Kendine İyi Bak



Yüklə 1,97 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/6
tarix26.05.2023
ölçüsü1,97 Mb.
#113158
1   2   3   4   5   6
Arda Erel - Kendine İyi Bak

artık gitm em gerekiyor,
dedi bir ses içinden.
en sevdiği insanları uzak yerlere uğurlarken hep bu cümleyi işi-
tirdi ama bu kez kendine söylüyordu.
çok şeye dayandı hayatı boyunca.
sevgisizliğe dayandı.
kaybetmeye, kötü kalplere, acımasızlıklara, kırılmalara... 
ama anladı ki uzatmak anlamsızdı.
“ gitmemeye” daha çok dayanamadı, 
oturup yanında kaldıkça, değişmiyordu, 
çünkü bazı şeyler değişmezdi. 
a h ! keşke değişselerdi,
dedi yine içinden... 
kabullenemediği gerçeği yüzüne vurdu hayat: 
bazen gitmek gerekirdi.
eline kırılmış kalbini alıp, kapılarını o uzun zamandır gidemediğin 
insanın yüzüne kapatman gerekirdi.
kalbinin paramparça olması da sorun olmamalıydı, kendi ken­
dine toplardın zaten.
yapamazsan ilk seferde, sonradan uğraşa uğraşa öğrenirdin... 
hem kalarak düzeltemediği şeyler gittiğinde düzelirdi, 
emindi.
bir elinde kalbi, bir elinde düşünceleri, 
çıktı, gitti...
38


sıcağı bilmeden, soğuğu bilemezsin, 
kötüyü bilmeden, iyinin değerini nasıl bileceksin? 
bu yüzden önce kötüler, en son iyiler girer hayatına... 
ve sen, “ gitti.” derken o sırada biri geliyor olacak hayatına, 
sen, “ güvenmiyorum.” derken biri güvendirmeye gelecek seni, 
“ bitti.” dediğinde başka bir şey başlamak için sabırsızlanacak, 
ama acı çekmeden, sevincin değerini bilemiyoruz, 
böyle yaratılmışız sanki.
kızma yaşadıklarına, arkasına sakladıklarım düşün.
39


birinde ne arıyorsan, o şey ilk önce sende olmalı, 
iyilikse, sen iyi olmalısın önce.
dürüstlükse aradığın, önce sen dürüst olmalısın herkese, en çok
da kendine...
hayat terazin olmalı yani.
dengesiz insanlarla karşılaştığında, kendi dengesizliklerinle 
de yüzleşmelisin.
belirsiz insanlarla karşılaşıyorsan, kendi belirsiz olduğun 
zamanları düşün.
çünkü sen neysen, karşındaki de o oluyor ve hep öyle olacak...
40


farkında mısın?
dün sevdiğin, bugün nefret ettiğine dönüşüyor, 
dün dostum dediğin, bugün düşmanına.
sonra bir bakıyorsun, düşmanın hiç de tahmin edemediğin şekilde
dostundan daha çok yanında olmuş.
emin olma kimseden.
çünkü şaşırırsın insanların yaptıklarına.
şaşırdıkça üzülürsün.
ama herkesten her şeyi beklersen, şaşırma duygunu da kaybe­
dersin zamanla.
en önemlisi de şaşırma duygun gittikçe, üzüntülerin de berabe­
rinde kaybolur gider.
41


o da anlamıştır değerini ama söylememiştir sana.
sen nasıl bazen sevdiğini söyleyemiyorsun ya, onun gibi işte.
çünkü bazı şeyler yaşanır ama söylenmez.
kalpte kalır sadece sözlere dökülmez.
yani ne sevmiyor sanıp üzül ne de özlemiyor diye yor kendini, 
belki de sadece söylemiyor, söyleyemiyordur.
42


gittiğin yollar hep ona çıkıyorsa, doğru yoldasın demektir, 
ama ne kadar uğraşırsan uğraş olmuyorsa, karanlıksa o yol, 
bil ki başka bir yolda bekleyenin var.
43


