirken, Anýn
deðerinin kendi ifade tarzýndan daha az çarpýcý bir anlatým tarzýna sahip-
tir. Paris vaut bien une messe.*
Bunun için, denklemimizde ifade edilen deðer-iliþkisi aracýlýðýyla
B metaýnýn maddi biçimi, A metaýnýn deðer-biçimi haline geliyor, ya da
B metaýnýn maddesi, A metaýnýn deðerinin yansýdýðý ayna oluyor.
19
A
metaý, in propriâ personâ** deðer olarak, insan emeðinin meydana
geldiði bir madde olarak, kendini, B metaý ile iliþki içersine koyarak, A
metaý, kullaným-deðerini, Byi,
[sayfa 67]
kendi deðer ifadesinin maddesi-
ne dönüþtürüyor. Böylece Bnin kullaným-deðeri ile ifade edilen Anýn
deðeri, nispi deðer biçimini alýyor.
(b) Nispi deðerin nicel belirlenmesi
Deðeri ifade edilmek istenen her meta, belli nicelikte yararlý bir
nesnedir. 15 kile buðday, 100 libre kahve gibi. Ve herhangi bir metaýn
belli bir niceliði, belirli nicelikte insan emeði içerir. Deðer-biçiminin yal-
nýzca genel olarak deðeri deðil, ayný zamanda, belirli nicelikte deðeri
ifade etmesi gerekir. Demek ki, A metaý ile B metaý, keten bezi ile ce-
ket arasýndaki deðer-iliþkisinde, ceket keten bezine, genel anlamda de-
19
Bir bakýma bu, insan için de, metalarda olduðu gibidir. Ýnsanoðlu dünyaya elinde aynayla,
ya da ben benim diyen fihteci bir filozof olarak gelmediði için, kendisini önce baþka
insanlarda
gürür ve tanýr. Peter kendi kimliðini insan olarak, önce benzeri Paul ile kýyaslayarak saptar.
Böylece kendi kiþiliði içinde durmakta olan Paul, Peter için yalnýzca insan türünün bir tipidir.
* Paris bir ayine deðer. -ç.
* * Bizzat. -ç.