74
V. BAĞIMSIZ KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ
A. Kırgızistan Egemenliğinin İlk Dönemi
31 Ağustos 1991 günü Kırgızistan Yüksek Şurası “Devletin
Bağımsızlığı Hakkında” bir beyanname kabul ve ilan etmiştir. Kırgızistan
böylece Bağımsız bir devlet olmuştur. 31Ağustos günü “bağımsızlık
günü” ve milli bayram olarak kutlanmaktadır.
1992 Şubatı ayından itibaren Türkiye, ABD, ve daha sonra Çin,
Rusya, Almanya ve diğer Devletler Bişkek’te Büyükelçilik açmışlardır. 2
Mart 1992 yılında Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulu Dördüncü
Toplantısında Kırgızistan Birleşmiş Milletler üyeliğine kabul edilmiştir
96
.
3 Mart 1992 tarihinde Kırgız Devletinin Bayrağı, 18 Aralık 1992
tarihinde ise Yeni Kırgız devletinin Milli Marşı Kırgızistan Yüksek
Şurası tarafından onaylanmıştır. 14 Ocak 1994 yılında Kırgızistan
Arması kabul edilmiştir
97
.
Bağımsız Kırgızistan’ın ilk Anayasası 5 Mayıs 1992 tarihinde
yapılan halk oylaması ile kabul edildi. Yeni Anayasa uyarınca Devlet
Başkanının yetkileri yenilenmiş ve 30 Ocak 1994 tarihinde düzenlenen
referandumla Cumhurbaşkanı Askar Akayev 1996 yılına kadar yeniden
Devlet Başkanlığına seçilmiştir.
Bu dönemde Kırgızistan’da siyasi iktisadi ve sosyal alanlarda
yapılan reformlarla eski rejimden yeni bir sisteme geçiş dönemi
başlamıştır.
Bu bağlamda siyasi alanda demokrasi ilkelerine uygun seçimler
yapılması ve çok partili sisteme geçiş için yasal zemin hazırlandı. Eski
96
C.Malabayev,a.g.e., s.197-198
97
Kırgız Respublikasının Tarıhı, s.306-307
75
Komünist partisinin tekel yönetimi yerine halk tarafından seçilen
Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan fakat üyeleri
Parlamento tarafından onaylanan bir Hükümetin yönetimini sağlayan bir
sistem oluşturuldu.
İktisadi alanda tek bir merkezden planlama yerine, serbest Pazar
ekonomisinin mekanizmalarına dayanan bir ekonomik düzen geldi. Bu
yeni düzende sanayi ve tarım sektörlerinde özelleştirme programları
uygulandı ve mal ve hizmet ve iş gücü rekabeti başladı. pazar
ekonomisinin bir gereği olarak da 1993 Mayıs ayında yeni para birimi
olarak Som kabul edildi. Özel ve ticari bankalar kuruldu. Döviz kurları
serbest bırakıldı.
Kırgızistan’da 1991 den sonra birçok yapısal değişiklikler
gerçekleştirildi. Kırgız yönetimi Sosyal ve ekonomik alanda Sovyetler
Birliği sisteminden kalan bir çok uygulamayı değiştirmek yoluna gitti ve
bu amaçla bir dizi reformu hayata geçirdi. Devlet mülkü olan arazilerin,
işletmelerin ve sanayi birimlerinin özelleştirilmesine gidildi. Eğitim
alanında ileri adımlar atan Kırgız Cumhuriyetinde yerli ve yabancı özel
eğitim yatırımları gerçekleşti. Kısa sürede elliden fazla yeni üniversite
açıldı. 2001 yılında Kırgızca Devletin resmi dili olarak kabul edildi.
Rusça da ikinci resmi iletişim dili oldu. Ülkenin alt yapı faaliyeti
uluslararası bankaların ihaleleri ile gerçekleşti. Bu süre içinde
Kırgızistan’ın dış ilişkileri yoğunluk kazandı. Dış politikada hızla Batıya
açılma başlatıldı. 1995 den itibaren Kırgız Cumhuriyeti 135 ülke ile
diplomatik ilişki kurdu ve 50den fazla uluslararası kuruluşa üye oldu.
Kırgız Cumhuriyeti Bağımsız Devletler Topluluğu üyesidir; eski bir
Sovetler Birliği üyesi olarak Rusya Federasyonu ile yakın ilişkiler
sürdürmektedir. Kırgız Devleti, Avrupa ve Güvenlik İşbirliği Teşkilatı,
Şanghay İşbirliği Örgütü, Ortak Güvenlik Anlaşması Örgütü, Ekonomik
İşbsirliği Teşkilatı, Avrasya Ekonomik Teşkilatı gibi bölgesel
Teşkilatların üyesidir. Ayrıca birçok bölgesel ekonomik ve mali kuruluşa
76
üyedir.Bu çerçevede Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi Teşkilatına
(TÜRKSOY) ve Türk İş Konseyine üyedir.
B. Sosyal Dönüşüm Gelişmeleri
Bu siyasi ve iktisadi uygulamalar yeni bir sosyal yapı oluşturdu.
Kalhozlarda çalışan işçiler yerine, kırsal kesimde, özelleştirme
programlarından yararlanarak Kalhozlardan kendilerine pay alan irili
ufaklı arazi sahibi ve özel mülk sahibi çiftçiler ortaya çıktı. Kentlerde ise
Sovyetler düzeninden kalan ve eskimiş teknoloji uygulayan savunma
sanayii işletmeleri gibi endüstri işletmeleri kapandı. Bu sanayi
kuruluşlarında çalışan işçiler ticarete ve hizmet sektörüne atıldı. Böylece
Sovyet sisteminde yetişmiş insanlar birden bire kendilerini karmaşık bir
siyasi ve iktisadi sistemin içinde, evvelce bilmedikleri bir pazar
ekonomisi kuralları ve rekabet içinde buldular. Bu değişmeler sosyal
sancılarla gerçekleşti. Sosyal istekler ve tepkiler çoğaldı ve rejime karşı
yeni bir muhalefet oluştu.
Değişimlerin tetiklediği bu yeni muhalefet hareketinin
önderliğinde toplumsal tepkiler ciddi bir büyüme gösterdi.
Demokratikleşme sürecini savunan Askar Akaev iktidarı bu defa söz
konusu tepkilerin üstesinden gelmek için tedbirler üretmeye yöneldi. Bu
iktidarda kalma ve parlamento içinde muhalefetin muhalefet kanadının
aktif olması karşısında iktidarda tutunabilme önlemleri çerçevesinde
Meclisin yapısında da değişiklik yapılması yoluna gidildi ve tek meclisli
bir yasama organından iki meclisli bir parlamento düzenine geçildi. Bu
suretle bu ikinci dönemde, Cumhurbaşkanı yetkilerini Parlamento
içindeki muhalefet gurubunun etkisinden uzakta tutmayı başardı. Ancak
bu süreç ülkede yeniden bir muhalefet yapılandırdı ve bu olguya karşı
Cumhurbaşkanı iktidarını giderek otoriter bir rejime dönüştürdü.
Anayasa tek Meclisli bir parlamento öngörmekteydi. Ancak İki
Meclisli bir Parlamento oluşturulması için Anayasa’da değişiklik yapan
Dostları ilə paylaş: |