başımıza ne geliyorsa, kendimizden başka her şeye değer 
vermemizden geliyor.
44


hiç bencil birinin mutsuz olduğunu gördün mü? 
göremezsin.
çünkü benciller daima mutludur.
ve emin ol biraz bencillik kimseyi öldürmez!
hele senin gibi sürekli kendinden başkasının mutluluğunu
düşünenleri hiç öldürmez.
bırak arkadaşının, sevdiğinin derdini!
sen ne haldesin onu düşün.
herkes hayatına devam ederken, dönüp sana bakıyor mu? 
senin her şeyi bırakıp onlara koştuğun gibi koşuyorlar mı sana? 
en çok kendine yanlış yapıyorsun, haberin yok... 
kendinden başka her şeye değer veriyorsun, 
gözlerin görmese de kalbin hissediyor bunu, 
yapma...
45


bazı aşklar var mesela, yaşanıyor ve bitiyor, 
gidiyor ama o gittiğinde sen fark etmesen de daha çok yaşatı­
yorsun onu kalbinde.
yanında olmayınca, olduğundan daha da çok seviyorsun ilginç 
şekilde.
yanında olmaması kalbinde olmadığı anlamına gelmiyor, 
“ keşke gelseydi.” diyorsun biliyorum ama olmuyor... 
neden, inan ben de bilmiyorum.
gitmek, kaçmak, unutmaya çalışmak; aşkı bitirmeye yetmiyor, 
sanki bazen bitirmek, insanı aşan bir şey gibi, 
kilometreler kadar uzakta olsan da, başka bedenlerde dolan­
san da, hayatından çoktan gittiğini düşündüğün biri hiç fark 
etmediğin şekilde, sabah uyandığında seninle beraber kalbinde 
uyanabiliyor.
keşke bitirmek de “ gitmek” kadar basit olsa...
46


“ yıllar önceydi.” diyerek başlayacak cümlelerine... 
bir yerlerde güneş batarken belki...
ismin hiçbir yerde geçmezken, “ nereden geldi şimdi aklım a?”
diyerek hiç ummadığı anda hatırlayacak seni.
çünkü insan hem unutkan hem de her şeyi iyi hatırlayarak kendine
eziyet eden bir canlıdır.
bu yüzden unuttu sanma.
çünkü hiç kimse unutulmaz aslında.
sadece kişilerin anlamları değişir.
ve herkes mutlaka girdiği hayatlarda iz bırakır.
kişi gitse bile o iz kalmaya, kendini yaşatmaya devam eder.
47


bazıları zamanında sıkı sıkı ellerini tuttuğu insanların hayatın­
dan giderken birtakım duyguları kilitliyor sanki, 
anahtarı da sadece onda varmış gibi bir daha o duyguyu hisse­
demiyorsun onun yüzünden, 
hatırlıyorsun o duyguyu.
içinin kıpır kıpır oluşunu, gözlerinin gülüşünü... 
ama hissedemiyorsun tekrar.
sanki o kapının anahtarı onda kalmış da gidip alman lazımmış 
gibi.
onu bir tek o açabilir zannediyorsun, 
çoğu insanın bu yüzden yalnız olduğunu düşünüyorum, 
anahtarın giden insanlarda olduğunu zannediyorlar, 
ama bilmiyorlar.
sadece kapı kapalı olduğu için o duygu gelmiyor yeniden hayat­
larına.
kapını açarsan, içeriye girebilirler...
48


üzdün, 
yalan değil.
ama üzülmek sorun değil ki zaten, 
herkes üzülmüyor mu? 
buna katlanmıyor mu? 
boş ver!
istediğin kadar yapabilirsin bunu.
hem ben sonunda ne yapar eder
bir şekilde tatlıya bağlarım kalbimi.
ama üzüldüğüne üzülmek diye bir şey var ya.
işte o kötü...
sen üzülme yeter...
49


insanın pişmanlık duygusunu yaşatm ayacak birini bulması, 
üzmeyecek insanı bulmasından daha önemli.
50


birini seveceksen, kadın gibi sev.
hangi kadın kötü sever iliklerine kadar hissedince aşkı?
“ adam gibi” olmayı öğrettiler bize ama “ kadın gibi” sevmeyi 
hiç öğretmediler.
aşağıladılar kadınlığı, “ kız gibi olmayın.” diyerek...
oysa kadın gibi sevince daha güzel seversin.
kadın sevince, bağlanır hücreleriyle birlikte.
korkmaz, kaçmaz, bırakmaz.
sarılır kalbiyle sevdiğinin kalbine.
adam gibi sevenlere ne oldu?
hep hüsran.
babana ve annene bak.
annen hep daha çok, daha güzel sevmiyor mu?
sana olan sevgilerine bak.
en çok annen sana hissettirmiyor mu?
bundan sonra biraz da kadın gibi sev ve kadın gibi seveni ara.
51


bu yaşadıklarının seni götüreceği 
bir nokta var.
o noktada da seni bekleyen biri... 
bu zamana kadar tüm yaşadıkla­
rın seni ona hazırlıyor, 
acılarını da, onun acılarını iyi an­
lamak için yaşıyorsun, 
başka bir şey için değil.


mutsuzlukla, huzursuzlukla ve sevgisizlikle erken tanışan insanları 
lıep şanslı buluyorum.
çünkü bir şeyin yokluğu bilinmeden varlığı bilinemez.
lıep mutlu biri, uzun zamandır mutsuz olan birinin hissettiği kadar
mutluluğu derinden hissetmez mesela.
ama sevgisizliği görmüş biri, küçücük bir sevgiyle öyle bir besler 
ki ruhunu, hep sevgi görmüş olanlara nazaran çok daha sevgi 
dolu olur.
olmayan şeyler yüzünden şikâyet etme, 
yokluğunu bildiğin her şeyin, varlığı da gelecek hayatına, 
geldiğinde varlığının kıymetini bil diye yokluğunu yaşıyorsun 
sadece...
53


hayat geçiyor ve sen gerçekten yaşıyor musun?
nefes alıyorsun ama hayatta olmanı sağlıyor mu?
kendimden emin olmadığım gibi senden de emin değilim.
bugün ne düşündün mesela?
düşüncelerinin olduğu yerdesin hep.
bu yüzden, “ bir şey mi oldu?"diye soruyorlar.
çünkü ya geçmiştesin ya da gelecekte.
hayat geçiyor, belki yarın bitecek hayatımız!
şu an bile son nefesini verdi birileri.
yapma ne olur, eziyet bu!
geçmişini bırak.
yaşandı bitti.
yaşanması gerekti.
olmaması gereken hiçbir şey senin başına gelmedi, 
hepsi bir amaca hizmet etti.
ama eminim ki bunlardan hiçbiri geçmişini bu gününde yaşatman 
için değildi.
ne olur rahat bırak kendini!
çünkü aslında ne dün var, ne yarın.
dün çoktan bitti.
yarın olacak mı bilmiyoruz bile.
biraz geçmişsiz ve geleceksiz yaşa.
çünkü elinde şu andan başka hiçbir şey yok aslında.
mutsuzsan sebebi belli.
hadi koş, geç olmadan an’a dön.
sadece yaşa!
54


birini dünyaya tekrar gelmek isteyecek kadar çok sevdiniz mi 
hiç?
ya da birini başka bir bedende var olup onunla tekrar karşılaş­
mayı isteyecek kadar çok sevdiniz mi? 
ben mi?
o kadar çok ki...
55


I M U » < M 4 -
k
kimi sevse gidiyordu teker teker.
kime bağlansa, “ sanırım şimdi buldum.” dese, hayat dediğini 
duyuyor ve “ olm az!” der gibi uzaklaştırıyordu onu mutlu eden 
insanları.
halbuki o, öyle mutlu oluyordu ki birilerinin onu sevmesiyle, 
“çok değerlisin.” dediklerinde “ öyle miyim?” diye cevap verecek 
kadar seviniyordu.
“ seni seviyorum.” dediklerinde, “ gerçekten m i?” diye soracak
kadar kendi benliğinin güzelliğinden habersizdi.
peki ya o sarılmalar?
nasıl güzel hissediyordu, sıcacık...
“ yalnız değilim ben.” diyordu onu yalnız hissettiren, ona sarıl­
mayan tüm dünyaya karşı.
bilmiyordu, ki kendi değerini başkaları sayesinde hatırlayanlar 
yalnızlığa mahkûmdur.
öğrenene kadar insanlar onu terk etmeye devam edecektir.
56


yanlış anlama.
ılüzene karşıyım ben, derdim seninle değil
ama anlamıyorum.
benimle ilgilenmen için, “ iyi değilim.” demem gerekiyor, 
çünkü o zaman ilgileniyorsun benimle.
halbuki ben yollardaki arabaların plakalarına bakarken bile
seni düşünüyorum.
anlamıyorum.
beni sevdiğini duymak için sana, “ seni çok seviyorum.” demem 
mi gerekiyor?
halbuki ben içimden ne zaman gelse o zaman sevdiğimi söylü­
yorum sana.
senin içinde ben hiç yok muyum acaba?
anlamıyorum.
beni terk ediyorsun.
gitmemen için, “ yemin etmiştin, ‘gitmeyeceğim hiç.’ diye, ne 
oldu?” mu demem gerekiyor?
bir insanın güvenini kırmak, onu sevmiyor olmaktan daha be­
terdir.
bunu bilmiyor musun?
57


kimler gerçek aşkı yaşar biliyor musunuz?
karşısındakinin yüzüyle, bedeniyle, cüzdanıyla, arabasıyla,
eviyle değil; ruhuyla ilgilenenler...
onlar farklıdır.
bu yüzden azdırlar.
ama az oldukları için de değerlidirler.
mesela onlar oturduklarında, ne giydiğinizle değil, ne konuştu­
ğunuzla ilgilenirler.
bu yüzden dış görünüşe değil, ruha bakmayı, insanın bedenden
değil, ruhtan yaratıldığını ve dış görünüşün sadece bir aldatmaca
olduğunu bilirler ve öyle yaşarlar aşkı.
bu da az hissedip aşkı az yaşamalarına neden olur.
çünkü iyi giyinen gibi kolay bulunmaz iyi ruhlar ama derinden
severler sevince birini...
bu insanlardan çok az var ama umarım karşılaşıp onun ruhunda 
kendi dünyanı bulursun...
58


insanlar çok kötü, değil mi?
herkes kalpsiz, vicdansız.
herkes güvenilmez, herkes yalancı...
herkes senin kötülüğünü istiyormuş gibi sanki?
herkes sen üzül diye uğraşıyor gibi...
öyle olduğunu düşünüyorsan bil ki daha çok yolun var...
çünkü hayatına çektiğin her insanı sen istedin.
ama haberin yok.
istemediğin hiçbir insan hayatına girmedi.
değişmen için kötü insanlarla karşılaştın kendi değerini bilmen
için aldatıldın.
paranı paylaşmayı öğren diye parasız kaldın, düştüğün yerden 
kendin kalk diye terk edildin.
kendi değerini bilmediğinden kötü sözler söylediler sana, 
inanmadığın güzel şeyler yüzünden inandığın kötü şeyleri ya­
şadın...
kimse kötülük yapmadı sana.
herkes senin için var olup girdi hayatına.
Iıcpsi kendine yaptığın kötülükleri iyileştirmek içindi, 
unutma, sen değişmeden hayatında olup bitenler değişmeyecek.
59


bir kere biterse, biter.
sen tekrar barışırız sandığında bile çoktan bitmiştir, 
gitmek sadece ayaklarla yapılan bir eylem değildir, 
kalbinden gitmişse, ayakların gitmesine gerek kalmaz ki! 
bir kere biterse, biter.
sen, “ hâlâ seviyorum.” derken senden habersiz çoktan soğu­
muştur kalbin.
sen ortalık toparlanıyor zannederken, çoktan dağılmıştır her şey. 
bir kere biterse, biter.
ne yaşanmışlıklar yeter yeniden başlatmaya, ne bundan sonra 
yaşanacaklar...
çünkü bitirmeyi göze alan, sensizliği göze almıştır çoktan.
60


eğer görünenin ardındakine bakmak istersen, sana yapılan
kötülüklerin içinde gizlenmiş öğretileri görürsün.
ama sen insanları suçlarken hep, aslında sana kattıklarından
habersizsin.
halbuki onlar olmasaydı, bugün böyle olamazdın, 
istesen de olamazdın!
çünkü bazı şeyler deneyimlenmeden değiştirmez insanı.
hem sen eskisi gibi olmayı mı tercih ederdin, bugün olduğun
gibi kalmayı mı?
yaşanmış her şeye teşekkür et.
iyiye bir kere, kötüye bin kere...
61


birini artık tanıyamamak kötü değil de çok iyi tanıdığını sandı­
ğın birinin, aslında hiç tanımadığın biri olduğu gerçeğiyle yüz­
leşmek çok kötü.
çünkü sonra anlıyorsun ki meğer sen onu değil, kafanda yarattığın 
karakteri sevmişsin.
o yarattığın karakterse, gerçek değilmiş.
sadece ona ihtiyaç duyduğundan o insanın sahteliğini gerçek 
sanmışsın...
62


hayatında düşüş olmalı ki çıkış olabilsin, 
karanlık olmalı ki aydınlığa çıkabilesin.
63


eğer seninle başkası arasında kalıyorsa ve araya giren kişiyi senden 
sonra tanıdıysa, çık o kişinin hayatından, başka kalplere koş. 
çünkü sevseydi, senden sonrası olmazdı.
64


keşke ben olabilsen...
ben olup, seni nasıl sevdiğimi hissedebilsen... 
ama ben değilsin
bu yüzden beni anlamıyorsun, 
ve gidiyorsun...


herkes sevildiğinden emin olduğu yerlere değil, emin olamadığı
yerlere gitmek istiyor.
ama sen seviyordun ve o bunu biliyordu.
seni kazanmak için uğraşmasına gerek kalmamıştı.
şimdi anlıyor musun nerede yanlış yaptığını?
onu sevdiğini her şeyden fazla hissettirdin ona...
bazı insanları kazanmak için gitmen gerekebilir.
biliyorum çok saçm a...
ama aşkta ne mantıklı ki?
66


çocukluğumla beraber geleceğim sana, 
hiç çekinmeyeceğim onu yanımda getirirken, 
her şeyi anlatacağım.
hiç çekinmeyeceğim yaralarımı göstermekten.
“ bak burası.” diyeceğim.
“ öpersen geçer, deşersen ağlarım...”
ama bileceğim senin deşmeyeceğini, aksine beni anlayacağını... 
“yaralarını gösterme, en zor anında oradan vururlar.” diyenlere 
inat, “ o vurmuyor, yaralarımdan öpüyor.” diyeceğim, 
sonra seni dinleyeceğim.
biliyorum, sen de geldiğinde çok şey yaşamış olacaksın ama söz 
veriyorum, seni her halinle kabul edeceğim, 
hatalarınla, kötülüklerinle, pişmanlıklarınla... 
çünkü sen benim için herkes olmayacaksın, 
çocukluğumu bileceksin.
çocukluklarını tanıştırmayanlar, tam anlamıyla birbirini tanı­
yamazlar.
bu yüzden biz başka olacağız, 
seni şimdiden çok seviyorum, 
çocukluğunu yanında getirmeyi unutma, olur mu? 
çünkü onlar, hep bir yol bulup bizi birleştirecekler.
67



Yüklə 1,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə